tatlidede

Bilgelikler Divanı - N. Ahmet Özalp Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bilgelikler Divanı kimin eseri? Bilgelikler Divanı kitabının yazarı kimdir? Bilgelikler Divanı konusu ve anafikri nedir? Bilgelikler Divanı kitabı ne anlatıyor? Bilgelikler Divanı PDF indirme linki var mı? Bilgelikler Divanı kitabının yazarı N. Ahmet Özalp kimdir? İşte Bilgelikler Divanı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 14.08.2022 01:00
Bilgelikler Divanı - N. Ahmet Özalp Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: N. Ahmet Özalp

Yayın Evi: Zeytinburnu Belediyesi Kültür Yayınları

İSBN: 9786058817937

Sayfa Sayısı: 380

Bilgelikler Divanı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Her büyük medeniyet ölçü koymuş. Dilde, imarda, zevkte, sokakta, evde, hasılı, hayatta ölçü koymuş. Belki de bu ölçü, güzel ve arif insanların uğraşları sonucu, uzun yüzyıllar boyu çalışmalarının sonucu olarak ortaya çıkmış. Ama nasıl olursa olsun; zevk, medeniyetimizin tarihini bir şekilde, boydan boya kat etmektedir.

Bütün büyük geleneklerde vardır bu. Bir Tao ressamının, pür doğaçlama olan işini yaparken bile fırçasının titiz ölçüsüne riayet ettiğini biliriz. Amerikalı bir halk şarkısının, belli bir ölçü üzere ilerleyip gittiğini hemen fark ederiz. Bir Japon’un kısa şiiri, sözü gerektiği kadar uzatmaktan ibarettir sanki. Diyebiliriz ki zevk, yüzyıllar boyunca ölçüyü geliştirir ve bir altın orana ulaştığında klasikleşir. Biz ona kısaca “güzel” deriz. Deriz ama, o “güzel”in uzun ve meşakkatli bir geçmişi, bir hayatı da vardır. Oraya pek bakmayız.

Dil ve şiir söz konusu olduğunda, yukarıdaki mantık yine geçerlidir. Özellikle şiirin güzelliği, onun ölçülü zarafetinden geliyor olsa gerektir. Bütün güzellikler gibi dilin ve şiirin güzelliği de fazlalıkları dışarıda bırakmaklığıyla inşa olunur. İçinde barındırdığı derin anlamları sezdirme gücüyle kalıcı olur.

Bizim güzel ve büyük uygarlığımızın dil zevki ve şiiri için söylenecek sözlerin başında bu mesele gelir herhalde. Çünkü ölçüyü bizler her şeyden önce inancımızdan, kadim geleneğimizden ve irfanımızdan devşirdik.

Eskilerin altınoluklarından bu günlere kadar gelen şiir ve hikmet geleneğimiz, bu günkü kaotik yaşama biçimimiz için ciddi ve güçlü bir uyarı olsa gerek. Zira, BİLGELİKLER DİVANI’nı okuyunca sizler de göreceksiniz; milli zevkimizin büyük yazarları, şairleri ve hakimleri, bu gün neredeyse anlayamayacağımız inceliklerle işlemişler zamanlarının algısını. Teğel teğel ördükleri incelikler, fikirler ve duygular, bu gün artık hayatımızda olmayan, olamayan güzelliklerdir.

BİLGELİKLER DİVANI derlemesinin, yüzyıllar öncesinden getirdiği hoş kokuyu ne kadar özlemiştik! İnceliklerle dolu bu kitap. Hikmetle dolu. Gözyaşıyla dolu. Yürekle dolu. Sevinçle dolu. Hasılı, insanla ve onun serencamıyla dolu.

Burada yer alan mısralar ve beyitler, Türk düşünce edebiyatının klasikleşmiş büyük ariflerinin, şair ve âşıklarının cümlelerinden oluşuyor. Eminiz ki her cümlenin derdi çekilmiş. Kim bilir hangi harlı fırınlarda pişmiş bu şair yürekleri. Kim bilir hangi çetin sınanmalardan kalmış yürek terleri bunlar.

