tatlidede

Kardeşlik için somut bir girişim: 'Suriye Cuması'

Kardeşlik için somut bir girişim: 'Suriye Cuması'
         Mardin’de hizmet veren 46 Sivil Toplum Kuruluşu’nun destek vermesiyle oluşan Mardin-Suriye Yardımlaşma Platformu bizler için farz-ı ayin olan olan bir mükellefiyeti omuzlayarak adeta farz-ı kifaye oluşturdu.

Bütün zeminlerde ve herkese Suriyeli mazlum, mağdur ve mahrum kardeşlerimiz için bir şeyler yapılması ve bunu gündemde tutması için çırpındı.

Hamdolsun çok iyi mesafeler alındı.

Tarihe not düşülen zaman diliminde bu hayırlı teşebbüse katkıda bulunan ve sorumluluk üstlenen herkese teşekkür ediyorum. Allah bu hamiyet ve fedakarlıkları için ömürlerini ve gayretlerini bereketli kılar inşallah. İlimiz bu konuda zamanında ve yerinde karar alıp böylesi  bir hizmeti organize ettiğinden dolayı mesrur olduk.

Biraz geç de olsa bütün Türkiye’nin gündemine Suriyeli mazlumların gelmesi çok önemli bir gelişmedir.

Başbakan ve Dış İşleri Bakan başta olmak üzere hükümetin bu konudaki gayret ve samimiyeti herkesin malumuydu. Ancak bazı oluşumların kara propagandaları ve burada ifade edilemeyen nedenlerle arzu edilen duyarlılık ve kamuoyu oluşmamaktaydı.

Hamdolsun bu Cuma günü (28 Aralık 2012) itibariyle  artık tüm ülke sathında bu duyarlılık oluştu ve hedef hasıl oldu.

Bu Cuma’nın adını  Hakan Albayrak koydu bile; Suriye Cuması.

 “Suriye’de iki ateş arasında kalmış çocuklara, kadınlara, yaşlılara, ilaçsız ve dermansız insanlara bigane kalmamız söz konusu olmaz. Bütün sivil toplum örgütlerini, bütün sivil inisiyatifleri bu kampanyaya destek vermeye davet ediyorum.”

 “Bu çağrım sadece Türkiye’de yaşayan kardeşlerimize, kendi halkımıza değil, bu çağrım bütün İslam dünyasına, refah seviyesi yüksek bütün Arap ülkelerine, Şiisiyle, Sünnisiyle, mezhebi ve meşrebi ne olursa olsun herkesedir.”

“Her gün Kerbela için ağlayan Şii kardeşlerimizi de aynı şekilde hiçbir ayrım yapmadan bu yardım kampanyasına destek vermeye davet ediyorum. Yezidlerin zulmü altında inleyen Hüseyinlere bir tas su esirgemek ne ise bugün Suriye’de iki ateş arasında kalmış çocuklara, kadınlara, yaşlılara, ilaçsız ve dermansız insanlara yardım elini uzatmamak da aynı vebaldir diye düşünüyorum.”

“Özellikle un ihtiyacı, ekmek ihtiyacı, yakıt ihtiyacı, battaniye ihtiyacı hat safhadadır. Türkiye Diyanet Vakfı bir insani yardım kampanyası başlatmış durumdadır. Bütün sivil toplum örgütlerini, bütün sivil inisiyatifleri bu kampanyaya destek vermeye davet ediyorum.”

“Bizim Müslümanlığımız ve dindarlığımız bugünlerde Suriye coğrafyasında imtihan edilmektedir. Zor kış şartları nedeniyle Suriye’deki durum her geçen gün daha da zorlaşıyor. Ben buradan hem Diyanet İşleri Başkanı, hem Türkiye Diyanet Vakfı Başkanı, hem de bir insan olarak bütün halkımızı fikri düşüncesi, inanışı ne olursa olsun; Suriye’de başlayan hadiselerle ilgili düşüncesi, kanaati, ne olursa olsun sivil halka yönelik insani yardım kampanyalarına destek vermeye davet ediyorum.”

