tatlidede
tatlidede

Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk - Walter Kaufmann Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk kimin eseri? Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk kitabının yazarı kimdir? Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk konusu ve anafikri nedir? Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk kitabı ne anlatıyor? Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk PDF indirme linki var mı? Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk kitabının yazarı Walter Kaufmann kimdir? İşte Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 27.05.2022 22:00
Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk - Walter Kaufmann Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Walter Kaufmann

Çevirmen: Akşit Göktürk

Orijinal Adı: Existentialism From Dostoyevsky To Sartre

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789753637749

Sayfa Sayısı: 58

Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ölüm, korku, başarısızlık... "Yeraltından Notlar; Varoluşçuluk" için yazılagelmiş en iyi başlangıç...

Felsefe tarihinin önemli isimleri: Jaspers, Heidegger, Pascal, Kierkegaard, Sartre... Azılı bir Hıristiyanlık düşmanı: Nietzsche... Bağnaz bir Grek Ortodoksu: Dostoyevski...

Ve Rilke ve Kafka ve Camus...

Hepsinde beliren ortak bir özellik: Koyu bireycilik...

Walter Kaufmann'ın başyapıtı Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk'ta tüm bu isimler yanyana geliyor.

Onların her biri bir öykü anlatır bize; bir karşıkoymanın öyküsünü. Gelenekçi felsefeye başkaldırının öyküsü...

İlk kez 1964'te basılan bu çeviri, Kaufmann'ın başyapıtından seçmeler içeriyor.

((Arka Kapak)

Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk Alıntıları - Sözleri

  • İnsanın kimsesi yoksa hiçbir yere gidemez. Herkesin, gidebileceği bir yeri olmalı. Çünkü öyle bir an olur ki insanın mutlaka bir yerlere gitmesi gerekir..
  • “Akrabalar arasında zorunlu sevgi vardır. Oysa sevginin önce hak edilmesi gerekir.İşte bu yüzden akrabalar arasındaki sevgi, samimiyetsiz ve iğrençtir.”
  • Gerçek anlamda yapılacak felsefenin bir insanın bireysel varlığından fışkırarak öbür bireylere seslenmesi, gerçek varlıklarını sağlamaları için onlara yardımcı olması gerektiği inancıdır.
  • "Kierkegaard bir birey olarak çıkar karşımıza, Dostoyevski ise bize bir dünya sunar. İkisi de son derece rahatsız edicidirler, ama bu rahatsızlık Dostoyevski’de yıldırıcı bir genişlikten, Kierkegaard’da ise buruk bir darlıktan doğar. "
  • Yaşam umutsuzluğun öbür yanında başlar.
  • Nietzsche'siz varoluşçuluk hemen hemen Aristoteles'siz Thomism gibi bir şey olur; ama Nietzsche'ye varoluşçu demek, Aristoteles'e Thomist demeye benzer biraz.
  • Hegel'in süregelen, "felsefeyi bir bilim düzeyine yüceltmek" savı karşısındaki direnme, insanın "iç yapısı"na yönelme uğruna bütün öbür düşünceleri hor görebilecek ölçüde kişisel bir felsefeye yol açtı.
  • hayır, bireycilik eksiklerden uzak değildir, ülküleştirilmiş, kutsallaştırılmış değildir; kötüdür, başkaldırıcıdır, ama bütün düşkünlüğüne karşın yine de en çıkar yoldur.
  • "Bir orospudur us"
  • Romantiklik şimdi'den bir kaçıştır, geçmişe, geleceğe, başka bir evrene ya da çoğunlukla ne idüğü belirsiz bir sise kaçıştır. Kendi kendini kandırmaktır. Romantiklik Bura ile Şimdi'nin kıskacından kurtulmayı özler: gerçek olmasın da ne olursa olsun, her şeyi benimsemeğe hazırdır.

Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bak bu İnceleme hoştur amma banena!: Eserin orijinali (existentialism from dostoyevski to sartre) 1956 yılında 320! Evet yanlış okumadınız 320 sayfa olarak yayımlanır. Şu an YKY'de 58 sayfa olmasını garip karşılıyor olabilirsiniz ama çeviri döneminin özellikle Düşünce kitaplarının hızla dilimize kazandırıldığı 60'larda kitabı özet olarak çevirmek çok da yadırganmıyordu (zaten 320 sayfa olarak çevirselerdi bugün bu kitabı okuyanların çoğu da okumazdı, okuyanlar da bu konuda tez yazan üniversite öğrencileri olurdu - Not¹'de bu konuya eğileceğiz) Kitap bu kadar kısaltılmış olsa bile içinde nadide düşünceler de yok değildir. Kitapta yazar/fyodor-dostoyevski ve yazar/jean-paul-sartre 'a eşantiyon olarak yazar/Karl-Jaspers yazar/martin-heidegger ve yazar/friedrich-nietzsche veriliyor (Nietzsche hususu daha önce de dile getirdiğim gibi tartışmalı) Kitabın giriş cümlesi hemen sizi etkisi altına alan bir pasaj ile başlar "herhangi bir düşünce okulundan olmamak , herhangi bir inançlar kümesini , özellikle sistemleri yetersiz görmek. Sığlığını , bilgiçliğini ve yaşamdan yoksunluğunu ileri sürerek gelenekçi felsefeyi açıkça küçümsemek , işte varoluşçuluğun çıkış noktası'' kitap/yeraltindan-notlar--117255 üzerinden yapılan yazar/fyodor-dostoyevski analizi okumak size yeni şeyler katabilir. Neden? Bilenler bilir yazar/jean-paul-sartre 'ın Varoluşçuluğun mihenk taşı olan o cümleyi "Varoluş Öz'den önce gelir" İşte Dostoyevski bunun dibini eşeliyor. Bu düşünceyi temel alacak olursak zaten Nietzsche konusu da biraz açıklığa kavuşur. Nietzsche kendinden gizleyemediği bir Schopenhauer sevicisiydi. Nietzsche, Pesimistliğini Allah'u Ekber dağlarına çıkarayım derken Nihilizm'in sularına çivileme çakılıyor. Egzistansiyalizm, Nihilizm değildir hele hele Pesimizmin bir varyasyonu hiç değildir. Existance -izm bunların üstünde bir 'Var' olmaklık savaşıdır. Kimse kusura bakmasın da "Ben Yaşar Usta, Ben" bu savaşı bir köhneliğe kurban ettirmem. Kitaba dönecek olursak (daha doğrusu kitapçık!) lisans zamanlarında elimden düşürmediğim okuması gayet keyif veren, 58 sayfa olduğunu düşünecek olursak sindire sindire yaptığı analizleri orijinal eserlerden birebir takip ederek okuduğum için birkaç haftayı bulmuştu bitirmek. yazar/Walter-Kaufmann okumanın en lezzetli tarafı yaptığı karşılaştırmalardır. "...Kierkegaard bir birey olarak karşımıza çıkar. dostoyevski ise bi ze bir dünya sunar . ikiside son derece rahatsız edicidir, ama bu rahatsızlık dostoyevski’de yıldırıcı bir genişlikten , kierkegaard’da ise buruk bir darlıktan doğar . insan kierkedaard’dan gelirde dostoyevskiye dalarsa , küçük bir odada büyütüldükten sonra , ansızın okyanus ortasındaki bir yelkenliye bırakılıvermiş gibi kendini yitirir.." ( yazar/Walter-Kaufmann , Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk, s.12) Not¹: Kitabın yeni baskısının olmadığı hâlâ bir muamma konusudur. Yaptığın küçük birkaç araştırma beni şu düşünceye sevk etti: Kitabın basımı yapıldığı zamanlarda (1960lar) bir kitabın, belli bir bölümünü çevirip yayımlamak ya da özetleyerek yayımlamak yadırganacak bir şey değildi ama 21. Yüzyıl Türkiye'sinde hadi yap bakalım. Yer mi Anadolu çocuğu hemen çıkıp "Bu ne len gardeşim, siz bizimnen dalga mı geçiyorsunuz ulen, bu kitabın orijinali 320 sayfa kim kimi koparıyor" diyip o Yayınevini tivitırda yerin dibine sokar. (Caner the ℂahilBender)

Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk PDF indirme linki var mı?

Walter Kaufmann - Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Walter Kaufmann Kimdir?

Walter (Arnold) Kaufmann (1921-1980), Alman yazar, filozof, çevirmen ve şair.

