tatlidede

Kime Hesap Vereceğiz?

Kime Hesap Vereceğiz?

Dini, yanlış yaşayanların üzerinden değerlendirip dinden soğuduğunu söyleyenler çoğaldı.

Bu durum kadar zor ve incitici bir durum yoktur. Dindarların ve özellikle öncülerin kendilerini sorgulamaları, gözden geçirmeleri elzemdir.
Fakat meşhur bir değim vardır: Kötü zengin yüzünden paradan soğumayanlar, neden kötü dindar yüzünden dinden soğur.

Bu dini hiç mi iyi-doğru yaşayan yok? Neden yolun hep dini kötü yaşayanlarla kesişir bunu da sorgulasana! Neden iyi yaşayanı arayıp bulmuyorsun?

Dini yaşamak isteyen veya dine yönelmek isteyen de; menfi şahsiyet ve menfi (anti) propagandaya takılmamalılar.

Ne din, ne tarikat-tasavvuf, ne vakıf-dernek veya cemaat kimsenin tekelinde değildir.

Dinin ne olduğu ana kaynaklarımızda ki bunlar Kur'an ve Sünnet ve sahabe ile tabiin ve tarikat ve tasavvuf ise selefi salihinin yaşanmış örenkliğiyle ortadadır. Kimse sağa sola çekip nemalanmaya kalkmasın 

Maksadınız rıza-ı Bari ise; yalan söyleyen, iftira eden, hakikati gizleyen, kul hakkı yiyenlerin kanatlanıp uçtuğunu görseniz de aldanmayın... İstidracdır. İşin kaynağına inin, ulaşın.

Şahsiyeti zayıf menfaatçı kişiler çok yüzlüdür. bunların kömür gibi türlü türlü halleri vardır.
Misal kömür, aldığınızda SİYAH Kullandığınızda KIRMIZI attığınızda da GRİdır.
Hakikat yağmuru yağınca yanıltıcı (yalandan) boya gidecek herkesin gerçek rengi ortaya çıkacak.

Baskı olan yerde yalan vardır.
Yalan baskının sonucudur.
Bu yalan durumu kendini baskılayanlarda ise tabii bir hal aldığından yalan söylediklerinde utanmıyorlar da artık. Yani bir nevi utanma-ar duygularını da kaybediyorlar.

Dini temsil mertebesinde olanlar veya iyiliği yayma iddiasında olanlar elbetteki çok dikkat etmeliler. Zira asıl mesele toplum içinde ahlaklı görünmek değil, yalnızken bile ahlaki değerlere sadık kalabilmektir.

Dünyalık işlerinizi kısa bir müddet için belki yalan ile yürütebilirsiniz fakat Allah yolunu iddia ederek; tasavvuf, tarikat, vakıf veya cemaat diye yalan ile vuslata eren olmamıştır, olamaz. Deneyenler sonunda rezil olmuştur. Tarih ve yakın tarih örneklerle şahittir.

Aldanmayın! Tasavvuf ve tarikat: kul hakkı başta olmak üzere tüm haklardan arınan ve temizlenenlerin yoludur. Bu haklarla kirlenenlerin değil...
Ona buna değil, Allah'a hesap vereceğiz.
Ona göre! Bazı insanlara hayret ediyorum.
Şurda burda kendini temiz çıkartman vicdanını rahatlatmaz.
Dahası bu seni Allah katında da temiz etmez.
Şu bu seni iyi bilsin diye harcadığın nefes seni Allah nezdinde iyi etmez.

Eskiden yalancıların mumu yatsıya kadar yanıyordu. Şimdilerde yalancıların mumu sönmese de kimse itibar etmiyor artık.
Hakikatin neferi olmak; yalan ile sultan olmaktan daha değerlidir.
{ M. Burhan HEDBİ }

Editör: M.Burhan Hedbi

Yorum Yaz