tatlidede

İtidali Korumayan İtibarını Kaybeder

İtidali Korumayan İtibarını Kaybeder
İslam ümmeti itidali kaybettiği günden beri itibar kaybı yaşamaktadır… Bu dönemde en çok mutedil âlimleri arıyor gözlerim… Bu günlerde ümmetin birliğini önemseyen, tefrikaya pirim vermeyen, mezhepçiliği-cemaatçiliği aşmış, ufku geniş, havsalası büyük, vasatı yakalamış, ümmeti dengeye çağıran sözü etkili âlimlere öyle ihtiyacımız var ki… İnanın yaşananları artık yüreğim kaldırmıyor…
 
Nasıl da uzaklaştık itidalden… Yetmedi mi geçmişte yaşadığımız bölünmeler, tefrikalar? Yetmedi mi birilerinin oyununa geldiğimiz? Şeytan hep aynı delikten ısırıyor bizi, hep aynı yerden sokuyor akrepler… Yeter ya biraz olsun büyük düşünelim, parçaya değil bütüne odaklanalım… Birileri bizi bize kırdırmak, bir kaşık suda boğmak istiyor…
 
Geçen gün tefrika ahlakına dair “Kamplaşma ve Kutuplaşmaya İslami Bakış” başlıklı uzun bir yazı kaleme aldım sayfamda… Orada itidali nasıl korumamız gerektiğini ve nasıl tavır takınmamız gerektiğini belirttim… Maalesef sadece yazıda kalıyor fikirler… Üzülmemek elde değil… Birileri dini, peygamberi, kitabı savunalım derken dine, peygambere ve kitaba muhalefet ettiklerinin farkında bile değiller…
 
Beni en çok üzen, kahreden şey aynı dine, aynı peygambere, aynı kitaba inanan, aynı mescitte namaz kılan Müslümanların fürua taalluk eden bazı farklı düşüncelerden dolayı birbirlerinin aleyhine düşmeleri, birbirlerini itham edip durmalarıdır…
 
Dünden beri sosyal medya dünyasında Prof. Dr. Mehmet Azimli hocanın yıllar önce yazdığı bazı düşünceleri dolaşıyor daha doğrusu dolaştırılıyor… Bu düşüncelerin kitabın yayınlandığı 2008 yılında değil de bugünlerde gündeme gelmesi birilerinin bir hesap içinde olduğunu açık ve net ortaya koymaktadır… Birilerinin ilahiyatlara operasyon çekmeye çalıştığı kesin…
 
Azimli hoca bir akademisyen… Akademisyen ise akademik usul ve esaslara bağlı kalarak yazılarını kaleme alır… Yazılarında akademik üsluba dikkat eder… Kitap ilk çıktığında okumuştum ve daha sonra bu kitaba eleştiri babında yayınlanan Prof. Dr. Şaban Öz hocanın “Farklı Siyeri Okumak” isimli eserini okumuştum… Öğrencilere tavsiye ederken de itidali korumak adına her iki kitabı okumalarını tavsiye ederdim…
Kim ne derse desin Azimli hoca ülkemizde siyer ve İslam tarihi eleştirilerinin önemli ve öncü bir ismidir…
 
Katılır ve katılmazsınız ama bu böyle… Benim alanım tefsir ama Tarih ve siyer alanında da okumalar yaptım, hocaya katılmadığım yerlerde oldu… Ama şunu itiraf etmeliyim ki Azimli hoca bu ülkede bir çığır açtı…
 
Diyarbakır İlahiyat döneminde FETÖ yapılanması ile mücadele eden nadir isimlerdendi… Şimdi ise onu birileri haksız yere itibarsızlaştırmak istiyor… Azimli hoca bu eserlerini avam için değil akademik camia için yazmıştır… Akademik camiada ise her türlü konu masaya yatırılır, incelenir, tartışılır…
 
