tatlidede

Eski Türkiye / Yeni Türkiye

Eski Türkiye  / Yeni Türkiye

İstanbul 1. Ordu Komutanlığında AK Parti hükumetini devirmek amacıyla 2003 Mart ayında Balyoz Darbe Planı hazırlandığı ve bu konuda teşebbüslerin yapıldığı iddiasıyla İstanbul 10. Ağır ceza Mahkemesinde 19 Haziran 2010’da başlayan davada sanıklara verilen cezalar Yargıtay 9. Dairesi tarafından onaylandı.

Yargıtay bununla tarihi öneme haiz bir karar verdi; Darbe yapmak, darbeye teşebbüs etmek suç olduğu gibi, darbeyi planlamak da suçtur ve ağır cezayı hak etmektedir.

Bu karar, Türkiye’nin normalleşmesinde tarihi bir dönüm noktasıdır.

Bu karar, ‘Eski Türkiye’nin yerini ‘Yeni Türkiye’ye bıraktığının yüksek mahkeme katında da tescil edilmesidir.

Devletin sahibi olarak kendilerini gören ve sivil siyaseti ihanete yatkın gibi gören askeri vesayetin kurumsal olarak tasfiye edilmesidir bu.

‘28 Şubat 1000 yıl sürecek’ afra tafrasına kendisini kaptıran darbeci subayların kafalarının mahkeme duvarına çarpmasıdır bu.

27 Mayıs 1960 askeri darbesinden kalma, harbiye’de öğrenci olarak bulaşan veya öykünen cuntacı ekolün Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye Cumhuriyeti kurumsal yapısında rahat manevra edemeyeceklerinin tescilidir bu karar.

Hazırladığı iddianamesinde General Yaşar Büyükanıt’ın adının geçmesi nedeniyle Van Savcısı Ferhat Sarıkaya HSYK tarafından 20 Nisan 2006 tarihinde meslekten ihraç edilmiş ve avukatlık bile yapmasına izin verilmemişti. Bu, eski Türkiye fotoğrafıydı.

Eşleri veya kızları başörtülü olduğu için başta askeriye olmak üzere devlet kurumlarından kovulup itibarsızlaştırılan ve mağdur edilenler eski Türkiye fotoğrafında yer almışlardı. Halkın hür oylarıyla milletvekili seçilen Merve Kavakçı’ya titrek ve kısık sesiyle mecliste kükreyerek ‘burası devlete meydan okunacak yer değildir’ diyenler ve buna alkış tutanlar ‘Eski Türkiye’ fotoğrafının köhne motifi olurken; yapılacak yeni seçimlerde inancından, kıyafetinden ve dilinden dolayı milletvekili, Belediye Başkanı ve kamuda görevli olarak kısıtlanmayacağını savunanlar ‘Yeni Türkiye’nin ahenkli deseni olmaktadırlar.

Kamu kurumlarında, okul veya resmi dairelerde başörtüsü dâhil serbest kıyafetleriyle okuyabilenler ve çalışabilenler ise yeni Türkiye tablosunu şekillendirmektedir.

30 Eylül 2013 günü Başbakan Erdoğan’ın yeni demokratikleşme paketiyle ‘kamuda kılık kıyafet yönetmeliğindeki başörtüsü yasağını kaldırdıklarını’ ilan etmesi milletimizin çoğunda, 18 yıldır yasaklanan ezanın 1950’de aslına avdet edilmesi kararı kadar heyecan ve sevinç oluşturmuştur.

Ezanın, başörtüsünün, Kürtçe konuşmanın yasaklandığı ‘Eski Türkiye’ özleminde olan azgın azınlık karşısında inancını, kıyafetini ve dilini kamuda serbest kullanmayı doğal ve meşru hakları olarak gören ‘Yeni Türkiye’nin makul çoğunluğu bulunmaktadır.

Devletin yasakları ve baskıları nedeniyle bazı gurup ve yapılar şiddet politikalarını rutin hale getirmiş ve hak arama mücadelesini demokrasi dışı yöntemlere endekslemişlerdi. Darbe, şiddet, silah dâhil tüm argümanlar demokrasinin ve siyaset alanının daraltılmasına yol açmaktaydı.

