İsabet Olur!

25 Kasım 2009 tarihli “Üç Eğri Bir Doğru” başlıklı makalemle Kızıltepe Alipaşa Köyü ile Sayın valimizin bu köyün yüz metre kadarlık yolu için köy muhtarına ve Marka Kent çalışmalarını yürüten Dr. Metin Çelik’in de hazır olduğu bir ortamda vermiş olduğu dört kamyonluk parke taşı sözünden ve bu sözün yerine getirilmeyişinden söz etmiştim.

Bu yazının ardından Sayın valimiz Alipaşa Köyü’ne bir ekip göndermiş ve bir keşif yaptırmıştı. Bu keşfin ardından verilen sözün yerine getirileceğine inanan köy muhtarından bir teşekkürü de ben nasiplenmiş ve bu durumu ayrı bir makalemde dile getirmiştim. Sayın valimizin köy ziyaretinden ve daha doğrusu köy muhtarına verdiği sözden bugüne kadar neredeyse tam bir yıl, tutulmayan bu sözü makalemde dillendirip hatırlatmamın ardından da tam yedi ay geçti ama basit bir keşfin ardından henüz bir tık bile yok.

Devletimizin illerdeki temsilcilikleri vilayet makamlarıdır. Valilik makamları tarafından verilen sözler de devletimizin verdiği sözlerdir. Bu sözlerin yerine getirilmemesinin ne anlamda algılanacağını bir kez daha izah etmeme gerek olmadığını düşünüyor ve bu sözün bir an önce yerine getirilmesini umut ediyorum.

Yerine getirilmesi uzadıkça uzayan bu sözü bir yana bırakıp Mardinimize yapılan iyi bir işten de söz etmek istiyorum biraz.

Sayın valimizin göreve başlarken hedeflediği konulardan biri ağaçlandırma çalışmalarına hız verilmesiydi. Bu konuda yapılan işlere bakıldığında hedeflenen çalışmaların hızla yapıldığı görülüyor. Kızıltepe’den Mardin’e kadar uzanan yolun her iki yakasına dikilen fidanlara bu yolu kullanan her kes tanık olabilir. Tabi bu yolun dışında kalan bir yığın yolda da aynı çalışmanın yapılmış olduğunu da biliyorum. Bu anlamda yapılan çalışmayı elbetteki alkışlıyorum.

Yol kenarlarına dikilen bu fidanlardan birkaç tane de kendi evimin bahçesine olsun istedim. İstedim istemesine ama fidan yetiştiricilerimizde bunları bulamadığım için bu isteğimi yerine getiremedim.

Fidan yetiştiricilerimizde bulamadığım bu ağaçlardan birkaç tanesini kendi evim için temin edebilmeyi umuyorken bir hatırlatmayı da Mardinimizin akciğerleri olan yegane mesire alanımız “Kam-or” için yapmak istiyorum. Kam-or mevkisinde yer alan ağaçların büyük bir kısmının kurumakta olduğunu ve bu olumsuz durumun giderilebilmesi için gereken girişimlerin geciktiğini üzüntüyle izliyorum. Alipaşa Köyü’ne verilen sözün yerine gelmesi konusunda yaşanan ve hala yaşanmakta olan gecikmede doğanın kaybedeceği bir şey yok belki ama Kam-or’a müdahele etme konusunda yaşanacak olan gecikmenin ağaçları yok edeceğini Sayın valimiz bilir herhalde. Şahsen arayıp da bulamadığım ağaçların sevdalısı (!) olan Sayın valimizin Kam-or’daki ağaçlara da bir el atması ve bizleri bu anlamda üzülmekten kurtarması çok isabet olur...

Saygılarımla…