tatlidede

Eylül Çıkmazı - Aslı Karabulut Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Eylül Çıkmazı kimin eseri? Eylül Çıkmazı kitabının yazarı kimdir? Eylül Çıkmazı konusu ve anafikri nedir? Eylül Çıkmazı kitabı ne anlatıyor? Eylül Çıkmazı PDF indirme linki var mı? Eylül Çıkmazı kitabının yazarı Aslı Karabulut kimdir? İşte Eylül Çıkmazı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 28.11.2022 00:00
Eylül Çıkmazı - Aslı Karabulut Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Aslı Karabulut

Editör: Nilüfer Savaşer Nişli

Yayın Evi: Ephesus Yayınları

İSBN: 9786059232555

Sayfa Sayısı: 512

Eylül Çıkmazı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Nefes nefese bir ilk bakış...

Tehlikeli bir yakınlaşma...

Kalplere düşen tutkulu bir aşk...

Sakin hayatı bir gecede beklenmedik bir hızla değişen Eylül için aşk, mavi gözlerinde tehlikeler barındıran ve aynı zamanda ona tutkuyu vadeden adamdan ibaretti.

Ölümü her an ensesinde hisseden Poyraz, siyah parıltıların dans ettiği kuytu yeşilliklerle buluştuğunda, artık her şey için çok geçti. Direnmeye çalışsa da benliğine usulca sızan aşk, tüm savunmasını paramparça etti.

Zaman ilerledikçe gün yüzüne çıkan tehlikeler, bir nefes kadar yakınlarında dolaşırken, iki âşık zorlu bir sınava tutulacaktı...

Poyraz, en büyük korkusuyla yüzleştiğinde,

Verdiği sözleri yerine getirebilecek ve eylül'ü hayatta tutmayı başarabilecek miydi?

