tatlidede
tatlidede

Kendimle Konuşmalar - Salâh Birsel Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kendimle Konuşmalar kimin eseri? Kendimle Konuşmalar kitabının yazarı kimdir? Kendimle Konuşmalar konusu ve anafikri nedir? Kendimle Konuşmalar kitabı ne anlatıyor? Kendimle Konuşmalar PDF indirme linki var mı? Kendimle Konuşmalar kitabının yazarı Salâh Birsel kimdir? İşte Kendimle Konuşmalar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 27.05.2022 18:00
Kendimle Konuşmalar - Salâh Birsel Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Salâh Birsel

Yayın Evi: Papirüs Yayınları

İSBN:

Sayfa Sayısı: 69

Kendimle Konuşmalar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kendimle Konuşmalar Alıntıları - Sözleri

  • / Şu yeryüzünde herkesin süreceği bir tarla vardır. Herkes, kendi tarlasının girdisi - çıktısıyla uğraşsa, işlerin çoğu düzelir. Gelgelelim, bizler, başkalarının tarlalarına burnumuzu sokmayı, kendi toprağımızı ekip biçmekten yeğ tutuyoruz. /
  • / İnsanların işlerine bakın, onlarda, uzun boylu düşünüldükten sonra ortaya konmuş iş niteliği şöyle dursun, herhangi bir düşünce belirtisine bile güç rastlarsınız. /
  • Kimileri, beş on kitabı birden okumayı sever. Kimileri de, bir kitabı bitirmeden bir başkasına başlamaya, dünyanın en önde gelen suçu gözüyle bakar.
  • Kimileri, beş on kitabı birden okumayı sever. Kimileri de, bir kitabı bitirmeden bir başkasına başlamaya, dünyanın en önde gelen suçu gözüyle bakar.
  • Bir romanı elli kez okumak! Bu, birçok­larına gülünç gelebilir. Ama tekrar tekrar oku­madan bir kitabın iyice anlaşılabileceği düşü­nülmemelidir. Jean Cocteau, bu konuda şöyle der: “Okumak başka bir iştir. Okuyorum. Okuduğumu sanıyorum. Bir kitabı yeniden okuduğum vakit de, onu daha önce okuma­dığımı sezinliyorum.”
  • 1946 yılından bu yana gelişen, bir ara da soysuz­laşan demokrasi denemeleri, şunu ışığa çıkar­mıştır ki, parti adamları, o her şeyi herkesten iyi k sanan kişiler, kalabalıkların gülmeleri değil, oylarıyla ilgilenmektedirler.
  • Ama güzel şeydir günlük tutmak! İnsanı içtenliğe iteler. İteler ya, kolay mıdır doğru sözlü, doğru özlü bir insan olmak? Küçüklüklerini, güçsüzlüklerini, korkularını, kinlerini, kıskançlıklarını, yani bütün kirli çamaşırlarını okurların önüne sereceksin. Hem de utanmadan, ürkmeden. Buna büyük bir yazar olmak yetmez, bilge olmakta gerekir.
  • Her şeyin göreli olduğu incisi, insanları, kendi düşüncelerinin de doğru olduğuna inanmaya itelemektedir.
  • Biz, çokluk, eleştiren kişi­nin kötü niyetli ya da bozguncu olabileceğini hesaba katmıyoruz. Biri bir şeyi kötüledi mi, o şeyin kötülüğüne hemencecik inanıveriyor da “Ya, bak ben bilmiyordum, bunca yıl saygı duyduğumuz bu anıt, meğer alaşağı edilmeğe değermiş” deyip çıkıveriyoruz.
  • Yüksek sesle okumak, insanı, okunan parçanın yapısına daha bir ya­kınlaştırır; onu, düşüncelerin girintisi çıkıntısı, sözlerin dizimiyle burun buruna getirir.
  • Devrik cümlelerin kendine özgü bir al­benisi vardır.
  • "... Bütün yurdumuzu elimizden aldınız da, gene gözleriniz doymadı. Şimdi de kalkmış, bize dininizi aşılamaya savaşıyorsunuz. Kardeş, dinle biraz daha. Buraya, Yüce Tanrının yolunda gidelim, ona tapalım diye gönderildiğini söylüyorsun. Bunun doğruluğunu nasıl, nereden bileceğiz biz? Anladığımıza göre, sizin dininiz bir ki­tapta yazılıymış. Bu kitap size seslendiği kadar, bize de ses ediyorsa, nasıl oldu da bize, yalnız bize mi, atalarımıza, bugüne kadar gönde­rilmedi? Bu kitabın içindeki bilgiden neden şim­dilere dek yoksun kaldık? Bu bilgilere ulaştı­racak araçlar niçin geçmedi elimize? Bu ko­nuda bütün bildiklerimiz, senin sözlerine da­yanıyor. Beyaz insanların bunca aldattığı, yanılttığı bizler, bunların doğruluğuna nasıl inansın?”

