tatlidede

Diyarbakır’da tarihi gün

Diyarbakır’da tarihi gün
                          


Peygamber Sevdalıları Platformu’nun her yıl düzenlediği tarihi Kutlu Doğum etkinliğine gazeteci olarak bende katıldım. Peygamber efendimizin Kutlu Doğumu için bu kadar insanı bir arada görmek ve tarihi güne şahitlik gerçekten çok farklı bir duygu. Ancak böylesi hassas bir süreçte böylesi devasa etkinliğin düzenlenmesi gerekten büyük bir cesaret… Bu yüzden izlenimlere başlamadan önce Peygamber Sevdalıları Platformu’nu can-u gönülden tebrik ediyorum.


4’üncü kapı bilmecesi

Yüzbinlerce peygamber aşının iştirak ettiği etkinliğin düzenlendiği Newroz Parkı Miting alanında çalışmaları yerinde görmek için sabahın erken saatlerinde etkinliğin alana gittik. Ancak alana girmek hiç de kolay olmadı. Alan dışında oluşturulan polis arama noktalarına vardığımızda görevli polisler, basın mensuplarının 1. Kapıdan alınacağını söylediler. Bizler ise 3’üncü kapıdaydık. Bunun üzerine birinci kapıya yöneldik. Yaklaşık 25 dakikalık bir yürüyüşün ardından birinci kapının önündeydik, fakat buradaki görevli polisler ise “Hayır onlar yanlış biliyorlar, basın 4’üncü kapıdan alınacak” demez mi? Bir süre tartışmanın ardından bu kez 4’üncü kapıya gideceğiz, fakat görevli polisler Diyarbakır dışından geldiği için kapının hangi tarafta olduğunu bilmiyordu. Bunun üzerine Platform yetkileriyle irtibata geçerek kapının hangi tarafta olduğunu öğrendik.

Ve tekrar tabana kuvvet deyip başladık yürümeye… Nihayet 45 dakika sonra 4’üncü kapının önüne vardık. Ancak beklediğimiz gibi çıkmadı. Bizler, çantalarımızın didik didik aranacağını, kamera ve cihazlarımızın röntgeninin çekileceğini, akreditelerimizin kontrol edileceğini, kimliklerimize bakılacağını vs beklerken sıradan bir üstten arama ve geç ile karşılaştık. Peki, bu kapının hikmeti neydi onu da anlamdık. Çünkü aynı arama zaten tüm girişlerde yapılıyordu, neden bu kapıda ısrar ettiklerini hala anlamış değilim.


Neyse gelelim asıl mevzumuza…

Ve işte bu yıl “Vahdet ve Kardeşlik Peygamberi Hz. Muhammed” temasıyla tarihi etkinliğin yapılacağı alanın içindeydik. Sabah daha çok erken ve alanda çalışmalar ufak tefek devam ediyor.


“Şehitlerimizi unutmadık”

Alanda ilk göze çarpan; 6-8 Ekim 2014 tarihinde saldırılarında katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının ile 9 Haziran 2015 tarihinde katledilen Aytaç Baran’ın üzerine resmedildiği ve üzerinde “Bizler şehitlerimizi unutmadık” yazılı büyük branda…  Gelen misafirleri ise Kürtçe, (Kurmanci Zazaki), Türkçe ve Arapça ‘Kutlu Doğum Etkinliğine Hoş Geldiniz' yazılı afişler karşılıyordu.


Çocuklara özel çadır kuruldu

Alanda, kayıp olan çocuklar için kayıp çadırı, 4 farklı bölgede Sağlık Çadırı ve çevrede bulunan sahipsiz eşyaların teslim edilmesi için ayrıca bir birimin oluşturulduğu gözlendi. Platform yetkilileri, özellikle alanda kaybolan çocukların rahatsız olmamaları için oluşturulan kayıp çadırında, çocukların oyalanmaları için oyuncak, meyve suyu, kek ve oluşabilecek psikolojik sıkıntılara karşı psikolog bulundurulduğunu belirttiler.

Yetkililer, ayrıca sağlık konusunda da oluşabilecek ani sağlık sorunlarına müdahale etmek için sağlık çadırında gönüllü doktor, hemşire ve sağlık personeli ile bir ambulansında hazır bulundurulduğunu ifade ettiler.


