tatlidede

Hacivat Günlüğü - Salâh Birsel Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Hacivat Günlüğü kimin eseri? Hacivat Günlüğü kitabının yazarı kimdir? Hacivat Günlüğü konusu ve anafikri nedir? Hacivat Günlüğü kitabı ne anlatıyor? Hacivat Günlüğü PDF indirme linki var mı? Hacivat Günlüğü kitabının yazarı Salâh Birsel kimdir? İşte Hacivat Günlüğü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 27.05.2022 18:00
Hacivat Günlüğü - Salâh Birsel Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Salâh Birsel

Yayın Evi: Sel Yayıncılık

İSBN: 9789755709123

Sayfa Sayısı: 286

Hacivat Günlüğü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Türkçenin gözbebeği Salâh Birsel’in düşüncelerini anbean kaydettiği gerçek bir edebiyat tefrikası olan Hacivat Günlüğü sıradan bir günce değil, yazının dehlizlerine açılan bir kapıdır. Günlüğünü bir deneme ustasının gayreti ve titizliğiyle tutan Birsel, bu türün edebi sınırlarını genişleterek bir ilke imza atmıştır.

1949-1956 ve 1972-1975 yıllarında tutulan notları kapsayan Hacivat Günlüğü, Birsel’in nüktedan kaleminden nasibini alan pek çok yazar, şair ve sanatçıyı bir araya getiriyor. Kimisi Birsel’in sevgi dolu övgüleriyle karşılaşırken kimisi ise eleştiri oklarının hedefi oluyor. Yeri geldiğinde kendisini de aynı oklara hedef ya da siper etmekten geri kalmayan Birsel eleştiri, deneme ve günlük türleri arasında mekik dokurken edebiyat tarihine emsalsiz bir katkı sunuyor.

Salâh Birsel’in denemeleri kadar yoğun, şiirleri kadar kısa ve vurucu günlüklerinin tamamını okurlarımızla buluşturacak olmanın kıvancını yaşıyoruz.

“Ey okur, bu günlüğü okurken bil ki her şeyi anlatmak isteyen yazar bile her şeyi anlatamaz.”

Hacivat Günlüğü Alıntıları - Sözleri

  • Kendimi yalnız bırakmamak için bütün gece aynanın karşısında oturdum.
  • Gecenin düşünceleri başkadır, gündüzün düşünceleri başka.
  • Sanata çelme takmak isteyenler birleşiyor da, sanatı sevdiklerini, sanat için çırpındıklarını söyleyenler birleşemiyor.
  • "ve gene"leri savaş dışı bıraktım.
  • Kimseyi övmeyeceksin Geberip gideceksin ama kimseyi pohpohlamayacaksın.
  • Büyüklenmek! Bunu hayatımda hiç yapmadım. Ama kendi içime, kendi dünyama kapnmış bir insan oluşum, beni, çoğu zaman bu türlü bir kişi diye tanıtmıştır.
  • Kapıyı örttükten sonra kendimi yokladım. Neşe diye bir şey kalmamıştı.
  • Hilmi Yavuz'un bir dizesi kilometrelerden uçup geliyor: "Denizler: biraz çocuk kalmışlığımız.
  • Edebiyat önde gidiyor, ben arkadan geliyordum. Bu kez tersi olacak. Edebiyat arkadan gelecek.
  • Edebiyatın baş ilkesi budur: "Duymadan duyuramazsın."
  • Şair, almadan verendir. Şairin Tanrı'ya benzetilmesi de bundan, bu almadan verme yüzündendir.
  • "Madem ki devrim yaptınız, havyar yemeyeceksiniz!"
  • Sanım o ki, tadı okundukça ortaya çıkan şiir, yüzyıllara da karşı koyacak bir nefes ve güç taşıyordur.
  • Bay X kaz kafalıdır. Büyük bir kaz kafalı. Büyük bir kaz kafalı oluşu da şurdan: Kaz kafalı oluşuyla böbürleniyor.
  • Bir kez, şairlerimiz, ucuz edebiyat yapmayı nedense, moda haline getirdiler.

Hacivat Günlüğü İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Refik Halid Karay'ın ardından Türkçe'nin yalın kılıç savunucusu, Don Kişotudur Sâlah Birsel. Tarih düştüğü pek çok düşüncesi bu kitapta bir araya getirilmiştir. Türkçeyi öyle güzel kullanır ki Birsel, akıp gidersiniz. Onun ırmağı çöpler ve pisliklerden arınmıştır. Kayalar bile yoktur. Bu eserle hayat kadınına "vergisiz avrat" dendiğini, Sait Faik'in kavgada çok iyi kafa attığını öğrenirsiniz. Bunlar, benim size gösterdiklerim. Çekinmeyin, açın okuyun, neler neler bulacaksınız daha. (Muhammed Nurullah Yiğit)