Kendimle Konuşmalar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Birsel'in overlok makinesi ayağınıza geldi:): 'Kendi kendine konuşana deli derler' diyenlere araştırmacılar: "Hadi oradan onlara akıllı derler" diyorlar. Bebeklerin çıkardığı garala gurala sesler, çocukların aynı kelimeleri tekrar etmeleri, oyuncaklarıyla konuşmaları hem öğrenme hem de öğrendiklerini pekiştirme yöntemi. Ya yetişkenler? kendi kendilerine konuşmaları hatırlamaya, zihni odaklayıp, zihindeki karmaşayı organize etmeye yarıyor. Düşünmeyle gelen konuşma ve işitme bilgilerinizi daha sağlam yere oturmasını sağlıyor. Psikolojik faydalarını da es geçmemek lâzım... Neyse kitaba gelirsem hepimiz burada kitap okuyoruz; kaçımız sesli okuma yapıyor, ya da kaçımız eserler, yazarlar hakkında sesli konuşmalar yapıp karşılaştırıp, çarpıştırıp aklımızda kalıcı hale getiriyoruz? Bir konu alalım: "titizlik". Buna örnek yazar tutuşturalım. Gürpınar ve Proust. Biri eldivensiz kapı kolu açmaz, diğeri eldivensiz tokalaşmaz. Biri yemek davetine kendi yemeğini götürür, diğeri yemek davetinde yemek yemez titizliğinden :) Bunları tam tersi de var: Balzac. Yıkanmaktan hoşlanmaz, tırnaklarının içi pislik içinde gezer, yaydığı kokudan dolayı tokalaşılmak istenmez :) Birsel de tam verdiğim bu örneklerdeki gibi yazmaya başlıyor. Bir konu ya da bir kelimeyi ortaya koyup örneği, alıntısı derken enfes denemeler çıkarıyor. Kendi kendine konuşup bir yandan da yazarak pekiştiriyor bütün bildiklerini. Çoğu zaman da eserlerinde benzer örnekler görerek unutmamaya çalıştığını anlıyorsunuz. yazar/andre-gide yazar/nurullah-atac bu taktiği kullananlardan. Aslında okuduklarımızı unutmamak adına, yazarları kafamızda canlanan bir karakter haline getirmek için iyi bir yol. Alın karşınıza iki depresif ya da komedici yazarı başlayın muhabbete; karakterleri, eserleri, ilişkileri hakkında. Başka yazarlar oturtun sonra zıt görüşlü. Sonra Allah muhabbetinizi arttırsın ne diyeyim :) Eserin içeriğine dair tüyolar vermeyeceğim bu sefer. Birsel'in bu eseri de overlok makinesi niteliğinde. Edebi, tarihi, sanatsal noksanlıklarınıza overlok çekilir. Bir saatte okunur, hemen zihninize teslim edilir :) Sıkmaz, bunaltmaz, vızır vızır okunur ve tavsiye olunur. (Verda)

