tatlidede

Irak Kürdistan’ı Türkiye Kokuyor (2)

Irak Kürdistan’ı Türkiye Kokuyor (2)

     Yol boyunca sıkı bir güvenlik taramasından geçiyoruz, her 15-20 km’ de bir; yol kontrol noktası oluşturmuşlar. Irak Merkezi hükümetinin kontrolündeki şehirlerde her gün intihar bombaların patlatıldığı ve yüzlerce insanın hayatını kaybettiğini gerçeği ile karşı karşıya olduğumuzdan dolayı bu tür güvenlik önlemlerin alınmasına hak verdiğimi ifade edeyim.

     Yol kenarının her iki tarafına üç sıra halinde ağaç dikenleri görüyoruz. Neden bir sıra değil de üç sıra? Diye soru sorduğumuzda; “Birinci sıra kuruduğunda, diğer sıradaki ağaçlar kurtulabilir.” Cevabını alınca; ülkemizde yol boyunca dikilen ağaçlar ve sonra bu ağaçların kurumuş hali gözümüzün önüne geldiğinde; cevabın manidar olduğunu düşünmekten kendinizi alamıyorsunuz.

     Türkiye’den geldiğimizi ve “Türkiyeli Kürtler” olduğumuzu söylediğimizde, nazik ve saygılı tavırları bir kat daha artıyor. Kerkük’e kadar tabelalar Kürtçe ve Arapça şeklinde yazılmış. Kerkük’te ise Arapça, Kürtçe ve Türkçe olarak düzenlemişler. Son aylarda yaşanan olumlu gelişmeler oralara da yansımış. Türkiye’ye ve Türk halkına derin bir muhabbetleri var. Halepçe, Süleymaniye ve Erbil’de ki çarşı gezintileri esansında: Türkiye mi? Yoksa Irak Merkezi Hükümeti mi? Dediğimiz de; tereddütsüz! Türkiye cevabını alırsınız. Bu bize, bu halkların onca fitne ve fesatlığa rağmen; hala birbirine derin muhabbet beslediğinin göstergesi değil midir?  

***

     Erbil, (Kürtçe adı Hewler) Diyarbakır şehrine benzemektedir. İğne den ipliğe her türlü mal ve malzeme Türkiye’den gelmektedir. 1.5 milyona yakın nüfusu var. Nüfusun çoğu Kürt, bunun yanında Arap, Türkmen, Süryani ve Keldani nüfusu da az da olsa mevcuttur.

      Günümüzde Hewler, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimin başkenti durumundadır. Ekonomik ve sosyal açıdan keskin bir değişim ve dönüşüm geçirmektedir. Hewler’de yapımı bitmiş birçok alış veriş merkezlerinin yanı sıra, hala yapımı süren lüks alışveriş merkezlerine de rastlıyoruz. (Family Mall, Majidi Mall, Tablo Mall, İstanbul Mall) gibi… Şehir içerisinde toplu taşıma genellikle taksiler ile sağlanmaktadır. Şehrin herhangi bir yerine gidilmek istediğinde adım başı bulabileceğiniz taksileri kullanmanız gerekmektedir.

     Özellikle sosyal hayatta hızlı bir değişim içinde olan Hewler, sanıldığının aksine Batı'ya daha yakın bir bölgenin başkentidir. Bölgede sıkı bir güvenlik uygulamalarına şahit oluyoruz. Sürekli olarak devriye gezen askerleri görebilirsiniz.

    Mali sistemi henüz bulunmayan Hewler 'de bankacılık gelişmemiştir ve ticaret nakit para üzerinden dönmektedir. Kullanılan para birimleri ise çoğunlukla Irak Dinarı ve Amerikan Doları'dır. Bu arada unutmadan şunu söyleyeyim. Doları, Türkiye’den almanızı tavsiye ederim. Lakin Doların oradaki resmi karşılığı 1.850 TL civarındadır. Banka olarak da Türkiye'nin Erbil Başkonsolosluğu'nun bulunduğu binada Vakıfbank şubesi, ayrıca İş Bankası, Ziraat Bankası, Al Baraka Türk ve Bank Asya şubeleri bulunmaktadır. Bunlardan başka Lübnan bankaları ile Kurdistan Investment Bank diğer bankalardan bazılarıdır.

     Gece saat 2 ‘ye kadar caddelerde insanların dolaştığını ve yemek yediğini görürüsünüz. Bir lokantalar şehri adeta, lüks otellerin inşaatı alabildiğince devam etmektedir.

     Her evde 2-3 taksi ve genellikle motor gücü yüksek, sıfır arabaları tercih ediyorlar. Arabaları, 2-3 model düşük olsa bile jelâtinini dahi çıkarmıyorlar. Hırsızlık olayları çok aza inmiş, öğle saatlerinde evlerine veya namaza gittiklerinde dükkânlarının kepenklerini indirmez, öylesine açık bırakırlar…

***

      Irak Kürdistan’ın da Süleymaniye (Silêmanî) kenti, 2 milyondan fazla nüfusu var. Türkiye’nin İzmir ve Antalya şehirlerinin sosyal yaşamlarına benzer özellikler taşımakta, Seküler bir yaşam tarzı hâkim ve lüks bir şehir hüveyitindedir.Mam Celal’ın kurduğu  Partinin etkinliği yer yer kendini hissetmektedir. Türkiye’den gelen mallar dışında, Çin, Ürdün, Lübnan ve İran mallarına da rastlıyoruz. Türkiye’deki meşhur markaların tamamının şubelerini buralarda rahatlıkla bulabilirsiniz. Türkiye’nin kokusu, bu şehirde de kendini iyice hissettirmektedir.

