tatlidede
tatlidede

Devlete Karşı Toplum - Pierre Clastres Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Devlete Karşı Toplum kimin eseri? Devlete Karşı Toplum kitabının yazarı kimdir? Devlete Karşı Toplum konusu ve anafikri nedir? Devlete Karşı Toplum kitabı ne anlatıyor? Devlete Karşı Toplum PDF indirme linki var mı? Devlete Karşı Toplum kitabının yazarı Pierre Clastres kimdir? İşte Devlete Karşı Toplum kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 29.01.2023 01:00
Devlete Karşı Toplum - Pierre Clastres Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Pierre Clastres

Çevirmen: Mehmet Sert

Orijinal Adı: La Societe contre l'État

Yayın Evi: Ayrıntı Yayınları

İSBN: 9755396132

Sayfa Sayısı: 192

Devlete Karşı Toplum Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Nüfusları kırk ila birkaç bin kişi arasında değişen yüzlerce kabilenin, Güney Amerika kıtasının her metre karesini kullanarak ve ekolojik ortamla tam bir uyum içinde sürdürdükleri yaşama ilkel; istila ve katliamla ele geçirdikleri kıtayı hızla tahrip eden Batılıların yaşamına ise uygar demek, inandırıcılığını çoktan kaybetti. Fransız antropolog Pierre Clastres sayesinde, ilkel toplum ile uygar toplum arasındaki ayrımı, devletsiz toplum ile devletli toplum arasındaki ayrım olarak okumak gerektiğini artık öğrenmiş bulunuyoruz. Bugün, devletsiz toplum ile devletli toplum arasındaki derin uyuşmazlığı her yönüyle ortaya koyabiliyor ve buradan devlete karşı toplum lehine birtakım sonuçlar çıkarabiliyorsak, bunu Clastres’ın antropoloji ile siyaset felsefesini büyük bir ustalıkla harmanlayan gözü pek girişimine borçluyuz.

Devlet, despotluk ve kiliseden habersiz; çevreyle uyumlu ve ihtiyaçları ölçüsünde bolluk içinde yaşayan ilkel toplum; devletli toplumların Bir’e, iktidara tapan, kıyıcı, hoşgörüsüz, tahakkümcü zihniyetine, XX. yüzyıla kadar nasıl direnebilmiş ve ayakta kalabilmişti? “Söz”ün gücüne büyük önem veren ve iktidarın, eşitsizliğin kokusunu alır almaz, peygamberlerinin peşine takılıp Kötülüğün Olmadığı Ülke’yi aramaktan çekinmeyen bir toplumun bilgeliği nereden kaynaklanıyordu? Bu toplum, eşitsizliği, despotun iktidarını önlemeyi ve bütünlüğünü korumayı nasıl başarmıştı? Ve hangi talihsiz, önlenemez noktada, ilkel toplum, uygar dediğimiz bugünkü devletli topluma dönüştü?

Clastres’a göre, devletin kökeni bilmecesinin çözümü, belki de, kaos-doğa-iktidar ilişkisine atfedilen anlamda yatıyor. İlkel ya da devlete karşı toplum, iktidarı, doğanın bir benzeşiği, toplumu kaosa sürükleyebilecek, kontrol edilemez, olumsuz bir güç olarak belirlerken; uygar ya da devletli toplum, iktidarı, doğanın kaosuna son verebilecek, onu kontrol altına alabilecek, olumlu bir güç olarak gördü. İlkel toplum, doğayı mitsel-dinsel bir çerçeve içine kapatarak zararsız hale getirmeye çalışırken; uygar toplum, doğayı iktidar, devlet aracılığıyla bir köleye dönüştürdü ve sonunda tahrip etti. Doğanın kaosundan kurtulmaya çalışan uygar toplum, şimdi kendi yarattığı uygarlığın kaosuna batmış bulunuyor. Bu durumda bir kez daha sormak istiyoruz: Vahşiler mi daha bilgeydi, biz mi daha bilgeyiz?