Salâh Birsel'in edebiyat günlükleri... Dileği gönlünün gizli gülünü okurların önüne fırlatıvermek. Şiir eleştirileri, deneme yazarken yaptığı araştırmalar ve bunun için okuduğu kitaplar... Bir deneme için aylarca uğraşıyor. Yakın arkadaşları olan Cemal Süreya, Edip Cansever, Oktay Akbal ve daha birçok yazarı eleştirirken bir sabah gelen Sait Faik ve Cahit Sıtkı'nın ölüm haberlerine ne kadar üzüldüğünü de sayfalar arasında bulabiliyoruz. Ayrıca yazar, Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu kitabının yazım aşamasını da günlüklere not ediyor. Hatta kitabı beğenmeyip ikinci kez yazmaya başladığında günlükler de sekteye uğruyor. Salâh Birsel yine kendine ait üslubunu bu kitabında da konuşturmuş. (Behican Tekin)

Bazen, bazı yazarlar sığınağınız olur.Salâh Birsel de benim bu tür yazarlarımdan biri.Yıllar içinde dağınık dağınık okudum kitaplarını, okuduklarımın yanında okumadıklarım çoğunlukta.Ne güzel! ️ Hacivat Günlüğü'nü ilk kez 1996 yılının ekim ayında okumuşum.O yıllarda edebiyat dünyasına bu kadar hâkim değildim.Şimdi daha iyi algıladım pek çok tesbitini. Hacivat Günlüğü, Salâh Birsel'in 1949-1956 yılları arasındaki ( Hacivat Yılları) ve 1972-1975 yılları arasındaki ( Kuşları Örtünmek) günlüklerinden oluşuyor.1956 yılından 1972'ye atlamış.Arada on altı yıllık bir boşluk var.Günlük boyunca şunu sorgulamış.Edebiyat dışı, yayımlanma kaygısı olmaksızın bir günlük tutmak mümkün mü? Gördüğüm kadarıyla, Salâh Birsel açısından mümkün olmamış.Çok büyük bir keyifle okudum Hacivat Günlüğü'nü.Bakın neyi yakın buldum kendime.️ Diyor ki Salâh Birsel: " Yaşlılığın kendine özgü düşünceleri vardır. İnsan, dünyadaki serüveninin sonuna doğru birtakım yazarlardan uzaklaşıyor, kapılarını, pencerelerini onlara sımsıkı kapıyor.Gençlikte hepimiz çala kitap okuruz.Ne var, yaşımız ilerleyip de vaktin darlığı kendini belli edince artık ıvırzıvır kitapları bir yana itmek, sadece bizi coşturan kitaplara dönmek isteriz.Bu arada yine entipüften yazarlara paçamızı kaptırdığımız olur ama, onlardan şıpınişi kurtulmayı da biliriz. Diyeceğim, yıllar insanın beğenisini de törpüler. Eskiden bizi hemen sarıveren kitaplar zamanla gözümüzden düşer.Kimi kitaplardan bir de bu nedenle kaçarız. Klasik yapıt dediğimiz şey de bu dalgalanmalara, bu elementlere karşı koyan kitaptır. Bir de şu söylenebilir:Her yazar eninde sonunda kendini klasik bir yazar olarak görür." syf 148 Salâh Birsel okuyun derim. (Özlem Akbaş)

Hacivat Günlüğü PDF indirme linki var mı?

Salâh Birsel - Hacivat Günlüğü kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Hacivat Günlüğü PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Salâh Birsel Kimdir?

Salâh Birsel, 1919'da Balıkesir'de doğdu. İlk şiiri 1937'de Gündüz dergisinde çıktı. Günlüklerini 1950'de Beş Sanat dergisinde yayımlamaya başladı. Türk şiirinde özgün bir yer edinen Birsel daha çok aklın ve zekânın egemenliğini ön planda tutan, şairanelikten uzak, yergici şiirlere ağırlık verdi. Asıl ününü 1970'den sonra yayımladığı 1001 Gece Denemeleri ve Salâh Bey Tarihi olarak adlandırdığı dizi kitapları ve günlükleriyle elde etti. Şair ve deneme yazarı Salâh Birsel 1999'da vefat etmiştir.

Salâh Birsel Kitapları - Eserleri

  • Dört Köşeli Üçgen
  • Kurutulmuş Felsefe Bahçesi
  • Boğaziçi Şıngır Mıngır
  • Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu
  • Paf ve Puf
  • Kahveler Kitabı
  • Varduman
  • Nezleli Karga
  • Şiir ve Cinayet
  • Rüştü Onur
  • Köçekçeler
  • Bir Zavallı Sarı At
  • Seçme Şiirler
  • Şişedeki Zenci
  • Amerikalı Tolstoy
  • Gandhi ya da Hint Kirazının Gölgesinde
  • Yaşlılık Günlüğü
  • Hafiyeler Önde Gider
  • Şiirin İlkeleri
  • Kediler
  • Yapıştırma Bıyık
  • Halley Kimi Kurtarır
  • Kendimle Konuşmalar
  • Aynalar Günlüğü
  • Yalnızlığın Fırınlanmış Kokusu
  • Hacivat Günlüğü
  • Asansör
  • İstanbul - Paris
  • Geceyarısı Mektupları
  • Bay Sessizlik
  • Sergüzeşt-i Nono Bey ve Elmas Boğaziçi
  • Sen Beni Sev
  • Günlük
  • Papağanname
  • Haydar Haydar
  • Gece Mavisi
  • Çarleston
  • Yaşama Sevinci
  • Sevdim Seni Ey İnsan
  • Yanlış Parmak
  • Goethe: Işık... Biraz Daha Işık
  • Ases
  • Rumba Da Rumba
  • Seyirci Sahneye Çıkıyor
  • Baş ve Ayak
  • Beyoğlu'nda Büyülü Geceler
  • Fransız Resminde İzlenimcilik
  • Hacivatın Karısı
  • Kuşları Örtünmek
  • Nardenk
  • İnce Donanma

