tatlidede
tatlidede

Çocukluğumun Kızıltepesi

Çocukluğumun Kızıltepesi
Çocukluğumun Kızıltepe'si sinemalarıyla, 

Çocukluğumun Kızıltepe'si Zergan deresinin çocukları ağırlayan Gol-a Rakko'suyla, 

Çocukluğumun Kızıltepe'si 'tepesi'nde piknikleriyle; 

Çocukluğumun Kızıltepe'si Türk, Kürt, Arap ve Çeçenli Kızıltepespor’uyla

Ve çocukluğumun Kızıltepe'si at yarışlarıyla gönlümde. 

Sinemalarımızı televizyonlara, 

Suyunu yitiren Zergan Deremizin Gol-a Rakko’sunu havuzlara, 

Höyüğümüzdeki pikniklerimizi uzaklardaki mesire alanlarına bıraktık, 

Kızıltepespor’muzu sahipsizliğe terk ettik. 

Ya at yarışlarımız? 

Her bir özlemimizin yerini başka şeylerle doldurmaya çalıştık ama yerini dolduramadığımız tek şey ise at yarışlarıdır maalesef.

Giydirildikleri renk renk elbiseleriyle yarış alanına getirilen atların uyandırdığı heyecana, 

Yarışın başladığı anlarda alanı dolduran halkın coşkusuna, 

Ata Eser'e ait olup çoğunlukla ve birkaç boy farkla yakaladığı birinciliklerden dolayı sahibine "ATA BİRİNCİ" lakabını taktıran 'Rima' isimli ata, şu an 40'lı-50'li yaşlarda olan her Kızıltepelinin duyduğu bir özlem vardır. 

Kırk yıldan beri süregelen bu özlemi bitirebilmek için şehrin içinde alan kalmadı belki ama bugünün Kızıltepe Belediyesi, o yarışları sembolize eden atların heykellerini,  Şenyurt Kavşağı’na yerleştirdi. İşte o atları ve İpekyolu’nun önemli bir ticaret merkezi olduğumuzu hatırlatan deve kervanı heykelini Hastane kavşağına yerleştirmeyi akıl edenleri kadim medeniyetimizi hatırlatması münasebetiyle elleri dert görmesin, diyorum.

Yorumlar

Image
Dr. Metin AYDIN
24.04.2018 / 18:18

Metin Aydın KADİRCİĞİM ELİNE YÜREĞİNE SAĞLIK YAZDIKLARINI OKUYUNCA 30-40 YIL ÖNCESİ YAŞADIĞIMIZ O GÜZELİM YILLARA GÖTÜRDÜN BENİ ÇOK AMA ÇOK DUYGULANDIM SAĞOL GÜZEL ANLATMIŞSIN SU GİBİ AKIP GİDEN YILLARIMIZI.....KIZILTEPEMİZİ .

Image
Selahattin Karaaslan
24.04.2018 / 18:11

Yazdıklarınızı yaşayan biri olarak; kaleminize sağlık diyorum, güzel yazmışsınız. Ancak şuna da değinmeden geçemeyeceğim. Çocukluğumuzdan bu yana yani yaklaşık 40 yıldır belediyecilik hizmetleri açısından en şanssız yerlerden biri olarak değerlendiriyorum. O sevimli küçük kasaba şimdilerde bir çok ili geçen nüfusu ile kocaman bir köy olmuş adeta. Çarpık bir yerleşme düzeni, kimliksiz bir kent gelişimi ve plansız gelişmeye örnek olabilecek bir yer oldu. Bütün bunların üzerine çarşı merkezine konan ve bana gazino ışıklarını hatırlatan ışıklandırma ise tek kelimeyle komik duruyor. Oysa böyle olmamalıydı. Doğru bir planlama-kent kimliği düzeniyle bugün yurdumun en güzel yerlerinden biri olabilirdi. Benim derdim sadece şikayetçi olmak da değil; belki birileri okur da 'geç kalınmamış ' der ve bir şeyler yapmaya kalkabilir diye yazıyorum. Kızıltepe'nin güzel ve cömert insanlarına selam olsun...

Yorum Yaz