tatlidede

Atatürk'ün Din Anlayışı - Harika Yamak Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Atatürk'ün Din Anlayışı kimin eseri? Atatürk'ün Din Anlayışı kitabının yazarı kimdir? Atatürk'ün Din Anlayışı konusu ve anafikri nedir? Atatürk'ün Din Anlayışı kitabı ne anlatıyor? Atatürk'ün Din Anlayışı PDF indirme linki var mı? Atatürk'ün Din Anlayışı kitabının yazarı Harika Yamak kimdir? İşte Atatürk'ün Din Anlayışı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 22.01.2023 23:00
Atatürk'ün Din Anlayışı - Harika Yamak Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Harika Yamak

Yayın Evi: Yılmaz Basım

İSBN: 9786059828185

Sayfa Sayısı: 176

Atatürk'ün Din Anlayışı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Atatürk diyor ki:

“Ey millet! Allah birdir, şanı, büyüktür. Allah'ın selameti ve hayrı üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri, Cenab-ı Hak tarafından insanlara dini hakikatleri tebliğe memur ve Resul olmuştur. Koyduğu esas kanunlar

cümlemizce malumdur ki, Kur'an'daki naslardır. İnsanlara feyiz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir, temel dindir. Çünkü dinimiz akla mantığa hakikate tamamen uyuyor. Eğer akli mantığa, hakikate uymamış olsaydı bununla diğer ilahi ve tabi kanunlar arasında aykırılıklar olması gerekirdi. Çünkü bütün kanunları yapan Cenab-ı Haktır.”

(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt: 11. s. 94-95)

Atatürk'ün Din Anlayışı Alıntıları - Sözleri

  • "Türk Kur'an'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu Kitap'ta neler olduğunu Türk anlasın.
  • Türk sosyal hayatında kadınlar bilim ve bilgi yönünden ve diğer hususlarda erkeklerden asla geri kalmamışlardır. Belkide daha ileri gitmişlerdir.
  • Milletin şerefi, haysiyeti, hürriyeti, İstiklali hakikaten tehlikeye düşmüştür. Bu felaketten kurtulmak, İcap ederse vatanın son bir ferdine kadar ölmeyi göze almak lazımdır. Padişah olsun, halife olsun, İsim ve her ne olursa olsun Önemli bir şahıs ve makamın hikmeti mevcudiyeti kalmamıştır. Yegane kurtuluş çaresi halkın doğrudan doğruya hakimiyeti eline alması ve iradesini kullanmasıdır.
  • Milletimiz dil ve din gibi kuvvetli iki hazineye sahiptir. Bu faziletleri hiçbir kuvvet milletimizin kalp ve vicdanından alamayacaktır ve alamaz.
  • "Laiklik yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü de demektir." Mustafa Kemal Atatürk
  • Vatan sevgisi imandandır.
  • Yüz sene beş yüz sene, bin sene evvel yaşayan bir toplum İçin yapılan kanunlarla, bugünkü toplumları idareye kalkışmak gaflettir cehalettir.
  • Her sarıklıyı hoca sanmayın, Hoca olmak sarıkla değil beyinledir.
  • Kuranı Kerim’i dinliyorsunuz, onun peşinden gidiyorsunuz, Ama ne dediğini anlamıyorsunuz,. Bir insan inandığı peşinden gittiği bir şeyi anlamaz mı?
  • "Kur'an-ı Kerim dinliyorsunuz, onun peşinden gidiyorsunuz, ama ne dediğini anlamıyorsunuz. Bir insan inandığı, peşinden gittiği bir şeyi anlamaz mı?" Mustafa Kemal Atatürk

