Kemal Kılıçdaroğlu’nun MEB baskını hamlesi doğru muydu ?

Kemal Kılıçdaroğlu MEB’in kapısında "Evlatlarımızın hakkı yeniyor. Bu şeytanlarla hesaplaşmak boynumun borcu.”

Bu cümleyi dile getirdi.

Hangi gerekçe ve nerede olursa olsun bu söylemler ve ortamı gerginleştirme ötekileştirme dilinin tehlikeli olduğunu düşünüyorum.

MEB yetkililerini “şeytanlar” diye ağır ithamlarda bulunmak ve hedefe koymak kime ne yarar sağlar ?

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’den randevu talep ettiğini açıklayan CHP Genel Başkanı ,randevuyla ilgili henüz olumlu veya olumsuz geri dönüş yapma fırsatı olmadan hemen sosyal medya hesabından ertesi gün saat 13:00'te MEB’in kapısında olacağını duyurdu.Maksadını aşan ağır ithamlara karşı randevu vermeyi kabul etmemesinden doğal ne olabilir.

Kamuoyunu böyle gereksiz yere meşgul edilmemesi gerektiğini düşünüyorum.

Nitekim Milli eğitim bakanlığı iddia ettiği konuyla ilgili açıklama yaparak mülakatlarda adaletsizlik söz konusu olmadığını söyledi. Bakanlık bu açıklamayla da yetinmeyip , Kılıçdaroğlu'nun öne sürdüğü Danıştay kararının olmadığını belirterek ispata davet etti.

Kılıçdaroğlu olmayan Danıştay kararına cevap vermeyip algı Operasyonu yapmaya devam etti.

MEB'na gidip bu kadar şov yapmasına gerek var mıydı ?

Sayın Kılıçdaroğlu mülakatlarla ilgili bilgi almak için farklı bir yol deneyebilirdi.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bakanlığımızın kapıları herkese açık. Kamuoyunu yanlış yönlendirerek maksadını aşan, emrivaki şekilde yapılacak görüşme talebini karşılamamız beklenmesin”şeklinde ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu adeta mekan basmaya gider gibi MEB’in kapısına giderek yanlış yaptığını düşünüyorum.
Ortamı kaos hale getirmek ve ötekıleştirmek dışında kime ne fayda sağlandı?

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer göreve geldiği günden beri yaptıklarını takdire şayan buluyorum.
Mesela Yüz yüze eğitim konusundaki net tavrını.

Oysa Mahmut Özer okulların açılıp, açık tutulması konusunda örnek bir tavır sergilerken ,Sayın Kılıçdaroğlu neden o dönemde doğru düzgün bir tavır sergilemeyip şimdi neden böyle bir harekete gerek duydu ?

Bakan Mahmut Özer.

Herkese kapısı açık ve herkesimle görüşebilen hatta muhalif medyaya bile demeç veren bürokrat bir isimdir.Siyasete malzeme etmemek en doğrusu olacaktır.

Sonuç olarak sayın Kılıçdaroğlunun MEB'na yaptığı ani baskınla hiç kimseye bir faydası olmayacak ve olmadı

tam tersi

Toplumu bölmekten ve kutuplaştırmak başka öteye geçmedi.

Bu gerginlik dilini ve kurumlara ani baskınları bırakıp bu tip davranışlardan Kendisine prim çıkmayacağını bilmeli.

Kamuoyunu tahrik etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur.Toplumun kucaklayıcı birleştirici söylemlere ihtiyacı vardır.