“Hepimiz Yasin Börü'yüz”

Sabahın erken saatlerinde itibaren alana akın edenlerin toplu olarak salavatlar getirmesi renkli görüntüler oluşturdu. 7 Ekim 2014’te Diyarbakır'da vahşice katledilen Yasin Börü'nün fotoğrafının üzerinde olduğu tişörtleri giyen çocuklar ve gençler ise alana tekbirler çekerek ve “Hepimiz Yasin Börü'yüz” sloganları atarak girdi.


2 bin kişi görevlendirildi

Alanda düzenin sağlanması adına Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından 2 bin kişinin görevlendirildiğini belirten yetkililer, her yıl olduğu gibi bu yılda etkinlik alanında kadın ve erkeklerin İslam'a uygun olacak şekilde farklı alanlarda duracaklarını ve farklı girişlerden alana girdiklerini ve izdihamın yaşanmaması için de her türlü önlemin alındığına vurguladılar.


Güvenlik koridoru oluşturdu

Miting alanında kadın ve erkeklerin birbirine karışmaması için araya uzun şeritler çekilirken platform tarafından görevlendirilmiş erkek ve bayan görevliler de izdihamın yaşanmaması için, adeta güvenlik koridoru oluşturdular. Polis de erkeklere ayrı bayanlara ayrı arama noktaları oluşturdu.


Seyyar satılar da yerlerini aldı

Seyyar satıcıların sabahın erken saatlerinde alana kurdukları tezgâhlar, bayrak, flama, bandaj satıcıları ise alandaki renkli görüntüleri artırdı. Katılımcıların su ile yemek ihtiyacını karşılamak için alana taşınan su ve platform tarafından alanın değişik noktalarında erkeklere ve kadınlara ayrı ayrı kermesler görevliler tarafından açıldı. Daha önceki yıllarda alana giren ve çeşitli renkli görüntüler oluşturan seyyar satıcılar ise bu yıl alana alınmayarak alan dışında kendilerine yer tahsis edildi.


Miting alanında dev LED ekranlar kuruldu

Alanın tüm çevresine ve alan dışına taşan kitleye de sesin ulaşması için dev ses sitemleri vinçlerin yardımıyla kurulurken, platformu görme imkânına sahip olmayan katılımcılar için platformu izleyebilmesi için dev LED ekranlar kuruldu.  Basın mensupları daha rahat ve sağlıklı bir şekilde görevlerini yerine getirmek için ve ülke dışında gelen misafir, kanaat önderleri ve STK temsilcileri için ise ayrıca bir alan ve protokol tahsis edildi.


Ayrıca alanda telefon bağlantılarında sıkıntı yaşanmaması için GSM operatörleri alan etrafında seyyar baz istasyonları yerleştirerek yaşanabilecek muhtemel bir sıkıntının önüne geçmeye çalıştılar. .

Alanda saat 11.00'den sonra Özlem Ajans sanatçıları canlı performans ile söyledikleri ilahileri ile etkinliğe saatler kala alanı dolduran Peygamber sevdalısı halkı adeta coşturdu.


İLKHA tarihi etkinliği dakika dakia tüm dünya duyurdu

Program öncesi etkinlik alanına kurulan canlı yayın araçları etkinliği an be an canlı olarak televizyonları başındakilere ulaştırmaya çalıştı. Etkinlik, Rehber TV ve Kudüs TV'den canlı olarak yayınlandı. İLKHA da dakika dakika etkinliği tüm dünyaya duyurdu.

Etkinlikten saatler önce alana daha iyi görüntü alabilmek için Jimijip, kamera çekimi yapan minikopter, basın mensuplarının daha iyi görüntü alabilmeleri için 2 adet sepetli asansör vinç, program boyunca hazır bulunduruldu.

Platform yetkilileri etkinlik süresince, yurt dışından gelerek Türkçe bilmeyen misafirler için ise özel çeviri yapacak personelin hazır bulundurulduğu belirtildi.


