tatlidede
tatlidede

"İnsanlık Müzesi'ne Doğru"

"İnsanlık Müzesi'ne Doğru"
2010 yılı Eylül'ünde,bir pazar günü 95 yıl aradan sonra Van’ın Akdamar adasındaki Ermeni kilisesinde ‘’ilk’’ ayin düzenlendi. Binlerce Ermeni kendileri için ayrı bir öneme sahip olan ve adını "Surp Haç" yortusundan alan bu kiliseye akın etti. 

Kilise Demokratik açılım çerçevesinde iyi niyet göstergesi olarak Kültür Bakanlığı tarafından 2005–2007 yılları arasında Ermeni mimar Zakariya Mildanoğlu’na restore ettirilmiş ve daha sonra  "anıt-müze" olarak açılmıştı. 

Anadolu halkı için kilometre taşı olan bu tarihi Ayin günü bizlere kardeşliğe ne kadar da yakın olduğumuzu göstermişti  bir bakıma. İçiçe geçmişliğin verdiği çözülmez sandığımız sorunların, unutulmaz dediğimiz acıların, Anadolu insanına has hüznün yerleştiği yüzlerimizin, kısacası bizi biz yapan geçmişe ait karanlıkları geride bırakıp aydınlığa bir el uzatımlığı mesafe kadar yakın olduğumuzu gösteren bir ilk yaşanmıştı Akdamar’da. 

Ve bu ‘‘ilk’’, iç içe geçmişliğin ancak bu kadar olur dedirttiği bir gerçeği göstermişti bizlere; ayinin yapıldığı kilise bir Ermeni kilisesi, kilisenin olduğu yer bir Kürt yerleşimi ve bunların hepsini birden içine alan bir Türkiye gerçeği. Unutulmamalı ki, Bu üç halk barışı, kardeşliği yıllarca garip bir hasretle ve özlemle bir yakınını bekler gibi bekledi. 

Demokratikleşmeye yönelik atılan bu tür adımlar halkların kardeşliğini pekiştireceği gibi, toplumsal iç huzuru sağlaması bakımından da oldukça önemliydi. Şimdi bizlerin AK Parti hükümetinden beklentisi bu ‘‘ilk’’ten bir ‘‘ikinci’’ çıkarmaları ve Diyarbakır Ceza Evini yıkmadan, belleklerimizden silmeden bir karar alarak ‘‘İnsanlık Müzesi’’ ne dönüştürmesidir. 

Not:Bazı zamanlar uzak geçmişimizi tek değil, yakın geçmişimizi de tarihçilere bırakabilseydik diyorum,fakat Geçmişle yüzleşmeden adil bir demokrasiyi yakalamak ve yasakların tamamen ortadan kalktığı bir Türkiye’yi,birlikte inşa etmek,ne yazık ki  mümkün değil.

Yorum Yaz