tatlidede

Apollon'un Gözü - G. K. Chesterton Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Apollon'un Gözü kimin eseri? Apollon'un Gözü kitabının yazarı kimdir? Apollon'un Gözü konusu ve anafikri nedir? Apollon'un Gözü kitabı ne anlatıyor? Apollon'un Gözü PDF indirme linki var mı? Apollon'un Gözü kitabının yazarı G. K. Chesterton kimdir? İşte Apollon'un Gözü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 18.06.2022 06:00
Apollon'un Gözü - G. K. Chesterton Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: G. K. Chesterton

Çevirmen: Çiçek Öztek

Derleyen: Jorge Luis Borges

Orijinal Adı: The Eye of Apollo - The Three Horsemen of Apocalipse - The Queer Feet - The Honour of Israel Gow - The Duel of Dr. Hirsch

Yayın Evi: Kırmızı Kedi Yayınları

İSBN: 9786052981641

Sayfa Sayısı: 139

Apollon'un Gözü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Bizler gençken, dostum, dünya çok yaşlıydı..." diye yazar Gilbert Keith Chesterton. Gerçekten de, 1874 yılında doğan Chesterton'ın ilk gençlik yılları sembolizm ile dekadanlığın umutsuz ve karanlık yıllarına rastlar. Bu boşluktan onu, Walt Whitman'ın güçlü sesi ile Pasifiklerde bir adada ölmekte ve 'yağmur altında öten bir kuş gibi şarkı söylemekte olan' Stevenson'ın sesi kurtarır. G. K. Chesterton gibi iyiliksever ve kibar bir insanın, aynı zamanda olayların dehşetini de duyumsayan anlaşılmaz biri olduğunu iddia etmek şaşırtıcı olabilir; ama yapıtları, kendi istemi dışında da olsa, bunu doğrular niteliktedir. Şöyle ki; bahçedeki bitkileri zincire vurulmuş hayvanlarla, mermeri ay ışığıyla, altını donmuş ateşle, geceyi dünyadan çok daha büyük bir buluttan ve gözlerden oluşan bir canavarla kıyaslar. Bir Kafka ya da Poe olabilirdi; ama o, cesaretle mutluluğu seçti ya da bulmuş göründü.Yazın sanatı mutluluk biçimlendiren biridir; belki de hiçbir yazar bana Chesterton'ın yaşattığı kadar mutlu saatler yaşatmamıştır.

-Jorge Luis Borges

Apollon'un Gözü Alıntıları - Sözleri

  • “ Hayal dünyasından başka bir şey olmayan hayat, beni o kadar az ilgilendirir ki…”
  • İnsanları körleştiren, delirten ve yanlış yollara sevk eden tutkular arasında en kötüsü ve en so­ğuğudur küçümseme.
  • “ Saf idealistin ve gerçek realistin ortak noktası sahip oldukları eylem aşkıdır. Pratik politikacı itirazlarda bulunarak gelişir, serpilir. Belki idealistin yaptıkları işe yaramaz, eylem adamının yaptıkları da vicdansızlık olabilir, ama insan hiçbir işte, hiç bir şey yapmadan saygınlık elde edemez. “
  • iblisler bile günah çıkarınca hafiflemiş gibi hissederler kendilerini.
  • “ Uyku kutsal bir ayindir ; zira insanca bir eylem ve bir besindir uyku. “
  • Olması gerektiği biçimde olmamasından korkuyorum,”
  • “Bir insan Roma’ya tekrar döneceğine inanmıyorsa, Roma’ya gitmesinin bir anlamı yok.”
  • “Bizler gençken, dostum, dünya çok yaşlıydı... ”
  • Her büyük yazar ise iyi bir okur olmakla baslar ve yıllar geçtikçe, tercih ettiği ya da dışladığı okumalarıyla kişisel bir kitaplık yaratır.
  • Konuşamıyorum! Tanrı aşkına, işte bu yüzden şimdi konuşuyorum! İğrenç parlamentolarında öğrenir o herifler konuşmayı öğrendikleri kadar susmayı da! Şu karşıdaki evde, bir ödlek gibi saklanan casus gibi susmayı!
  • Cezamı çekmek, benim için bir istasyonda sevgilimi beklemek gibi olacaktır. Darağacı benim için, beni ona götürecek bir araba olacaktır sadece.”
  • ‘Siz, şeytanın kitaplarını okuyanlar, temelsiz kâbuslarınızı sonsuza kadar defetmek için, son bir söz benden size. Beni mahkûm etseniz de etmeseniz de, bunun hiç umrumda olmadığını zerre kadar anlayamazsınız. Sizin utanç ve idamlık dediğiniz şeyler benim için, çocuk kitaplarındaki canavarlar bir yetişkin için neyse o. Savunma konuşmasına izin verdiğinizi söylüyorsunuz. Hayal dünyasından başka bir şey olmayan bu hayat, beni o kadar az ilgilendiriyor ki, size iddia makamının konuşmasını sunacağım
  • Kitaplarım başarılı oldu, teorilerim çürütülemedi, ama Fransızların neredeyse kemikleşmiş olan önyargıları yüzünden politikayla başım dertte.
  • Bir suç,” dedi yavaşça, “bir sanat eseri gibidir. Öyle şaşkın şaşkın bakmayın, şeytani bir atölyeden çıkan yegâne sanat eseri suç değildir kesinlikle. Ancak ister kutsal olsun ister şeytani, her sanat eserinin kaçınılmaz bir işareti vardır; yani her sanat eserinin özü basittir, ancak işlenişi karmaşık olabilir. O halde, diyelim Hamlet'te, mezarcının groteskliği, deli kızın çiçekleri, Osric’in fantastik süsü, hayaletin solgunluğu ve kafatasının sırıtışı, karalar içinde bir adamın sade, trajik figürünün etrafına sarılmış, karman çorman bir çelenkteki tuhaflıklardır sadece.
  • “bu dünya bir hayaldi hani, hatırlasana.”