Devlete Karşı Toplum Alıntıları - Sözleri

  • Teknikler ve araçlar kabileden kabileye, yöreden yöreye değişse de amaç aynı: "Acı çektirmek."
  • ...ve iktidar özü gereği doğanın üstü kapalı bir kandırmacasından başka bir şey değildir.
  • Cimrilik ile iktidar bir arada yürümez.
  • İktidar belirgin bir toplumsal ilişkiye, emir-itaat ilişkisine bağlı olarak ortaya çıkar.
  • Siyasetin her yerde olması hiçbir yerde olmaması demektir.
  • Gözlerini hep birlikte gelecekteki yaşamlarına çevirmişler. Hep birlikte geleceği gözlüyorlar. Öyleyse hep birlikte varlar, yaşıyorlar.
  • #insanın en dikkate değer özelliği olan, zincirlerini kırmak arzusu ancak düşlerde gerçekleşir ve bazen mite, bazen de guayakiler 'de olduğu gibi şarkıya dönüşerek kendini değişik biçimlerde dışavurur .#
  • Dolayısıyla biçimsel açıdan, avcı için av, erkek için de kadın aynı anlama sahiptir.

Devlete Karşı Toplum İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitap farklı dergi vs. yerlerde yayımlanan 11 inceleme başlığından oluşuyor. Devletli toplum ve devletsiz toplum arasındaki farklılıkları antropoloji ve siyaset felsefesi kombinasyonuyla gözler önüne seriyor. Fakat neredeyse son incelemeye kadar Güney Amerika yerlilerinin cinsiyet algısı, nüfusları, gelenekleri, geçimleri vs. konularında siyaset felsefesinden epey uzak, uzun ve birbirini tekrarlayan incelemeler var. Bunları temellendirmeler olarak görebilmeyi isterdim, sadece son incelemeyi okumuş olmayı daha büyük bir kazanç olarak görüyorum. Antropoloji, bu konuya dair bakış açısı üretebilmenin doğru bir kaynağıdır diye düşünüyorum. Antropoloji bir yana toplum, siyaset ve iktidar konularına ilgililer için ufuk açıcı ve keyifli bir okuma olacaktır. (Semanur Konak)

Fransız Antropolog ve sosyolog tarafından yazılan Kızılderililerin,devletsiz kabile halinde yaşatıldığını çok mükemmel bir anlatış tekniğiyle bu kadar zor bir konuyu çok rahat okuyucularına aktarabilen bir yazar ve ortaya çıkan harika bir eser. (Furkan Kurt)

Pierre Clasters; büyük bir sosyal problemin kapılarını aralıyor. Devlet! Amerikan yerlileri örneklemesiyle bu olgunun nasıl etkisiz kılındığını anlatıyor. Avrupa toplumlarının sancılı gebeliğinden sonra doğurduğu iktidar problemini yerlilerin yöntemi ile gereksiz olduğunu ispatlıyor. (Rınd)

Devlete Karşı Toplum PDF indirme linki var mı?

Pierre Clastres - Devlete Karşı Toplum kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Devlete Karşı Toplum PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Pierre Clastres Kimdir?