Atatürk'ün Din Anlayışı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bütün dünya Müslümanları! Allah‘ın son peygamberi Hazreti Muhammed’in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli uygulamalı.! Tüm Müslümanlar Hazreti Muhammed’i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli! İslamiyetin hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler.  Türkler dinlerinin ne olduğunu bilmiyorlar. Bunun için Kur’an-ı Kerim Türkçe olmalıdır. Türkler Kur’anın arkasından koşuyor., fakat onun ne dediğini anlamıyor içinde neler var bilmiyorlar ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk milletinin anlamasını sağlamaktır. Her fert din ve diyanetini, İmanını öğrenmek için bir yere muhtaçtır. Orası mekteptir. Fakat nasıl ki her hususta yüksek mektep ve ihtisas sahipleri yetiştirmek lazımsa dinimizin hakikatini tetkik, İlmi Fenni kudretine sahip olacak güzide ve hakiki ulama yetiştirecek yüksek müesseselere sahip olmalıyız. Bizim dinimiz için herkesin elinde bir ölçü vardır. Bu ölçü ile hangi şeyin bu dine uygun olup olmadığını kolayca takdir edebilirsiniz. Hangi şeyi ki akla mantığı halkın menfaatine uygundur; Bir şey akıl ve mantığa, milletin menfaatine İslam’ın menfaatine uygunsa kimseye sormayın. O şey dinidir. Eğer bizim dinimiz aklın mantığın uyduğu bir din olmasaydı mükemmel olmazdı, Son din olmazdı. Türk milleti daha dindar olmalıdır. Yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır diyorum. Dinimize bizzat  nasıl inanıyorsam buna da öyle inanıyorum. Bizim dinimiz aşağılık miskin ve hor görülmeyi tavsiye etmez aksine yücelik ve şereflerini muhafazayı emreder. İki günü birbirine eşit olan ziyandadır. Bizim dinimiz hiçbir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını istememiştir.  İslam’da ruhbanlık yoktur. Biz de ruhbanlık sınıfı diye bir şey yoktur. Hepimiz dinimizin hükümlerini eşit olarak öğrenmeye mecburuz. Hazreti Muhammed Allah‘ın birinci ve en büyük kuludur. Onun izinden bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim senin adın silinir fakat o sonsuza kadar ölümsüzdür. Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur. Yalnız şurası var ki din Allah ile kul arasındaki bağlılıkdır.  İslam dini hakkında böylesine güzel düşüncelere sahip olan her fırsatta bu düşüncelerini ortaya koyan yüce Atatürk’ün Allah korkusu olan Allah‘ın emirlerini elinden geldiğince yerine getiren samimi bir İnanan olduğunu çok net bir şekilde görüyoruz. Ama bazı kötü düşünceli insanlar yüce Atatürk’ü tanımadan onu anlamadan hakkında bir sürü atıp tutuyorlar. Atatürk dinsiz di yok imansız dı daha o kadar çok şey duyuyorum ki akla mantıksal sığmıyor.  Ama Atatürk’ü anlamaya başladıktan sonra onun ne kadar güzel bir insan olduğunu onun tek derdinin türklerin okudukları kuranı Kerim’in ne dediğini anlamamaları ve dini kullanarak insanları yanlış yola saptırmak isteyenlere karşı bütün şiddetinin öfkesini olduğunu anlıyoruz. Böylesine yüce bir insan büyük Atatürk bütün ömrü boyunca bu halk İçin ömrünü vermiştir. Bütün hayatı boyunca bu millet için bu insanlar için elinden geleni fazlasıyla yapmıştır. Atatürk  Türkiye cumhuriyetini çağdaş temeller üzerine kurarken Türk toplumunun muhasır medeniyetler seviyesinde bir anlayışa sahip olmasını bunu yaparken de dinine hakiki manada sarılmasını istiyor. Ne kadar inkar da etseler türlü türlü iftira da atsalar da boşuna hiç boşuna uğraşmayın başaramayacaksınız. Biz Türkler Atamızı sonsuz bir sevgiyle seviyor ve saygıyla anıyoruz. bunu Türk milletinin kalbinden söküp alamazlar. Okumanızı tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar. (Levent gül)

