tatlidede
tatlidede

Hücre Hücre Dirilmek...

Hücre Hücre Dirilmek...

Allah’ın adıyla…

Baharın güzelliği her yeri kuşatmış durumda. Tabi bu güzelliğe güzellik katan şüphesiz ki; her yerde icra edilen kutlu doğum etkinlikleridir. Geçen sene yaptığımız kutlu doğum etkinliğinde, etkinliğimize misafir olarak katılan ve şuan Medrese-i Yusufiye’de bulunan hocamız konuşmasında şöyle diyordu: “ Bu güzel günlerde Eşref-i Mahlûkat için bir araya gelmek biz Müslümanlar için büyük bir şereftir. Büyük bir onurdur. Allah’ın izniyle rahmet vesilesidir. Resulullah için, Eşref-i Mahlûkat için bir araya gelmek büyük bir güzelliktir.

Allah’ın izniyle biz geleceğimizden ümit varız. Bundan 800 yıl önce yine İslam ümmeti böyle zor günlerdeyken, zor zamanlardayken Selhaddini Eyyubi hazretleri yine böyle şehir şehir, köy köy, meydan meydan, kutlu doğum mitingleri düzenlemiş, insanları bir araya getirmiş, salavatlar getirmiş, hadisler okumuş,  Allah'ın izniyle o salavatlarla o hadislerle ümmet hücre hücre dirilmiştir.

Allahın izniyle bizler de bu salavatlarla okuyacağımız hadislerle bu bir araya gelişlerle hücre hücre dirilecez. Rabbimiz bu dirilişimizi kendi rızası için kabul etsin.

Akabe Biatın’da Resullulah’ın Yesrip halkıyla yaptığı biatta diyor ki; “Konuştuğumda doğru konuşacağım, emanete ihanet etmeyeceğim, komşuya iyilikte bulunacağım, akrabaya iyilikte bulunacağım, namuslu kadına iftirada bulunmayacağım.” Bu zaman, yine böyle bir zaman değil midir? Bunu yeniden birbirimize hatırlatmamız gerekmiyor mu? İnanın gerekiyor.

Çevremize baktığımızda, sağımıza, solumuza baktığımızda yeniden şunu birbirimize hatırlatmamız gerekmiyor mu? Konuştuğumda doğru konuşacam, emanete ihanet etmeyeceğim, komşuya iyilikte bulunacağım, akrabaya iyilikte bulunacağım, namuslu kadına iftirada bulunmayacağım. İyi günde kötü günde Resulullah’a sahip çıkacağım. Resulullah aramızda değil ama onun sünneti aramızda. Onun bize bıraktığı yüce Kitap aramızda.

Akabe sözleşmesini tekrar tekrar birbirimize hatırlatmamız gerekmiyor mu? Söz vermemiz gerekmiyor mu? Çevremize bir baktığımızda buna ihtiyacımız yok mudur? Gerçekten ihtiyacımız vardır. Öte yandan halimiz ortada, İslam âleminin durumu ortada, bunu burada söylemek bize zor geliyor; güç geliyor. Mescid-i Aksa'nın durumu ortada zulüm dört bir yanımızı sarmış, inkâr edebiliyor muyuz? İslam ülkelerinin durumu ortada. Bir daha, bir daha Selhaddini Eyyubileri hatırlamalıyız. Bu gerekiyor elbette. Kalplerimiz yeniden bir araya gelmelidir. Resulullah a.s’ın sünneti üzerine birleşmeliyiz. Dört bir taraf, ev ev, okul okul, siyeri yani Hz. Muhammed’in hayatının anlatıldığı yerleri ve mekânları hazırlamalıyız.

Bunu yapabilirsek yalandan kurtulacağız, iyi günde kötü günde kalplerimiz birleşecek. Biz düzelince Allah durumumuzu düzeltecek. İslam ümmeti kurtulacak. Emin olun İslam ümmeti kurtulacak. Biz doğru olursak; Allah doğru olanlarla beraberdir. Ahdetmeliyiz. Akabe Biati'nde olduğu gibi söz vermeliyiz. Büyük bir geleceğe doğru adım atmalıyız. Çocuklarımızı gençlerimizi eğitmeliyiz.”

Allah hocamızdan razı olsun. Ve Medrese-i Yusufiye’de bulunan tüm Müslümanlara bir hayır kapısı açsın inşallah. Resulullah Efendimizin örnek hayatını yaşantımızın her alanına koymalıyız. Resulullah’ın örnek hayatını yaşamaya çalıştığımız zaman göreceğiz ki hayatımız huzurla ve mutlulukla dolacak. Toplum olarak kurtuluşa ereceğiz. Her iki dünyada da serfiraz olacağız.

Selam ve dua ile…                                 

Yorum Yaz