tatlidede
tatlidede

Geçmişin Mardin’inde İnsan Profilleri (5)

Geçmişin Mardin’inde İnsan Profilleri (5)

Dış dünyanın cazibesinin, iç dünyanın hakikatleri karşısında anlamsız kaldığı.

Yaşama hayret nazarıyla bakılıp, ruhun sızısının kulun azizliğinde şifa bulduğu.

İlm-i kelamın getirdiği mesuliyetin, insan taifesini biçare kıldığı seyirlik olan bu cihanda.

Yaşam yolculuğumuzun seyr-ü seferini tamamlamaya çalıştığımız ömrümüzde; güç, prestij, zenginlik ve zevk arayışlarımızın, musalla taşını işaret ettiği.

Bu coğrafyadaki var oluşumuzla, konar- göçerliğimizin ilk durağı sevdamız olan Mardin’imizin, bir filim şeridi gibi akan insan profillerinin resmi geçidinde…

Ayn-since yokuşunu tırmanıp şehrin girişi olan ilk düzlükte Diyarkapı mahallesinin ( Bebil Mişkiye) cadde başında, yıllarca oto-elektrikçilik yapan. Ustalık ve sanatı; şimdilerde pek ehemmiyeti olmayan el emeği, göz nuru ve alın teri üçgeninde helal rızka bağlayan. Mardin’in en gözde otobüs firmalarından biri olan Mar-tur’u kuran ve enişte olan Memet Münir Olgaç’la beraber çalışan. Esnaf olma terbiyesinin ahilik örnekleri. Teyze çocukları oldukları kadar, ortak üretip beraber paylaşmanın gizli edebini taşıyan. Dinamo ve mekanikte dönemin bilir kişileri kabul edilen. Arabaların altına eğilerek yüklendikleri hayat hamallığını emekliliğe terk eden; Sevgili Mehmet Can ve Sevgili Şeyhmus Yüncek ( Beyt Şabo), bu kadim kentin hayattaki güzel insanlarındandı.

Hayal kurma hakkından ziyade hayatı kurtarma mücadelesinin içinde. Şehidiye mahallesini kışlaya bağlayan ve Hac Rammo hamamının yanından geçerek evine, kendisinden önde giden göbeğinin sevimliliği ve akşam oturacağı sofranın tatlı hayaliyle yürüyen. Tok sesiyle konuşup günün yorgunluğunu atacağı evine telaşlı adımlar atarken hatırladığım. Mardin de dericilik denildiğinde ilk akla gelen emekçi ve tüccar olan, Rahmetli Aziz Birol (Beyt Hac Ali), bu kadim kentin güzel insanlarındandı.

Yaklaşık on yıllık öğretmenlik mesleğinin devamında hukuk eğitimini tamamlayan. İstanbul kazan kendi kepçe misali yetmişli yıllarda dericilik ve turizm sektöründe koca şehirde aza saklanmış çokluğu, çokluk içindeki birliği hisseden. Kalp gözüyle, darda ve yokluktaki hemşerileriyle hemhal olabilme özverisini sergileyen. Doksanlı yıllarda, İstanbul Bahçelievler Belediye Başkan Yardımcılığı ve Vekilliğini Refah Partisi çatısı altında gerçekleştiren. İstanbul MAREV kurucu üyesi ve MARVA ( Mardin Sosyal Dayanışma Vakfı ) Başkanı görevini halen ifa eden. Yardımseverliği ile hemşerilerinin yüreğine dokunan merhametini hiçbir zaman esirgemeyen, Sevgili Remzi Yedikardeş, bu kadim kentin hayattaki güzel insanlarındandı.

Halk Evi müdürlüğü yaptığı dönemlerin aktif ve neşeli simalarından. Tatlı dil ve sevecenliğiyle sosyal yaşamın aranılan kişiliklerinden. Bir dönem Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı yaparak da memleketine hizmet eden, Rahmetli Turgut Saygıner, bu kadim kentin güzel insanlarındandı.

Yalansız dolansız sürdüremediğimiz, sahte gülüşlerin arkasında siper almadan pozisyon alamadığımız yaşamı, kendi dinginliği içinde doğruluk şiarıyla yaşayan. Sağlık Müdürlüğünde yıllarca ifa ettiği Şube Müdürlüğü görevini dürüstlüğün olması gereken bir olgu değil karakter olduğunu duruşuyla sergileyen. Çok konuşmanın değil sessizliğin sahici diliyle “ Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz” atasözünün canlı örneği, Sevgili Hayrettin Ensari, bu kadim kentin hayattaki güzel insanlarındandı.

