Aynı Göğün Uzak Yıldızları: Nazım Hikmet - Necip Fazıl - Sıddık Akbayır Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Aynı Göğün Uzak Yıldızları: Nazım Hikmet - Necip Fazıl kimin eseri? Aynı Göğün Uzak Yıldızları: Nazım Hikmet - Necip Fazıl kitabının yazarı kimdir? Aynı Göğün Uzak Yıldızları: Nazım Hikmet - Necip Fazıl konusu ve anafikri nedir? Aynı Göğün Uzak Yıldızları: Nazım Hikmet - Necip Fazıl kitabı ne anlatıyor? Aynı Göğün Uzak Yıldızları: Nazım Hikmet - Necip Fazıl PDF indirme linki var mı? Aynı Göğün Uzak Yıldızları: Nazım Hikmet - Necip Fazıl kitabının yazarı Sıddık Akbayır kimdir? İşte Aynı Göğün Uzak Yıldızları: Nazım Hikmet - Necip Fazıl kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Sıddık Akbayır

Yayın Evi: Asur Yayınları

İSBN: 9786058871502

Sayfa Sayısı: 392

Aynı Göğün Uzak Yıldızları: Nazım Hikmet - Necip Fazıl Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Efsanenin yalnızlığı' , neden büyük şairlere özgü ortak kader olur?

Neden , Nâzım Hikmet'in ve Necip Fazıl'ın hayatları , şiirlerinin önüne geçer ; neden , serüvenlerinde 'tek' ve 'yalnız' kalırlar?

Türk Düşünce hayatına yön veren , iki köklü ve farklı akım olan Marksizme ve İslâmi düşünceye bağlanışları bu iki büyük şairimizi bir yanda 'bayrak'laştırırken, öte yanda neden, 'doğru anlaşılamamak' gibi bir kaderde buluşturur?

İki Özel İsim 

Kesişen Yollar

İki Hayat Beş Dönem 

Efsanenin Yalnızlığında İki Şair

Çelişkiler 

Aynı Göğün Uzak Yıldızları

Birbirlerine Bakışları 

Ya Olmasaydılar...

Okur Tipolojileri 

Akademik Yaklaşımlar

Şiire Başlamak 

Şiir Yazarken

Sahibinin Sesi 

Çeviri

Şiirleri Üzerine Bir Kaç Not 

Şiir Dışında

İçki Sigara Para 

Biri Memed , Biri Mehmed

Aşk ve Kadın 

Ve Anne...

