tatlidede
tatlidede

Kastamonu’da karavan turizmi zirvede ele alındı

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğünün koordinasyonunda Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından düzenlenen zirvede karavan turizmi ele alındı.
  • 23.06.2022 17:58
Kastamonu’da karavan turizmi zirvede ele alındı

Türkiye'de karavan turizminin geliştirilmesi amacıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından koordinatör kalkınma ajansı olarak belirlenen Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansının (KUZKA) ev sahipliğinde Karavan Turizmi Zirvesi düzenlendi. Karavan turizmi ile ilgili tüm paydaşları bir araya getiren zirvede, dünyada ve Türkiye'de karavan turizmi, karavan alanı yatırımları ve yatırım fırsatları, karavan üreticileri ve ekipman tedarikçileri ve tanıtım ve pazarlama konularında paneller gerçekleştirdi. Zirveye, Kastamonu Valisi Avni Çakır, KUZKA Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç, Belediye Başkan Vekili Mehmet Yurt ile çeşitli ilçe belediye başkanları ve davetliler katıldı.

“Burası Allah'ın birçok güzelliği bahşettiği çok özel bir yer”

Karavan adayı olduğunu söyleyen Vali Avni Çakır, “Aramıza yeni katılan dostlarımız da fark etmiş olacak ama birçoğumuz zaten daha öncesinden de bölgemize geldi. Burası Allah'ın birçok güzelliği bahşettiği çok özel bir yer. Özellikle sizler gibi karavan dostları bunun ne demek olduğunu çok daha iyi biliyorsunuz. Bir karavancının arayacağı, bir insanın arayacağı her türlü şey bünyesinde bulundurmaktadır. Eğer dağcıysanız dağların en güzeli, kayakçıysanız kayak pistlerinin en güzeli, denize girmek istiyorsanız sahil turizmi istiyorsanız bu alamda Karadeniz'in en güzel sahili, kanyon aşığı iseniz Türkiye'nin en güzel kanyonları, yürüyüş severseniz Türkiye'nin en güzel yürüyüş yolu, tarih severseniz bin yüz, bin iki yüz yıllarından bu yana gelmiş Osmanlı'da, Selçuklu'da uç beyliği daha sonra Candaroğlu'nda yüz altmış sene başkentlik yapmış. Bin 460 ile birlikte Osmanlı hakimiyetine girmiş, bölgesi sancak merkezi olmuş. Bünyesin de 9 tane il çıkarmış. Buradan Üsküdar'a kadar Kastamonu Sancağı olarak anılmış, dolayısıyla uzunca bir yıl Osmanlı'nın güçlü hakimiyeti sonrasında da boydan boya camiler, külliyeler, köprüler, bedestenler ile süslenmiş harika bir turizm ve kültür şehri. Yine bunun yanında inanç turizm anlamında da çünkü inanç turizmi de en az doğa turizmi kadar, en az gastronomi kadar, en az deniz turizmi kadar biliyorsunuz ki turizmde hareketlilik oluşturacak bir unsur. Bu anlamda da inanç turizmi konusundaki turizmimiz güçlüdür. Şeyh Şabanı Veli Hazretleri başta olmak üzere birçok ilim insanın, din aliminin burada yaşanmışlığı ve bunların yaşadığı mekanların da sunmuş olduğu ortam vardır. Sonuç olarak turizmin tüm etkenleriyle beraber Kastamonu misafirlerine en üst seviyede karşılama sunuyor” dedi.

“Biz 12 ay süren bir eylem planı kurduk”