Uyarılar sık sık yapıldı

Çekilen tekbir ve salavatların arşa yükseldiği alanda devam eden Mevlit etkinliğinde, kalabalıktan dolayı izdihamın ve yığılmadan dolayı sunucular, olası bir sıkıntının yaşanmaması için sık sık uyarılarda bulundu.


Halk etkinlik öncesi cemaatle namaza durdu

Vahdet ve Kardeşlik Peygamberi Hz. Muhammed etkinliği öncesi Molla Münir Şanlı öğle ezanını okudu. Ardından miting alanında saf tutan Peygamber Sevdalıları, cemaatle öğle namazını eda etti.


Kur’an­ı Kerim tilavetiyle başladı

Bu yıl “Vahdet ve Kardeşlik Peygamberi Hz. Muhammed” temasıyla düzenlenen ve yüzbinlerin katıldığı görkemli kutlu doğum etkinliği büyük bir coşku ve heyecana sahne oldu. Sunuculuğunu Yunus Emiroğlu ile Mehmet Emin Gülsever’in yaptığı program Şam Emeviye Camii Müezzini Şeyh Münir’in Kur’an-ı Kerim ile saat: 13.00’te başladı


Yurtdışından da katılım oldu

Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından düzenlenen ve yüzbinlerin katıldığı Kutlu Doğum etkinliğine yurtdışından da de çok sayıda kişi katıldı.

Mewlid etkinliğine;  Irak ve İran Kürdistan’ından,  Suriye’deki iç savaştan dolayı Türkiye’ye sığınan âlim ve aydınlar, Ürdün ve Türkiye’de bulunan Filistin ile Lübnanlı âlimlerden oluşan heyetler de katıldı.

Etkinliğe katılan Mısır Cemaati İslami liderlerinden İslam El-Amri ve Üstat Muhammed İbrahim, Lübnan Tevhit ve İslam Hareketi Lideri Şeyh Bilal Şaban, Filistin İslami Direniş Hareketi’nden Ebu Ubade, Moritanya’dan Üstad Muhammed Abdulkadir, Irak Kürdistan’ından Komela İslami yetkililerden Mamoste Faruk Beşer, Yekgırto’dan Doktor Burhan Ahmet, Irak Kürdistan’ından Sadi Mahmudi, Mamoste Rızgar, Abdulmecit Pur ve Suriye Kürdistan’ından Molla Said platforma çıkarak katılımcıları selamladı.

Programda yurt dışından gelenler tek tek platforma davet edilerek tanıtım yapıldı. Tanıtım yapıldığı esnada halkın tekbirler çektiği görüldü. Platform yetkilileri, yurt dışından gelerek Türkçe bilmeyen misafirler için özel çeviri yapacak personelin bulundurulduğunu ifade etti.

Hem bölgemizde hem de İslam coğrafyasının diğer noktalarında yaşanan olumsuzlukların, akan kanın durması ve Müslümanları bitap düşüren acıların dinmesi adına vahdetin, bir safta toplanmanın ehemmiyetine dikkat çekildi.


“Sorunları çatışarak değil, sulh ile çözmeliyiz”

Peygamber Sevdalıları Platformu Dönem Sözcüsü Yahya Oğraş, etkinlikte yaptığı konuşmasında, sorunların çatışarak değil sulh ile çözülmesi gerektiğini dile getirdi. Oğraş, “Ümmetin her cüzü bir bedenin azaları gibidir. Ümmetin bir cüzüne yapılan haksızlık tamamına yapılmış kabul ederiz. İller ve renkler Allah’ın renkleridir. Farklılıklar Rabbimizin buyurduğu gibi birbirini tanımak içindir. Farklılıkların üstünlük taslamak için kullanılması kabul edilemez. Ümmetin her zaman olduğu gibi ittihat birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Ümmet bir olursa güçlüdür. Müslümanlar kardeştir. Farklılıklar üstünlük sebebi olmamalı, mezhep farklılıkları düşmanlıklar olmamalıdır. Hepimiz İslam ile şeref kazandık. Kürde ve Türke de şeref veren aziz İslam’dır. Başımıza gelen musibetler İslam’dan uzaklaşmaktan kaynaklanıyor.” dedi.