Bilgelikler Divanı Alıntıları - Sözleri

  • Ne ta’lim ü taallümden ne hod üstâddan gördüm Ne gördümse felekte feyz-i isti’dâddan gördüm Ne eğitim-öğretimden, ne öğretmenden gördüm, Ne gördümse dünyada yeteneğin gücünden gördüm. Nâşid
  • Âdemin âdem olur şeytânı İnsandır insanın şeytanı. Lâ
  • Değmez elem-i külfetine ülfeti halkın Râhat bulur âlemde eden uzlet-i ahbâb Değmez verdiği sıkıntıya sohbeti halkın, Rahat bulur dünyada, tanıdıklardan uzak duran. Enderunlu Vâsıf
  • Hırsız âhir kâle-i cismin asar dükkânına Hırsız sonunda postunu astırır dükkânına. Keçecizâde İzzet Mollâ
  • "Âh kim hâtır-ı nâ-kâma belâdır matlab Muradına eremeyen gönle beladır istekler."
  • Gonca gülsün gül açılsın cûy feryâd eylesin Sen sus ey bülbül biraz gül-şende yârim söylesin [Gonca gülsün, gül açılsın, akarsu feryat eylesin, Sen sus ey bülbül, biraz gülşende yârim söylesin.]
  • Değmez bu kadar rağbete bu âlem-i fânî [Değmez bu kadar rağbete bu yalan dünya.]

Bilgelikler Divanı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Adını Bilgelikler Divanı koymuşlar ama içinde fasıklığı öven, hoşgören beyitler bulunuyor. Birçok yerde varlığın birliğine atıf yapılıyor ki, bu bilgisi olmayan insanlar için bir tür zehirdir. Dinlenmek için okunabilir, biraz daha eski dönemlere ait sözler olmasa herhangi bir atasözleri ve deyimler sözlüğünden farkı olmazdı. İnsanlar abartmayı çok seviyorlar... (Kübra《Muvahhide》)

Kitabın sayfalarını açtığınızda sizi karşılayan beyitler,mısralar ve dizelerle oluyor ve başka bir dünyaya tanıklık ediyorsunuz. Aşıklar,Şairler ve Bilgelerle tanışıyor onların duygularına ve sözlerine tanık oluyorsunuz. Okunarak bitirilecek bir kitap değil , zaman zaman alıp içerisinden rastgele bir mısra seçerek okunup doyulamayacak ve senelerce okunacak bir eser... (Gündoğdu)

BİLGELİKLER DİVANI derlemesinin, yüzyıllar öncesinden getirdiği hoş kokuyu ne kadar özlemiştik! İnceliklerle dolu bu kitap. Hikmetle dolu. Gözyaşıyla dolu. Yürekle dolu. Sevinçle dolu. Hasılı, insanla ve onun serencamıyla dolu. Kitabı önceden okumuştum fakat incelemesini yapmamıştım. Okuyup bırakılacak bir kitap olmadığından sürekli elime alıp tekrar tekrar okuyorum. Kitabın girişinden itibaren birbirinden güzel berceste beyitler ve mısralar karşılıyor bizi. Ziyadesiyle keyifli bir kitap, kesinlikle tavsiye ediyorum. En beğendiklerimden birkaçı: Canımı canan eğer isterse, minnet canıma Can nedir ki onu kurban etmeyeyim cananıma! -Fuzûlî Tîre olmadıkça sâfi olmaz âb "Bulanmadıkça durulmaz su." -Lâ Etmez nigâh gayre olan âşina sana Bî-gâne oldu şevkin ile mâ-sivâ bana "Seni tanıyan, başkasına bakmaz. Yabancı oldu aşkınla dünya bana. " -Neccarzâde Şeyh Rıza (Onur)

Bilgelikler Divanı PDF indirme linki var mı?

N. Ahmet Özalp - Bilgelikler Divanı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bilgelikler Divanı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı N. Ahmet Özalp Kimdir?

1953'te Elbistan'da doğdu. Okumayı öğrenmesiyle okumaya tutulması bir oldu. Öğretmenlik, yayıncılık, gazetecilik, ansiklopedi yazarlığı yaptı. Bütün bu işler her zaman okuma işinin yedeğinde yürüdü. 80'li yılların başlarından beri okuduklarını yazılarıyla, yayınlarıyla paylaşıyor. Okumayı ve paylaşmayı, birikimlerini paylaşmanın diğer bir yolu saydığı öğretmenlikle birlikte bugün de sürdürüyor.

Okuma serüveninin iki doğrultuda derinleştiği söylenebilir. İlki, kökleri Osmanlı'ya dayanan yapıtlarla ilgili karşılaştırmalı okumalarıdır. Bu okumaları, yayımlanmış çok sayıdaki inceleme yazısına kaynaklık etmiştir. İkincisi, bir tür kültürel kazı çalışması sonunda gerçekleşen okumalardır. 23 depremiyle yeraltına gömülen kültüre ait eserlerden ulaşabildikleri üzerine yaptığı çalışmalar, paylaşımlarının diğer örneklerini oluşturur.

