tatlidede

Af, Genel Af, Yargı Paketleri…

Af, Genel Af, Yargı Paketleri…

 Yazıda yukarıdaki başlıklarla ilgili açıklama ve yorumlarda bulunup bazı hususlara değineceğiz.Öncelikle Yargı Paketleri ile ilgili yansımalar,gelişmeler ve beklentilere bakmakta fayda var.Bilindiği üzere son bir-iki yıl içerisinde 1.Yargı Paketi ile başlayan ve yanılmıyorsak bu yazıya kadar 6.cısı çıkan Yargı Paketleri ile ilgili genel izlenimlerin neler olduğu yazmak gerekli.Bunu yaparken Af ve Genel Af kavramları ile ilgili hususlara da yer vererek ve değinerek genel bir çerçeve çizmekte mümkün.

 Bugüne kadar çıkan Yargı Paketlerinde, toplumun beklentilerinin bir kısmına dahi olsa cevap veren olumlu hususların yer aldığını söylemek mümkün.Ancak ceza evlerinde muhtelif suçlardan hükümlü ve tutuklu bulunan insanların ve bu insanların yakınlarının beklentilerine tam olarak hatta kısmen cevap verebildiklerini söylememiz mümkün bulunmamaktadır.

  Avukat olarak ceza evlerinde hükümlü yada tutuklu bulunan Müvekkillerimizi ziyaret ettiğimizde,bizlere sordukları husus “Af ihtimali malı var mı?” Şeklinde olmaktadır.Böyle bir çalışma bulunmadığı cevabını verdiğimizde ise “O halde önümüzde ki yargı paketinde bizimle ilgili bir şey çıkar mı?” diye sormaktadırlar.Yani dosyaları ile ilgili hukuki durumlarını sormadan önce bu iki hususta ki soruları sormaktadırlar.Bu soruları tutuklu ve hükümlü kişilerin yakınlarıda sık sık sormaktalar.

   Ülkemizde oldukça uzun bir süreden beri kısmi yada Genel Af uygulamasına baş vurulmamıştır.Her ne kadar zaman zaman infaz indirimleri ve benzeri iyileştirmeler yapılmış ise de,bunların hükümlü ve tutuklu insanların ve yakınlarının tatmin olacakları hususlar olmadığı açıktır.

  Bu kısa izahatlarla birlikte Af’ın gerekli olup olmadığı konusuna değinmekte de fayda var.Biz sonuç olarak Avukatlık yapan,tutuklu ve hükümlü müvekkilleri olan hukukçularız.Af konusunda ki görüş ve yorumlarımız tamamen kendimize ait hususlardır.Ancak bu görüş ve yorumlarımızı sunarken,toplumda konuya ilişkin tepkileri göz önünde bulundurmaya özen gösterdiğimizi söyleyebirim.

  Her dönemde Af taraftarı olanlar ve Af karşıtı olanlar olarak toplum ikiye ayrılmıştır.Bu nedenle Af çıkarma yetkisini kullanmak kolay bir tasarruf değildir.Af çıkarırken bunun toplumun ihtiyacı olduğunu ve bir bakıma zorunlu hale geldiğini maddi ve bilimsel gerekçelerle topluma izah etmek gereklidir.

  Türkiye’de yapılan yargılamalarda ne yazık ki bilimsel yöntemlerle,teknik imkanlarla elde edilen delillerden ziyade,beyanlara dayalı verilen kararlar çoğunluktadır.Bunun sonucun da,işlemediği suçtan hüküm giyen ve haketmediği halde ceza evinde bulunan önemli sayıda hükümlü bulunduğu gibi aynı nedenlerden dolayı çokça tutukluda bulunmaktadır.Bunun yanında toplumsal barışın sağlanması bakımından da haklı şekilde ceza almış kişilere de bir şans verilmesi düşüncesinin yanlış olmayacağı kanaatindeyiz.Diğer taraftan bugünkü toplam hükümlü ve tutuklu sayısına göre,devletin ceza evleri inşası,personel ve diğer giderleri hesaplandığında AF çıkarılması halinde devletinde rahatlamasının mümkün olacağı düşünülmelidir.

  Af’a karşı olanların haklı dayanağı,işlenen suçlardan mağdur olanların tepkisi ile ortaya çıkmaktadır.Bu doğrudur,yakını öldürülen bir kişinin Af’a karşı olması gayet doğaldır.Ancak Türkiye’de işlenen ve işlenmekte olan suçların geneline bakıldığında,kişisel mağduriyet oranının belli bir seviyede olduğunu görmekteyiz.Bu nedenle asıl mağduriyet kamuya ait olup iddianamelerde davacı bölümünde “Kamu Hukuku” ibaresi yer almaktadır.Kaldı ki en iyi iyileştirici ilacın dahi yan etkileri olmaktadır.Yan etkileri var diye bizi hastalıktan kurtaracak ilacın kullanımını yasaklamamızın gerekmediği ortadadır.Bu nedenle sırf suç mağduru göz önüne alınarak Af’tan yararlanacak kişi ve yakınlarının beklentilerini görmezlikten gelmek doğru yaklaşım olmayacaktır.

  Sonuç olarak, teknik açıdan çıkarılacak bir Genel Af kanununda yer alacak tüm hususları bir hukukçular kurulu belirleyecektir.Ancak kendi kişisel görüşlerimizi içeren bir kaç noktaya da değinmek isteriz.

Birincisi, çıkarılacak Af’ın tüm suçları kapsamasının gerektiğini düşünmekteyiz. Ceza kanununda hapis cezası ön görülen tüm fiiller suç olarak nitelendirilmiştir.İyi suç,kötü suç ayırımı yapmak doğru değildir.İki tanığın beyanı ile adam öldürme fiilinden ceza almış kişinin gerçekten suçlu olduğunu kabul etmemiz çok kolay değildir.Bu nedenle adam öldürmek kötü bir suçtur diyerek bu kişiyi Af kapsamı dışında bırakmamız Af müessesesinin amacına aykırı olacaktır.

  Yine örgütsel suçlarda bir itirafçının cezadan kurtulmak yada cezayı azaltmak amacı ile suçladığı kişilerin Af dışında bırakılması da isabetli değildir.Bu hususların iyi değerlendirilmesinin gerekliliğine inanıyor,ülke,toplum barışı ve ekonomik zorunluluklarda değerlendirilerek Genel Af düzenlemesi yapılmasını öneriyoruz.Sağlıkla kalın…

 Av.Gürsel Ekmen Miroğlu

Av.Şeyhmus Miroğlu

Editör: Nezir Güneş

Yorum Yaz