“Ümmetin yetimiydiniz, ümidi oldunuz”

Siyer Araştırmaları Vakfı Başkanı Mehmet Emin Yıldırım, geçen yıl yaptığı konuşmasını hatırlatarak şunları söyledi; “Geçen sene dedim; ‘Ümmetin yetimleriydiniz, gururu oldunuz. Dilinizi yok saydılar, yokmuş gibi davrandılar. Allah yetimleri zayi etmedi; sizi de etmedi. Yetimliğin verdiği o mazlumlukla bile Allah varsa tüm dünya karşımızda olsa ne yazar dediniz. Sırtınızı Allah’a dayandınız. Atanız Selahattin gibi ‘Bizi dirilten tek şey peygamber sevdası’ dediniz. Ama şimdi gurur olmanın ötesine geçtiniz. Ümmetin yetimiydiniz, ümmetin gururu oldunuz. Gururuydunuz ümmetin kefareti oldunuz. Kefaretiydiniz ümmetin ümidi oldunuz.”


“Analarız bir Yasin’i kurban verdi, ama 10 Yasin’i doğuracak”

“Nerede olursa olsun insanlık peygamber sevdasını sizden öğrenecek.” diyen Yıldırım,  “Yüreklerinizdeki feryat ne kadar büyük olursa olsun bunu yapacaksınız. Bunu göstereceksiniz. 1 yıl içerisinde Silopi, Şırnak Cizre’de Diyar-ı sahabede evleriniz yıkıldı, hanelerinize ateş düştü. Umut kefaret demem ondan dolayı, yıkılan evlere rağmen 70 yaşındaki dedelerimiz evden kurtardıkları bir bavul eşyayı aldılar. Ama Kuran-ı Kerim’i o çantaya koymadılar. Evleri yıkıldığı halde Kur’an’ı başında taşıyan bu Müslüman kim ne yapabilir. Tüm zalimler sesimizi duysun. Vallahi siz Müslüman Kürtlerin yüreğinden imanı silemezsiniz. Öldükçe biz dirileceğiz. Analarız bir Yasin kurban verdi 10 Yasin doğuracak.” diye konuştu.


“Şehitlerin toprağa döktüğü kanı zayi etmeyeceğiz”

Peygamber sevdalısı halka Kürtçe seslenen Yıldırım; “Eğer bir olmazsak birer birer yok olacağız. Kimse birliğimizi bozamaz. Aynı kıbleye yöneliyor aynı Peygamberin ümmetiyiz. Bizde coğrafyaların sınırı yok. Müslüman nereye giderse mülteci değildir. Biz yeryüzünü mescit kabul eden bir medeniyetin çocuklarıyız. Biz ancak muhacir oluruz. Ondan da gocunmayız. Sevdamız peygamber sevdasıdır. Sonuna kadar da bu sevdadan geri durmayacağız. Diyarbakır, Mardin, Şırnak ve Hakkâri ile sınırlı kalmayacak. Kapı kapı dolaşacaksınız. Bu sevdadan mahrum olanların yüreğine o sevdayı ekeceksiniz. Siz öyle bir coğrafyadasınız ki o coğrafyanın altında coğrafyaya can veren şehitlerin kanları var. Hz Halit ile beraber gelen yüzlerce sahabenin ayak izleri var. Toprağın nefesi şehadetle beslenir. Hadi gelin o sevdayı yaydıkça yayalım. Toprak o sevdaya hazır. Bizden sadece çiftçilik istiyor. Şehitlerin ruhunu şad edelim. Torakları iman nuru ulaşsın inşallah. Vallahi sevdanın önüne geçen hiçbir şey yok. Ben o muhabbetin bu coğrafyada olduğunu biliyorum. İslam bizim için büyü bir sevda olsun. Kalkalım, oturalım İslam diyelim. Başta Yasin Aytaç Riyad Hüseyin olmak üzere şehitlerin toprağa döktüğü kanı zayi etmeyelim. Etmeyeceğinizi biliyorum.” dedi.


Mevlit ve şiir okundu, halk kendinden geçti

Program yapılan konuşmaların ardından okunan Mevlid-i Şerif ile devam etti. Mevlidin ardından Yunus Emiroğlu’nun seslendirdiği “Ya Muhammed” adlı şiirinin okumasıyla devam etti. Mevlit ve şiirin okunduğu esnada halkın kendinden geçtiği görüldü.