Yasak Şiirler , Yasak Fikirler 

Mahpushane

Askerlik 

İstanbul Hasreti

Gurbet 

Karşılaşmalar

Bir Dost ve 'Tam İnanmış' Dört Adam

Görüntüler 

Son Günleri

Vasiyetleri ve Mirasları 

İki Şiir

Meraklısı İçin Notlar

Aynı Göğün Uzak Yıldızları: Nazım Hikmet - Necip Fazıl Alıntıları - Sözleri

  • Vera ile ilgili bir anımı anlatmadan geçemeyeceğim. 1961'de Bakü'ye gitmek için Moskova'da Nâzım'ın evine geldim. Yol param olmadığı için Nâzım'dan 50 ruble para istedim. Nâzım'ın bütün parası Vera'da olduğundan, para almak üzere evin diğer odasında bizi sürekli dinleyen Vera'nın yanına gitti. Ve uzun süre tartıştılar. Vera parayı vermek istemiyordu. Oysa para, Nâzım'ındı. Sonunda Nâzım geldi ve parayı masanın üstüne fırlatarak, "Bu hayat yaşamaya değmez." diyerek dışarı çıktı. Bu duruma çok üzüldüm. Sonra Vera beni evden kovdu. Zaten Vera, Nâzım'ın Varşova'da yaşayan eşi Münevver ve oğlu Memet'i de görmesini sürekli engelliyordu. Nâzım, 7 yıl birlikte olduğu Dr. Galina'dan ayrıldığına çok pişmandı...
  • Nâzım Hikmet'in ölümüyle ilgili 39 yıllık sır ortaya çıktı. Nâzım'ın, son karısı Vera'nın ihaneti yüzünden kalp krizi geçirerek öldüğü öne sürüldü” 39 yıl aradan sonra gün işığına çıkan iddiaya göre, Nâzım'ın 60'lı yaşlarına doğru âşık olduğu ve geçen yıl ölen Vera, şairin sonu oldu. Vera’nın eski kocasıyla gizlice buluşmakta olduğunu öğrenerek, öldüğü gün evine yerleşme planı yaptığı sevgilisi Adile Hüseyinova, bugüne kadar çok az sayıda kişiyle paylaştığı büyük sirri açıkladı. Nâzım hakkında eserleri bulunan Türkolog Radi Fişîn karısı Valda Valkovskaya Fiş, Moskova Devlet Yabancı Diller Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tofik Melikov ile Nâzım hakkında arşiv çalışmasını sürdüren genç şair Mustafa Öztürk de, Hüseyinova'nın anlattıklarını doğruladı. Dizelerinde, 'Saçları saman sarısı, kirpikleri mavi' diye anlattığı son karısı Vera Tulyakova'nın ihaneti üzerine evliliğini bitirmeye hazırlanan şairin, gizli sevgilisine gitmek için evden ayrılacağı gün kalp krizi geçirip kapının önüne yığıldığı, evde bulunan Vera'nın 1.5 saat boyunca kılını kıpırdatmadığı iddia edildi.
  • Ne Nâzım Hikmet, doğrudan bir ideolojinin timsalidir ne Necip Fazıl doğrudan siyasal bir bildirinin kahramanıdır. Ne, Necip Fazıl, bir evliyadır ne de Nâzım Hikmet bir şeyhtir. İkisi de şairdir. İkisinin de inişleri çıkışları, türlü zaafları vardır. İkisi de tam inanmış, tam adanmıştır. İkisi de her şeyden önce, sanatlarıyla değerlendirilmeyi hak edecek denli büyük sanatçıdır. Sorun bu şairlerde değildir. Sorun bu şairlerden bir 'model insan', bir 'fikir adamı', bir 'düşünce doruğu', bir 'tutarlı aksiyon lideri' çıkarmak isteyenlerdedir. Her büyük şair gibi Nâzım Hikmet de Necip Fazıl da bir denizdir. Sığ tarafları da vardır, derin tarafları da...
  • Vera, anılarını aktardığı kitabının son sayfasında şunu yazar: “Sana bir sorum var Nâzım... Yanıtlamayacağını biliyorum, ama gene de soracağım. O sabah, kimliğini istediler benden. Henüz seni götürmemişlerdi. Hayatımda ilk defa ceketinin cebine elimi soktum. Cüzdanından kimliğini çıkarttım. Bir de fotoğrafim çıktı cüzdanından. 1957 yılında birbirimize resimlerimizi vermiştik anımsıyor musun? Sen kendininkinin arkasına kurnazca Vera kızıma,' diye yazmış ve ok saplanmış yaralı bir kalp resmi çizmiştin. Ben sana bir şey yazmadan vermiştim fotoğrafımı. O sabah, öylesine çevirdiğimde arkasına yazılmış dizeleri gördüm. Senin küçücük harflerinle yazılmıştı. İşte şimdi bunu öğrenmek istiyorum Nâzım, bu şiiri ne zaman yazdığını..."
  • Nâzım Hikmet'in anası, Yahya Kemal'in büyük aşkı idi...