Meşru siyasetin tüm kanallarının tüm kesimlere açılması, özgürlük ve hak taleplerinin meşru siyaset kurumları üzerinden karşılanması çabaları ‘Yeni Türkiye’nin; yasak, şiddet, baskı ve tek parti yöntemleri ile yönetmek ve yönetime talip olmak ise ‘Eski Türkiye’nin göstergeleridir.

Güvenlik ve iç tehdit algılarının vurgulandığı tedbirler paketi ‘’Eski Türkiye’’nin, Barış, çözüm, kardeşlik ve demokratikleşme paketleri ise ‘Yeni Türkiye’nin fotoğrafıdır.

Her dağın başına karakol, her yolun girişine arama noktası ve yapının arkasına istihbaratçı yerleştirmek ‘Eski Türkiye’nin; her ile otogar açılır gibi Havaalanı ve Üniversite kampusu açılması ise ‘Yeni Türkiye’nin tablosudur.

Türkiye’yi operasyona açık üçüncü sınıf bir devlet gibi gören bazı ülkelerin istihbarat kurumlarına boyun eğmeden milli bir politika uygulayanlar ‘Yeni Türkiye’nin dekorunu; 7 Şubat 2012’de MİT müsteşarına dava açarak boyun eğdirmek isteyenler ise ‘Eski Türkiye’nin tortusunu taşımaktadırlar.

Vesayet, bürokrasi, oligarşi, yasaklar, silah, şiddet veya iç tehdit algılarını öne çıkaranlar ‘Eski Türkiye’; özgürlükler, demokrasi, hukuk ve millet iradesini öne çıkaranlar ise ‘Yeni Türkiye’ dilini kullanmaktadır.

CHP'li bazı vekiller başörtü yasağının iptali için Danıştay'a, andımızın okunmasının devamı içinde meclise teklif götürdü. Bu "Eski Türkiye" yaklaşımının tipik bir göstergesidir. Ama nafile...

Suyu yokuş akıtma çabaları nafiledir. Bırakalım su doğal mecrasında aksın.

Eski hal muhal, ya yeni hal, ya izmihlal.

Yorumlar

Image
mardinli
13.01.2014 / 16:57

eski mustafa ve yeni mustafayı çözersek eski ve yeni türkiye de anlaşılmış olur.

Image
Sacid
17.10.2013 / 09:10

ABD' ve İsrail'in desteğiyle rüzgâr bir burdan bir diğer taraftan esmektedir. Şimdilik AKP tarafından esiyor. AKP iktidarı boyunca Müslümanların hiç bir sorununu çözmedi. Zinanın meşrulaştırılmasına verdiği önemi baş ötüşüne vermedi. Müslümanlara bir şey vaad ederken karşılığında hep kendine bir şeyler istedi. Bakalım rüzgâr yarın ne taraftan esecek.

Image
hoca
16.10.2013 / 10:18

şimdi de cemaatleşmeden, vakfılaşmadan ya da akp'leşmeden hiç bir şey yapamıyorsunuz? Peki değişen ne oldu Mustafa Bey? Ha hiç biri bile olmadan yalaka yalaka işini götüren epey iki yüzlü münafık da var ortalıkta.Ne zaman normalleşiriz biliyor musunuz?

Image
aydın
15.10.2013 / 12:44

Mehmet bey sorduğun sorunun cevabını verebilecek cesaret ve özgüvene sahip değilki bu konuda yazsın... eski Türkiyede eski Türkiyeli gibi yaşayan birisiydi.

Image
Ali
14.10.2013 / 18:26

iyi güzel yazmışsın o tarihlerde neredeydin niye yazmadın?Şİmdi herkes yazabilir.marifet değil yaptığın

Image
mehmet
14.10.2013 / 00:54

yaşar büyükanıttan bahsetmişsiniz. bana şunun cevabını yazarmasınız bir sonraki yazınızda.<br>yaşar büyükanıttan neden yargılan(a)mıyor?

Yorum Yaz