“O’na her zamankinden daha fazla muhtacız”

Alanı dolduran yüzbinlerce peygamber sevdalısına Kürtçe seslenen Molla Beşir Şimşek, bugünün Allah’a şükür etme günü olduğunu söyledi. Şimşek, “Her yıl Peygamber Efendimizin kutlu doğumunu kutluyoruz. Bu yıl ‘Vahdet ve kardeşlik peygamberi Hz Muhammed’ ismiyle karşınızdayız. Zira İslam âlemi kötü günler geçiriyor. Bugün annelerin gözyaşı sel olup akıyor. Bugün mazlumların kanı akıyor, çocukların bedenleri denizlerin kıyısına vuruyor. Bugün İslam ümmetinin toprakları üzerinde fesat var. Müslümanların kardeşliği fayda etmiyor. Müminler birbirinin kanını içiyor. Bugün İslam âlemi için zor günler. Bu yüzden bugün bizler her zamankinden daha fazla Allah’ın Peygamberine muhtacız. Onun rehberlik ve çobanlığına her zamankinden daha fazla muhtacız.” dedi.


“Hepiniz topluca Allah’ın ipine sarılın ve ayrılığa düşmeyin”

“Neden Müslümanlar bir bedenin azası iken birbirlerine düştüler. Neden Müslüman birbirinden ayrıldılar?” diye soran Şimşek, “Bizler bu fitnenin sebebini bulmadan bu durumdan çıkamayız. Fakat bizler gözümüzü açar ve Allah kelamına bakarsak bu fitnenin sebebini buluruz. Neden memleketimizde savaş ve çatışma var. Âlemlerin Rabbi bunun cevabını veriyor; ‘Müslümanlar; Allah Resulüne muhalefet etmekten korksunlar. Eğer öyle bir şey yaparlarsa aralarında fitne çıkar veya elim bir azap görürler.’ Bu ayetten anlıyoruz ki; bu bela ve musibetlerin nedeni Allah’a ve Peygamberine muhalefettir, sünnetten uzaklaşmadır. Peki, çare nedir ve kardeşlik nasıl tesis edilecek? Bir kez daha rabbimize kulak verelim. Acaba rabbimiz bize ne diyor; ‘Hepiniz topluca Allah’ın ipine sarılın ve ayrılığa düşmeyin.’ Sur ’da, Batman’da, Şırnak’ta, Mısır’da Müslümanlar arasında birlik olmasını istiyorsanız peygamber size ne verdiyse onu alın. Peygamberi sevin, emir ve yasaklarına uyun. Yine Allah diyor; ‘Allah’ın peygamberinde sizler için güzel örnekler var.’ Birlik nerede gerçekleşir. Washington’da, Avrupa’da Müslümanlar kardeş olmaz. Bunun çaresi Kur’an’da ve Peygamber’dedir. İslam tarihi buna şahit değil midir? 1400 yıl önce Arabistan’ı fitneden kurtaran Allah’ın peygamberi değil miydi? Köleleri özgürleştiren, Bilal’i, Selman’ı diline ve rengine rağmen çıkaran o değil midir? Bizler kardeşimizi neden Avrupa’da arıyoruz.” diye konuştu.


“Amed’de kardeşlik ve sevgi dersi veriliyor”

Şimşek Hoca sözlerine şöyle devam etti; “Bugün Amed kardeşlik yeridir. Bugün Amed’de kardeşlik ve sevgi dersi veriliyor. Bu meydan kardeşlik meydanıdır. Bu meydanda aşkın ve kardeşliğin, birliğin dersi veriliyor. Bu meydanın aşkı Sur’un, Bağların, Nusaybin’in ve İslam âlemindeki fitnenin ateşin söndürecektir. Bundan başka çare yoktur. Tüm Müslümanlar gelin Allah’ın peygamberinin etrafında toplanalım. Barışa el uzatalım. Allah’ın peygamberine biatimizi tazeleyelim. Kardeşlerimize el verelim. Kardeşlik elini uzatalım ve kardeşliği Amed’den başlatalım.  Aşkı Amed’den yayalım. Amed sahabeler, İslam ve sulh yeridir. Bugün peygamberin nuru, peygamber aşkı fitnecilerin ateşini söndürecektir. Allah’a Teâlâ bu günü bize erken göstersin.”


