tatlidede

Borges ve Ben - Jorge Luis Borges Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Borges ve Ben kimin eseri? Borges ve Ben kitabının yazarı kimdir? Borges ve Ben konusu ve anafikri nedir? Borges ve Ben kitabı ne anlatıyor? Borges ve Ben PDF indirme linki var mı? Borges ve Ben kitabının yazarı Jorge Luis Borges kimdir? İşte Borges ve Ben kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 27.05.2022 00:00
Borges ve Ben - Jorge Luis Borges Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Jorge Luis Borges

Çevirmen: Celal Üster

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789755106243

Sayfa Sayısı: 136

Borges ve Ben Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Aslında Jorge Luis Borges'in Borges ve Ben diye bir kitabı yok. Borges ve Ben onun o kısacık anlatılarından biri. Borges'in yıllar önce New Yorker dergisinde yayımlanmış olan Bir Özyaşamöyküsü adlı denemesini çevirirken onun anlatılarının satırları arasındaki bazı gizlerin de aydınlanır gibi olduğunu sezinledim. Ardından Borges ve Ben, Yaratan, Öteki gibi kendini işin içine fazlaca kattığı kısa anlatılarını da ekleyeyim dedim kitaba. Sonunda iş kitaba bir ad vermeye geldi dayandı. O noktada artık benim yapabileceğim bir şey yoktu. Borges ve Ben adı kendiliğinden geldi oturdu kitabın kapağına. Şimdi kitabın bu ikinci basımına benzer nitelikler içeren iki öykü daha ekliyorum. Biri, Borges'in Kum Kitabı adlı yapıtından Meclis; öbürü de, Rezilliğin Evrensel Tarihi adlı yapıtından Mahalle Kabadayısı. Okur üçüncü basımı da nasip ederse, kitap daha da genişler mi, başka öyküler de ekler miyim, bilemiyorum.

-Celal Üster-

Borges ve Ben Alıntıları - Sözleri

  • "Yeryüzündeki bütün aynaları gördüm,hiçbiri beni yansıtmıyordu..."
  • "Onun bana verdiği en değerli armağan, kuşkuyla okumayı öğretmek oldu."
  • . Biri birinden nefret ettiğinde sürekli diğerini düşünür ve bu anlamda onun kölesi olur. Aynı şey aşık olduğumuzda da olur. ...
  • . Kim kimin hayalini kuruyor ? Seni hayal ettiğimi biliyorum ama sen beni hayal ediyor musun bilmiyorum. ...
  • Biz hatırladıklarımızın bir bütünüyüz; sabit olmayan şekillerden , kırılan ayna yığınlarından oluşan hayali bir müzeyiz.
  • . Şimdi istediğim şey barış, düşüncenin ve dostluğun hazzı. Ve çok hırslı görünse de sevme ve sevilme duygusu. ...
  • Bütün genç insanlar gibi ben de elimden geldiğince mutsuz olmaya çalışıyordum; Hamlet’le Raskolnikov arası biri olmaya çabalıyordum, sizin anlayacağınız.
  • . İki ruh birbirini basit bir tesadüfle bulamaz. ...
  • Bugün, mutluluğun her an karşımda belirebileceğini ama asla peşinde koşulmaması gerektiğini biliyorum artık.
  • Artık benim aradığım dinginlik, düşünmenin ve dostluğun tadı ve biraz fazla iddialı gelebilir ama bir sevme ve sevilme duygusu.
  • "Çocukluğum boyunca, sevilmenin bir haksızlık olduğunu düşündüm hep"
  • Sanki gençlik, bugün bana gençliğimde olduğundan daha yakın. Artık mutluluğu erişilmez bir şey olarak görmüyorum. Oysa bir zamanlar, uzun bir zaman önce mutluluğu ulaşılmaz bir şey olarak görmüştüm. Bugün, mutluluğun her an karşımda belirebileceğim, ama asla peşinde koşulmaması gerektiğini biliyorum artık. Başarısızlık ya da üne gelince, benim için çok önemsiz, hiç dert edinmediğim şeyler. Artık benim aradığım, dinginlik, düşünmenin ve dostluğun tadı ve biraz fazla iddialı gelebilir ama, bir-sevme ve sevilme duygusu. 1970
  • "Artık mutluluğu erişilmez bir şey olarak görmüyorum. Oysa bir zamanlar, uzun bir zaman önce mutluluğu ulaşılmaz bir şey olarak görmüştüm. Bugün, mutluluğun her an karşımda belirebileceğini, ama asla peşinde koşulmaması gerektiğini biliyorum artık. Başarısızlık ya da üne gelince, benim için çok önemsiz, hiç dert edinmediğim şeyler. Artık benim aradığım dinginlik, düşünmenin ve dostluğun tadı ve biraz fazla iddialı gelebilir ama bir sevme ve sevilme duygusu."
  • Bilinirciler (gnostikler), bir günahtan kaçınmanın tek yolunun o günahı işleyip ondan kurtulmak olduğunu ileri sürerlerdi. Şimdi bakıyorum da, o yıllarda yayınlanan kitaplarımda bellibaşlı edebiyat günahlarının çoğunu işlemişim
  • Biz hatırladıklarımızın bir bütünüyüz; sabit olmayan şekillerden, kırılan ayna yığınlarından oluşan hayali bir müzeyiz.

