tatlidede

Filmden sonra röportaj verdi

Mardin'de çekilen 'Hükümet Kadın' filminde rol alan Demet Akbağ, dizilerden özel hayatına çarpıcı açıklamalar yaptı.
  • 07.11.2012 13:23
Filmden sonra röportaj verdi
Sermiyan Midyat, 'Ay Lav Yu' adlı filminin ardından 2'nci kez yönetmen koltuğunda... Midyat'ın Güneydoğu'nun ilk kadın belediye başkanı olan babaannesi Zekiye Midyat'ın hayatından yola çıkarak senaryosunu da yazdığı 'Hükümet Kadın' filminin başrolünde ise usta oyuncu Demet Akbağ yer alıyor. Çekimleri Mardin'de gerçekleşen filmin setinde Akbağ'la buluştuk. Anne olmasından, oyunculuk kariyerine birçok samimi açıklamalar yapan usta oyuncu, Altın Portakal Film Festivali için, 'Benim için Altın Portakal'ın herhangi bir yerde düzenlenen kavun festivalinden farkı yok' dedi. İşte Akbağ'la samimi bir sohbet... - Annelikten sonra oyunculuk daha zorlaştı mı? Hayır değil... Hani huyuyla doğdu derler ya, oğlum Ali de öyle. Ali'nin oyunculuğumu beslediğini düşünüyorum ama özlem büyük. - Çekimler bitti. Bu filmin diğerlerinden farkı ne oldu sizin için? Bu daha büyük bir sorumluluktu. 50 günlük çekim süresinin neredeyse hepsinde vardım. Bu film baştan sona benim oynadığım karakterin üzerinde dönen bir hikaye, olmadığım sahne yok gibi. GÜLMEZSEM GÜLDÜREMEM' - 'Gişe eşittir başarı' mantığını doğru buluyor musunuz? Hayır... Gişe başarı değildir. Tabii filmin para kazanması iyidir. Bir ölçüde başarılı olduğunu gösterir ama bu genel bir kavram. - Projeleri seçerken ne gibi kriterleri değerlendiriyorsunuz? Gülmediğim şeyle güldürmeyi, inanmadığım bir şeyle inandırmayı sevmiyorum. Artık seçebilme lüksümün olduğuna inanıyorum. - Oyunculuk nasıl bir iş? Çok emek istiyor. Bu işin amacı, izleyenin 'Hepsinin eline sağlık' demesini, düşünüp, duygulanmasını sağlamaktır. 'Güldürürken düşündüren' kalıbından uzaklaştık. Öyle bir derdimiz yok. Amaç ufkumuzu geliştirmek. - Çok inanıp başarıyı yakalayamadığınız projeleriniz oldu mu? Mutlaka olur ve akabinde analiz ederim. Sebeplerini bulur, etrafımla paylaşırım, zaten onlar da söylerler. Olumsuzlukların yüzüme vurulması beni rahatsız etmez. - İstanbul'un Altınları da böyle bir proje oldu sanırım... Haluk'la bir arada olmamızın seyirciyi cezbedeceğini düşündük. Ama TV'de sadece oyunculuk kabul görmüyor. Bir tragedyadır, aldı başını gidiyor. 'Haftaya ne olacak' durumu var. Silahtan kurşun çıktı, yolda durdu! 47. bölümün sonu dedi. 48. bölümde göreceğiz o kurşunun kime saplandığını. - Polemiklere konu olan 'Altın Portakal' için ne düşünüyorsunuz? Dalında en önemli en eski festivalinin bu kadar tartışmaya açılması bile üzücü. Her şeyiyle yazık... Birçok yönetmenin ilk filmi. 'ilk filmler' festivali durumu var. Benim için Antalya Film Festivali'nin bilmem nerede yapılan kavun festivalinden farkı kalmadı. İnsanlar da özensizleşti. Kimse o markaya gereken değeri vermiyor artık. Sabah reyting karnesini almak kabus! - Reytingler nasıl yansıyor oyuncuya? Sabah o karneyi almak kabus resmen! 4.5'tan 5 alıp sınıfı geçtin ya da kaldın. Böyle bir şeyle her gün sınanmak korkunç. Seyirciyi de aşağı çektiler. O slow motion çekimlerle, seyircinin zihnini, algısını yavaşlattılar! Bunu reklam ve para uğruna yöneticiler yaptı. Bir diziyle geceyi kapattılar. 45 dakika özet nerede görülmüş? Her şeyini taklit ettiğimiz ABD'li o sürede iki dizi yayınlıyor! 'İkinci sayfaları mutlaka okurum' - Magazini nasıl görüyorsunuz? Magazin hayatın içinde önemli bir şeydir. Mutlaka izlerim. İkinci sayfaları ve gazete eklerini okurum. - Bu konuda sizi rahatsız eden yönler var mı? Herkesin denize girdiği bir yerde denize giriyorsam, fotoğraflanacağımı biliyorum. Bu yüzden rahatsızlık söz konusu olmuyor. Ben ünlüysem, o fotoğraf bir haberdir. Yemek yerken resmimin çekildiği gibi, denize girerken de resmim çekilebilir bu beni rahatsız etmiyor.

Yorum Yaz