tatlidede

Çocuklarda Din Eğitimi ne zaman başlamalıdır?

Çocuklarda Din Eğitimi ne zaman başlamalıdır?

İnananlar açısından, dünya ve ahiret hayatını etkileyen din eğitimi süreci çok büyük önem arz etmektedir. Her hangi bir dine inanmayan eğitimciler dahi etkili ve doğru bir din eğitimi sürecinin toplumsal düzene uyumlu ve etkili vatandaş yetiştirme gayreti içerisinde olan eğitim camiasının işini kolaylaştırdığını ifade etmektedirler. 

Peki ama din eğitimine pedagojik olarak ne zaman başlanması uygundur. Yapılan araştırmalar ve çalışmalar dini hassasiyetin anne karnında şekillenmeye başladığını göstermektedir. Annenin hamilelik sürecindeki beslenmesi, duygu durumu, stres yönetimi ve yapılan konuşmalar, dış seslerin bebek üzerinde ciddi anlamda bir etkisinin olduğu belirtilmektedir.

Doğumdan sonra da bu süreç devam etmektedir. “Çocuğun doğuştan getirdiği bir varlığa inanma yeteneğinin şekillenmeye başlanmasını Erikson’un psiko-sosyal gelişim kuramının ilk dönemi olan ‘Temel güvene karşı güvensizlik (0-1 yaş)’ evresine kadar götürebiliriz.” (Selçuk, 1991; Yavuzer, 1987) 0-1 yaş aralığında her ağladığında yanında annesini bulan, ebeveyn sıcaklığını ve yumuşaklığını yeterince hissetmiş bebekler güvenli bağlanmayı gerçekleştirmiş demektir. İbni Sina’ya göre de çocuğun bünyesini güçlendirmek için yararlı olan iki şey vardır. Birincisi çocuğun yumuşak bir biçimde hareket ettirilmesi ikincisi ise uyuturken musiki ‘ninni’ söylenmesidir. Bu süreçte özellikle anne ile kurulan fiziksel ve duygusal ihtiyaçları karşılamaktan doğan temel güven duygusu bebeğin ilerleyen süreçte sosyal çevresi ve en önemlisi Allah (ac) ile kuracağı bağ ve iletişimin güçlü olabilmesini sağlar. Dini hassasiyetin temeli burada atılmaya başlanır.

“Çocukta şekillenmeye başlayan din duygusunun ortaya çıkarak kendini hissettirmesi 3-5 yaşlarına tekabül eder. Çocuk sosyalleşme ile birlikte çevresinde konuşulan dili anlamaya başlar, davranışları gözlemler, olaylara doğrudan ya da dolaylı şekilde müdahil olur.” (Aydın, Akbağ, Tuzcuoğlu, Yaycı ve Ağır, 2014; Nacar, 2008). Dil gelişim evrelerine de bakacak olursak, 1 yaşında duyduğu kelime ve kavramları kaydetmeye başlayan Alıcı Dil evresinden 2-3 yaş sonrasında İfade Edici Dil evresine geldiği için erken çocukluk döneminde dini kelime, kavram ve davranışlara maruz kalması dini inancın temellerini atmayı sağlayacaktır. Ayrıca 3-5 yaş aralığı davranış kuramcılarına göre taklit ve model alma yıllarının başlangıcıdır. Çevresinde gördüğü dini söz ve davranışları taklit etmesiyle informal dini eğitimin yoğunlaştığı dönem olarak ifade edilebilir. 

Piaget’in Ahlaki Gelişim Kuramına göre 6-11 yaş aralığı dışa bağımlı ahlaki gerçekleğin başladığı dönemdir. Yine bu yaş aralığının Somut İşlem dönemi olduğu unutulmamalıdır. Bu dönem sorgulamanın arttığı, çevresini anlamlandırmaya çalışan ve kolay inanırlık özelliğinin yok olduğu dönemdir. Çocuğa daha somut örneklendirmelerle soruları geçiştirilmeden ikna edici ifadelerle cevaplar verilmelidir. Çocuklara anlama ihtimali daha yüksek dini olgular öncelikli olarak öğretilmelidir. Aksi halde yoğun anlam karmaşası yaşadığı ve zihin dünyasında anlamlandıramadığı bir inançtan erken uzaklaşma, soğuma durumu ortaya çıkacaktır. 

Son çocukluk dönemi olan 6-11 yaş aralığında ailenin ev içerisinde ibadetleri beraber yerine getirmesi, imkan dahilinde ibadetlere özel oda veya yer tahsis edilmesi, bir kitap veya konu başlıklarından oluşan günlük veya haftalık aile sohbetleri, çocukla beraber ibadethane ziyareti vs gibi faaliyetler dini eğitim sürecinin önemli birer parçasıdır. Ailede devam eden dini eğitim sürecinin okulda da paralel şekilde ilerlemesi ile hedeflenen kazanımlara ulaşmak daha kolay olacaktır. 

12 yaşından sonra Soyut İşlemler Döneminin başlaması ile dini kavram ve olguların daha doğru bir şekilde anlaşılmasıyla dini eğitimin daha kapsamlı dönemine geçilmektedir. İnsani özellikler atfedilerek anlaşılan Allah (ac), dini gereklere uygun şekilde anlaşılmaya tanınmaya başlanır. İbadetler ve dini faaliyetler farklı bir anlam kazanır, öznel sorumluluk ile hareket edilir. 

Ülkemizde formel din eğitimi ilkokul 4. Sınıfta yani 10-11 yaş aralığında başlamaktadır. Bu dini eğitim için çok geç bir yaştır. “Batı ülkelerinde çocuğun 3 yaşında olduğu anaokulu eğitimi kapsamında başlatılmaktadır. Örneğin; İngiltere, Avusturya, Yunanistan, Almanya, Norveç, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Kıbrıs, Malta ve Slovakya’da din eğitimi örgün eğitimde ilkokul 1. sınıf basamağından itibaren zorunlu olarak, anaokulu basamağında 3 yaşından itibaren de ailelerin isteği doğrultusunda verilmektedir. İspanya, Macaristan, Portekiz, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Letonya gibi ülkelerde ise din eğitimi isteğe bağlıdır. Ancak aileler çocuklarına anaokulundan itibaren din eğitimi aldırabilmektedir (Bahçekapılı, 2012).” Avrupa da ve ülkemizde yapılan pedagojik araştırmalara göre; din eğitimi uygun bir şekilde erken dönemde verildiğinde olumlu sonuçlar alındığı birey ve toplum açısından ciddi kazanımları olduğu görülmüştür. 

“Gelişimin bir bütün olduğu dikkate alındığında, çocukların dinî gelişimlerinin zihinsel, duygusal, sosyal, ahlaki, dilsel ve kişisel gelişimleriyle koşut ilerlediği söylenebilir.(Nas, 2018)” Çocukların gelişim özellikleri dikkate alınarak verilecek dini eğitim ile çocukların inanç gelişimleri sağlıklı bir şekilde ilerlemiş olacaktır.

Editör: Nezir Güneş

Yorumlar

Image
Zehra
03.09.2022 / 14:58

Kaleminize sağlık ,güzel ve faydalı bir yazı olmus

Yorum Yaz