Vali Çakır, amaçlarının süreci tekrar canlılığa çevirmek olduğunu belirterek, “Buradaki amacımız pandemiyle başlayan bir alışkanlık, sakinlik sürecini tekrardan canlılığa çevirmek. Aslında burada turizm faaliyetleri olarak çok güzel çalışmalar yapmıştık. Pandemi ciddi olarak insanlarda bir duraklama oluşturdu. Antalya bile büyük düşüş yaşadı. Dolayısıyla bu süreçte tekrar bu konudaki tanıtım faaliyetlerinin canlanma zarureti doğdu. Biz de bu konuda bir çaba orta koymaya başladık. Bu çabalarımızdan karşılığının bir tanesi de bugün burada icra ediliyor. Biz 12 ay süren bir eylem planı kurduk. Turizmdeki tüm hedef unsurlarımızı bölgemize davet ettik. Dışarıdan hedef potansiyel gruplarımızı belirledik, daha çok insana ulaşmak için neler yapmak gerekiyorsa bunlarla ilgili adımlar atmaya başladık. Seyahat yazarlarımızın iki gündür bir aktivitesi vardı. Ondan öncesinde gastronomi yazarları ve TÜRSAB'ın aktiviteleri vardı. Bugün de burada karavan turizmi ile uğraşan kişi, kurum, yönetici ve bu anlamda sektörün bileşenleri buraya davet ettik ve ilimizin potansiyelini sizlere gösterelim. Sizler ülkemizin sahip olduğu doğal güzellikleri üyelerinize, mensuplarınıza, arkadaşlarınıza anlatmak ile mükellefsiniz. Bu amaçla ülkemizin saklı cennetlerini bulup ortaya çıkarıp, tüm doğasever dostlara gösterelim. Valilik olarak üzerimize düşen sorumlukların farkındayız. Bu sorumlulukların bir tanesi de bu turizm değerlerimize, ulaşım ve altyapı noktasındaki üzerimize düşenleri yapmakta ciddi bir çaba içerisindeyiz. Daha yapacağımız çok şey var ama turizmde sahip olduğumuz zenginlikleri ulaşma noktasında, konaklama noktasında, birçok iyileştirme çalışması yapıyoruz, amacımız misafirlerimizi en iyi şartlarda bu hizmetleri vermek. Bizim en güçlü olduğumuz potansiyellerimizden bir tanesi de karavan turizmi. Muhteşem yaylalar, muhteşem göletler Tosya'da turizmle alakalı dün bir etkinlikteydim. Tosya da turizm konusunda en sonda gelen ilçelerimizden. Kapı derseniz Türkiye'de en meşhur. Turizm dediğiniz zaman kimsenin aklına gelmez. Kastamonu'nun en güzel göletleri, en güzel yaylalarının bulunduğu mekanlarından bir tanesi Tosya. Abant'ın benzeri burada. Siz karavan tostları için o kadar uygun ki sakinliği ve yeşiliyle sonuç olarak bu konuda yeni yerler keşfediyoruz bu anlamda Kastamonu gerçekten de doğaseverlere birbirinden güzel imkanlar sunuyor. Bana göre Türkiye'nin en güzel yerlerinden bir tanesi Araç'ın Fındıklı Yaylası” diye konuştu.

“Kastamonu'yu keşfeden turizmcilerin de bu konudaki memnuniyetini görüyoruz”

Kastamonu'da turizm konusundaki zenginliğin farkında olduklarının altını çizen Vali Çakır, “Hiçbir şey yapamasak bile doğallığı koruyoruz. Kastamonulu insanların doğaya saygılı bir yanı vardır. Bu anlamda doğallık ve bakirliğimiz bizim en büyük avantajımız. En büyük eksikliğimiz de tanıtım ve altyapı. Bununla ilgili de yoğun çabamız devam ediyor. İnşallah sizlerin desteğiyle Kastamonu'yu sloganımızda olduğu gibi ‘Turizmin Parlayan Yıldızı' haline hep beraber getireceğiz. Bugün olmazsa yarın. Yarın olmazsa öbürü gün mutlaka olacak. Karavancıların, motorcuları, yürüyüşçülerin kutsal rotaları vardır, ‘Oraları yürümezsen, yürüyüşçü değilsin, karavancı değilsin, motorcu değilsin' Kastamonu'da da bu anlamda karavancılar açısından güzergahlarımız sizlerin ve bizlerin çalışmasıyla ‘O zaman sen oraları görmediysen karavancı değilsin' denilecek noktalara gelecek. Bununla ilgili de güzel çalışmaları ileri de hep beraber göreceğiz, çünkü bu camiadaki gelişmeleri hep beraber görüyoruz. Kastamonu'muzu doğa turizmi ve karavan turizmine hep beraber hazırlayalım. Kastamonu'da biz aslında 2018'de 550 bin geceleme yaparken, 2019'da 770 binlere ulaşan gecelemeye ulaştık. Dolayısıyla kapasitemizin farkındayız, Kastamonu'yu keşfeden turizmcilerin de bu konudaki memnuniyetini görüyoruz. Ağustos ayında düzenleyeceğimiz Türkiye'nin en büyük karavan organizasyonunu yapma konusunda da desteklerinizi bekliyoruz” şeklinde konuştu.

“Son iki sene, tüm önceliklerin, tüketici davranışlarının değiştiği zor ve özel yıllardı”