“Bugünkü kutlu doğum tarih yazacaktır”

Daha sonra platforma çıkarak Türkçe bir konuşma yapan Mehmet Göktaş Hoca, “Dünyanın bütün edepsizleri, ahlaksızları, haçlıları içerden ve dışardan Allah’ın parlayan nurunu söndürmek için olanca mücadele verdiler. Diyarbakır 1. Dünya Savaşı’nda bu ülkenin her tarafı işgal edildiği halde kâfirler buraya girememişti. Sanki bunun intikamını almak için, bu sahabe şehrine giremedik ama onun intikamını alırcasına ne kadar terbiyesiz ahlaksız varsa Müslüman Kürt kardeşimin dinini imanını elinden almak için yanıyor, tutuşuyorlar. Bugünkü kutlu doğum tarih yazacaktır. Öyle basit bir kutlu doğum değildir. Rabbimiz bunu bize göstermiştir; ‘Ben bu coğrafyada nurumu yeniden çıkaracağım” demiştir. Kimse bu seneyi geçen sene ile kıyaslamasın. Elhamdülillah Allah bizi bu manzarayı gösterdi. Allah nurunu bütün hücumlara rağmen, bu ülkede bu coğrafyada, katliamlar yapılmıştı. Hiç böyle şehirler tahrip edilmemiş, harabeye çevrilmemişti. Allah sizlerin eliyle sizlerin gücüyle kendi dinini bu coğrafyadan bu ülkenin her yanına yayıyor.”


“Bu coğrafyanın rengi İslam’dır”

“Bugün burada toplanan ve saatlerce Allah ve Resulünün adını anarak tekbir getirenleri kimse hafife almasın.” Diyen Göktaş Hoca, “Bu ülkenin hatta İslam ümmeti neresinde bu manzarayı görebilirsiniz? Bu saman alevi basit bir heyecan değildir. Şu anda yüzlerce rabbani âlim var yüzlerce seyda var. Yüzlerce medreseli Yusuf’iden icazetli âlimlerimiz, kızlarımız var. Türkiye’nin cezaevi yollarında çile çeken bacılarımız vardı. Bugün binlerce icazetli kızlarımız eklendi. Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isteyen katillere sesleniyoruz; yapamayacaksınız. Bu coğrafya İslam’dan başka renk tanımayacak. Bu coğrafyanın rengi İslam’dır. Hiçbir doku tutmayacak. Daima İslam diyecek ve tarih buna şahit olacak.” dedi.


“Gelin Muhammed’e sarılın”

Bir yıl içerisinde binlerce Kürt gencini kurban veren örgüte seslenmek istediğini kaydeden Göktaş Hoca, “Allah’a nasıl hesap vereceksiniz. Gelin Muhammed’e sarılın. Bu coğrafya Kemalizm’i kabul etmedi, Sosyalizmi de kabul etmeyecek. Boşuna uğraşıyorsunuz. Sözümüzü dinlemediler. Vallahi böyle büyük bir felaketin geleceği ortadaydı. Yalvarıyorduk; “Gelin bu yolları bırakın, işte Müslümanlar işte didarlar, işte sahabe şehri. Nerede çözüm arıyorsunuz. Şurada çözümü bulamayacaksanız nerede bulacaksınız? Peygamber sevdalısı kardeşlerimin yaptığı bir şey var. Bu ülke Müslüman oldu olalı böyle bir şey görmedi. Bu yıl 100 bin kişi siyer sınavına katıldı. Bu insanlar peygamberin hayatını defalarca okudu. Bu basit bir amel değildir. Sizi burada toplayan peygamber sevdasıdır. Bu dünyanın yegâne ilaç Hz Muhammed’i sevmektir. Aksi takdirde yok olacağız.” diye konuştu.


Dua ile sona erdi

Okunan ilahi ve marşlarla birlikte alanı dolduran halk büyük halkalar şeklinde halaylar çekti. Çekilen halayın ardından Molla Kerbela Şanlı’nın okuduğu duanın ardından program sona erdi.

Yorum Yaz