Fransız antropolog (Paris 1934-Gabriac, Lozère 1977) XVI. ve XVII. yüzyıllarda Amerika kıtasını keşfe çıkmış büyük kronikçilerin (Léry, Thévet, Staden, d’Evreux, d’Abbevilles) yapıtlarını okuduktan sonra, Güney Amerika’da hâlâ yaşamakta olan vahşi kabileleri daha yakından tanımaya karar verdi (bu kitaptaki ikinci inceleme: “Mübadele ve ‹ktidar: Yerli fieşiğin Felsefesi” [1962], Clastres’ın yayımlanmış ilk yazısıdır ve Güney Amerika yolculuklarının hemen öncesinde kaleme alınmıştır). Pierre Clastres, 1963-64’te, Paraguay’da Guayaki yerlilerini inceledi; 1965’te La Vie sociale d’un tribu nomade: les Indiens Guayaki du Paraguay (Göçebe Bir Kabilenin Toplumsal Yaşamı: Paraguay Guayaki Yerlileri) adlı teziyle doktorasını verdi. Devlete Karşı Toplum’da bir araya getireceği ilk incelemelerinden bazıları “Bağımsızlık ve Dıştan Evlenme”; “Yay ve Sepet” ile, Chronique des Indies Guayaki (Guayaki Yerlilerinin Kroniği’nde) [1972] başlıklı çalışmasında değerlendireceği alan araştırmalarını bu yıllarda yazmaya başladı.

1965’te Tupi-Guarani halkları üzerine derin bilgisiyle tanınan Léon Cadogan’ın davetiyle yeniden Paraguay’a giderek, Guarani yerlilerini inceleme fırsatı buldu. Daha sonra Le Grand Parler. Mythes et chants sacrés des Indiens Guarani (Büyük Söz. Guarani Yerlilerinin Mitleri ve Kutsal fiarkıları) [1974] adıyla yayımlayacağı çalışmasını burada kaleme aldı.

1966-68’de, Chulupi yerlilerini incelemek üzere iki kez Paraguay’a gitti. Devlete Karşı Toplum’da yer alan en önemli incelemelerini bu dönemde hazırladı “Yerliler Nelere Gülüyor?”; “Vahşi Savaşçının Mutsuzluğu”. Clastres, Siyasal Antropoloji Araştırmaları [Vahşi Savaşçının Mutsuzluğu-Siyasal Antropoloji Araştırmaları, çev.: Alev Türker, Mehmet Sert, Ayrıntı Yayınları, 1992] adlı incelemesinde ele aldığı, savaşçı bir kabile olan Chulupiler üzerine ayrı bir kitap yazmayı tasarlamış ve bu amaçla epeyce etnografik malzeme derlemişti. Vakitsiz ölümü, bu malzemeyi değerlendirmesine izin vermedi.

1970-71’de Güney Amerika’da yaşayan son özgür vahşi kabileyi, Yanomanoları incelemek amacıyla Venezuela’ya gitti. Siyasal Antropoloji Araştırmaları’nda yer alan “Son Çember” adlı makalesini bu dönemde tamamladı. 1974’teki son inceleme gezisindeyse, Brezilya’nın Sao Paulo bölgesinde yaşayan Guarani yerlilerini yeniden inceleyerek, bu kez, Avrupalıların gelişinden önceki dönemde ortaya çıkmış dinsel hareketi ve Karai peygamberlerini araştırdı. Ölümünden sonra, 1980’de Siyasal Antropoloji Araştırmaları yayımlandı Pierre Clastres, 1970-75 arasında, Marcel Gauchet, Marc Richir, Claude Lefort, Cornelius Castoriadis ile birlikte, Brüksel Üniversitesi’nin bir yayını olan Textures dergisine; 1977’de ise, gene Claude Lefort, Cornelius Castoriadis, Marcel Gauchet, Miguel Abensour ve Maurice Lucciani ile birlikte, Payot yayınevinin desteklediği Libre dergisine makaleler yazdı. Özellikle Libre dergisindeki arkadaşlarının katkılarıyla, 27-28 Mayıs 1982’de düzenlenen anma toplantılarına sunulmuş bildiriler, daha sonra, 1987’de, Pierre Clastres ou l’esprit des lois sauvages (Pierre Clastres ya da Vahşi Yasaların Ruhu) adlı kitapta bir araya getirildi.

