Başarıya ödül var mı?

Mardin’in tanıtım günlerinin Ankara’da yapılacak ikinci etap etkinliği için hazırlıklar sürüyor.

İlkine göre daha az aksaklık yaşanacağını vadeden yeni yüklenici firma yetkilisinin katıldığı tanıtım toplantısında, sayın valimiz ve diğer yetkililer de hazır bulundu. 

Benim de aralarında olduğum katılımcılar sırasıyla söz alıp; ilk tanıtım günleri etkinliğinde yaşanan aksaklıkları, hırsızlıkları ve dahası bütün sıkıntıları dile getirdi. Bunun yanı sıra etkinliğin zamanlaması, sergilenecek ürünler ve daha çok nelerin stantlarda alması gerektiği konusunda görüşler paylaşıldı. 

Etkinlik günlerinin Mardin turizminin yoğun olarak yaşandığı zamanlamaya denk gelmesi ildeki turizmcilerin tepkilerine neden oldu. Mardin menşeli olup, kentin tanıtımında önemli rolü bulunan ve bu tür etkinliklerde önemli sacayağını oluşturan Mardin Pestili, şarabı, cevizli sucuğu gibi gıdaların üretim tarihi ile etkinliğin yapılacağı tarih konusundaki zamanlama farkı bir sorun olarak algılandı ve gıda üreticileri ile esnafların tepkilerine neden oldu.

        Değerli okurlarım, bir yığın emek ve bir yığın masrafla yapılacak olan bu etkinliğin Mardinimize elbetteki katkıları olacaktır. Ama bazı şeyler de var ki bu emeklere ve bu masraflara gerek kalmadan arzuladığımız tanıtımlara çok büyük katkılar sağlayabiliyorlar. Ancak ve maalesef ki biz bunların farkına ya varamıyoruz ya da vardıktan sonra iş işten geçmiş olabiliyor.  

Mesela spor alanında elde edilen bir başarı ya da en basitinden şu anki hali içler acısı olan Mardinsporumuz, bu anlamda arzuladığımız tanıtımların lokomotifi olabiliyorlar. 

Kimi zamanlarda ise bireysel olsa bile bir öğrencimizin herhangi bir alandaki başarısı aynı ödevi görebiliyor. İşte Mardin Tanıtım Günleri ile ilgili gelişmelerin içinde yer alan biri olarak gördüğüm sıkıntıları bir yanda dururken Mardinimiz adına Türkiye şampiyonluğu ve ardından dünya üçüncülüğü kazanan bir gurup öğrencimizin bu başarılarının sessiz sedasız kalması beni üzdü doğrusu. Kızıltepe Endüstri Meslek Lisesi’nin öğrencileri tarafından geliştirilip bu başarılara layık görülen projenin özeti; bakıma muhtaç bir hastanın herhangi bir yardım almadan kendi ihtiyaçlarını giderebilecek bir yatakla ilgili.  

Eğitim alanında Türkiye sıralamasının sonlarında bulunan ilimiz adına yaptıkları proje ile Türkiye’de 1.’liği, 9. Düş Çizgisi Uluslararası Tasarım Olimpiyatında ise Dünya üçüncülüğünü elde eden bu öğrencilerimizi ve tabi ki başlarındaki öğretmenleri ile beraber kutlamak ama sadece kutlayarak kalmak, onlara ve dahası Mardinimize haksızlık olur.  

Bu alanda Mardin’in adını gurur verici şekilde duyuran projenin fikir hammalığını yapan alnı öpülesi öğrencileri, fedakar öğretmenleri Mehmet Sıddık Kaya’yı , vefakar müdürleri Fettah Alan’ı ve başarılarını teşvik edip destek veren İlçe Milli Eğitim Müdürleri İbrahim Bahçıvancı ve şube müdürlerini; Mardinli bir gazeteci olarak tebrik ediyorum ama tabiri caizse kuru kuru bir tebrikle hiçbir yere ulaşılmayacağını da biliyorum!..

Mardin’de eğitim alanında başarısızlıklara aşina olduğumuz için 36 ülkeden 3 bin 494 okuldan 11 bin 649 katılımcının arasından dünya çapında derece elde etmiş olan bu başarı etkili ve yetkililerimizin dikkatinden mi kaçtı bilmiyorum ama yazımın başında anlattıklarımın içindeki hengâmeyi bu çocuklarla aşabileceğimizi de biliyorum.  

Bu gençler Mardin adına elde ettikleri başarıda yeteri kadar ödüllendirilmedi, onurlandırılmadılar. 

İşte şimdi tam zamanı. Hazır  yeni eğitim sezonunun başındayken hem kendilerini ödüllendirelim, hem de onurlandıralım. 

Mardin’i tanıtırken de bu gençlerin başarısını öne çıkaralım. İmkan verildiği taktirde gençlerin neleri üretebileceğini herkese gösterelim.

Sayın valimiz her fırsatta başarısızlığı cezalandıracağını, başarıyı ise teşvik edici olması açısından ödüllendireceğini söylüyor. İşte tam zamanı, gecikmeli de olsa bu başarıyı ödüllendirelim sonra da bu başarıyla duyduğumuz gururu Ankara’daki Mardin tanıtım günlerinde sergileyerek diğer ürünlerimizle beraber herkese gösterelim.

Kim bilir belki de izan ve vicdan sahibi bir müteşebbis, bir devlet yetkilisi bu gençleri görür, keşfeder de daha iddialı projeler için kendilerini destekler. Bu projelerinde seri üretime geçmelerini sağlayarak üretilecek aracın adını da Mardin Sandalyesi koyar.