tatlidede

Bay Perşembe - G. K. Chesterton Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bay Perşembe kimin eseri? Bay Perşembe kitabının yazarı kimdir? Bay Perşembe konusu ve anafikri nedir? Bay Perşembe kitabı ne anlatıyor? Bay Perşembe PDF indirme linki var mı? Bay Perşembe kitabının yazarı G. K. Chesterton kimdir? İşte Bay Perşembe kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 18.06.2022 06:00
Bay Perşembe - G. K. Chesterton Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: G. K. Chesterton

Çevirmen: Feyza Göçer

Orijinal Adı: The Man Who Was Thursday: A Nightmare

Yayın Evi: Labirent Yayınları

İSBN: 9786055055035

Sayfa Sayısı: 176

Bay Perşembe Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Gilbert K. Chesterton gibi iyiliksever ve kibar bir insanın, aynı zamanda olayların dehşetini de duyumsayan anlaşılmaz biri olduğunu iddia etmek şaşırtıcı olabilir; ama yapıtları, kendi istemi dışında da olsa, bunu doğrular niteliktedir... Yazın sanatı mutluluk biçimlerinden biridir; belki de hiçbir yazar bana Chesterton'ın yaşattığı kadar mutlu saatler yaşatmamıştır. İlahi Komedya'ya esin kaynağı olan teolojiyi nasıl paylaşmıyorsam, Chesterton'ın teolojisini de paylaşmıyorum; ama öte yandan bu teolojilerin o eserlerin yaratılmasının koşulu olduğunu da biliyorum."

-Jorge Luis Borges-

Bay Perşembe, yeni ve özgün bir çeviriyle okurlarla buluşuyor. Kışkırtıcı bir roman okumayı özleyenlere...

Bay Perşembe Alıntıları - Sözleri

  • Dinamit, bizim yalnız en iyi silahımız değil, aynı zamanda en iyi simgemizdir de. Dinamit saçılıp yayılır; saçılıp yayıldığı için yakıp yıkar. Düşünce de öyle, yayıldığı için yakıp yıkar. İnsan beyni bir bombadır. Dünyayı toz toprak edecekse eğer, patlamalı insanın beyni!
  • "Ayın kendisi bile, üstünde bir insan bulunmazsa şiirsel olamazdı."
  • "Hiçbir çabanın hiçbir şeye değmediğini," dedi, "herkes çok iyi bilir."
  • "Syme yıldızların aydınlattığı bir sokağa geldiğinde, burayı çok ıssız buldu. O zaman sessizliğin ölü değil, belli belirsiz bir canlı olduğunu ayrımsadı."
  • "Syme bütün bu insanların modaya uygun ve terbiyeli, ama içbükey ya da dışbükey aynalardaki gibi çarpıtılmış görünen insanlar olduklarını düşünebiliyordu sadece."
  • Dinleyin beni! Diye bağırdı Syme, olağanüstü bir şiddetle. Size dünyanın gizini söyleyeceğim. Bizler her şeyi arkadan görüyoruz ve her şey bize kaba görünüyor. Bu ağaç değil, ağacın sırtı. Bu bulut değil, bulutun ardı. Görmüyor musunuz, her şey sırtını çeviriyor bize ve yüzünü saklıyor bizden. Ah, öbür tarafa bir geçebilsek ve önden görsek...
  • "Bir insanın yalnız olmasıyla bir arkadaşa sahip olması arasındaki uçurumu hiçbir söz dile getiremez."
  • "Sabahleyin uyandığında doğu hâlâ gecenin karanlığını üstünden atamamıştı."
  • "Gülüşü dudaklarından önce yüreğinde söndü."
  • "Bütün bu şaşkınlıklardan sonra, dost ne demek, düşman ne demek diye kendine sorası geldi. Herhangi bir şey göründüğünden başka bir şey miydi?"

Bay Perşembe İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Chesterton'un esas karakteri Rahip Brown'un olmadığı, iki şairin atışması ile başlayan ve sonrasında okuru avucunun içine alan, içinde felsefi tartışmaların da geçtiği bir polisiye roman. Sonlara doğru biraz tökezlese de ustanın elinden çıktığı belli oluyor. Bu tarz romanlarla bizi buluşturduğundan Labirent Yayınları'na şükran borçluyum (Serdar Poirot)

