tatlidede

Bu olay AKP'nin 33 kurşununun 2011 versiyonudur

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Şırnak Uludere olayını “AKP'nin 33 kurşununun 2011 versiyonudur bu” sözleriyle değerlendirdi ve şöyle dedi: Orada da kaçakçılar öldürülmüştü, burada da kaçakçılar öldürüldü. Orada da silahla, burada da silahla, ama burada uçakla
  • 31.12.2011 01:29
Bu olay AKP'nin 33 kurşununun 2011 versiyonudur

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün basın kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Uludere olayında hükümeti sert dille eleştiren Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:

KİM VERDİ BU İSTİHBARATI?: 35 yurttaşımız yaşamını yitirdi. Hükümetten 24 saatten fazla zaman oldu ses yok. Hükümetin derhal özür dilemesi lazım. Bakan’ın bölgeye gitmesi lazım. Genelkurmay ‘istihbarat aldık’ diyor. Kim verdi bu istihbaratı? Herhalde bir yetkili çıkıp soracaktır bunu. Nereden aldınız bu istihbaratı? İstihbaratın tek elde toplandığını biliyorum. Bu olaydan birkaç gün önce eskisi gibi farklı görüşlerin olmadığı, bu nedenle PKK’ya karşı mücadelede daha etkin konuma gelindiği açıklamaları yapıldı. Bu nedenle bir eksiklik var bu işin içinde, o yanlışın kaynağına inmemiz gerekiyor. Kendi ülkesinde istihbarat kaosu yaşayan bir ülke nasıl olur da Ortadoğu’da güçlü bir ülke olabilir. 35 yurttaşımızın yaşımını yitirmesini 33 kurşun olarak telakki edebilir miyiz, benzetme olur mu, deniliyor. Olur tabii. AKP’nin 33 kurşununun 2011 versiyonudur bu. Orada da kaçakçılar öldürülmüştü, burada da kaçakçılar öldürüldü. Orada da silahla, burada da silahla ama burada uçakla. Onun için 2011 versiyonu diyorum. İstihbaratı veren organı bulmamız lazım. İçişleri ve Savunma Bakanı istifa eder mi? Hayır... Tam tersine, koltuklarına daha da sağlam şekilde yapışırlar.

GÖREVDEN AYRILMALI: (‘Hükümet sorumluluk üstlenmezse tepkiniz ne olur?’ sorusu üzerine) Böyle bir yaklaşım demokrasilerde olmaz. Silahlı Kuvvetler bağımsız mı? Sorumlu siyaset kurumudur. Hata olunca siyasal sorumlu hatayı kabul etmeli. Namık Kemal ‘Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükümetten’ diyor ya ilgili Bakan’ın, sorumlu siyasetçinin o işten ayrılması lazım. İstihbarat tek elde toplandıysa onun kime bağlı olduğu, hangi Bakan olduğu bellidir. Hükümet susuyor, çünkü hükümet sorumluluğunun bilincinde. AKP sözcüsünün açıklama yapması hükümetin açıklaması değildir.


AYNI NOKTADAYIZ: (‘Sınır ötesi tezkeresi sorgulanmalı mı?’ sorusu üzerine) Biz yine aynı noktadayız. Yani terörle mücadele konusunda hükümetin farklı bir gerekçe üretmesini istemiyoruz. Muhalefeti suçlamasını istemiyoruz. Terörle mücadele yapacağım, bitireceğim. Yap bakalım. Aksi halde başarısızlığın ortağı oluruz. Açıkça söylüyoruz; öyle mi, çözeceksin, buyur çöz. Böyle yaparken hiçbir otorite ‘git orada sivilleri öldür’ demedi. Bu olayın sonuçlarının değerlendirilmesi, sağlıklı soruşturulması, sorumluluların cezalandırılması, yetkililerin gereğini yapması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekiyor. Bir daha böyle hatalar yapılmamış olur, eğer hataysa tabii.


İÇİŞLERİ BAKANI: Bir İçişleri Bakanı var ayrı bir facia. Şiirle terör üretiliyormuş... Ressamlar yaparlarmış, tuale yansıtırmış... Nasıl bir bakandır, nasıl anlayıştır. Mussolini’nin bile bunu böyle düşündüğünü sanmıyoruz, Hitler bile bunu böyle düşünmemiştir. 21. yüzyılın Türkiye’sinde ileri demokrasi söylemlerinin olduğu bir Türkiye’de İçişleri Bakanlığı yapıyor bu kişi. Bana bir çağdaş ülke gösterin bunu söyleyen bir bakan o koltukta iki saat oturabilir mi? Hangi çağdan uygarlıktan söz ediyorsunuz?

Yorumlar

Image
memet
02.01.2012 / 10:22

Uludere Katliamı ile ilgili olarak,<br>1- Başta Milli Savunma Bakanı olmak üzere İçişleri Bakanı istifa etmelidir.<br>2- Duyarsız davrandıklarından dolayı Basın Konseyi Fesh edilmelidir.<br>3- Bütün Kürtler protesto amacıyla 1 gün hiç bir gazete almamalı.<br>4- Ulusal kanalları 1 gün süreyle açmamalıdır.<br>5- Gerekli araştırma yapılmalı, kıssasa kıssas kaidesi uyarınca suçlu kim <br> ise, yargılamalı ve idam edilmelidir.<br>Vefat edenlere Rahmet diliyorum. Herkese sabır diliyorum.

Yorum Yaz