Bilindiği üzere Mustafa Kemal Atatürk'ün dini inancı tartışma konusu olmuştur. Bazı kaynaklar Müslüman olduğunu iddia ederken, diğer kaynaklar deist veya ateist olduğunu iddia etmektedir. Harika Yamak'ın derlediği bu kitabın başlangıcında ise Atatürk'ün din karşıtı olmadığını, kuvvetli bir Allah inancına sahip olduğu, Kur'anı Kerim'in ışığını kendisine yol edinmiş, samimi bir Müslüman olduğu okuyucuya aktarılmıştır. Devamında Atatürk'ün laikliği benimsediği ve bununla birlikte Osmanlı İmparatorluğu'nun gerilemesinin ve yıkıma götüren sebebin İslamiyet'ten uzak, hurafe ve batıl inançlardan kaynaklı olduğu anlatılmıştır. Tabi ki de İslam'dan uzak, hurafe ve batıl inançlar şeklinde biçimlenmiş bir din inancının milletimizi ileri götürmesi düşünülemez. Fakat Osmanlı Devleti'ni yıkıma uğratan sebeplerden en önemlisi Osmanlı Devleti'nin teknolojik açıdan yetersiz kalmasıdır. Gelenekçi reformcular Osmanlı'nın yenileşme döneminde devletin eskiden var olan kurumlarını tekrar ihya edersek devlet tekrardan altın çağını yaşar düşüncesini benimserler. Sultan III. Selim, batının teknolojik gelişmelerini, kurumlarını Osmanlı Devleti'ne uyarlayıp, batının kültürel özelliklerini almamak taraftarıdır. Fakat işe ordudan başlamış ve devlet için reform gerektiğine inansada yanlış teşhislerde bulunmuştur. O dönem de Avrupa'ya elçi gönderip Avrupa'daki gelişmeler takip edilseydi Avrupa'nın siyasi, ekonomik iktisadi açıdan gelişmelerini görürler ve bu gelişmelerin teknolojilerine, askeri sistemlerine yansıdığını farkederlerdi. Osmanlı yenileşme döneminde yapılan yanlış teşhisler, Osmanlı'ya dışardan edilen müdahaleler ve devamında ki gelişmeler ile teknolojik açıdan diğer Avrupalı devletlerden geri kalmış ve yıkılmaya mahkum olmuşuzdur. Yani Osmanlı'nın gerileme ve yıkılma sürecini sadece İslam dininden uzak yaşamamızla, hurafe ve batıl inançlarla bağdaştıramayız. Kitapta Atatürk'ün İslam dinine, Peygamber efendimize olan saygısı çokça dile getirilmiştir. Atatürk, dini lüzumlu bir müessese olarak görmüş, dinsiz milletlerin devamına imkan olmadığını söylemiş ve dinimizi, akla, mantığa ve gerçeklere uygun olduğunu belirtmiştir. İslam dininin gerçeklerinin insanımıza doğru olarak anlatılmasını istemiş, "Kur'an Türkçe olmalıdır." demiştir. Hutbeleri Türkçeleştirmiştir. Ayrıca kitapta Atatürk'ün hafıza Kur'an okutup, dinlediğindende bahsedilir. Bilindiği üzere Atatürk laikliği benimsemiştir. Laiklik din ile devlet işlerinin ayrılmasıdır. Laikliğin diğer bir özelliğide devletin resmi bir dini olmamasıdır. Yani Türk milleti Cumhuriyetle idare olunur, laiktir ve her reşit dinini seçmekte serbesttir. Ancak Türkiye'nin laik bir sisteme tam olarak geçebilmesi için Anayasanın 2. maddesi olan "Türkiye devletinin dini İslam dinidir." maddesinin değiştirilmesi lazımdır ve Atatürk bu maddenin değişmesi gerektiğine inanmaktadır. 5 Şubat 1937 'de Anayasanın 2. maddesi yeniden yazılmış ve Türkiye devletinin laik olduğu belirtilmiştir. Laikliğin iki hedefi vardır. Bu hedefler din konusunda tarafsız bir devlet oluşturmak ve bilimsel, akılcı insanlar yetiştirmektir. Lakin Atatürk, "Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur. Din vardır ve lazımdır." demiştir. Laik bir Cumhuriyette insanlar dinini seçmekte özgür veyahutta inançsız olmayı seçiyor ise ülkede insanlar çeşitli dinlerle bir arada yaşarlar ve dini birlik sağlanamaz. Ülkede birlik olmaz. Dini birlikle beraber, ülkede kesin bir dinin olmaması da milletlerin devamına, milletimizin devamına imkan sağlamaz diye düşünüyorum. Bundan dolayı olmalıdır ki Atatürk, halka din konusunda güvence vermek amacıyla istemese de İslam dinini yasalar çerçevesinde benimsemiştir ve Türk devletinin dininin İslam olduğu Anayasa maddelerine konulmuştur. Kitapta Atatürk'ün, "Siyasetimiz dine aykırı olmak şöyle dursun, dini bakımdan eksik bile hissediyoruz." sözü okuyucuya aktarılmıştır. Siyaset, devlet işidir. Laiklik ise din ile devlet işlerinin ayrılmasıdır. Atatürk, "Türkiye devletinin dini İslamdır." maddesini fazlalık olarak görüp kaldırtmış daha sonra tepki çekmemek için tekrar Anayasaya koydurtmuş olsa da, Atatürk'ün bu sözü ile benimsediği laik cumhuriyet görüşü birbiriyle bağdaşmamaktadır, çelişmektedir. Bunun dışında kitapta Atatürk'ün söylemlerine sıkça yer verilmiş birçoğu kaynaklarla desteklenmiştir. Ancak Atatürk'ün söylemleri sıkça tekrarlandığı için bu durum okuyucuyu biraz bunaltabilir. (Zeynep İlkay Akkerman)