 “Bir takım evlerde, anne ve baba bombardıman sonucu öldükten sonra açlıktan ölen çocuklara rastlanmaya başlandı. Yaralandıktan sonra bir takım ilaçlar olmadığı için ölümlerle karşı karşıyayız.”

“İnşaallah bu Cuma  (ve her Cuma)  Türkiye’deki bütün camilerde bu konuyu halkımızla paylaşacağız ve halkımızın yardımlarını en güzel bir şekilde mağdur ve mazlum insanlara ulaştırmaya çalışacağız.”

Duygu ve sorumluluklarımızı en güzel şekilde özetleyen ve bunu bütün dünya kamuoyuna en yüksek perdeden ulaştıran yukarıdaki ifadeler için Diyanet İşler Başkanı sayın Mehmet Görmez’e takdirlerimi sunuyorum.

2012 yılının hitamında bu güzel gelişmeleri yaşarken, tam bir yıl önce  Uludere’de vuku bulan elim fecaatte hayatını kaybedenlerin ailelerine sabır diliyor; olaya sebebiyet veren kişi ve kurumların adalet önünde hesap vererek hak ettikleri cezaya çarptırılmalarını ısrarla ve sabırsızlıkla bekliyoruz. 34 masum canın sızısı yüreğimizi dağlamaya devam etmektedir. Bunu unutmak/unutturmak veya geçiştirmek mümkün mü?

Zira bu hadise, Yeni Türkiye’nin adalet, hukuk ve demokrasisi için bir turnusol kağıdı gibidir.

Yaklaşık iki bin on iki yıl önce Allah’ın bir Kelamı’nın tecellisi olarak dünyaya gelen Hz. İsa (a.s.) peygamberin veladet-i devriyesinde tüm dünyada adalet ve barışın sağlanmasında ilerleme kat edilmesini temenni ediyorum.

Muhammed İkbal’in deyimiyle; “Allahım, senden en büyük dileğim; Güvercinlere Kartal Gücünü Ver.”

Yorumlar

Image
Sivil
04.01.2013 / 08:52

Çok güzel demişsin. Dolaysıyla sivil cumalar da çok yerinde....

Image
Ayak Sesleri
31.12.2012 / 21:19

Ayak Sesleri<br><br>Hep bu ayak sesleri, hep bu ayak sesleri, <br>Dolaşıyor dışarıda, gün batışından beri, <br>Bu sesler dokunuyor en ağrıyan yerime, <br>Bir eski çıban gibi işliyor içerime, <br>Ey şimdi kara haber gibi bana yaklaşan, <br>Sonra saadet olup yanımdan uzaklaşan, <br>Sesler, ayak sesleri kesilmez çıtırdılar! <br>Bana gelen müjdeyi galiba caydırdılar, <br>Böyle adım atarlar, ayrılanlar eşinden, <br>Böyle yürür, gidenler, bir tabutun peşinden, <br>Kimsesiz gecelerim, bu kesik sesle doldu, <br>Artık, atan kalbimde bir ayak sesi oldu <br>Bir gün, sönük göğsüme düştüğü vakit başım <br>Benden ayrılıyormuş gibi bir can yoldaşım, <br>Gittikçe uzaklaşan bu sesi duya duya, <br>Yavaşça dalacağım, o kalkılmaz uykuya<br> <br>Necip Fazıl Kısakürek

Image
sahaf
30.12.2012 / 15:04

sen kimsin merak ediyorum nasıl yükseldin bilgilmisin yükselmeyi hak etmişmisin senin biyografin lazım sen kendini nasıl tanımliyorsun merak işte şak şak şak

Image
tolga
28.12.2012 / 19:25

aferin işte böle yaz alnından öperim. haaa bir de çok alıntı yapma, selamlar

Yorum Yaz