Borges ve Ben İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bir Özyaşamöyküsü, 1970 yılında New Yorker dergisinde bir otobiyografi niteliği taşıyan denemeler olarak yayına sunulmuştur. Hayatta insanların kendi yaşamlarını anlatmasını dinlemek gibi keyifli şeylerin pek az bulunduğu kanısındayım. Bütün roman, öykü, sanat ve diğer herşeyin herhangi bir bireyin Özyaşamöyküsünde saklı olduğu fikri ile de bunu destekliyorum. Bu yüzden "Borges ve Ben" tam puanı hak ediyor. Bence kitabı, en önemlisi de Borgesi iyi yazar yapan özelliğini kendisinin dilinden olduğu gibi aktarıyorum: "Ne benim için hiçbir anlam taşmayan seçkin bir azınlık için yazıyorum ne de "kitleler” diye tapınılan o platonik varlık için. Demagogun gözünde çok değerli olan bu iki soyutlama­ya da hiç inanmıyorum. Ben kendim ve dostlarım için yazı­yorum, bir de zamanın geçmesini kolaylaştırmak için." Borgesle tanışmam yıllar önceye dayanıyor, fakat okumaya ilk bugün "Özyaşamöyküsü" ile başladım. Başlangıç kitabı olarak da en iyi seçim, çünkü Borgesi kendi dilinden dinlemek serüvenin de rotasını çizmek demektir. Kitaptan önemli, ilginç ve bir o kadar da dikkat çekici yerlerden notlar alarak daha aydınlatıcı inceleme sunmayı düşünmüştüm. İlk sayfalarda başlamıştım da. Sonrasını üşengeçliğime bağışlıyorum. Bir nevi kitabın akıcılığının da buna etkisi oldu diyebilirim. Kitap içeriğini, olayalar örgüsünü derli toplu şekilde ele almak da pek huyum değil. O yüzden bir bakıma Borges'in "Özyaşamöyküsü"e özendiğimi söylemekle yetineceğim. Amerika'dan Avrupa'ya, şehir şehir sanatla, edebiyatla dolu bu zengin Özyaşamöyküsü her okucuya bir farkındalık sunacağına eminim. (Nihat Manafov)

Borges okuyacaklar için kılavuz niteliğinde bir kitap. Yazar kendine dair ne var ne yok dökmüş ortaya, yaşamı, yazın hayatı, etkilendiği yazar ve düşünürler, ne gelirse akliniza. Borges de bizim Cemil Meriç gibi belli bir zaman sonra görme yetisini kaybetmiş ve Cemil Meriç ile benzer olaylar yaşamışsa da yine aynı şekilde hayata kusmeden mutlu bir ölüme doğru yürümüş. Zamanının şartlarında yaptıkları, yaşadıkları takdire şayan. Borges hakkında bilgi bankası bir kitap. Borges e başlangıç kitabı diyorum ben. (Que Sais Je)