       Zaho’ya gelince, tam bir sınır kenti, Cizre, Kızıltepe ve Silopi ilçelerine benzemekte, nüfusu 300 bin civarındadır. Telefon, elektronik eşya ve çay dışında tüm gıda ve diğer insani ihtiyaçlarının tamamını Türkiye’den karşılıyorlar. Ezidi’lerin özgürce yaşadığı bu şehirde; köylerinde, ibadethanelerin sembolü olan Laleş’te ki ibadethanelerine benzer yapılar inşa etmişler. Her köye 6-7 derslikli okullar yapılmış, okulların bahçelerinde basket sahası bile mevcuttur.

     Buradan Telefon ve çay dışında, hiçbir hediyelik eşya getirmemek lazımdır. Çünkü tümü Türkiye’de mevcuttur. Diğer elektronik eşyaların çoğu da Çin malı ve çakma markalardır.

     Federe Kürt Yönetimindeki şehirlerin genelinde güvenlik had sefada, her yer yapılaşma içerisinde, geniş caddeler yapılmakta ve uzak şehirleri Türkiye’de olduğu gibi duble (çift) yollarla birbirine bağlamaktadırlar. Park - bahçe ve yeşilliğe çok önem vermektedirler. Hemen yerde dinlenecekleri güzel parklar ve parkların içinde yeşil alanlar dizayn etmişler. Alt ve üst yapıların inşa aşamalarına hızla devam etmektedirler. Her köye okul kurmuşlar ve Türkiye‘nin de bir ara gündeminde olan  ‘köy kent’ projeleri ile eski toprak çatılı evleri yıkıp; yerine: İçinde camisi, okulu, alt yapısı, asfalt yolu ve taşlarla döşenmiş sokakları olan iki katlı evler şeklinde; yeni köyler inşa etmektedirler. Tüm malzeme, işçilik ve planlama işlerini de Türkiye‘den giden insanlar tarafından yapılıyor olması; ayrı bir sevinç veriyor insana…

***

    Türkiye ile Irak Kürdistan’ın uzun vadede entegreleşme olgusuna katkıda bulunmak için son olarak şunu söyleyeyim. Hewler, Süleymaniye, Halepçe ve diğer kentlerdeki başarılı sporcu ve takımları alıp Türkiye’deki Mardin, Diyarbakır, Urfa, Antep, Hakkâri, Van gibi illerin başarılı sporcu ve takımları ile müsabakalar yaptırtmalı, hatta Balkan şampiyonluğu gibi turnuvalar düzenlemeli, spor ligleri kurulmalı, karşılıklı festivaller, sempozyumlar yapılmalı, öğrenci değişim projeleri uygulanmalı ve oradaki üniversite ve okullara denklik sağlanmalıdır. Pasaportsuz giriş ve çıkış yapılabilecek düzenlemeler ve antlaşmalar imzalanmalı, AB’deki gümrük birliğine benzer bir uygulama ile bazı mallara; gümrüksüz giriş ve çıkış vizeleri verilmelidir.

***

    Her yurt dışı gezisi, insana yeni bir vizyon ve ileriyi görme yeteneğini kazandırdığını belirtmek istiyorum. Bendeki önyargıların yerine; heyecan ve yeni sulhların bölgeye çok daha fazla yarar getireceğini kanısını güçlendirdi.

    Türkiye’de ki barış sürecinin doğru ve isabetli ilerlemesinden sonra tüm bölge insanın birlikteliği ile olabilecek muhteşem gelişim ve dönüşümlerin heyecanı, şimdiden kalp gümbürtümü daha da hızlandırmaktadır.

    Selam ve kelamların en güzeli ile kalınız.

Yorumlar

Image
selami
21.05.2013 / 23:19

türkiye kürdistan kokuyorsa ırakta türkiye kokacak. bundan doğal ne olsun. bu toprakların ekolojisi aynıdır. kültürü aynıdır. bundan da gurur duymak lazım. yazara hak veriyoruım

Image
başında mehmet'i olmayan emin
20.05.2013 / 13:35

Emin Bey, zaten yaşadığınız ülke de "tam bağımsız" bir ülke değil mi? En büyük müttefiğimiz de "filistin ve arap ülkeleri". Hayal aleminde olan sizsiniz ki yanıbaşınızda olan bir gerçeği halen görmezden geliyorsunuz 50 yıllık klasik muhafazakar ağzıyla. Nasıl bir hazımsızlık durumudur anlam veremiyorum, bir gezi yazısına bile tahammülünüz yok.

Image
mehmet ali emin
20.05.2013 / 08:52

Alis harikalar diyarındaki hayal alemindesiniz. orası ABD nin İsrailoğullarının uydusudur. boş hayallerde geziyorsunuz. maneviyat bunun neresinde?...

Yorum Yaz