Apollon'un Gözü İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Toplamda beş hikayeden oluşan kitapta ilk öykü (Mahşerin Üç Atlısı) ve son öykü (Dr. Hirsch'in Düellosu) bana çok tanıdık geldi. Sanki bir filmde izlemişim, birilerinden dinlemişim gibi. Diğer üç öyküyü de (Tuhaf Ayak Sesleri, Israel Gow'un Onuru, Apollon'un Gözü) iki sene önce "Peder Brown'ın Masumiyeti" kitabında okumuştum, yeniden okumuş oldum. Hâliyle, tekrar okuması yapıyormuş gibi hissettim ama bu demek değil ki sevmedim. Sevdim, çünkü karakterler gizemleri -Sherlock Holmes gibi- değişik bir bakış açısıyla çözümlüyor. Okumanızı tavsiye ederim. =) (G. İlke)

Efendiler, Ali Murat ve Mete'nin hediyelerinden olan saygıdeğer Cherterton abimizin güzide eseri Apollon'un Gözü isimli kitabı bitirdim. Öyle ilginç bir kitapki elinize aldıktan bir kaç dakika sonra göz kapaklarınız ağırlaşıyor, uykuya yenik düşüyorsunuz. Bu nedenle bitirmem epey bi gecikti. Kitabımız 5 ayrı hikayeden oluşmakta. Bir diğer garip olayda şu ki, kısaca bahset deseniz hiç bir hikayeden bahsedemem. Kitabn kapağını kapadığınız anda aklınızda hiç bir şey kalmadığını farkediyorsunuz. Özellikle son hikayede aşırı sıkıldım. Bilmiyorum belki çeviri ile alakalıdır. Umarım serinin diğer kitapları böyle değildir. (Umut Çalışan)

Yıllar önce Gilbert Keith Chesterton’dan Ada Yayınları’nca yayımlanan, Vedat Günyol’un Türkçeleştirdiği Bay Perşembe’yi okumuştum.Çok beğendiğimi hatırlıyorum.İlerleyen aylarda tekrar okumak için kitaplığımdan çıkardım. Jorge Luis Borges der ki:”Poe’nun buluşu sayılan polisiye romanın yok olduğu bir dönemin gelebileceği şimdiden tahmin edilebilir, çünkü tüm yazın türleri arasında en yapay olanı ve en çok oyuna benzeyeni odur.Bizzat Chesterton, romanın bir yüz oyunu, polisiye öykünün ise bir maske oyunu olduğunu yazılarıyla ifade etmiştir.Bu gözleme ve polisiye türünün gözden düşmesi olasılığına karşın, G.K.C. öykülerinin her zaman okunacağından emin olduğumu söyleyebilirim; çünkü bu öykülerde gerçekleşmesi imkânsız doğaüstü bir olayın ima ettiği gizem, son satırların bizlere sunduğu mantıklı çözüm kadar ilginçtir.” syf 7 Kitapta yer alan Chesterton öykülerinin bir kısmı fantastik, mistik öğeler, doğaüstü olaylar içerse de bir anda Peder J. Brown ve dedektif M.Bercule Flambeau tarafından mantık temeline oturtularak çözümlenir. Peder Brown ve dedektif Flambeau öykülerde ( üç öyküde sanırım) tekrar tekrar karşılaştığımız karakterler. Babil Kitaplığı serisinde yer alan Apollon’un Gözü kitabını zevkle okudum. (Özlem Akbaş)