Borges adını görünce bir kitabın üzerinde olduğunuz yerde bir durmalısınız önce. Kısa öykünün tartışmasız en büyük ustası; kendisi öykücü olabilir, ama o kısa öykülere öykünen nice roman yazıldı sonra. Borges, Nobel'e aday bile olamamış olsa ona öykünen nice yazar (mesela bizden Orhan Pamuk) Nobel aldı. Ama Nobel'e aday olmak ya da olmamak Borges'in umurunda olmazdı. Çüzkü o zaten Borges'ti... (solsoledo)

Borges ve Ben PDF indirme linki var mı?

Jorge Luis Borges - Borges ve Ben kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Borges ve Ben PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Jorge Luis Borges Kimdir?

Jorge Francisco Isidoro Luis Borges Acevedo veya bilinen adıyla Jorge Luis Borges (d. 24 Ağustos 1899 - ö. 14 Haziran 1986), Arjantinli öykü ve deneme yazarı, şair ve çevirmen. Büyülü gerçekçilik akımının önde gelen isimlerindendir ve gerçeküstücülük konusunda yazdığı denemeleri ile ünlüdür.

Borges, 24 Ağustos 1899 tarihinde Buenos Aires'te doğdu. Babasının annesi İngiliz olduğu ve evde iki lisan birden konuşulduğu için daha çocukken her iki lisanı da çok güzel konuşabiliyordu. Oğluna satranç tahtasında Zeno'nun paradoksunu öğreten Jorge Guillermo Borges avukat ve psikoloji öğretmeniydi. Evlerinde Borges'in muhayyilesini sürekli olarak işgal edecek bir bahçe ve kütüphane vardı.

Babasının görme yetisinin azalması üzerine, aile tedavi için I. Dünya Savaşı'ndan önce (1914) Cenevre'ye taşındı. Burada kaldıkları süre boyunca Borges Calvin Koleji'ne devam ederek, Lâtince, Fransızca ve Almanca öğrendi. Sembolizm akımının örneklerinden Verlaine, Rimbaud ve Mallarmé'in eserleriyle bu sırada tanıştı. Schopenhauer'a olan sevgisi ve Walt Whitman'ı keşfetmesi de Cenevre'deyken başladı.

Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra ailesiyle birlikte İspanya'ya taşındı. Borges artık yazar olmaya karar vermişti, babasına 1870'lerde geçen bir roman yazmaya yardım ediyordu. Birkaç edebi gruba girme çalışmasından sonra, kendine akıl hocası buldu: Endülüslü şair Rafael Cansinos-Asséns. Onun etkisiyle kendisini "ultraistler" grubundan saymaya başladı ama kısa zamanda aidiyet hissinden sıkılarak kimseye bağlı olmadan birşeyler yapmaya çalıştı. Denemelerle ve şiirle pasifizm, anarşi, Rus devrimi gibi bâzı şeyleri övdüğü, genel düşüncelerini dile getirdiği iki kitap yazdı. Ama sonra yazdıklarından utanarak, her iki kitabı da İspanya'dan ayrılmadan önce imha etti.

1921'de ailesiyle Buenos Aires'e geri dönmesinden sonra, babasının arkadaşı Macedonio Fernandéz'in düşüncelerinden etkilenmesi, düşüncenin yeni yollarına yönelmesine neden oldu. Fernandez'in düşünceleri Schopenhauer, Berkeley ve Hume'ün bir yansıması idi. Edebi stili ekzantrik ve düşünce tarzı karmaşıktı. Borges'e en büyük etkisi her şeye kuşkuculukla bakmasını sağlamasıdır.