Bir şeyi sevmenin yolu onu gerçekten kaybedebileceğini farketmektir. Diyor chesterton kitapta. Kitap her ne kadar polisiye roman olsa da yer yer güzel sözler serpiştirilmiş ilginç gerçekler silsilesi olarak sona kadar gitmektedir. Polisiye severler için ilginç bir sonla bitiyor. Son biraz fazla uzamış olsa da. . Genç adam bir şair değildi, ama kesinlikle bir şiirdi... (Kitap.o.kurdu)

Chesterton için Borges " bir Edgar Allan Poe veya Kafka olabilirdi, neyse ki Chesterton olmayı seçti" demiş. Dolayısıyla benim epey merak ettiğim bir yazardı. İlk olarak Garip Ticaretler Kulübü isimli kitabını okumuş sevmiştim. bu kitabı da sahaf sahaf aradım, en sonunda Merkez Yayınları diye bir yayınevinden çıkmış baskısını buldum. Ne çok sevinmiştim ama kitapla mücadele ettim resmen okurken. Çeviri kıymetli bir iş, vezir de eder rezil de gerçekten. Ve maalesef ben bu kitabı berbat bir çeviriden okudum.Google translate'den hallice geldi bana. Umarım en kısa zamanda iyi yayınevi tarafından basılır ve hakkıyla okuyabiliriz. (Kapı Zili)

Bay Perşembe PDF indirme linki var mı?

G. K. Chesterton - Bay Perşembe kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bay Perşembe PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı G. K. Chesterton Kimdir?

İngiliz edebiyatında yazarlığı kadar, aykırı düşünceleriyle de kendine sıra dışı bir yer edinen Chesterton, 1874 yılında Londra'da dünyaya geldi. 1936 yılındaki ölümüne dek, gazeteciliği, sanat ve edebiyat eleştirmenliği ile yazarlığının yanı sıra, din ve dünya sorunları üzerine, keskin kalemiyle yazdığı polemik yazılarıyla da dikkati çekti. Yine ünlü bir yazar olan, vatandaşı Rudyard Kipling'in sömürgeci eğilimlerini ve İngiltere'nin dış siyasetini kıyasıya eleştirdi. Sanayileşmiş toplumlarda insani değerlerin hızla yitirildiğini vurgulayarak, akla ve bilime dayandırılan dünya görüşlerine karşı, sağduyu ve imandan yana tavır aldı. Ülkesindeki yaygın Protestan inancına karşın Katolikliği seçen ve Ortaçağ değerlerini savunan yazarın bu eğilimleri, edebi eserlerinde de iz bırakmıştır.

Türkçeye çevrilen eserleri

- Apollon'un Gözü

- Bay Perşembe (1908, The Man Who Was Thursday)

- Don Kişot'un Dönüşü (1927, The Return of Don Quixote)

- Garip Ticaretler Kulübü (1905, The Club of Queer Trades)

- Gurur Ağaçları

- Bir Dahinin Yaşamı: Charles Dickens (1906, Charles Dickens: A Critical Study)

- Peder Brown'un Maceraları

- Çok Şey Bilen Adam (2013)

Sapkınlar (Heretikler) (2021)

G. K. Chesterton Kitapları - Eserleri

  • Apollon'un Gözü
  • Bay Perşembe
  • Don Kişot'un Dönüşü
  • Garip Ticaretler Kulübü
  • Gurur Ağaçları
  • Peder Brown'ın Masumiyeti
  • Bir Dahinin Yaşamı: Charles Dickens
  • Peder Brown Öyküleri
  • Peder Brown'ın Bilgeliği
  • Çok Şey Bilen Adam
  • What's Wrong with the World
  • Orthodoxy
  • The Napoleon of Notting Hill
  • Sapkınlar
  • Aziz Thomas Aquinas
  • The Ballad of the White Horse
  • All Things Considered
  • The Defendant