N. Ahmet Özalp Kitapları - Eserleri

  • Bilgelikler Divanı
  • Türk Bilmecelerinden Seçmeler
  • Aşk Gölünde Yüzen Canlar
  • Kırk Vezir Hikayeleri
  • Tekerlemeler
  • İslam Hukukunun Genel İlkeleri
  • Hz. Ali Cenkleri
  • Mevlana Aşkına - Gönül Işıtan Hikayeler
  • Teknik Okumalar & Bağa Destursuz Girenler
  • Mani Kitabın Açtım
  • Binbir Gece Masalları
  • Mizahımızın Uç Beyleri
  • Aklı Kamaştıran Belagat Kasırgası

N. Ahmet Özalp Alıntıları - Sözleri

  • “Gündüz gibi ışıyıp durmayı istiyorsan geceye benzeyen varlığını yakıp yok et.” (Mevlana Aşkına - Gönül Işıtan Hikayeler)
  • İnsanlar gibi, kitapların da bir kaderi vardır. İnsanlar, kaderlerini kendi davranışlarıyla belirlerler. Oysa, kitapların böyle bir şansı yok. Kitapların şanssızlıkları buradan başlıyor: Onların kaderlerini belirleyenler de insanlar... (Teknik Okumalar & Bağa Destursuz Girenler)
  • Baş gidince ayak payidar olmaz! (Hz. Ali Cenkleri)
  • Bir derdim var benim bu bana yeter, Ateşim yanmadan tütünüm tüter. Yaz baharda telli turnam hoş öter Onlar da sevinir yaz gelir diye. (Aşk Gölünde Yüzen Canlar)
  • Gonca gülsün gül açılsın cûy feryâd eylesin Sen sus ey bülbül biraz gül-şende yârim söylesin [Gonca gülsün, gül açılsın, akarsu feryat eylesin, Sen sus ey bülbül, biraz gülşende yârim söylesin.] (Bilgelikler Divanı)
  • Kuş kuş iken birbirine kanat geriyor da ya ne diye kul olduğum, sevdiğim bana kol kanat olmuyor! (Aşk Gölünde Yüzen Canlar)
  • "Belalı aşık gün görmez imiş." (Aşk Gölünde Yüzen Canlar)
  • ‘Bilginin azığı, kalemle yazılan eserlerdir.’ (Mevlana Aşkına - Gönül Işıtan Hikayeler)
  • Şöyle diyor Karakoç: "Bir kültürün, bir halkın ölü bir çerçeveden çıkarak, çağı kuran ve anlamlandıran ülkülere eşit bir etki yüküyle dipdiri olarak ayağa kalkışında, edebiyatın ve daha geniş bir ele alışla sanat ve kültürün payı, ruhun vücuttaki payı gibidir. (Teknik Okumalar & Bağa Destursuz Girenler)
  • Sakın gönlünü dünya sevgisine kaptırma, çünkü faydası yoktur. (Hz. Ali Cenkleri)
  • Kara gözlülerin gözbebeklerini sakın anma, İnsan diyerek de aldanma, içtikleri hep kandır. (Aşk Gölünde Yüzen Canlar)
  • “Ey Allah’ım! Sen ki, kederde olanların âhını duyunca, hemen onlara yardıma ve onları kurtarmaya gelirsin. Beni şu hâlimde yalnız bırakma. Ben yalnız sana yalvarırım ve her iyiliği, yalnız senden beklerim. Beni tehlikeden koru ve beni düşmanımdan kurtar!” diyerek Hâlik’ına yalvarmaya başlamış. (Binbir Gece Masalları)
  • "Âh kim hâtır-ı nâ-kâma belâdır matlab Muradına eremeyen gönle beladır istekler." (Bilgelikler Divanı)
  • Bilirim beni sevmezsin, Bir kılın feda etmezsin. Ölsem dahi benim için, Tırnağın bile kezmszsin. (Aşk Gölünde Yüzen Canlar)
  • Reşat Nuri: "Bir siyasî ve sosyal inkılâp rejiminin edebiyat ve sanata da uzayan dirijizmi? Ancak her yerde devletin sanattan ne isteyebileceği malum... Mümkün olsa da keşke gölge etmese...." (Teknik Okumalar & Bağa Destursuz Girenler)
  • Bil ki görünen suret yok olup gider. Anlam dünyasıdır ölümsüz olan. (Mevlana Aşkına - Gönül Işıtan Hikayeler)
  • Âdemin âdem olur şeytânı İnsandır insanın şeytanı. Lâ (Bilgelikler Divanı)
  • “Eğer düşmanının şerrinden ve zulmünden bu kadar korkuyorsan, en büyük zalimlerin düşmanı olan Allah’a yalvar. Allah seni, düşmanının zulmünden kurtarır.” (Binbir Gece Masalları)
  • Bu kavuşmaya rüya demek mümkündü eğer uyku girseydi ağlayan gözlerimize. (Aşk Gölünde Yüzen Canlar)
  • Şu dünyada üç nesneden korkarım. Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm. Hiçbirinden deli gönül hoş değil, Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm. (Aşk Gölünde Yüzen Canlar)

Yorum Yaz