tatlidede

Gaziler Çağı - Hasan Erimez Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gaziler Çağı kimin eseri? Gaziler Çağı kitabının yazarı kimdir? Gaziler Çağı konusu ve anafikri nedir? Gaziler Çağı kitabı ne anlatıyor? Gaziler Çağı PDF indirme linki var mı? Gaziler Çağı kitabının yazarı Hasan Erimez kimdir? İşte Gaziler Çağı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 26.01.2023 06:00
Gaziler Çağı - Hasan Erimez Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Hasan Erimez

Yayın Evi: Ötüken Neşriyat

İSBN: 9786051557359

Sayfa Sayısı: 288

Gaziler Çağı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Biz gazâ ile yurt tutmalıyız. Uçlara varılmalı, kâfirin dibinde durulmalı, daim kılıç bileyip yüreklere korku salınmalı. Ki cinin şeytana karıştığı bu çağda bir görklü çınar yüceltelim. Daha çok denize, daha çok ırmağa gidelim. Diyâr-ı Rum bizim için yalnız yaylanıp kışlanacak bir yer değil, asırların vadettiği kutlu bir yurttur.” “Bin Yılın Göçü” serisinin ilk kitabı olan Alplar Çağı’nda, Oğuzların Orta Asya’dan başlayıp Anadolu kapılarına kadar uzandıkları büyük göç serüvenini anlatan Hasan Erimez, ikinci kitap olan Gaziler Çağı’nda da başta Kayılar olmak üzere Oğuzların uzun ve kanlı serüvenlerle Anadolu’yu yurt tutmalarını anlatıyor. Oğuzların “Kutlu Devlet”i asırlar sonra nasıl kuruldu? Kayıları ve bütün Oğuz boylarını Anadolu’ya iten o kutsal ülkü neydi? Tarihi değiştiren Malazgirt Savaşı nasıl cereyan etti ve Sultan Alparslan, Anadolu’nun fetih kapılarını nasıl açtı? İlk akıncı gaziler, Anadolu’yu nasıl fethettiler? Kılıç Arslan ve Türk gazileri, Haçlı ordularını Anadolu’da nasıl dağıttılar? Ertuğrul Gazi, Oğuzların asırlardan beri izini sürdüğü Kutsal Taşı nerede buldu? Ve onun cihana hükmedecek bin yıllık ülküsü neydi? Hasan Erimez, bu romanda tarihi değiştiren hadiselerle beraber Oğuzların binlerce yıllık maddî ve manevî birikimlerini de harmanlıyor ve okuyucuları asırların içinden su gibi akacak unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor.

Gaziler Çağı Alıntıları - Sözleri

  • Tenha yer dertli adama cennettir.
  • Ekin ağardı, orak yakındır.
  • Geyiğin kısmeti boynuz taşımak, bizim de kısmetimiz kılıç erliğidir.
  • İlim derler buna, gönlü yetmeli insanın. Gönlü yetmeyen dünya malını bağışlasa ilim sahibi olabilemez.
  • Biz yavru serçe değiliz ki yuvamızda ürkek bekleyelim.
  • √ İtten it kurttan kurt doğar, beğim. ..
  • İnce ve kara kaşları, gözlerinin güzelliğine süs olarak çekilmişti.
  • Kara sular içimi öylesine bürüdü ki, esen yel dahi sıkıntı verir oldu. Selam edene aleyk vermekten bile yüksünür olmuşum. Anamın sesine bile tahammülüm kalmamış. Öyle ki “oğul” dese tenhaya kaçasım gelir. Nicedir içimde taşıdığım gönül derdi yetmez gibi bir de talihimiz tersine döndü. Çağrı Beğ ile Tuğrul Beğ bizi bıraktı
  • İtten it kurttan kurt doğar, beğim.