Salâh Birsel Alıntıları - Sözleri

  • Doğrusu, bilinçaltı denilen o zirzop bilgisayar, insana öyle oyunlar oynar ki, aklı keskinler bile işin içinden kolay kolay sıyrılamaz. (Boğaziçi Şıngır Mıngır)
  • Goethe, “ okumayan insanlar, onun ne kadar çabaya, ne kadar zamana mal olduğunu bilemez. Ben okumayı öğrenmek için seksen yılımı verdim. Yine de öğrendim diyemem,” der. (Hafiyeler Önde Gider)
  • Ahmet Refik, Sokullu adlı kitabında Kanuni çağında İbrahim Paşa'nın adamlarından Venedik Balyosu (elçi, temsilci) Alvario Griti'nin de Taksim'de büyük bir konağı olduğunu söyler. Balyos “Beyoğlu” adıyla anılır ki Beyoğlu adının buradan geldiği düşünülebilir. (Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu)
  • Yaşasın Hürriyet! Yaşasın Vatan! (Sergüzeşt-i Nono Bey ve Elmas Boğaziçi)
  • Kaçın kaçın karayelden Sıkıntıdan bulanımdan Bağlanmayın güzelliklere Mutluluğun berisinde durun (Çarleston)
  • Dünyada onlardan güzel şey var mı? Kadınlara düşen şey sevilerek ve de onurlandırarak yaşamaktır. (Gece Mavisi)
  • Demokrasinin hayran olunacak bir özelliği de yurttaşlara protesto hakkı tanımasıdır. (Şişedeki Zenci)
  • Gülücüklerinizi çoğaltıyoruz (Köçekçeler)
  • Ölümünden birkaç ay önce 15 ciltlik romanın sonuna ‘Bitti’ sözcüğünü oturttuktan sonra rahatlar ancak. O vakit hizmetçisine şöyle diyecektir: - Romanım bitti. Artık ölebilirim Celeste. (Kurutulmuş Felsefe Bahçesi)
  • Şair, almadan verendir. Şairin Tanrı'ya benzetilmesi de bundan, bu almadan verme yüzündendir. (Hacivat Günlüğü)
  • Çay içen limon istedi mi Hacı kendisine hakaret edilmiş sayar. (Kahveler Kitabı)
  • Kötü damgası vurulan şeyleri aynen kabul etmek insanların hamu­runda vardır. İnsanlar bir şeye güzel dendi mi ayakla­nırlar. Kötü dendi mi ses çıkarmazlar. (Sen Beni Sev)
  • ...Yağmacılık adam başı Adalet sevenler nerde Eşekleri yolda bekler Açıkgözler hazırolda Yalan üretilir yok yere Yaşa ahlaksız ahlak Herkes suçla uğraşır Suçluları soran nerde... (Seçme Şiirler)
  • Uyu bir tanem uyu ... Seni şiir uyandıracaktır (Baş ve Ayak)
  • Kapıyı örttükten sonra kendimi yokladım. Neşe diye bir şey kalmamıştı. (Hacivat Günlüğü)
  • Bir karanlık kutudur İnsanlık bahçesi Kim kime dosttur anlaşılmaz Kim kime gölge verir (Yaşama Sevinci)
  • Bir romanı elli kez okumak! Bu, birçok­larına gülünç gelebilir. Ama tekrar tekrar oku­madan bir kitabın iyice anlaşılabileceği düşü­nülmemelidir. Jean Cocteau, bu konuda şöyle der: “Okumak başka bir iştir. Okuyorum. Okuduğumu sanıyorum. Bir kitabı yeniden okuduğum vakit de, onu daha önce okuma­dığımı sezinliyorum.” (Kendimle Konuşmalar)
  • Bir avuç çılgınlık dönenir içimde. (Bay Sessizlik)
  • ...burada 1de Anatole France’nin 1sözüne perende attıralım: — Yazı yazmadan mutlu yıllar yaşamıştım... (Yapıştırma Bıyık)
  • Ne olursa olsun ikinci okumalardan alınan tad, birincisinden damıtılan tad değildir. Ondan daha başka şeyler, daha başka büyüler taşır. (Asansör)

Yorum Yaz