Okuduğumdan bir şey anladım mı bilmiyorum ama kafam allak bullak oldu, orası kesin. 1001 Gece Denemeleri'nin ilk kitabı olan "Kendimle Konuşmalar" sanat uzamında farklı konular üzerine yazılmış 17 denemeden oluşuyor. Gerçekten aklım karıştı, yazarın bilinç akışında kayboldum. Başlangıç için iyi olmadı galiba ama bu sene serinin tamamını okumak istiyorum. Yıllar önce okuyup sevdiğim Salah Birsel'i yeniden bulmak ümidiyle sarıldım sayfalara. Bir yerde buluşacağız nasılsa. =) (G. İlke)

Salah Birsel'in o dönem farklı kaynaklarda yazdığı 17 denemesinin birleştirilmiş halidir bu eser. Aslında sanatın, şiirin, edebiyatın içinde gezer gibi hissediyoruz ama verilmek istenen mesaj hep aynı: Toplumsal Sorunlar. Bizde bu sayede o dönemin sorunları neler diyoruz ve radyodan televizyona geçiş ve bunun nasıl olacağı, film seyretme dönemleri üzerine gördüğüm yazıyı çok beğendim. Hepinize keyifli okumalar, iyi akşamlar dilerim. Esen kalın, keyifle okuyun. Ayrıca cümleten afiyet olsun.. (Sadık Kocak)

Kendimle Konuşmalar PDF indirme linki var mı?

Salâh Birsel - Kendimle Konuşmalar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kendimle Konuşmalar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Salâh Birsel Kimdir?

Salâh Birsel, 1919'da Balıkesir'de doğdu. İlk şiiri 1937'de Gündüz dergisinde çıktı. Günlüklerini 1950'de Beş Sanat dergisinde yayımlamaya başladı. Türk şiirinde özgün bir yer edinen Birsel daha çok aklın ve zekânın egemenliğini ön planda tutan, şairanelikten uzak, yergici şiirlere ağırlık verdi. Asıl ününü 1970'den sonra yayımladığı 1001 Gece Denemeleri ve Salâh Bey Tarihi olarak adlandırdığı dizi kitapları ve günlükleriyle elde etti. Şair ve deneme yazarı Salâh Birsel 1999'da vefat etmiştir.

Salâh Birsel Kitapları - Eserleri

  • Dört Köşeli Üçgen
  • Kurutulmuş Felsefe Bahçesi
  • Boğaziçi Şıngır Mıngır
  • Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu
  • Paf ve Puf
  • Kahveler Kitabı
  • Varduman
  • Nezleli Karga
  • Şiir ve Cinayet
  • Rüştü Onur
  • Köçekçeler
  • Bir Zavallı Sarı At
  • Seçme Şiirler
  • Şişedeki Zenci
  • Amerikalı Tolstoy
  • Gandhi ya da Hint Kirazının Gölgesinde
  • Yaşlılık Günlüğü
  • Hafiyeler Önde Gider
  • Şiirin İlkeleri
  • Kediler
  • Yapıştırma Bıyık
  • Halley Kimi Kurtarır
  • Kendimle Konuşmalar
  • Aynalar Günlüğü
  • Yalnızlığın Fırınlanmış Kokusu
  • Hacivat Günlüğü
  • Asansör
  • İstanbul - Paris
  • Geceyarısı Mektupları
  • Bay Sessizlik
  • Sergüzeşt-i Nono Bey ve Elmas Boğaziçi
  • Sen Beni Sev
  • Günlük
  • Papağanname
  • Haydar Haydar
  • Gece Mavisi
  • Çarleston
  • Yaşama Sevinci
  • Sevdim Seni Ey İnsan
  • Yanlış Parmak
  • Goethe: Işık... Biraz Daha Işık
  • Ases
  • Rumba Da Rumba
  • Seyirci Sahneye Çıkıyor
  • Baş ve Ayak
  • Beyoğlu'nda Büyülü Geceler
  • Fransız Resminde İzlenimcilik
  • Hacivatın Karısı
  • Kuşları Örtünmek
  • Nardenk
  • İnce Donanma