Apollon'un Gözü PDF indirme linki var mı?

G. K. Chesterton - Apollon'un Gözü kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Apollon'un Gözü PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı G. K. Chesterton Kimdir?

İngiliz edebiyatında yazarlığı kadar, aykırı düşünceleriyle de kendine sıra dışı bir yer edinen Chesterton, 1874 yılında Londra'da dünyaya geldi. 1936 yılındaki ölümüne dek, gazeteciliği, sanat ve edebiyat eleştirmenliği ile yazarlığının yanı sıra, din ve dünya sorunları üzerine, keskin kalemiyle yazdığı polemik yazılarıyla da dikkati çekti. Yine ünlü bir yazar olan, vatandaşı Rudyard Kipling'in sömürgeci eğilimlerini ve İngiltere'nin dış siyasetini kıyasıya eleştirdi. Sanayileşmiş toplumlarda insani değerlerin hızla yitirildiğini vurgulayarak, akla ve bilime dayandırılan dünya görüşlerine karşı, sağduyu ve imandan yana tavır aldı. Ülkesindeki yaygın Protestan inancına karşın Katolikliği seçen ve Ortaçağ değerlerini savunan yazarın bu eğilimleri, edebi eserlerinde de iz bırakmıştır.

Türkçeye çevrilen eserleri

- Apollon'un Gözü

- Bay Perşembe (1908, The Man Who Was Thursday)

- Don Kişot'un Dönüşü (1927, The Return of Don Quixote)

- Garip Ticaretler Kulübü (1905, The Club of Queer Trades)

- Gurur Ağaçları

- Bir Dahinin Yaşamı: Charles Dickens (1906, Charles Dickens: A Critical Study)

- Peder Brown'un Maceraları

- Çok Şey Bilen Adam (2013)

Sapkınlar (Heretikler) (2021)

G. K. Chesterton Kitapları - Eserleri

  • Apollon'un Gözü
  • Bay Perşembe
  • Don Kişot'un Dönüşü
  • Garip Ticaretler Kulübü
  • Gurur Ağaçları
  • Peder Brown'ın Masumiyeti
  • Bir Dahinin Yaşamı: Charles Dickens
  • Peder Brown Öyküleri
  • Peder Brown'ın Bilgeliği
  • Çok Şey Bilen Adam
  • What's Wrong with the World
  • Orthodoxy
  • The Napoleon of Notting Hill
  • Sapkınlar
  • Aziz Thomas Aquinas
  • The Ballad of the White Horse
  • All Things Considered
  • The Defendant

