diorex
life

Mardinliler Gazze için küresel çağrıya uyararak meydanlarda bir araya geldi

HAMAS’ın 20 Temmuz’u “Gazze ile Dayanışma Günü” ilan etme çağrısına Mardin’den güçlü bir destek geldi. STK’lar öncülüğünde 15 Temmuz Parkı’nda toplanan kalabalık, işgal rejimin Gazze’de sürdürdüğü soykırıma sert tepki gösterdi.

  • 20.07.2025 19:24
Mardinliler Gazze için küresel çağrıya uyararak meydanlarda bir araya geldi

HAMAS’ın dünya genelinde yaptığı çağrı üzerine 20 Temmuz, “Gazze ile Dayanışma Günü” ilan edildi.

Bu çağrıya sessiz kalmayan Mardin halkı, sivil toplum kuruluşlarının öncülüğünde merkez Artuklu ilçesindeki 15 Temmuz Parkı’nda bir araya gelerek, basın açıklaması düzenledi.

Basın açıklamasını Mardin STK Platformu dönem sözcüsü Necmettin Başboğa okudu.

Yoğun katılımın olduğu etkinlikte, Gazze’ye destek, işgal rejimine lanet sloganları atıldı.

“Gazzeli kardeşlerimiz teslim olmayı zillet, direniş ve mücadele ile şehit olmayı izzet görüyorlar”

Başboğa, yaptığı açıklamada, Gazze’de yaşananların insanlık ve vicdan adına kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, “Soykırımcı israil, Gazze’de mazlum Filistinli kardeşlerimizi açlıkla ve hastalıkla yok etmek istiyor. Tam 21 ay oldu. Her gün ve her gece Filistinli kardeşlerimiz ağır bombalarla, füzelerle ve uçaklarla vuruluyor. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve sivil insanlar hunharca, toplu halde katledilmeye devam ediliyor. Tankla, topla, uçakla ve her türlü dengesiz ve eşitsiz şartlara rağmen Gazzeli kardeşlerimiz teslim olmayı zillet, direniş ve mücadele ile şehit olmayı izzet görüyorlar. Gazze’de masum bebekler mama bulamıyor. Hastalar ilaç bulamıyor, bir ağrı kesici bile tedarik edemiyorlar. Hastaneler, eczaneler ve ambulanslar bombalanıyor. Temiz içme suyu yok, ekmek yok, gıda kıtlığı had safhada. İsrail ablukası nedeniyle temel sağlık ve gıda ihtiyacı çok kritik bir durumda. Soykırımcı İsrail, uçak ve tankla teslim alamadığı Gazze halkını açlık ve hastalıkla ölüme sürüklüyor. Bu bir insanlık suçudur. Bu açık bir soykırım suçudur.” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında tarihi bir benzetme yapan Başboğa, Gazze’de yaşananların geçmişteki Ashab-ı Uhdud hadisesini andırdığını söyleyerek, “Bu yeni bir Ashab-ı Uhdud hadisesidir. Yemen’de Hz. İsa mensuplarını dinini değiştirmeye ve Yahudi olmaya zorlayan ve direnenleri açtıkları ateş çukurlarında diri diri yakan Zü-Nüvas’ın rolünü bugün Netanyahu ve Trump icra ediyor. O dönemde Habeşistan ve Roma, Zü-Nüvas’ı cezalandırarak öldürmüş ve krallığına son vermişti.” dedi.

“Temel ihtiyaçların temin edilmesi ertelenemez”

İslam ülkelerinin sessizliğini de eleştiren Başboğa, “Bugün 56 İslam ülkesi, Gazze’de soykırıma devam eden ve Gazze halkını açlık ve hastalıkla yok etmek isteyen çağdaş Firavun Netanyahu’yu niçin durdurmuyor? Bu acziyet ve sorumsuzluğun hesabını tarih, insanlık ve Allah'ın huzurunda nasıl vereceğiz? Gazze’de israil ablukasının kalkması ve başta ilaç ve gıda olmak üzere temel ihtiyaçların temin edilmesi ertelenemez. Uluslararası Adalet Divanı ile Uluslararası Ceza Mahkemesi Netanyahu ve İşgal Bakanını soykırım suçunu işlemekle mahkûm etmiştir. Başta İslam ülkeleri olmak üzere bütün devlet ve hükümetler, Netanyahu ve şürekâsının tutuklanarak cezalandırılması için harekete geçmelidir. İşgal rejimi israile ait ve İsrail’e açık destek veren firma ve ürünlere daha etkin, daha yaygın ve daha sıkı şekilde ambargo uygulanmalıdır. İşgal rejimi israil bir terör şebekesidir. İnsanlık suçu işlemiş ve soykırımcıdır. İsrail yetkilileri birer terörist muamelesine tabi tutulmalı ve her türlü ilişki sonlandırılmalıdır. Her platformda, her yerde, her vesile ile Gazze ve Gazzeli mazlumların yanında ve soykırımcı Siyonist İsrail’in karşısında olduğumuzu ifade etmeliyiz.” ifadelerini aktardı

Basın açıklaması, Başboğa’nın şu sözleriyle son buldu: “Gazze halkının açlık ve susuzluk ile helak olmasına razı olamayız. Bu büyük bir vebaldir. Bunun için hepimizin sorumluluğu vardır. Gün, sorumluluğumuzu ifa etme günüdür.”

Açıklamanın ardından, Mardin İl Müftüsü Enver Türkmen tarafından dua yapıldı.

İLKHA

Yorum Yaz