Tüm toplumun kafasında soru işaretleri oluşturulmaya çaba gösterilmiş olan önemli bir alan hakkında yapılmış ciddi bir çalışma. Atatürk´ün farklı ortamlarda yaptığı sohbet ve söylemlerden din konusunda ki duygu, düşünce ve değerlendirmeleri okurun gözü önüne serilmiş. Kaynakçası olan çalışma bu alanda ilgisi olan ve sağlam bilgi edinmek isteyen okurlara önerilebilir. (Kitap okumak)

Atatürk'ün Din Anlayışı PDF indirme linki var mı?

Harika Yamak - Atatürk'ün Din Anlayışı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Atatürk'ün Din Anlayışı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Harika Yamak Kimdir?

Harika Yamak, Anı - Anlatı - Günlük - Seyahatname, Araştırma - İnceleme, Azınlıklar & Etnik Gruplar kategorilerinde eserler yazmış popüler bir yazardır.

Başlıca kitapları alfabetik sırayla; Atatürk ve Ermeni Soykırım Yalanı, Atatürk ve Kayıp Kıta Mu'nun Şifresi, Atatürk ve Liderlik, Atatürk ve İzmir, Atatürk'ten Türkiye'ye Işık Tutan Konuşmalar, Atatürk'ten İnsanlığa Yol Gösteren Sözler olarak sayılabilir.

Harika Yamak kitapları; Parola Yayınları, Yılmaz Basım aracılığıyla kitapseverlerle buluşmuştur.

Harika Yamak tarafından yazılan son kitap "Atatürk ve Ermeni Soykırım Yalanı", Yılmaz Basım tarafından okurların beğenisine sunulmuştur.

Harika Yamak Kitapları - Eserleri

  • Atatürk ve Kayıp Kıta Mu'nun Şifresi
  • Atatürk'ün Din Anlayışı
  • Atatürk ve İzmir
  • Atatürk ve Ermeni Soykırım Yalanı
  • Atatürk ve Liderlik
  • Atatürk'ün Manevi Dünyası ve Sözleri
  • Atatürk'ten İnsanlığa Yol Gösteren Sözler
  • Gün Gün Gezi Hatırası - Taksim Çiçekleri
  • Mustafa Kemal Atatürk
  • Atatürk'ten Türkiye'ye Işık Tutan Konuşmalar