1923'te ilk kitabı olan Buenos Aires Tutkusu (Ferver de Buenos Aires)'i çıkardı. 1924-1933 arası Borges için oldukça heyecan verici bir zamandı. Bu dönemde pek çok yazısı ve şiiri basıldı. Luna de Enfrente 1925'te, San Martin Defteri (Cuaderno San Martin) 1929'da basıldı. 1933-1934 yıllarında Critica'da Alçaklığın Evrensel Tarihi (Historia universal de la infamia) yayımlandı. Bu öykü dizisi, önceden basılmış bâzı hikâyelerden alınan karakterler ve fikirler üzerine yeniden hikâye yazmakla oluşmuştu. Gerçeği ve hikâyeyi harmanladığı bu hikâyeler gerçeküstü bir otantizm taşıyorlardı. Daha sonraları bu tarz "büyülü gerçekçilik"in ilk örneklerinden sayılacaktı. Ama onun asıl kariyeri 1935'te yazdığı "Borges stili"nin ilk örneği denilen, hayâli bir romanı eleştirdiği Al-Motasim'e Bir Bakış isimli öyküsüdür. 1936'da denemelerini topladığı "Sonsuzluğun Tarihi Historia de la Eternidad" basıldı. Bu sırada maddi sıkıntılar çekiyordu, bu nedenle 1937'de Belediye Kütüphânesi'nde çalışmaya başladı. Kütüphânedeki işi hafif olan yazar, iş günlerinin kalanını klâsikleri okuyarak ve modern edebiyatın uluslar arası örneklerini İspanyolca'ya çevirerek geçirmiştir. Virginia Woolf'un ve William Faulkner'ın kitapları İspanyolcaya ilk kez bu dönemde Borges tarafından kazandırılmıştır. Yaratıcılığını kaybetmekten korkan Borges, eşşiz bir eser yazmak istedi ve Pierre Menard, Don Quixote'un Yazarı'nı kaleme aldı. Ardından da Tlön, Uqbar, Orbis Tertius geldi. Her iki hikâye Victoria Ocampo'nun Sur edebiyat dergisinde yayınlandı. Bunların başarısının verdiği motivasyonla Babil Kütüphanesi'nin çalışmalarına başladı. 1941'de bu öykülerin toplandığı Yolları Çatallanan Bahçe basıldı. Aynı hikâyeler toparlanarak Artifices'e eklendi ve ve 1944'de Ficciones adıyla yeniden basıldı. 1942'de "Bustos Domecq" takma adı altında Adolfo Bioy Casares ile birlikte polisiye hikâyeler dizisi olan Don İsidro İçin Altı Problem'i yazdılar. Felsefe, gerçekler, fantazi ve gizemleri harmanladığı bu yeni öykülerin yanında, El Hogar'da anti-semitizmi, faşizmi ve nazizmi eşeltiren politik makaleler de yazıyordu. Bu makalelerle oldukça tanındı. 1946'da Juan Peron'un iktidara gelişiyle, kütüphânedeki işinden atıldı. Bu işten atılma onun için bir tür kurtuluş olmuştu, çünkü hem Arjantin'den Uruguay'a kadar pek çok yeri gezip, Budizm'den Blake'e kadar pek çok konuda seminerler veriyor, hem de iyi para kazanıyordu. Ama ailesi Peron'un baskıcı rejiminde zor günler geçirdi, annesi ve kız kardeşi hapse girdi. 1949'da ikinci önemli kısa hikâyeler kitabı Alef (El Alef)basıldı.