Eylül Çıkmazı Alıntıları - Sözleri

  • “Bazen olacakların önüne geçemezsin. Ve bu , kaderden başka bir şey değildir.”
  • “... başını çevirdiği yerde onu göremeyecek olma düşüncesi bile bedenini titretiyordu. Alışkanlık denen şey, gerçekten acımasız olabiliyordu.”
  • “Aşkın en deli halisin sen.”
  • “Anladım ki benim her şeyim sensin. Seninle olduğum sürece başka şeyler vız gelir. Yeter ki sen , elimi bırakma...Yeter ki sen, beni kendinden uzaklaştırma...”
  • “Saçma gelebilir ama... Beni öptüğün için birbirimize ait olduğumuzu düşünmüştüm. Sonra sen hep uzak durdun benden. Ben adım attıkça kaçtın.” Bir an, o zamanlarda hissettiklerine tahammül edemiyormuş gibi gözlerini sımsıkı kapattı. Elindeki kadehe biraz daha baskı yaparken, daha rahat konuşabilmek için tek bir yudum aldı. Bakışlarını kaldırıp onunla buluştuğunda, midesinde kelebekler uçuşmaya başladı. “En kötüsü de neydi, biliyor musun? O fotoğrafları gördüğümde, bedenimdeki tüm kan çekildi sanki. Çok... Çok kıskandım. Akla hayale gelmeyecek kadar çok... Senden nefret ettim. O kadından... Kendimden...” Poyraz elini uzatıp yüzüne dokunduğunda, Eylül de başını onun avucuna yasladı ve gözlerini yeniden kapattı. Bir süre o temasın gücünü ve içinde barındırdığı güveni hissetti iliklerine kadar. “Neden? diye sordum. Bana çekildiğini biliyordum ama bir erkek aynı anda iki kadını nasıl isteyebilirdi? Üstelik kendimi fazlasıyla iğrenç hissediyordum. Araya giren kara kedi gibi.” “Böyle hissetmenin sorumlusu benim. Bana defalarca sordun ama ben susmayı tercih ettim.” Eylül’ün gözünden düşen tek damla yaşı parmağının ucuyla yakalayıp sildi. “Senden uzak duruyordum, çünkü bizimle karşılaştığın ilk anda hedef olmuştun. Sonra pastaneye yapılan saldırı... Duyduğum anda adeta uçarak geldim. Seni henüz tanımasam da, beni kendine tutsak eden kokunun, kuytu yeşilliklerinin ve bana bakarken sanki kendini teslim edermişçesine beklenti içerisine girmiş olmanın tüm dünyamı sarstığını kabullenmiştim. Eğer seninle yakınlaşırsam, eğer hayatıma tamamen girersen, yeniden hedef olacaktın ve ben seni kaybetmeye dayanamazdım, Eylül.” “Beni kaybetmeyeceksin. Söz veriyorum. Şimdi sen de bana söz ver. Ne olursa olsun, beni kendinden uzaklaştırmayacaksın. Çünkü buna bir kez daha dayanamam.”
  • Onun bu meydan okumasına kayıtsız kalamamıştı. Bu, sonun başlangıcı gibiydi. Ne az önceki yaşananları geri alabilirdi, ne de bu saatten sonra gitmesine izin verebilirdi.
  • “Şu başak tanelerinin, kuytu yeşilliklerinin ve aşka davet eden dudaklarının suçlusu sensin, Eylül. Gözlerin gözlerime değdiğinden beri çıkmazdayım. Çünkü bütün yollar sana çıkıyor aslında. Çünkü baktığım her yerde kuytu yeşillikleri görüyorum. Çünkü rüzgârda savrulan hep bu başak taneleri… Ve ben… Bir Eylül Çıkmazında sadece senin için nefes alıyorum.”
  • Gözlerin gözlerime değdiğinden beri çıkmazdayım. Çünkü bütün yollar sana çıkıyor aslında. Çünkü baktığım her yerde kuytu yeşillikleri görüyorum. Çünkü rüzgarda savrulan hep bu başak taneleri... Ve ben... Bir Eylül çıkmazında sadece senin için nefes alıyorum.
  • Onun bu meydan okumasına kayıtsız kalamamıştı. Bu, sonun başlangıcı gibiydi. Ne az önceki yaşananları geri alabilirdi, ne de bu saatten sonra gitmesine izin verebilirdi.

Eylül Çıkmazı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Çerezlik bir kitap daha bitti... Bazı kitapları okuduğumuzda Kitap okumanız zor ilerler ve siz sonrasında araya akıcı bir kitap koymak istersiniz. Bu kitap tam aradığınız gibi...başlıyorsunuz ve kısa bir sürede bitiyor. Eylül & Poyraz’ın adım adım aşkını okuyacaksınız ... Eylül’ün enerjisine bayıldım... +18 içerikler bulunduruyor Bu durumu gözden kaçırmayın Keyifli okumalar.... (Nunu’nun kitap dükkanı)

Bir Aslı Karabulut klasiği daha.. Poyraz ve Eylül iki tutkulu aşık.. Poyraz iş adamı tabi tehlikeli bi havası da var. Peşini bırakmayan tehlikeleri de.. Eylül ise hiç de saf masum bi kız deil. Yani karakter olark guçlu dişli kızlardandı. Poyraz zamannda yaşadığı bi olaydan dolayı Eylul den uzak durmaya çalışsa da Eylül işini hiç kolaylaştırmıyor. Ve sonunda kacinilmaz olan gerceklesiyor.. Esasların yaninda bir de hikaye de çatlak Jülide vardı. Eylul'un arkadaşi. Onla Harun'u okumakta çok eğlenceli idi. Keske hep olsalardi dedim. Neyse guzel bi kitapti okuyunuz ve de okutunuz ;) (Meryem Balkaya)