Gaziler Çağı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

tarihî roman nedir?: Söz konusu roman olunca kitaba dair söz söylemek sanırım biraz daha kolay olabiliyor. Ama bazı zamanlar yücelerde gezen öyle eserler vardır ki insan o kitap hakkında yazarken ince eleyip sık dokumaktadır. İşte, ''Bin Yılın Göçü'' serlevhalı nehir roman serisinin ikinci kitabı olan ''Gaziler Çağı'' da tam olarak böyle bir zorlukta karşıma çıkmış oldu. Roman, cevval yazar: Hasan Erimez'in muhayyilesindeki derin mesaisi ile ortaya çıkmış ve bence Türk Edebiyatı'nın ve Türk Romanı'nın ''tarihî'' sınıfının bir klasiği olmayı çoktan hak etmiştir, diye düşünüyorum. Kitap incelemesi yaparken genelde içeriğe dair malûmat verip klasik bir tanıtım yapmak istemiyorum, ama bu kitap sanırım bu konuda beni epey bir zorlayacak. Zira kitapta bahis edilmesi gereken çok önemli satır araları var. Bu başyapıt, Hasan Erimez'in dördüncü romanı, ilk romanı:''Demirdağın Kurtları'' ile Ergenekon'dan çıkışı konu alan, ikinci romanı: ''Kutlu Kağanlık'' ile Apar boyunduruğundaki Kök Türklerin kurt başlı sancağın gölgesinde devletlerini kurmalarını anlatan, nehir roman serisinin ilk kitabı: ''Alplar Çağı''nda Oğuz boylarının destansı göçlerini konu edinen Erimez, serinin devam kitabı olan ''Gaziler Çağı''nda ise Horasan ve havalisinden Malazgirt sonrası, Diyâr-ı Rum''a Oğuz boylarının -Kayı boyu özelinde- muhaceretini konu edinmiştir. İşte bu kitap, bir tarihî roman olmasının ötesinde -bence- bize çokça kapı açan katmanlı bir metin olarak karşımıza çıkmaktadır. Erimez, diğer romanlarından başlayarak kendine özgün bir dil, üslûp, anlatımla karşımıza çıkmaktadır. Kitaplarını kronolojik olarak okuduğumuzda, Erimez'in son kitabında bahsettiğimiz dili tamamiyle destansı bir hale büründürdüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz. Erimez, Türk bilgeliğinin kadim eserleri olan Dîvânu Lugâti't-Türk'ten, Kitab-ı Dedem Korkut'tan, Kutadgu Bilig'den, Oğuz Kağan Destanı'ndan ve akla gelmeyen diğer temel kaynaklardan adeta büyülü bir şekilde romanı için malzeme devşirmiş. Ve bunları yaparken kendisine daha önce öncül olan diğer tarihî romancıların diline asla öykünmemiştir. Romanda satır aralarında en çok dikkatimi çeken şeyler; yazarın Oğuz muhayyilesini çok iyi bir şekilde romana yansıtması, kozmolojik, kozmogonik unsurları, doğa insan ilişkilerini, insan-Tanrı ilişkisini, Oğuzların evren tasavvurlarını usta işi bir şekilde işlemiş ve roman bunun üzerinde adeta mistik- metafizik unsurlarla bezeli bir hale bürünmüştür. Öyle ki hem İslamî dönemin malzemeleri, hem de İslam öncesi Türk inanışları, Oğuz aklıyla adeta kitapta birçok yerde karşımıza çıkmaktadır. Bazen bir Dede Korkut boyunun kahramanı bu romanda bir kahraman olarak karşımıza çıkmakta, beri yandan ak sakallı koca arketipi ile Dedem Korkut, sanki romana misafir olmaktadır. Ve en önemli olanı da Türkçenin başvuru kaynakları ciddiyetle taranmış, zira tarihî kaynaklar da çok ciddi şekilde incelenerek, belki de defalarca hatmedilerek roman vücuda getirilmiştir. Bu da kitaptaki bilgilerin doğruluğuna halel getirmeyip, okurun kitaptan şüphe duymayarak rahatlıkla okumasına kapı aralamaktadır. Tarihî romancılık son dönemde özellikle hamaset merkezli şekilde ele alınarak ve açıkçası daha çok maddiyat önceliğiyle okur iptilaya sürüklenmiş ve edebi zevkin, tarihi gerçekliğin çarpıtılmasının göze alınmasıyla çok bayağı romanlar yazılmıştır. Artık tarih romanı yazmak sıradanlaşmış, piyasa şaman, kam, pars, kurt kitaplarından geçilmez olmuştur. İşte bu bayağılık içerisinde Erimez ve tarihî romanları körler diyarında bir kuyruklu yıldız gibi gözümüzün önünde ışımaktadır. Tarihî romancılık denince geçmişten beri aklımıza ilk olarak: Atsız, Sepetçioğlu, Kemal Tahir, Abdullah Ziya Kozanoğlu, Bekir Büyükarkın, Tarık Buğra, Mehmet Niyazi ilh, gibi isimler gelmektedir. Öyle görülüyor ki artık bu isimlerin bir ardılı ve çağı aydınlatacak bir yıldızı olarak Hasan Erimez ve romanlarını görebiliriz. En azından ben böyle düşünüyorum. Görklü Tanrı kalemini kavî kılsın. Ve Erimez, birçok eseriyle dimağımızda yer etsin, çocuklarımız merdiven altı romanlar yerine böyle sahih eserleri okuyup feyz alsınlar ve aklıevveller tarafından hor görülen Türkçemizin ehlinin elinde nasıl bir efsunlu, revnaklı bir dil haline geldiğine iman etsinler. Sözü uzattıysak affola, iyi okumalar efendim... (kendi gündemine sadık okur.)