Hayatı

1939'da ABD'ne göç etti. Harvard'da öğrenim gördü. Felsefe ve edebiyat kadar; ölüm, ahlak felsefesi, varoluşçuluk, deizm, ateizm, Hıristiyanlık,Musevilik gibi pek çok konuda eser vermiş ve 30 yılı aşkın süre boyunca Princeton Üniversitesi'nde profesör olarak görev yapmıştır.

Nietzsche'nin öğrencisi ve çevirmeni olarak bilinir. 1965 yılında Hegel üzerine bir kitap yazmıştır. Ayrıca Goethe'nin eseri olan Faust'un birinci bölümünü tercüme etmiştir.

Walter Kaufmann Kitapları - Eserleri

  • Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk
  • Goethe
  • İnsanı Anlamak - 1
  • İnsanı Anlamak - 2

Walter Kaufmann Alıntıları - Sözleri

  • En içten halimle konuşurken karşıma sıradan sözlerle çıkılması beni deli eder. (Goethe)
  • Yaşam umutsuzluğun öbür yanında başlar. (Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk)
  • Hegel'in süregelen, "felsefeyi bir bilim düzeyine yüceltmek" savı karşısındaki direnme, insanın "iç yapısı"na yönelme uğruna bütün öbür düşünceleri hor görebilecek ölçüde kişisel bir felsefeye yol açtı. (Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk)
  • "Çağımızın sürekli toplumculluğunda insanlar yalnızlıktan öylesine ürperirler ki onu suçlulara bir ceza olarak vermekten başka hiçbir yolda kullanmayı bilmezler." (İnsanı Anlamak - 2)
  • Savaşmayı bırakıyorum, bunu veda say.... (Goethe)
  • "En içten halimle konuşurken karşıma sıradan sözlerle çıkılması beni deli eder." (Goethe)
  • En içten halimle konuşurken karşıma sıradan sözlerle çıkılması beni deli ediyor.” (Goethe)
  • Evet, sarıl sözcüklere ne olursa olsun (İnsanı Anlamak - 1)
  • "En içten halimle konuşurken karşıma sıradan sözlerle çıkılması beni deli eder." (Goethe)
  • Kendimize karşı bölünürüz ve bir başka parçamızın istemediği bir şeyi isteriz. (İnsanı Anlamak - 2)
  • "Kierkegaard bir birey olarak çıkar karşımıza, Dostoyevski ise bize bir dünya sunar. İkisi de son derece rahatsız edicidirler, ama bu rahatsızlık Dostoyevski’de yıldırıcı bir genişlikten, Kierkegaard’da ise buruk bir darlıktan doğar. " (Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk)
  • .......... (Goethe)
  • Dünya'da üzerinde senden başkasının yürüyemeyeceği tek bir yol var. Nereye götürür? Sorma yürü üzerinde. "Bir insan hiçbir zaman yolunun henüz onu nereye götürebileceğini bilmediği zamankinden daha yükseğe çıkmaz." (İnsanı Anlamak - 2)
  • Nietzsche'siz varoluşçuluk hemen hemen Aristoteles'siz Thomism gibi bir şey olur; ama Nietzsche'ye varoluşçu demek, Aristoteles'e Thomist demeye benzer biraz. (Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk)
  • İki ömrüm olsun isterdim; biri yaşamak, diğeri okumak için. (Goethe)
  • Genç ruhlar geriye yaşamlarına şu soru ile bakmalıdır: Şimdiye dek gerçekten neyi sevdiniz, ruhunuzu yukarılara çeken, ona egemen olan ve aynı zamanda ona sevinç veren neydi? (İnsanı Anlamak - 2)
  • Romantiklik şimdi'den bir kaçıştır, geçmişe, geleceğe, başka bir evrene ya da çoğunlukla ne idüğü belirsiz bir sise kaçıştır. Kendi kendini kandırmaktır. Romantiklik Bura ile Şimdi'nin kıskacından kurtulmayı özler: gerçek olmasın da ne olursa olsun, her şeyi benimsemeğe hazırdır. (Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk)
  • Büyük insanların yanılgıları saygıya değerdir, çünkü küçük insanların gerçekliklerinden daha verimlidir. Nietzsche (İnsanı Anlamak - 1)
  • "Bir orospudur us" (Dostoyevski'den Sartre'a Varoluşçuluk)
  • “Savaşmayı bırakıyorum, bunu veda say.” (Goethe)

Yorum Yaz