2016'nın son kitabıydı benim için..Gerek kurgusu gerek karakterleri yönüyle güzeldi.Eylül ve Poyraz'ın adım adım evliliğe giden hikâyesi anlatılıyor.Babasını kaybettikten sonra annesi evlenen Eylül, hayatını kurmuştur ve arkadaşı Jülide'yle yaşamaya başlamıştır. Jülide tıp öğrencisi, çılgın, karşı tarafa laf geçirme işlevini layığıyla yerine getirmeyi başaran biridir. Eylül ise pastane sahibidir.Bir akşam arkadaşlarıyla beraber çıktığı yemeğin sonunda arabasıyla ters yöne girmesiyle karşısına çıkan arabayla burun buruna gelmiş ve fren yapmak zorunda kalmıştır.Şaşkınlıktan karşı tarafa yol veremeyen Eylül biri tarafından arabadan indirilir ve de arabasının kenara çekilmesinden sonra kendisini fren yapmasına sebep olan arabanın içinde bulur.Menderes VARDAR tarafından o anda serbest kalamayan Eylül birkaç gün bu gizemli adamların evine misafir olur.Yer yer düşündüren ve de aşkı iliklere kadar hissettiren bir kitap, seveceğinizi düşünüyorum..Eylül SOLMAZ ve Poyraz SOYGÜDER'le sevecek ve oluşan gergin anları, gizemi aynı anda hissedeceksiniz.. (Esin Aykan)

Eylül Çıkmazı PDF indirme linki var mı?

Aslı Karabulut - Eylül Çıkmazı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Eylül Çıkmazı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Aslı Karabulut Kimdir?

1986 yılında İstanbul'da doğan yazar, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde lisans eğitimini tamamlamıştır. 2009 yılından bu yana, Türkiye’nin önde gelen holdinglerinden birinde Personal Assistant olarak kariyerini sürdürmektedir. Kitaplarını yetişkin romans türünde yazmakta olup; kurgularında aşk, tutku, aksiyon, romantik komedi konularını işlemekte ve okura birçok duyguyu bir arada yaşatmaktadır. Yazarın sırasıyla Ateş ve Buz, Kan Kırmızı, Eylül Çıkmazı ile Leyla Fırtınası isimli basılmış dört kitabı bulunmaktadır. Merakla beklenen diğer hikâyelerini ise okurlarıyla buluşturmak için yazmaya devam etmektedir.