KUZKA Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç ise, son iki yılda pandeminin tüm dünyayı derinden etkilediğini ifade ederek, “Pandemi tüm dünyayı olduğu gibi, ülkemizi de derinden etkiledi. Bu yıl pandemi sürecinin etkisinin en aza indiği bir turizm sezonu içindeyiz. Geçtiğimiz iki sene, tüm önceliklerin, tüketici davranışlarının değiştiği zor ve özel yıllardı. Öyle bir dönem ki, en çok etkilediği sektörlerin başında da turizm sektörü geliyordu. Artık bu süreci geride bırakıyoruz. Ancak, turizm sektöründe trend değişimleri devam ediyor. Bu nedenle, yeni dönemin parametrelerini iyi okumak oldukça önemli. Ekosistemin tüm paydaşları ile uyumlu olarak oyunu planlı, doğru şekilde kurmamız, bu yönde stratejiler geliştirmemiz gerektiğini biliyoruz. Ülkemiz kuşkusuz birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, kültürel ve tarihi mirası, sahip olduğu çok geniş doğal güzellikleri ile oldukça önemli bir turizm varış noktası. Özellikle deniz-kum-güneş odaklı turizm türlerinde gerek kurulu kapasite, gerekse hizmet standartları ile dikkat çekiyor. Bu turizm türündeki faaliyetler ülkemizin önemli gelir kaynağı olmaya devam ediyor. Bununla beraber özellikle pandemi sonrasında ekoturizm, kırsal turizm, yayla turizmi, mağara turizmi, dağ ve kış turizmi gibi birçok alt türü olan doğa temelli turizm türlerine yönelik talebin artma eğiliminde olacağı beklentisi oldukça yüksek. Bu noktada, biz de söz konusu turizm türlerinde rekabetçi olabilecek değerlere sahip olan Bölgemizi, idari sınırlar gözetmeksizin yürüttüğümüz geniş çaplı çalışmalar ile geleceğe hazırlıyoruz. Destinasyon yönetimi ilkelerini temel alarak planladığımız Şehir Tanıtımı ve Markalaşma Sonuç Odaklı Programı ile destinasyonlarımıza bilimsel veriler ve uluslararası kriterler ışığında müdahale ediyoruz. Pandemi sürecinin başladığında, herhangi bir hareketlilik ya da destinasyon tanıtım faaliyetleri yapılamadı. Bu dönemde, bizler destinasyonlarımız için planlı bir dönem geçirdik ve doğa turizmi temelli çalışmalarımıza ağırlık verdik. 2020 yılı Mayıs ayından itibaren bölgemizin kaynak değerleri ile uyumlu birçok farklı doğa turizm türünde uygunluk tespitlerini yaptık” dedi.

“Türkiye'de ilk kez kanyon derecelendirmesi yapıldı”

Bölgedeki 8 kanyonu uluslararası derecelendirme sistemi kriterlerine göre kanyon sporcuları için değerlendirdiklerini ve etiketlediklerini söyleyen Genç, “Bu çalışma ile Türkiye'de ilk kez kanyon derecelendirmesi yapıldı. Uluslararası dijital platformlara da işlendi. Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı iş birliği ile ortak değerimiz olan Küre Dağları Milli Parkı ve çevresinde bin 750 kilometrelik bisiklet rotaları oluşturduk, proje destekleri ile altyapısını hazırlama sürecimiz devam ediyor. Bölgemizdeki kamp alanlarının coğrafi bilgi sistemi tabanlı bilimsel veriler ışığında tespitlerini yaptık. İlk etapta Ilgaz Dağı ve çevresi, Küre Dağları Milli Parkı ve çevresi, Erfelek Tatlıca Şelaleleri bölgesi olmak üzere potansiyel çadırlı kamp alanı noktalarımızı belirledik. Yine bu alanları proje desteklerimizle hayata geçiriyoruz. Oryantiring faaliyetleri için Bölgemizde 25 kilometrelik alanda uluslararası yarışma standartlarına uygun haritalandırmalarımızı tamamladık. Turizm altyapısının geliştirilmesi mali destek programımız ve güdümlü proje desteklerimiz ile Bölgemizde en yüksek katma değeri oluşturacak turizm unsurlarının iyileştirilmesi, yenilerinin hayata geçirilmesi sağlanmıştır. Söz konusu programlar ile doğrudan Bölge turizmine katkı sağlayacak kilit projeler hayata geçirilmiştir. Kanyon, mağara, şelale, yayla gibi Bölgemiz doğal güzellikleri turizmine kazandırılmıştır. Kamp ve karavan alanları, bisiklet rotaları, yürüyüş yolları, macera parkları, atlı terapi merkezi gibi aktiviteler ile geliştirilmektedir. Doğa turizmini destekleyici kültür ve gastronomi turizmi alanında yürütülen projeler ile butik müzeler, sokak sağlıklaştırma, restorasyon ve işlev kazandırma ve yöresel ürün satış alanları oluşturulmaktadır” şeklinde konuştu.

“Bu zirvede birçok paydaşı buluşturmayı hedefledik”

Birçok paydaşı buluşturmayı amaçladıklarını belirten Genç, “Yakın dönemde uygulaması başlayacak doğa turizmine yönelik güdümlü projeler ile Bölgemizde yaptığımız tüm tespit çalışmalarını taçlandırarak karavan kamp ve park alanları, kritik destinasyonlarımızda deneyim iyileştirme, yeni ürün geliştirme, faaliyet çeşitlendirme gibi çeşitli müdahalelerde bulunacağız. Bugün de, bu çerçevede kurguladığımız zirve ile karavan turizmini birçok yönüyle ele almayı planladık. Zirvede karavan turizmi konusunda farkındalık oluşturmanın yanında, turizm altyapısı, mevzuatı, karavan ekipmanları üretici ve tedarikçileri, karavan kamp alanı yöneticileri, ulusal ve uluslararası çatı örgütleri ve benzeri birçok paydaşı buluşturmayı hedefledik. Bugün inşallah bu hedefimizi layıkıyla yerine getirmeye çalışacağız. Bu anlamda tüm oturumların dinleyicilerimiz için ufuk açıcı ve yararlı olacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından karavan turizmiyle ilgili panele geçildi. Panelde konuşmacılar alanlarıyla ilgili bilgiler verdi.

İHA

Yorum Yaz