1955'de Peron devrilince Borges hayâlindeki meslek olan Arjantin Ulusal Kütüphânesi Müdürlüğü'ne getirildi. Ailesinden gelen hastalık nedeniyle görme bozukluğu çeken Borges bu dönemde görme yetisini tamamen kaybetti. "Bana aynı anda hem 800,000 kitabı hem de karanlığı veren Tanrı'nın muhteşem ironisi" diyerek bu gerçeği kabullenmiştir. (Umberto Eco unutulmaz romanı Gülün Adı'nda yer alan ana karakterlerden kör kütüphaneciyi Borges'ten esinlenerek oluşturmuştur.) 1956'da Buenos Aires Üniversitesi'nde İngiliz ve Amerikan edebiyatı profesörlüğüne atandı ve 12 yıl bu görevi yürüttü. 1961'de Samuel Beckett'le birlikte Uluslararası Yayımcılar Ödülü'nü (Formentor Ödülü) kazandı. Bu ödül ona gecikmiş bir uluslararası ün kazandırdı. Gözlerinin görmeyişini şiire yönelerek telâfi etmeye çalıştı. 1970'li yıllarda ABD'de çeşitli üniversitelerde dersler verdi. 1973'te Peron geri dönünce, görevinden istifa etti. Ders vererek ve yolculuk yaparak geçirdiği zamanın meyvesi 1975'te basılan toplama hikâyelerin olduğu Kum Kitabı (El libro de arena) oldu. Dünya gezilerinin sonucu ona eşlik eden Maria Kodama'nın resimlerini çektiği yazılarını ise kendi yazdığı Atlas(1984)'la sonuçlandı.

Zannedilenin aksine, Nobel ödülünü alamadan 87 yaşında, 14 Haziran 1986'da Cenevre'de karaciğer kanserinden hayatını kaybetti.

Jorge Luis Borges Kitapları - Eserleri

  • Kum Kitabı
  • Alçaklığın Evrensel Tarihi
  • Sonsuz Gül
  • Alef
  • Ficciones
  • 25 Ağustos 1983 ve Diğer Öyküler
  • Ölüm ve Pusula
  • Brodie Raporu
  • Yedi Gece
  • Atlas
  • Düşsel Varlıklar Kitabı
  • Yolları Çatallanan Bahçe
  • Sonsuzluğun Tarihi
  • Yaratan
  • Şifre
  • Rüyalar Kitabı
  • Dantevari Denemeler - Shakespeare'in Belleği
  • Olağanüstü Masallar
  • Borges Sekseninde - Sohbetler
  • Öteki Soruşturmalar
  • Borges ve Ben
  • Şu Şiir İşçiliği
  • İngiliz Edebiyatına Giriş
  • Gölgeye Övgü
  • Tartışmalar
  • Evaristo Carriego
  • Don Isidro Parodi'ye Altı Bilmece
  • Altın ve Gölge
  • Xewn ü Xeyal
  • Bustos Domecq Vakayinameleri
  • The Story from Rosendo Juarez
  • The South
  • Alef