G. K. Chesterton Alıntıları - Sözleri

  • “ Uyku kutsal bir ayindir ; zira insanca bir eylem ve bir besindir uyku. “ (Apollon'un Gözü)
  • Kitaplarım başarılı oldu, teorilerim çürütülemedi, ama Fransızların neredeyse kemikleşmiş olan önyargıları yüzünden politikayla başım dertte. (Apollon'un Gözü)
  • “Bir insan Roma’ya tekrar döneceğine inanmıyorsa, Roma’ya gitmesinin bir anlamı yok.” (Apollon'un Gözü)
  • Property is merely the art of the democracy. It means that every man should have something that he can shape in his own image. (What's Wrong with the World)
  • Akıllı bir adam bir çakıl taşını nereye saklar? - Kumsala. Akıllı bir adam bir yaprağı nereye saklar? - Ormana. (Peder Brown'ın Masumiyeti)
  • Basil'in ahbaplarından oluşan rengarenk grubunun en ilginçlerinden biri de Profesör Chadd'di. Etnolojik dünyada (ki bundan çok uzakta, ama çok ilginç bir dünyada) vahşilerin dille ilişkileri hakkında en büyük değilse bile ikinci büyük otorite olarak tanınıyordu. (Garip Ticaretler Kulübü)
  • Belki de hayatlarında cinayet işlememiş insanlar çeşitli ve olağandışı olamaz mı? Belki de her sade insanın yaşamında gerçek bir gizem, işlemeyi önlediği günahların sırları vardır. (Gurur Ağaçları)
  • İnsanların asıl karşı koyamadığı şey, kötü biri olmaktır. (Bir Dahinin Yaşamı: Charles Dickens)
  • İnsanları körleştiren, delirten ve yanlış yollara sevk eden tutkular arasında en kötüsü ve en so­ğuğudur küçümseme. (Apollon'un Gözü)
  • One anti-democratic writer remarked that he would not like to sail in a vessel in which the cabin-boy had an equal vote with the captain. It might easily be urged in answer that many a ship (the Victoria, for instance) was sunk because an admiral gave an order which a cabin-boy could see was wrong. (What's Wrong with the World)
  • Basil hakkındaki bu mistik duygumun, örneğin aynı akşam yaptığımız garip yolculuk sırasında olduğu gibi bulutlu ve karanlık havayla ilgisi olup olmadığını bilmiyorum. (Garip Ticaretler Kulübü)
  • The thread of comradeship and conversation must be protected because it is so frivolous. It must be held sacred, it must not be snapped, because it is not worth tying together again. (What's Wrong with the World)
  • Madde'nin İnsan'a olan isyanı (ki ben varolduğuna inanıyorum) şimdi tek bir koşula indirgenmiş durumda. Savaşı bize karşı yürüten ve şunu rahatlıklar ekleyebilirim ki, bizi mağlup eden, büyük şeylerden çok küçük şeylerdir. En sonuncu mamutun kemikleri uzun süre önce çürüdü, /.../Ama küçük şeylerle, en başta mikroplar ve yaka düğmeleriyle dolu acı ve sonsuz bir savaşın içindeyiz. (Garip Ticaretler Kulübü)
  • Religion, the immortal maiden, has been a maid-of-all-work as well as a servant of mankind. She provided men at once with the theoretic laws of an unalterable cosmos and also with the practical rules of the rapid and thrilling game of morality. She taught logic to the student and told fairy tales to the children. (What's Wrong with the World)
  • "Bütün bu şaşkınlıklardan sonra, dost ne demek, düşman ne demek diye kendine sorası geldi. Herhangi bir şey göründüğünden başka bir şey miydi?" (Bay Perşembe)
  • Güvenli olan bir şey bilmiyorum muhtemelen ölüm dışında. (Garip Ticaretler Kulübü)
  • En ölümcül hatalar bile yaşamı günahlar gibi zehirlemez. (Peder Brown'ın Masumiyeti)
  • Hiç büyük insanımız yok, çünkü onu sürekli arıyoruz. (Bir Dahinin Yaşamı: Charles Dickens)
  • Din ve din dışı konular hakkında düşünürken yaşadığımız zorlukların çoğu, "tanımlanamaz"la "anlaşılmaz"ı birbirine karıştırmamızdan kaynaklanıyor. Biri ruhani bir gerçeklikten "tanımlanamaz" diye söz edecek olsa, gözümüzde derhal sisli bir yer, belli belirsiz sınırları olan bir bulut canlandırırız. Ancak, basmakalıp mantıklarda bile bir hatadır bu. Tanımlanamayan, ilk şeydir; birincil gerçek. Tanımlanamaz olan şeyler kollarımız ve bacaklarımızdır, kap kacağımız. Tanımlanamaz olan, şüphe edilemez alandır. Yan evde yaşayan biri tanımlanamaz, çünkü tanımlamak için fazla gerçektir. Kimilerine göre tüm manevi şeyler yakındır birbirine; kimilerine göreyse tanımlanamayacak kadar gerçek olan tek şey Tanrı' dır. Fakat bir şeyi tanımlamanın üçüncü bir yolu da her zaman bulunur. (Bir Dahinin Yaşamı: Charles Dickens)
  • Belki de her sade insanın yaşamında gerçek bir gizem , işlemeyi önlediği günahların sırları vardır . (Gurur Ağaçları)

Yorum Yaz