Akademik mecrada ele alınan bir konunun halka intikal ettirilesi ve halkın galeyana getirilmeye çalışılması bir projenin yürürlüğe sokulduğunu göstermektedir… Şayet bir akademisyen klasik kaynaklarda zikredilen bir meseleyi akademik eserinde tartışamayacaksa ve görüşünü belirtmeyecekse orada akademik ahlak, akademik özgürlük kalmamış demektir… Bizim en büyük sıkıntımız ideolojik hareket edenlerin akademik insanları kendi tekellerine almaya çalışmalarıdır…
 
Ben Azimli hocaya haksızlık edildiğini ifade etmek durumundayım… Azimli hocayı tanırım, bazı fikirlerine katılmasam da soyadı gibi azimli olduğunu ve en az onu eleştiren kişi, kurum ve hocalar kadar Müslüman olduğunu, Hz. Peygamberi en az kendisini taşlayanlar kadar sevdiğini yakından biliyorum…
Hz. Peygamberi, siyeri, İslam tarihini doğru anlamak için bir ömür tüketmiş bir insanı daha birilerinin dolduruşuna gelerek aforoz ediyoruz… Yetişmiş insanlarımızı böylesine pervasız bir saldırı ile linç kültürüne mahkûm etmenin, harcamanın bir anlamı yok…
 
Azimli hoca bu ifadeleri kitabının dördüncü baskısından çıkardığını ifade ettiği halde Azimli’yi cezalandırın çağrısı yapmak, akademik bir kitap için ideolojik kaygılarla soruşturma başlatmak, ilahiyatları ayıklayın demek projenin ne olduğunu ve mimarlarının kimler olduklarını yeterince göstermektedir…
 
Azimli’nin naklettiği ifadeler Taberi tarihinde de mevcuttur… Elbette tarih kitaplarında ve tefsirlerde olan her bilgi makbul değildir… Bu ifadelerimden söz konusu nakilleri doğruladığımı anlamayın sakın… Asla doğrulamıyorum… Zira bu tarihi bilgilerin sıhhati tartışma konusudur…
 
Maalesef Azimli hocayı reddeden hiçbir hoca ve basın açıklaması yapan hiçbir yetkili kurum kaynaklarda böyle bir bilginin geçmediğini söylememiştir… Kaldı ki Azimli Hz. Peygamberin “yüce bir insan” olduğunu aynı satırlarda defalarca söylemektedir… Söz konusu yerlerde Hz. Peygamber için özellikle “yüce insan” tabirini kullanmaktadır…
 
Zaten Azimli hoca eserinde Hz. Peygamberin babasının kadınlara gittiğini değil söz konusu eserlerde böyle rivayetlerin bulunduğunu “sabittir” ifadesi ile belirtmektedir kitabın ilerleyen sayfalarında bunu açıkça belirtmektedir… Belki bu ifadeler yanlış anlaşılmaya müsaittir ama bu rivayetleri reddetmeden nakleden büyük âlim İmam Taberi ve dipnotta belirtilen diğer âlimlerdir…
 
Şahsen Hz. Peygamberin babasının temiz olduğuna ve hakkındaki rivayetlerin doğru olmadığına inanmaktayım…
 
Halkı akademinin aleyhinde kışkırtmak, halkı dolduruşa getirmek birilerinin ilahiyatları itibarsızlaştırma kendi kurumlarını etkin kılma amacını gözler önüne sermektedir… Akademik bir mevzunun cımbızlanıp sosyal medya ortamına sürülmesi tek kelime ile “itibar cinayetidir”…
 
Allah aşkına itidali koruyalım, ilmin namusuna sadakat gösterelim, yetişmiş insanlarımızı harcamayalım, harcatmayalım, birilerinin oyununa gelmeyelim, ihtilaf ahlakını kuşanalım ve farklılıklarımızı tefrika sebebi görmeyelim… Hadi diyelim ki Azimli hoca yanlış yaptı bu yanlışı sorgulamanın yeri sosyal medya ortamı değil ilim meclisleridir…
 
Unutmayın! Adalet itidali gerektirir… Müslüman mutedil olmakla görevlidir…

Editör: Aydın

Yorumlar

Image
Ilushiknyb
11.02.2022 / 19:56

urenrjrjkvnm

Yorum Yaz