tatlidede
tatlidede

Acılar, Makamlar, Yaklaşımlar!..

  • 17.02.2011 17:47
Acılar, Makamlar, Yaklaşımlar!..

Elim olaylarda hayatını kaybeden vatandaşlarımızın içimizdeki acısı her zaman aynı olmuştur. Doğunun, batının, alevinin, sünninin, süryaninin, Zonguldaklının, Mardinlinin arasında bu anlamda bir fark yoktur ve olamaz da. 
         İstanbul depremi sonrasında depremzedelere gönderilmek üzere toplanan yardımlar için, perişan bir üst baş ve ayağındaki yırtık terliği ile gelerek elindeki bir paket makarnayı katkı olarak sunmaya çalışan Kızıltepeli anneyi hatırlıyorum. O makarna paketinde hazine kadar zengin olan bir yürek vardı aslında. İşte böylesi durumlarda özlenerek aranan şey de bu yürek değil midir? Yetmiş üç milyon insanımızın tamamında bu yüreğin olduğu inancıyla asıl konuya geçelim şimdi.
          İnsanımızın sahip olduğu yüreğe makamların da sahip olması gerektiğinden hareketle yaşanmış olan iki elim olaydan bahsetmek istiyorum.
          İlki ;
          Mayıs ayında birçok işçimizin hayatını kaybettiği grizu patlamasını hatırlarsınız. İşte o sıralar patlamanın olduğu yere intikal eden üç bakanımız, göçük altında kalan işçi yakınlarının hem acılarını paylaşmış ve hem de mevcut durumla ilgili olarak gece yarılarına kadar an be an bizleri haberdar etmişlerdi. Değerli bakanlarımız, bu davranışları ile sadece bizim değil 73 milyonun takdirini toplamıştı. Ortada elim bir olay vardı ve bakanlarımız yüzlerce kilometre uzaklarındaki olay yerine anında intikal etmişlerdi. Bu davranışları için söylenecek tek kelime de aferimdi elbetteki.
         İkincisi;
         Birkaç gün önce Ankara’nın 80 km kadar uzağında bulunan Beypazarı ilçesinde elim bir trafik kazası yaşandı. Bu kazada tam 11 vatandaşımızı kaybettik. Bu elim olayın nedeni grizu patlaması değildi belki ama sonuç aynıydı ve ortada 11 ölü vardı. Hayatlarını kaybeden vatandaşlar ise bir lokma ekmek uğruna memleketlerinden uzaklara gitmek zorunda kalmış olan Mardin-Mazıdağı nüfusuna kayıtlı hemşerilerimizdi. Hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabırlar dilerken makamlarımızın bu olaya yaklaşımını dile getirmek istiyorum şimdi.
         Kaza, sabahın yedi buçuğunda oluyor. Bizler saat sekiz gibi kazadan ve saat dokuz gibi de hayatlarını kaybedenlerin hemşerilerimiz olduğundan haberdar olduk. Söz konusu hemşerilerimiz olunca da kaza yeriyle irtibat kurmaya çalıştık ki, Mardin Milletvekilimiz Mehmet Halit Demir’in de olay yerine büyük bir hızla intikal etmiş olduğunu öğrendik. Hemşerilerimizin kendi vekillerini o zor anlarda yanlarında görmüş olmaları elbetteki anlamlıdır ama bunun için sayın vekilimize teşekkür etmiyorum çünkü o kendi görevini yerine getirdi. (Keşke Mardinimizin diğer vekilleri de orda olsalardı ve ben onlara da teşekkür etmeseydim!) Olay yerine intikal eden yetkililer arasında grizu olayındaki duyarlı bakanlarımızın olmadığını, ancak Ankara Valisi Alaattin Yüksel’in de tıpkı milletvekilimiz Halit Demir gibi anında olay yerine intikal etmiş olduğunu öğrendik. Danışmanı vasıtasıyla bağlantıya geçtiğimiz vekilimizden bizlere aktarılan bilgiler içerisinde Ankara Valisi’nin, Beypazarı Kaymakamı Mustafa Kaya’nın ve Beypazarı Ak Parti ilçe başkanı Avni Erdoğan’ın yoğun bir ilgisi olduğunu öğrendik ki bunların tümüne teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Cenazelerin ilimize nakli için hazırlanan ambulans ve otobüslere refakat eden milletvekilimizin yanı sıra, Ak Parti Beypazarı ilçe başkanı ve üç yönetim kurulu üyesi de ölülerimizin toprağa verildiği törende yer aldılar. Tekrar tekrar Ankara Valisi’ne, Beypazarı Kaymakamı’na ve Ak Parti Beypazarı ilçe başkanına tüm hemşerilerim adına teşekkür ediyorum.
            Üzüntümüzü paylaşanlara ettiğim gerekli teşekkürlerin ardından bir de eksik olan şeyleri de hatırlatmaya gelelim şimdi. Bakan düzeyinde bir ilginin olmaması üzücüdür. Ama asıl üzücü olan şey, cenazelerin defin töreninde kendi valimizi ya da onun görevlendirebileceği bir yardımcısını ve hatta ilçe kaymakamını bile görememiş olmamızdır. Ankara valisi 80 kilometre uzaklıktaki olay yerine anında gidip görev anlamında üzerine düşen sorumlulukları yerine getiriyor, bizlerin mülki idareleri ise burunlarının dibine gelen cenazelerin başına gelip görünme zahmetinde bulunmuyor.
           Ayıptır ayıp!
           Devletin her fırsatta (hatta başbakan tarafından) dillendirilen şefkatli ellerini birinci dereceden temsil eden makamlar, illerin ve ilçelerin mülki idareleridir. Bu makamları işgal edenlerin duyarsızlık faturaları, vatandaşın nezdinde devlete kesiliyor. Devletin şefkatinin yerine ve kişisine göre değiştiğini düşünmek bile istemiyorum. Ama bu tip duyarsızlıklar, düşünmek bile istemediğim şeyleri maalesef ki vatandaşa düşündürtüyor. Bu olayın ardından ayrıca şunu merak ettim doğrusu,  kazada beş çocuğunun tamamını kaybeden anne babanın yanında olmayan o şefkatin gösterilebileceği daha önemli bir adres var da biz mi bilmiyoruz acaba?
         Sonuç olarak Ankara Valisi, Beypazarı Kaymakamı ve Ak Parti Beypazarı ilçe başkanına göstermiş oldukları yakınlıklardan dolayı teşekkür ediyorum. Bu saydıklarımla beraber tıpkı grizu olayındaki gibi en azından bir bakanımıza, sonrasında Mardin Valimize ve Mazıdağı Kaymakamımıza da teşekkür etmek isterdim. Ayrıca; görevinin gereğini yerine getiren milletvekilimiz Mehmet Halit Demir’e teşekkür etmiyorum. Ve tıpkı onun gibi Mardinimizin diğer vekillerine de teşekkür etmemek isterdim.
         Bir makarna paketine doldurulacak yürek dolu şefkatin soru işaretlerine ve aynı makamların farklı yaklaşımlarına maruz kalmadan tüm makamlara nasip olması ümidiyle saygılar sunuyorum…