“Biz dün yola koyulup da gelmedik. Bizi buraya asırların rüzgarı getirdi.” S.268 Demir Dağın Kurtları, Kutlu Kağanlık ve Bin Yılın Göçü-Alpler çağından sonra bu kez de Oğuzların uzun ve meşakkatli bir serüvenle Anadolu’yu yurt tutmalarını anlattığı Bin Yılın Göçü-Gaziler Çağı adlı kitabıyla karşımızda Hasan Erimez. Roman Malazgirt savaşının nasıl oluştuğunu, Alp Arslan’ın ondan sonra gelen sultanların ve cümle Beğlerin kendilerini Anadoluya iten o kutsal ülkünün ne olduğunu roman ustalıkla anlatıyor bizlere. Olayları, kurgusu ve savaşların ne kadar ustalıkla işleyip onu gerçek döngülerle hiçbir ekleme yapmadan onu okuyucuya iletmesi, kalemini ustalıkla kullanması ve kitabının akıcılığı yazarın da ne kadar alanında iyi olduğunun kanıtı. Keşfedilmeyi bekleyen çok önemli bir yazar ve hatta diyebilirim ki yeni Atsız olma yolunda da hızla ilerliyor. Kitap kriteri konusunda iyi olmaya bilirim ama iyi kitabı da bilirim. Kütüphanenizde muhakkak bulunması gereken kitaplardan biri. (Bilgehan Soner)

Gaziler Çağı PDF indirme linki var mı?

Hasan Erimez - Gaziler Çağı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Gaziler Çağı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Hasan Erimez Kimdir?

Hasan ErImez; 1989 yılında Adana’da doğdu. Lise eğitimini Çobanoğlu Ticaret Lisesi’nde tamamladı. Yazar, Anadolu Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı alanındaki eğitimine devam etmektedir. Edebî faaliyetlerine Ulukayın dergisinde neşredilen şiir ve makaleleri ile başlayan yazar, daha çok kadim Türk tarihini merkeze alan romanları¨zerinde çalışmaktadır.

Hasan Erimez Kitapları - Eserleri

  • Demirdağın Kurtları
  • Kutlu Kağanlık
  • Bin Yılın Göçü - Alpler Çağı (1.Cilt)
  • Gaziler Çağı
  • Temirkut 1
  • Evvel Zaman Öyküleri
  • Temirkut 2
  • Temirkut 5
  • Temirkut 4
  • Temirkut 3
  • Kutlu Kağanlık
  • Demirdağın Kurtları
  • Bin Yılın Göçü 1 - Alpler Çağı