Aslı Karabulut Kitapları - Eserleri

  • Kan Kırmızı
  • Ateş ve Buz
  • Eylül Çıkmazı
  • Leyla Fırtınası

Aslı Karabulut Alıntıları - Sözleri

  • "Seni kar tanelerinin içinde düşünüyorum. Zarafetine ve güçlü duruşun, o bembeyaz büyünün içinde soğuğa inat açan benzersiz bir çiçek gibi." "Ben..." Ne söyleyeceğini bilemez bir halde ona bakarken, dudaklarına konan buz kristallerini diliyle hafifçe yaladı. Menderes'in bakışlarının tam olarak o noktaya kalmasıyla kendini yine çırılçıplak hissetti. "Neden beni o şekilde düşünüyorsun? " Menderes onu belinden tutarak bedenine yaslarken, bir elini yüzüne götürüp soğuktan kızarmış yanağını hafifçe okşadı. Kelimelerinin arasından çıkan sıcak nefesi, kollarındaki kadının tenine sahiplenici izler bıraktı. "Çünkü sen, karanlık bir gecede gelen kar kraliçesisin." (Leyla Fırtınası)
  • “Seni önemsiyorum; çünkü gülüşün, güneşin verdiği ışıktan daha fazla. Seni önemsiyorum; çünkü seni ne kadar öpersem öpeyim sana doyamayacağımı biliyorum. Seni önemsiyorum; çünkü sana dokunmadan nefes alamayacakmışım gibi hissediyorum. Seni önemsiyorum; çünkü bana şimdiye kadar hiç hissetmediğim duyguları tattırdın ve bunun ne anlama geldiğini anlamaya çalışırken bu muhteşemliğin içinde kayboluyorum. Ve Balım…” Yüzüne doğru düşen bir bukleyi kulağının arkasına sıkıştırıp devam etti. “Eğer sana duyduğum bu şey aşksa, bunu bana kanıtlaman gerekiyor. Çünkü ben daha önce hiç âşık olmadım.” Balım az önce yatakta duyduklarından sonra ondan böyle bir itiraf beklemiyordu. Emir ona âşık olduğunu mu söylüyordu şimdi? Eğer bu bir rüyaysa uyanmak istemiyordu. Korkarak da olsa sesini çıkarmayı başarabildi. “Sen bana âşık mısın?” “Aynı belirtiler sende de varsa be sen buna aşk diyorsan… Evet peri kızı… Sana âşığım.” (Kan Kırmızı)
  • “Şu başak tanelerinin, kuytu yeşilliklerinin ve aşka davet eden dudaklarının suçlusu sensin, Eylül. Gözlerin gözlerime değdiğinden beri çıkmazdayım. Çünkü bütün yollar sana çıkıyor aslında. Çünkü baktığım her yerde kuytu yeşillikleri görüyorum. Çünkü rüzgârda savrulan hep bu başak taneleri… Ve ben… Bir Eylül Çıkmazında sadece senin için nefes alıyorum.” (Eylül Çıkmazı)
  • "Bizi bir araya getiren kar fırtınası bile yokluğunun soğukluğuna yenik düşüyor." (Leyla Fırtınası)
  • "Karanlık Gecemin Büyüsü... Gecemin En Karası..." (Leyla Fırtınası)
  • Gece başını yastığa koymuşken telefonun titrediğini duymuş, Mert’in mesajını görünce içi mutlulukla dolmuştu. “Özledim... Kokuna ihtiyacım var... Yarın gece benimle kalmanı istiyorum. Seni seviyorum.” (Ateş ve Buz)
  • "Aşk ve nefretin birlikteliği ancak felaket olur." (Leyla Fırtınası)
  • Ve tutkunun ateşi,aşka pervane oldu... (Kan Kırmızı)
  • Benden vazgeçmedin... Senden asla vazgeçmem.Sensiz nefes alamazken bu nasıl mümkün olabilir? (Kan Kırmızı)
  • "Annelerimiz aynı olmadığı için abim artık beni sevmeyecek mi ?" (Kan Kırmızı)
  • O kadar güzelsin ki Leyla... Tadını aldığım teninin her santimetresine bir VARDAR imzası atardım!!!!!!!! (Leyla Fırtınası)