G. K. Chesterton Alıntıları - Sözleri

  • “ Uyku kutsal bir ayindir ; zira insanca bir eylem ve bir besindir uyku. “ (Apollon'un Gözü)
  • Kitaplarım başarılı oldu, teorilerim çürütülemedi, ama Fransızların neredeyse kemikleşmiş olan önyargıları yüzünden politikayla başım dertte. (Apollon'un Gözü)
  • “Bir insan Roma’ya tekrar döneceğine inanmıyorsa, Roma’ya gitmesinin bir anlamı yok.” (Apollon'un Gözü)
  • Property is merely the art of the democracy. It means that every man should have something that he can shape in his own image. (What's Wrong with the World)
  • Akıllı bir adam bir çakıl taşını nereye saklar? - Kumsala. Akıllı bir adam bir yaprağı nereye saklar? - Ormana. (Peder Brown'ın Masumiyeti)
  • Basil'in ahbaplarından oluşan rengarenk grubunun en ilginçlerinden biri de Profesör Chadd'di. Etnolojik dünyada (ki bundan çok uzakta, ama çok ilginç bir dünyada) vahşilerin dille ilişkileri hakkında en büyük değilse bile ikinci büyük otorite olarak tanınıyordu. (Garip Ticaretler Kulübü)
  • Belki de hayatlarında cinayet işlememiş insanlar çeşitli ve olağandışı olamaz mı? Belki de her sade insanın yaşamında gerçek bir gizem, işlemeyi önlediği günahların sırları vardır. (Gurur Ağaçları)
  • İnsanların asıl karşı koyamadığı şey, kötü biri olmaktır. (Bir Dahinin Yaşamı: Charles Dickens)
  • İnsanları körleştiren, delirten ve yanlış yollara sevk eden tutkular arasında en kötüsü ve en so­ğuğudur küçümseme. (Apollon'un Gözü)
  • One anti-democratic writer remarked that he would not like to sail in a vessel in which the cabin-boy had an equal vote with the captain. It might easily be urged in answer that many a ship (the Victoria, for instance) was sunk because an admiral gave an order which a cabin-boy could see was wrong. (What's Wrong with the World)
  • Basil hakkındaki bu mistik duygumun, örneğin aynı akşam yaptığımız garip yolculuk sırasında olduğu gibi bulutlu ve karanlık havayla ilgisi olup olmadığını bilmiyorum. (Garip Ticaretler Kulübü)
  • The thread of comradeship and conversation must be protected because it is so frivolous. It must be held sacred, it must not be snapped, because it is not worth tying together again. (What's Wrong with the World)
  • Madde'nin İnsan'a olan isyanı (ki ben varolduğuna inanıyorum) şimdi tek bir koşula indirgenmiş durumda. Savaşı bize karşı yürüten ve şunu rahatlıklar ekleyebilirim ki, bizi mağlup eden, büyük şeylerden çok küçük şeylerdir. En sonuncu mamutun kemikleri uzun süre önce çürüdü, /.../Ama küçük şeylerle, en başta mikroplar ve yaka düğmeleriyle dolu acı ve sonsuz bir savaşın içindeyiz. (Garip Ticaretler Kulübü)
  • Religion, the immortal maiden, has been a maid-of-all-work as well as a servant of mankind. She provided men at once with the theoretic laws of an unalterable cosmos and also with the practical rules of the rapid and thrilling game of morality. She taught logic to the student and told fairy tales to the children. (What's Wrong with the World)
  • "Bütün bu şaşkınlıklardan sonra, dost ne demek, düşman ne demek diye kendine sorası geldi. Herhangi bir şey göründüğünden başka bir şey miydi?" (Bay Perşembe)
  • Güvenli olan bir şey bilmiyorum muhtemelen ölüm dışında. (Garip Ticaretler Kulübü)
  • En ölümcül hatalar bile yaşamı günahlar gibi zehirlemez. (Peder Brown'ın Masumiyeti)
  • Hiç büyük insanımız yok, çünkü onu sürekli arıyoruz. (Bir Dahinin Yaşamı: Charles Dickens)
  • Din ve din dışı konular hakkında düşünürken yaşadığımız zorlukların çoğu, "tanımlanamaz"la "anlaşılmaz"ı birbirine karıştırmamızdan kaynaklanıyor. Biri ruhani bir gerçeklikten "tanımlanamaz" diye söz edecek olsa, gözümüzde derhal sisli bir yer, belli belirsiz sınırları olan bir bulut canlandırırız. Ancak, basmakalıp mantıklarda bile bir hatadır bu. Tanımlanamayan, ilk şeydir; birincil gerçek. Tanımlanamaz olan şeyler kollarımız ve bacaklarımızdır, kap kacağımız. Tanımlanamaz olan, şüphe edilemez alandır. Yan evde yaşayan biri tanımlanamaz, çünkü tanımlamak için fazla gerçektir. Kimilerine göre tüm manevi şeyler yakındır birbirine; kimilerine göreyse tanımlanamayacak kadar gerçek olan tek şey Tanrı' dır. Fakat bir şeyi tanımlamanın üçüncü bir yolu da her zaman bulunur. (Bir Dahinin Yaşamı: Charles Dickens)
  • Belki de her sade insanın yaşamında gerçek bir gizem , işlemeyi önlediği günahların sırları vardır . (Gurur Ağaçları)

Yorum Yaz