Hasan Erimez Alıntıları - Sözleri

  • Cihanın yarısını yurt diye verseler, altın saçaklı otağlara kondursalar, tepe tepe altın gümüş yığsalar dahi boyunduruk altında olduktan sonra bir Hun onursuz ve çaresiz sayılır. (Temirkut 4)
  • Tanrı gururla söyler gibi onların adını ilan etti: "Türk!" (Temirkut 1)
  • Bin adımlık yolda bir adımı az, bin alpli yağı ordusunda bir adamı değmez görem (Bin Yılın Göçü - Alpler Çağı (1.Cilt))
  • Erlik gününde sayıca çok olan değil, erce vuruşmayı bilen kazanır! (Kutlu Kağanlık)
  • Kişioğlu bu günler için iradeyle donatılmıştır. Tasasız yaşamak zaten imkansızdır. Hayatın sırrı, tasayı göğüsleyerek yaşamaktır. (Kutlu Kağanlık)
  • “Bir gün gelecek ve bir Gök Türk çerisiyle ordular ye­neceğim, göreceksin.” (Kutlu Kağanlık)
  • İlim derler buna, gönlü yetmeli insanın. Gönlü yetmeyen dünya malını bağışlasa ilim sahibi olabilemez. (Gaziler Çağı)
  • Yüce gayeler uğruna çıkılan yollar, yüce gönüllü erlerle yürünür. Şimdi bir çatal yolun eşiğindeyiz ki, burada cesurlarla korkaklar ayrılacak. Yüreğinde tanrı kutunun buyurduğu yüce ülkenin ateşini taşımayan korkakların bizim yolumuzda gereği yoktur. Ok cesurların elinde öldürücü olur, at cesurların altında fırtına gibi uçar, kılıç cesurların elinde kan döker ve zafer cesurların yüreğiyle kazanılır. (Temirkut 4)
  • Vurduk dağlar başına Bak feleğin işine Erinçli ol Aşina Soyunun öçünü almaya geldik Keskin kılıç ellerde Tayma kopar dillerde Yitirilmiş illerde Utku koşukları çalmaya geldik Buyruğudur Çağan'ın Börü soylu kağanın Der: "O soysuz yağının" Ölüm korkusu olmaya geldik (Demirdağın Kurtları)
  • Buyruğu kesin ve netti:"Ya onlar tükenip yok olacak, ya biz!" (Demirdağın Kurtları)
  • "Ok cesurların elinde öldürücü olur, at cesurların altında fırtına gibi uçar, kılıç cesurların elinde kan döker ve zafer cesurların yüreğiyle kazanılır." (Temirkut 4)
  • √ İtten it kurttan kurt doğar, beğim. .. (Gaziler Çağı)
  • "Eliğ tutgınça od tut." Yabancıyı tutacağına ateş tut. (Demirdağın Kurtları)
  • “Türklerin idare etmediği, töre yürütemediği yeryüzü kargaşada sayılır. O vakit Türkler için kalgançı çak * başlar. Böyle giderse efendilikten düşeceksiniz ve sizin için kalgançı çak başlayacak!” * kıyamet (Temirkut 1)
  • "Ama bizde de bilek var, cesaret var. En büyüğünü, en engebelisini, en ıssızını, en ölümcülünü, en ulusunu aşmak için var. Ola ki sabah ola. Gün ağara, güneş doğa. O vakit kartalların uçamadığı, parsların varamadığı, yılanın bile sokulamadığı yerler gideriz." (Demirdağın Kurtları)
  • At izi it izine, it izi kurt izine değmiştir. (Bin Yılın Göçü - Alpler Çağı (1.Cilt))
  • Kaderin en beklenmedik anda ortaya çıkan, kudretli bir cilvesi vardı. Felakete en yakın olunan yer saadetin doruklarıydı. (Temirkut 1)
  • Uluğ devlet, töreli budun, sarsılmaz ordu! (Temirkut 3)
  • İnsanın hedefi benliğinin aynasıdır. (Evvel Zaman Öyküleri)
  • Tanrı, gururla söyler gibi onların adını ilan etti: “Türk!” (Temirkut 1)

Yorum Yaz