         

           NOT:

           Kazanın yaşandığığı andan defin işlemine kadar olanları an be an takip etmiş, ve gözlemlerimi sıcağı sıcağına siz okurlarım için paylaşmıştım.

Yazımın yayınlanmasının ardından Mardin Milletvekilimiz Gönül Bekin Şahkulubey’in Danışmanı Sayın İsa Kaymak ve Mazıdağı Kaymakamlığı tarafından arandım. Gerek İsa Bey ve gerekse de Mazıdağı Kaymakamlığı’ndan bana aktarılan bilgiler aynen şöyle;

           “Olayın yaşanmasının ardından olay yerine giden Ankara Valisi ve Beypazarı Kaymakamı’yla iletişime geçen Vekilimiz Gönül Bekin Şahkulubey, mevcut durumla ilgili her türlü bilgiyi edinmiş olup, hava muhalefeti nedeniyle kaza yerine gidemediğini ancak Ankara’ya sevk edilen yaralı vatandaşlarımızı ziyaret ederek bu mealde üzerine düşen görevi yerine getirmeye çalışmıştır.”

           Mazıdağı Kaymakamımız Serdar Kaya ise,

Olayın yaşanmasının ardından ilçemiz sınırlarında bulunan 3 köyü ziyaret ederek defin işlemi için gerekli hazırlıkların yapılmasına refakat etmiş ve defin günü bizlerin bulunduğu Gürgözü köyü değil de Karaalanı köyünde bulunduğunu ifade etmiştir.

Yorum Yaz