Jorge Luis Borges Alıntıları - Sözleri

  • Hayat ölümsüz olmayacak kadar fakirdir aslında. (Sonsuzluğun Tarihi)
  • Xew dûrketina ji dinyayê bû. (Xewn ü Xeyal)
  • mantık denen şey bir deliliktir.. (25 Ağustos 1983 ve Diğer Öyküler)
  • ... beni derinden ilgilendiriyor, ama -nasıl söyleyeyim?- vazgeçilmez gelmiyor bana. (Ficciones)
  • ...Sonsuzluk daha bereketli 1icattır. Akla mantığa sığmaz oluşu doğrudur ancak sıradan zamanın akışı da öyle değil midir zaten? Sonsuzluğu inkar etmek, şehirlerle, nehirlerle, şenliklerle yüklenmiş yılların topyekün ortadan kalktığını farz etmek, onların topyekûn kurtarıldığını hayal etmek kadar, hatta ondan daha az inandırıcıdır... (Sonsuzluğun Tarihi)
  • Müslüman inanışına göre, Allah akıl melekesine sahip üç tür varlık yarattı: Nurdan yaratılmış Melekler; ateşten yaratılmış Cinler (tekil hali 'Jinnee' ya da 'Genie') ve topraktan yaratılmış İnsanlar. Cinler, Adem'den binlerce yıl önce, siyah, dumansız bir ateşten yaratıldılar; beş sınıfa ayrılırlar. Bunların arasında iyi ve kötü Cinler ile erkek ve dişi Cinler'i görüyoruz. Evrenbilimci El-Kasvini, "cinler şeffaf bedenli hava hayvanlarıdır, kılıktan kılığa girebilirler" diyor. Kendilerini ilk önce bulut ya da kocaman sütunlar olarak gösterebilirler; ama biçimleri yoğunlaştığında, belki bir insan, bir çakal, bir kurt, bir aslan, bir akrep ya da bir yılan biçiminde görünür olurlar. Bazıları gerçek mümin, diğerleriyse sapkın ya da dinsizdirler. (Düşsel Varlıklar Kitabı)
  • Biri dedi ki: Sen uyanıklığa değil, önceki bir düşe uyanmışsın. O düş, bir başka düşle sarmallıdır, o da bir başkasıyla ve bu böyle sonsuza kadar gider, sonsuz da kum tanelerinin sayısıdır. Geriye dönerken izlemen gereken yolun sonu yoktur ve sen bir daha gerçekten uyanmadan öleceksin. (Ölüm ve Pusula)
  • Yalnızlık bana acı vermiyor, insanın kendisine ve kendi huylarına katlanmasıyla hayat zaten yeterince zor. (Kum Kitabı)
  • "Hiç aklımda olmadan, böyle bir şeyin başıma geleceğini hiç düşünmeden, inzivaya çekildim. Bir tutukluya dönüştüm, bir hücreye kapandım, ve şimdi anahtarı bulamıyorum; kapı açık da olsa çıkmaya korkacağım." (Öteki Soruşturmalar)
  • Belki de yoksul, ilkel yaşamlarının tek serveti kindi ve bu yüzden kinlerini biriktiriyorlardı. Hiç farkında olmadan birbirlerinin kölesi olup çıktılar (Brodie Raporu)
  • . Şimdi istediğim şey barış, düşüncenin ve dostluğun hazzı. Ve çok hırslı görünse de sevme ve sevilme duygusu. ... (Borges ve Ben)
  • ... ne bir söz, ne bir özlem, ne de bir anı, hiçbir şey bize dokunmadığında biz çoktan ölmüşüzdür. Ben ölü olmadığımı biliyorum. (Altın ve Gölge)
  • Oscar Wilde, insanın, hayatının her anında, olmuş olduğu her şey ve olacağı her şey olduğunu yazar. (Atlas)
  • . Bir kitap, fiziksel nesneler dünyasında fiziksel bir nesnedir. Bu bir dizi ölü semboldür. Ve sonra doğru okuyucu gelir ve kelimeler daha doğrusu kelimelerin ardındaki şiir, çünkü kelimelerin kendisi sadece semboldür, canlanır ve kelimenin yeniden dirilişini yaşarız. ... (Şu Şiir İşçiliği)
  • ...ilahi iyilik kötülüğü tüketti, sonsuz hayat ölümü, güzellik sefaleti eritti içinde... (Sonsuzluğun Tarihi)
  • "Dante, bir tanrı bilimci, inançlı, erdemli bir insan olarak günahkarları mahkûm ediyor ama duygusal olarak ne mahkûm ediyor ne de bağışlıyor" (La poesia di Dante, 78) (Dantevari Denemeler - Shakespeare'in Belleği)
  • Kipling'in yazdığı herhangi bir sayfada ki onun eserlerinde tüm Hindistan ve bir şekilde tüm yerküresinin özeti bulunduğundan... (25 Ağustos 1983 ve Diğer Öyküler)
  • Bradley, şimdiki anın, bize doğru akmakta olan geleceğin, geçmişin bağrında parçalanıp dağıldığı an olduğuna inanır; başka bir deyişle, var olmak, yok olup gitmekte olan bir var oluştur; ya da Boileau’nun özleme kapılmadan dediği gibi: ‘Le moment où je parle est deja loin de moi.’ [Konuşmaya başladığım an, daha şimdiden uzak benden.] (Atlas)
  • "Yaşadığımız dünya bir yanılgı, gülünç bir yanılsamaydı." (Alçaklığın Evrensel Tarihi)
  • Geçmişimin maskelerinden kurtulacağım, ölüp tamamen unutulunca. (Atlas)

Yorum Yaz