Bir yeri sevip orayla aidiyet bağı kurmak için illaki de orda doğup büyümüş olmanın bir gereklilik olmadığının canlı ispatı. Doktorluk mesleğini icra ettiği zamanlarda mesleki deneyimini şifa dağıtan boyutuyla sunduğu kadar, kentin dokusunu iliklerine kadar hisseden. Arkadaşlık ve dostluk duygusunu yitirmiş ve yavanlaşmış tanışıkların haricinde, gönül muhabbetini kentin taş yapısının aksine, yumuşak yürek çarpıntılarıyla hissettiği, her daim aşikar. Mardin anlatım ve yazımlarında açık hava sinemalarının Yeşilçam esintisini sergileyen. Yaşadığı dönemleri geçtim, gittiği yerlere de bu kenti götüren gönül zenginliği engin, Sevgili Doktor Mustafa Tekçe, bu kadim kentin hayattaki güzel insanlarındandı.

Savur ilçesinde doğup eğitimci olarak devam ettiği yaşam serüvenini, kendini geliştirmenin dayanılmaz azminin hukukçu kimliğiyle tamamlayan. Bu kimliği yaklaşık 10 yıl süreyle Savcılık görevinin adalet dağıtıcılığında bütünleyen. İçi geçmiş boş kelimelerin ardına takılmaktan ziyade, yaşamın gerçekliğini özümseyerek yüreğindeki memleket sevdasını kor halinde taşımasını bilen. Savcılık görevinden sonra geçtiği ve İstanbul da yaptığı Noterliğinin bitiminde, memleketinin havasını soluma gayretiyle Mardin’e yatırımlarını yönlendiren ve yerleşen Sevgili Asaf Aras, bu kadim kentin hayattaki güzel insanlarındandı.

Yaşamda kalmanın birincil bir arzu ve kendine acımanın önemli bir duygu olduğu şimdiki zamanın tersine, belli bir felsefeyi yol haritası yapabilen. 1968 yılında Mardin Lisesini bitirip akabinde Yeni Mardin ve İstanbul da Günaydın gazetelerinde yazarlık yapan. Mardinsporun hayattaki kurucularından ve devamında başkanlığını da yapan. Galeri 78 ismiyle işlettiği butik kadar, gönül verdiği Cumhuriyet Halk Partisinin İl başkanlığı ve Milletvekilliği adaylıklarında da bulunan. Yanardönerliğin iş bilirlik olduğu günümüz dünyasında, kendi pusulasından şaşmayıp istikametinden sapmayan. Rahmetli babamla siyasi yıldızları pek barışmasa da her daim şahsına saygı duyduğum, Sevgili Semih Hocaoğlu, bu kadim kentin hayattaki güzel insanlarındandı.

Çiftçilikle sürdürdüğü yaşamında Mardin sevgisini yüreğinde her daim hissettiğim. Hatırşinaslığın öğretici simgesi olduğu kadar hoş sohbetiyle gönle akan. Ölümün zamanı olur mu sözünü doğrularcasına sürpriz yapar gibi sevdiklerine veda ederek ebediyete intikal eden, Rahmetli Nihat Mungan, bu kadim kentin güzel insanlarındandı.

Dönemin mevcut yapısındaki bekçi başı görevinden sonra kasaplar çarşısında kasaplığa başlayan. O tarihlerde sık olan kaçak et kesiminde zabıta da çalışan amcasının oğlu Adnan Avuka tarafından etlere el konulunca oluşan diyalog ve şaşkınlığı hala hafızalarda yaşayan.

Giyimine önem vermesi dolayısıyla kasaplar çarşısının en şık kasabı olma sıfatını kimselere kaptırmayan, Rahmetli Ferhan Eriker (Beyt Şaar), bu kadim kentin güzel insanlarındandı.

Kalp grafisinin sabit çizgisi üzerindeki aşağı ve yukarıya sarkan zikzaklar gibi süren yaşamda.

Bu kentin genetik kodlarında var olup.

Havasını soluyup ekmeğini katık eden varlıklarınızla.

Misafir olarak gelip, daimi olarak göçeceğimiz ebediyete kadar.

Hepiniz iyi ki vardınız ve var olasınız…

Yorumlar

Image
Yusuf Öztürk
29.10.2020 / 14:52

Bu seri tanıyıp tanımadan döneminde yaşamış bazı şahsiyetleri tanımak açısından anlatım ve şekil olarak zevkle okunuyor. Bu tarz yazıları dönemlerinde yaşamış diğer yazar arkadaşlarında dillendirmesinde mardinli olarak yarar görüyorum.

Image
Mardinli
26.10.2020 / 13:05

Fırat Bey bu tarz yazılarıyla tarihe not düştüğü kadar bizleri geçmişle buluşturuyor.<br>Memleketim için ciddi bir hizmet olduğunu görüyor ve kendisini kutluyorum.

Yorum Yaz