Salâh Birsel Alıntıları - Sözleri

  • Doğrusu, bilinçaltı denilen o zirzop bilgisayar, insana öyle oyunlar oynar ki, aklı keskinler bile işin içinden kolay kolay sıyrılamaz. (Boğaziçi Şıngır Mıngır)
  • Goethe, “ okumayan insanlar, onun ne kadar çabaya, ne kadar zamana mal olduğunu bilemez. Ben okumayı öğrenmek için seksen yılımı verdim. Yine de öğrendim diyemem,” der. (Hafiyeler Önde Gider)
  • Ahmet Refik, Sokullu adlı kitabında Kanuni çağında İbrahim Paşa'nın adamlarından Venedik Balyosu (elçi, temsilci) Alvario Griti'nin de Taksim'de büyük bir konağı olduğunu söyler. Balyos “Beyoğlu” adıyla anılır ki Beyoğlu adının buradan geldiği düşünülebilir. (Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu)
  • Yaşasın Hürriyet! Yaşasın Vatan! (Sergüzeşt-i Nono Bey ve Elmas Boğaziçi)
  • Kaçın kaçın karayelden Sıkıntıdan bulanımdan Bağlanmayın güzelliklere Mutluluğun berisinde durun (Çarleston)
  • Dünyada onlardan güzel şey var mı? Kadınlara düşen şey sevilerek ve de onurlandırarak yaşamaktır. (Gece Mavisi)
  • Demokrasinin hayran olunacak bir özelliği de yurttaşlara protesto hakkı tanımasıdır. (Şişedeki Zenci)
  • Gülücüklerinizi çoğaltıyoruz (Köçekçeler)
  • Ölümünden birkaç ay önce 15 ciltlik romanın sonuna ‘Bitti’ sözcüğünü oturttuktan sonra rahatlar ancak. O vakit hizmetçisine şöyle diyecektir: - Romanım bitti. Artık ölebilirim Celeste. (Kurutulmuş Felsefe Bahçesi)
  • Şair, almadan verendir. Şairin Tanrı'ya benzetilmesi de bundan, bu almadan verme yüzündendir. (Hacivat Günlüğü)
  • Çay içen limon istedi mi Hacı kendisine hakaret edilmiş sayar. (Kahveler Kitabı)
  • Kötü damgası vurulan şeyleri aynen kabul etmek insanların hamu­runda vardır. İnsanlar bir şeye güzel dendi mi ayakla­nırlar. Kötü dendi mi ses çıkarmazlar. (Sen Beni Sev)
  • ...Yağmacılık adam başı Adalet sevenler nerde Eşekleri yolda bekler Açıkgözler hazırolda Yalan üretilir yok yere Yaşa ahlaksız ahlak Herkes suçla uğraşır Suçluları soran nerde... (Seçme Şiirler)
  • Uyu bir tanem uyu ... Seni şiir uyandıracaktır (Baş ve Ayak)
  • Kapıyı örttükten sonra kendimi yokladım. Neşe diye bir şey kalmamıştı. (Hacivat Günlüğü)
  • Bir karanlık kutudur İnsanlık bahçesi Kim kime dosttur anlaşılmaz Kim kime gölge verir (Yaşama Sevinci)
  • Bir romanı elli kez okumak! Bu, birçok­larına gülünç gelebilir. Ama tekrar tekrar oku­madan bir kitabın iyice anlaşılabileceği düşü­nülmemelidir. Jean Cocteau, bu konuda şöyle der: “Okumak başka bir iştir. Okuyorum. Okuduğumu sanıyorum. Bir kitabı yeniden okuduğum vakit de, onu daha önce okuma­dığımı sezinliyorum.” (Kendimle Konuşmalar)
  • Bir avuç çılgınlık dönenir içimde. (Bay Sessizlik)
  • ...burada 1de Anatole France’nin 1sözüne perende attıralım: — Yazı yazmadan mutlu yıllar yaşamıştım... (Yapıştırma Bıyık)
  • Ne olursa olsun ikinci okumalardan alınan tad, birincisinden damıtılan tad değildir. Ondan daha başka şeyler, daha başka büyüler taşır. (Asansör)

Yorum Yaz