Harika Yamak Alıntıları - Sözleri

  • Vatan sevgisi imandandır. (Atatürk'ün Din Anlayışı)
  • Bir araştırmacı yazar için temel kural, gerçek bilgilere sadık kalmaktır. Tarihî bilgi ve belgeleri çarpıtmamaktır. “Sözde” kavramı Ermeni Soykırımı meselesinde resmî söylemdir. (Atatürk ve Ermeni Soykırım Yalanı)
  • Musul bizim için çok kıymetlidir birincisi civarında sonsuz Servet teşkil eden petrol kaynakları vardır. İkincisi bunun kadar önemli olan kürtlük meselesidir İngilizler orada bir kürdüm hükümeti teşkil etmek istiyorlar Bu mu yaptıkları takdirde Bu fikir bizim okuduğumuz dahilindeki Kürtlere de sirayet edebilir. (Atatürk ve Ermeni Soykırım Yalanı)
  • İnsanlıkta, din hakkındaki duygu ve düşünce, her türlü hurafelerden arındırılarak gerçek bilim ve tekniğin nurlarıyla buluşuncaya ve mükemmel bir hale gelinceye kadar, din oyunu aktörlerine her yerde tesadüf edilecektir. (Atatürk'ten İnsanlığa Yol Gösteren Sözler)
  • "Doğru düşünmesini biliyorsan ve doğru bir şey yapmak yolundaysan mutlaka başarırsın!" (Atatürk ve İzmir)
  • Fikirler cebr-ü şiddetle, top ve tüfekle asla öldürülemez. (Atatürk'ten İnsanlığa Yol Gösteren Sözler)
  • Ulusa dayanmayan İstanbul'daki hükümetin, bütün bu düşman saldırıları karşısında beceriksiz ve hiç durumunda kalarak Ulus haklarını ve ülkeyi savunamamakta olduğu kesinleşmiştir. (Atatürk ve Ermeni Soykırım Yalanı)
  • Benim yakın arkadaşlarım,toprağı verimli işletemeyen çiftçiyi kınamasını biliyor da,vatanınını şu kasvetli ve harap hâle getirmiş yönetim biçimini öpüp başına koymada sakınca görmüyor. Ben bunu halkıma anlatacağım. Ben bunu halkımla başaracağım. (Atatürk ve İzmir)
  • Türk milletinin kökünün dayandığı Türk adındaki insan, insanlığın ikinci babası Nuh Aleyhisselam'ın oğlu Yafes'in oğlu olan kişidir. (Atatürk ve Kayıp Kıta Mu'nun Şifresi)
  • Milletimiz dil ve din gibi kuvvetli iki hazineye sahiptir. Bu faziletleri hiçbir kuvvet milletimizin kalp ve vicdanından alamayacaktır ve alamaz. (Atatürk'ün Din Anlayışı)
  • Milletin şerefi, haysiyeti, hürriyeti, İstiklali hakikaten tehlikeye düşmüştür. Bu felaketten kurtulmak, İcap ederse vatanın son bir ferdine kadar ölmeyi göze almak lazımdır. Padişah olsun, halife olsun, İsim ve her ne olursa olsun Önemli bir şahıs ve makamın hikmeti mevcudiyeti kalmamıştır. Yegane kurtuluş çaresi halkın doğrudan doğruya hakimiyeti eline alması ve iradesini kullanmasıdır. (Atatürk'ün Din Anlayışı)
  • Armutlu'ya gelinir. Burada mola verilir. Mustafa Kemal koyu bir güneş gözlüğü taktığı için tanınmaz. Orada bulunan bir ihtiyar koynundan bir resim çıkarır, birkaç kere önce resme, sonra Mustafa Kemale bakar. Mustafa Kemal gözlüğünü alnına dogru kaldırınca ihtiyar daha yakına yanaşır ve daha dikkatli bakar. Birdenbire yüzünün rengi değişir, her yanı titreyerek, "Bu sensin, bu!" diye bağırır. Sonra orada bulunanlara dönerek, haykıra haykıra, "Ey ahali koşun, koşun! Bu odur. Kemalimiz geldi!" der demez bütün halk otomobile koşar. Kadin, erkek, çocuk, yaşlı kimi toprağı kimi tekerlekleri öpüyor, kimi Mustafa Kemal'in boynuna, eline sarılıyor kimi otomobili omuzlannda taşımaya çalışıyordu. (Atatürk ve İzmir)
  • Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, akılladır. (Atatürk'ün Manevi Dünyası ve Sözleri)
  • "Laiklik yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü de demektir." Mustafa Kemal Atatürk (Atatürk'ün Din Anlayışı)
  • Benimsenen kötülük(ehven-i şer), kötülüklerin en büyüğüdür. (Atatürk'ten İnsanlığa Yol Gösteren Sözler)
  • Osman Gazi, Çobanoğlu Beyliği'nden koparak kendi bağımsızlığını ilan etti. Böylelikle, dünya tarihinin en büyük imparatorluklarından birisi olan Osmanlı Devleti ortaya çıkmış oldu. (Atatürk ve Liderlik)
  • Atatürk, Bursa'ya gelirken Fikriye Hanımı da beraberinde getirmek zorunda kalmıştı. Şayet Fikriye Hanım Paşa ile Bursa'ya gelmeseydi, Atatürk Latife Hanım'ı Bursa'ya davet etmek, onunla beraber 12 gün geçirmek zorunda kalacaktı. Hatta Atatürk, küçük bir telgraf ile Latife Hanım'a seyahat için hazır olmasını da bildirmişti. Latife Hanım'ın Yıkıldığı An Latife Hanım, Atatürk’ün Fikriye ile beraber Bursa’ya gittiğini duyduğu an, dünya adeta Latife Hanım’ın başına yıkılmıştı. Bu nasıl şeydi? Kendisine hem seyahate hazır ol deniyor hem de birkaç saat sonra bir başka telyazısı ile, “Benden haber gelene kadar yerinizden ayrılmayınız.” deniyordu. Latife Hanım adeta dişi bir kaplan gibi soluyordu. Durmadan, dinlenmeden, “Bu bana nasıl yapılır. Bu bana nasıl yapılır." diyordu. Çaresizlik ve hırçınlık, kıskançlığın verdiği acı haline gelmişti. Öfkesi giderek daha da büyüyordu. Kararını vermişti. Bursa’ya gidecekti. Koşar adımlarla merdivenleri çıkmıştı, yatak odasında kısa zamanda bavulunu hazırlamıştı. Hem Atatürk'le hem de kim olduğunu dahi bilmediği Fikriye ile yüzleşmek ve hesaplaşmak niyetindeydi. Latife, gel-git yapılacak biri değildi. Latife kızgınlığını ve öfkesini yenemiyordu. (Atatürk ve İzmir)
  • "Yakın ve uzak çağlar düşünülürse Türk 'e yurtluk etmemiş bir kıta yoktur. Bütün yeryüzü Asya, Avrupa, Afrika, Türk atalarına yurt olmuştur. Bu gerçekleri yeni tarih belgeleri göstermektedir." (Atatürk ve Kayıp Kıta Mu'nun Şifresi)
  • Arkadaşlar! Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz. (Atatürk ve İzmir)
  • Tehcir bir zorunluluktur tehcirde Ermenilere katliam yapılmamıştır. Tehcir edilenler hayattadır . Tehcir Ermeni çetelerinin Türkleri yapıldığı katliamda katliamlardan doğan kim ve düşmanlıktan dolayı bir yönüyle Ermenilerin hayatını kurtarmıştır 1. Dünya ve Kurtuluş savaşı sırasında katliama uğrayan asıl soykırım derişimle tâbi tutulan Türklerdir. Türkleri ve Ermenilere birbirine kırmaları için dolgu da önce Ruslar sonra İngilizler güneyde Fransızlar kışkırtmıştır.Ermeni kırım'ı yalandır, uydurmadır, iftiradır İngiliz propagandasıdır. Ermenilere Kırım yaptınız konulu saldırılar tarihi gerçeklere değil siyasi emellere dayanmaktadır. Siyasi emel topraktır. Türkiye'nin doğusunda Kafkas Seddi oluşturmaktır. (Atatürk ve Ermeni Soykırım Yalanı)

Yorum Yaz