1 Kasım Seçimi; İlk Tespitler

01 Kasım 2015 günü yapılan genel seçimin sonuçları ülke içinde ve dışında birçok tartışmayı da neticelendirmiş oldu.

Önce seçim sonuçları üzerinden bazı tespitleri paylaşalım;

7 Haziran seçimleri ile Ak Parti % 41 oy alarak seçimin birinci partisi olsa da, tek başına iktidar olacak meclis çoğunluğuna ulaşamaması nedeniyle Türkiye ilk defa seçimlerin yenilendiği bir atmosfere girmiş oldu.

Bu beş aylık süre içinde terörün çeşitlenerek ve artarak devam etmesi, “birarayagelemezler koalisyonu”nun Cumhurbaşkanı ve Ak Partiye ölçüsüzce saldırmaları ve Suriye’deki gelişmeler başta olmak üzere birçok faktörün öne çıkarıldığı bir ara dönem yaşanmış oldu. Terör azdı, operasyonlar şiddetlendi.

Ve 1 Kasım 2015…

Bütün olumsuzluklara rağmen halkımız sandık başına giderek seçime büyük bir ilgi göstermiş oldu. 7 Haziran seçimlerinde Katılım % 83 iken, 1 Kasım’da % 86 oldu.

Ak Parti Türkiye’nin yedi bölgesinde de birinci parti olarak ipi göğüsledi. Hem çıkardığı milletvekili sayısı, hem de aldığı oy oranıyla.

Doğu Anadolu Bölgesinde Ak Parti’nin aldığı oy oranı %47, çıkardığı vekil sayısı ise 27 0lurken; HDP’nin aldığı oy oranı %35, çıkardığı vekil sayısı ise 20 oldu.

Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Ak Parti’nin aldığı oy oranı %45, çıkardığı vekil sayısı ise 29 olurken; HDP’nin aldığı oy oranı %42, çıkardığı vekil sayısı ise 27 oldu.

Diğer bölgelerin tümünde de Ak Parti birinci parti çıkarak milletvekili sayısıyla da önde olmuş oldu.

Ses ve görüntü kirliliğinin en az olduğu seçim oldu. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yapmış olduğu çağrı ve diğer liderlerin de katkısı ile gereksiz flama, bayrak, poster.. . israfı engellenmiş oldu.

MHP 39, HDP ise 21 vekil kaybetti. CHP 2 vekil kazanırken, Ak Parti 58  yeni vekil kazandı.

MHP yaklaşık iki milyon oy kaybederken, HDP Bir milyon yüz altmış bin oy kaybetti. CHP ise ancak 7 Hazirandaki oylarını koruyabildi.

HDP 59 ilde, MHP 57 ilde, CHP ise 35 ilde hiç milletvekili çıkaramadı.

AK Parti Tunceli, Hakkari ve Şırnak’ın dışında 78 ilde milletvekili çıkarmayı başardı. Dolayısıyla dağ, ova, sahil, kürt, türk, arap, doğu, batı tüm bölgelerden ve tüm kesimlerden meclise vekil çıkaran tek kuşatıcı Parti Ak Parti olmuş oldu.

Ayrıca tüm illerde Ak Parti oyunu artırarak seçimden çıktı.

Seçimin kazananları; İstikrar, güven, kardeşlik, millet, ekonomi ve tabii ki Ak Parti…

Seçimin kaybedenleri; İç ve dış şer odakları, paralel yapı, KCK, DAİŞ, Doğan Medya, Kandil, Manipülatör anketler ve Araştırma şirketleri ile ‘birarayagelmezler’ bloku.

Seçim sonuçları belirdikten sonra liderlerin verdiği ilk tepkiler büyük önem arz ediyor. Duruşları, yapıları, beklentileri ve bakış açılarını yansıtmaları açısından.

Oyların %49.54’ünü alarak en büyük birinci parti olup tek başına hükümet kuracak olan AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun Konya-Mevlana’da, Ankara Altınpark ve Genel Merkez balkonunda yaptığı ilk gece açıklamaları ‘Elhamdülillah’ twitinden sonra özetle şöyleydi;

“Bugün kibirlenme günü değil, mütevazı ve vakur olma günüdür. Kazanan tüm milletimizdir, demokrasidir. Kazanan Türkiye’dir. Bugün kimseye yenilmişlik psikolojisi yaşatmayacağız. Sevgi ve kardeşliği esas almaya devam edeceğiz. Oy vermeyenlerin de gönlüne girmek için çalışacağız…’

Oyunu beşte bir oranında kaybederek en az oy alan HDP eş başkanları Figen Yüksekdağ ve Salahattin Demirtaş ise aynı gece yaptıkları ortak basın açıklamasında özetle; ‘Üstümüze geldiler, bizi yok etmeye çalıştılar, ama biz direndik ve sarayın saldırılarını püskürttük. Faşizmi gerilettik. Parlamento içinde ve dışında, tarlada, fabrikada karşı durmaya devam edeceğiz. Eşit ve Adil olmayan bu zamansız seçimden de başarıyla çıkabildik..’

Başarı ve başarısızlık, yenilgi ve zafer, güç ve zaaf nedir ve kimdedir sorusunun cevabını da, liderlerin ilk açıklamalarının nasıl anlaşılması gerektiğini de kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

Anlaşılan artık dört yıla kadar seçim olmayacak ve bu meclis tablosuyla ülke yönetilecek. Hesap-kitap yapacaklar bunu görmek zorunda.

Ak Parti, bütün dinamikleri ve unsurlarıyla (artık dış baskıdan uzak olacağından) kendi iç yolculuğunu ve muhasebesini de etraflıca ve derinlemesine inceleme fırsatını yakalamıştır. Bunu azami ölçüde sağlamalıdır.

Yüksek katılımlı ve şaibesiz, kavgasız bir seçimin gerçekleşti. Millet sessiz, sedasız ve kurgulanan tüm oyunları bozarak ‘oyun kurucu’ olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. (02.11.2015)