  • “O kadar iyi biliyorsun ki kalbimin senin için çarptığını...” Elini Menderes’in göğsünde atan noktaya kapattı usulca. “Buraya koştuğunu, ona çılgınca sarıldığını ve onsuz nefes alamadığını...” Bakışlarını kısa bir an kocasının dudaklarına odaklarken dokunuşunun altındaki tene kararlı bir şekilde baskı uyguladı. O heyecanlı atışlar kendi ruhunda can buluyordu. “Beni koruduğunu ve güvende tutmak için her şeyi yapacağını söyledin. Ama en önemli gerekçeni benimle asla paylaşmadın.” Gözlerinde umut dolu bir ışıltı vardı. “Aynısının beni de ele geçirdiğini anlayamadın. Her gün, her gece, her an dile getirmemek için direndim.” Yutkunarak ondan uzaklaştı. Daha şimdiden üşümüştü. Ağır adımlarla kapıya doğru yürüdü. Arkasını döndüğünde Menderes’i bıraktığı şekilde buldu. “Aşkın paramparça ettiğini bilmezdim.” Karısının son sözleriyle olduğu yerde gerildi. Bakışları ileriye doğru hareketlendi. Başını çevirdiğinde Leyla’yla göz göze geldi. Kalbi neredeyse sevinç çığlıkları atıyordu ve yanlış duymuş olmaktan ölesiye korkuyordu. “İstediğim, seks değildi.” Omuzlarını hafifçe dikleştiren Leyla, üstünde kocasının gömleğiyle kapının yanında duruyordu. “Menderes Vardar’ın aşkıyla sevişmekti.” ️ (Leyla Fırtınası)
  • “Aşkın en deli halisin sen.” (Eylül Çıkmazı)
  • “Peki, sizin aranızdaki pürüzler?” “O konuyu hiç açma. Bana layık gördüğü muameleden sonra bir daha yüzüne bakmadım. Köpek gibi dolanıyor peşimde. Ama o kadar kolay değil.” (Ateş ve Buz)
  • “Saçma gelebilir ama... Beni öptüğün için birbirimize ait olduğumuzu düşünmüştüm. Sonra sen hep uzak durdun benden. Ben adım attıkça kaçtın.” Bir an, o zamanlarda hissettiklerine tahammül edemiyormuş gibi gözlerini sımsıkı kapattı. Elindeki kadehe biraz daha baskı yaparken, daha rahat konuşabilmek için tek bir yudum aldı. Bakışlarını kaldırıp onunla buluştuğunda, midesinde kelebekler uçuşmaya başladı. “En kötüsü de neydi, biliyor musun? O fotoğrafları gördüğümde, bedenimdeki tüm kan çekildi sanki. Çok... Çok kıskandım. Akla hayale gelmeyecek kadar çok... Senden nefret ettim. O kadından... Kendimden...” Poyraz elini uzatıp yüzüne dokunduğunda, Eylül de başını onun avucuna yasladı ve gözlerini yeniden kapattı. Bir süre o temasın gücünü ve içinde barındırdığı güveni hissetti iliklerine kadar. “Neden? diye sordum. Bana çekildiğini biliyordum ama bir erkek aynı anda iki kadını nasıl isteyebilirdi? Üstelik kendimi fazlasıyla iğrenç hissediyordum. Araya giren kara kedi gibi.” “Böyle hissetmenin sorumlusu benim. Bana defalarca sordun ama ben susmayı tercih ettim.” Eylül’ün gözünden düşen tek damla yaşı parmağının ucuyla yakalayıp sildi. “Senden uzak duruyordum, çünkü bizimle karşılaştığın ilk anda hedef olmuştun. Sonra pastaneye yapılan saldırı... Duyduğum anda adeta uçarak geldim. Seni henüz tanımasam da, beni kendine tutsak eden kokunun, kuytu yeşilliklerinin ve bana bakarken sanki kendini teslim edermişçesine beklenti içerisine girmiş olmanın tüm dünyamı sarstığını kabullenmiştim. Eğer seninle yakınlaşırsam, eğer hayatıma tamamen girersen, yeniden hedef olacaktın ve ben seni kaybetmeye dayanamazdım, Eylül.” “Beni kaybetmeyeceksin. Söz veriyorum. Şimdi sen de bana söz ver. Ne olursa olsun, beni kendinden uzaklaştırmayacaksın. Çünkü buna bir kez daha dayanamam.” (Eylül Çıkmazı)
  • “Dünyadaki en şanslı adamlardan biri olduğumu söylerler. Öyleyimdir de... Ama koskoca İstanbul’da denk geldiğim tenis hocasını düşünürsek, şansımın azaldığını görüyorum.” “Böyle düşünüyorsanız, yolu biliyorsunuz.” (Ateş ve Buz)
  • "Geçmiş bazen kanatır." (Leyla Fırtınası)
  • Gözlerin gözlerime değdiğinden beri çıkmazdayım. Çünkü bütün yollar sana çıkıyor aslında. Çünkü baktığım her yerde kuytu yeşillikleri görüyorum. Çünkü rüzgarda savrulan hep bu başak taneleri... Ve ben... Bir Eylül çıkmazında sadece senin için nefes alıyorum. (Eylül Çıkmazı)
  • Asi bir kadını dizginleyebilmek Onu fethetmekle eş değerdir...! (Leyla Fırtınası)
  • “Bazen olacakların önüne geçemezsin. Ve bu , kaderden başka bir şey değildir.” (Eylül Çıkmazı)

Yorum Yaz