Pierre Clastres,, 1970’lerde çok revaçta olan Marksist ve yapısalcı antropoloji ve etnolojilere karşı, “Kopernikçi bir devrim” yapmayı öngörüyordu. Buna göre etnoloji, Batılı toplumların yapısına değil, ilkel toplumların yapısına uygun bir söylem oluşturmak ve “vahşilerin bilimi” olmak zorundaydı. Devlete Karşı Toplum’un giriş makalesi olan “Kopernik ve Vahşiler”, bu devrim çağrısının manifestosudur.

Pierre Clastres’ın, geleneksel siyaset felsefesinin bakış açısını tersine çevirerek başlattığı Kopernikçi devrimin temelinde, toplum ve siyasal yaşamın devlet olmaksızın var olamayacağı savının eleştirisi vardır. Evrensel olan devlet değil, siyasettir. Siyasal yaşamdan yoksun toplum yoktur, ama devletsiz toplumlar her zaman var olmuştur. ‹lkel toplumları hak ettikleri şekilde inceleyen ve devletsiz toplumdan devletli topluma geçişi araştırmak için gerekli kavramsal donanımı ve kuramsal çerçeveyi hazırlayan Clastres, bu çabasıyla çağdaş düşünceye büyük bir zenginlik katmıştır. Pierre Clastres’dan sonra, eskisi gibi Batı merkezli bir antropoloji ve etnoloji oluşturmak, artık mümkün değildir.

Pierre Clastres Kitapları - Eserleri

  • Şiddetin Arkeolojisi
  • Devlete Karşı Toplum
  • Vahşi Savaşçının Mutsuzluğu

Pierre Clastres Alıntıları - Sözleri

  • Gözlerini hep birlikte gelecekteki yaşamlarına çevirmişler. Hep birlikte geleceği gözlüyorlar. Öyleyse hep birlikte varlar, yaşıyorlar. (Devlete Karşı Toplum)
  • Cimrilik ile iktidar bir arada yürümez. (Devlete Karşı Toplum)
  • Siyasetin her yerde olması hiçbir yerde olmaması demektir. (Devlete Karşı Toplum)
  • ... insan avcıyı hayvan avcıdan ayrıcalıklı tutmak için hiçbir sebep yoktur. (Şiddetin Arkeolojisi)
  • ... insana dair olguları analiz ederken toplumsalı doğala, kuramsalı biyolojik olana indirgememek gerekir. İnsan toplumu zoolojiden değil, sosyolojiden neşet eder. (Şiddetin Arkeolojisi)
  • İlkel insan, insan sıfatıyla saldırmaya mahkumdur. (Şiddetin Arkeolojisi)
  • Her topluluğun ortaya koyduğu siyasi özgürlük ve kendi bölgesinde tek başına egemen olma iradesi dolayısıyla,savaş ihtimalinin bu toplumların işleyişine doğrudan kazılmış olduğunu fark etmiştik: İlkel toplum,savaş durumunun devamlı olduğu yerdir. (Şiddetin Arkeolojisi)
  • #insanın en dikkate değer özelliği olan, zincirlerini kırmak arzusu ancak düşlerde gerçekleşir ve bazen mite, bazen de guayakiler 'de olduğu gibi şarkıya dönüşerek kendini değişik biçimlerde dışavurur .# (Devlete Karşı Toplum)
  • İlkel savaş görünmezdir, çünkü savaşçısı kalmamıştır. (Şiddetin Arkeolojisi)
  • Teknikler ve araçlar kabileden kabileye, yöreden yöreye değişse de amaç aynı: "Acı çektirmek." (Devlete Karşı Toplum)
  • Dolayısıyla biçimsel açıdan, avcı için av, erkek için de kadın aynı anlama sahiptir. (Devlete Karşı Toplum)
  • İktidar belirgin bir toplumsal ilişkiye, emir-itaat ilişkisine bağlı olarak ortaya çıkar. (Devlete Karşı Toplum)
  • ...ve iktidar özü gereği doğanın üstü kapalı bir kandırmacasından başka bir şey değildir. (Devlete Karşı Toplum)

Yorum Yaz