  • "kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir ben ayrılıkların kimi insan ezbere sayar yıldızların adını ben hasretlerin" Nâzım Hikmet
  • 'tomurcuk derdinde olmayan ağaç odundur.'
  • 'Allah'a itaat etmeyene itaat edilmez.'
  • Nazım Hikmet, bir yandan 'sevdiğim kadınları deli gibi kıskandım' derken öte yandan 'aldattım kadınlarımı' itirafını da eklemeyi ihmal etmez.
  • "...-Hasret yerinde kalır ve biz çekip gideriz... "
  • Nazım, annesinin kendi portresini tamamladığı bir gün ona: "Anne",demişti. "Sen portrenden çok daha güzelsin. Tablo, senin gözlerinin alevini veremiyor. "
  • "Bir iki yıl önce Sabahattin Ali'nin Bulgar sınırında bir cinayete kurban gitmesi akıllardadır. Nazım Hikmet'i de birtakım güçlerin yok etmek hesapları içinde olabileceği düşünülür. Politik iktidar onun yurdunda barınması istemez. "
  • Yahya Kemal, Nâzım Hikmet'in ilk şiirlerinde düzeltmeler yapmış ve ilk şiirinin yayınlanmasını sağlamıştır. Yahya Kemal'le sohbetleri pek meşhur olan Sermet Sami Uysal bir gün Yahya Kemal'e sorar: -Şiirlerini tashih ettiğiniz talebeleriniz oldu mu? -Evet, meselâ Nâzım Hikmet. Nâzım, Deniz Mektebinde talebemdi (Deniz Koleji). Bir gün, bir şiirini getirdi. Tashih ettim ve M. Nâzım imzası ile Yeni Mecmua'da neşrettim. Nâzım Hikmet'in ilk intişar eden (yayımlanan) şiiri budur. Fakat bu şiiri ben o kadar çok tashih ettim ki âdeta yeni baştan yazdığımı söyleyebilirim. Kendisi ritmi benden öğrendiğini her zaman itiraf etmiştir . Fakat Nâzım Hikmet şair değildir. Şiirleri şiirden ziyade hitabete benzer; daha doğrusu hitabettir . Annesi Polonyalı idi, babası Türktür." Yahya Kemal, Nâzım Hikmet'e ders vermiş, bu süre sonra çok kısa olmuş, ama Nâzım Hikmet'in annesi Celile Hanım'a olan aşkı, kendisine yüz vermediği için intihar ettiği haberlerinin çıkmasına bile yol açacak kadar köklü ve uzun sürmüştür. Yahya Kemal-Celile Hanım aşkı söylentileri, Hikmet Bey'i de çileden çıkarır. Sık sık tartışırlar ve ayrılmaktan söz ederler. Nâzım da bu ayrılma noktasına gelen anlaşmazlıktan çok tedirgin olur. Annesine yazdığı mektuplarda karı kocanın birbirlerinden ayrılmamalarını ister, bu isteğinde israr eder. Ancak, Hikmet Bey, Basın Yayın Genel Müdürü olduktan sonra çapkınlığı ilerletir ve bu durumu, Celile Hanım'ı bir hayli sarsar. Hele Osmanlı Bankası müdürlerinden Seferyadis'in hanımının Hikmet Bey'e kanca takması, birbirleriyle düşüp kalkmaları, bir ara Hikmet Bey'le konuşmak için Celile Hanım'ın bulunduğu eve gitmesi bardağı taşıran son damla olur. Hikmet Bey'le Celile Hanım ayrılırlar. Bu durum, Nâzım'ı son derece üzer. Hele, bu ayrılışı, Celile Hanım'ın Paris'e gitmesinin izlemesi, Nâzım için ikinci bir ayrılık olur. Kız kardeşi Samiye, baba evinde annesiz kalmanın acısıyla ağlar. Nâzım gelince teselli buluyor. Anneleri Paris'e giden kardeşler birbirlerine sokularak teselli bulmaya çalışırlar..
  • Kendisine, 'Mavi Gözlü Dev', 'Romantik Komünist', 'Nazım Usta', 'Vatan Haini', 'Satılmış Moskov Uşağı' denilmeden önce, Nâzım Hikmet, okul sıralarında 'sarı oğlan' lakabı ve 'şair' sıfatıyla meşhurdur. Kendisine, 'Üstad'ı Azam', 'Sabık Şair', 'Süper Mürid', 'Islam Komünisti','Islam Faşisti'. 'Bencil Bir Dev' denilmeden önce, Necif Fazıl, okul sıralarında 'Kocakafalı' lakabı ve 'şair' sıfatıyla meşhurdur.
  • Sadık Ahi'in gözüyle Nazım Hikmet, 'Bir devrim şairi olmak için yaratılmıştır.'

Aynı Göğün Uzak Yıldızları: Nazım Hikmet - Necip Fazıl İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Muthis bir araştırma kitabi. İki önemli şairi, şiirleri, aşkları, anneleri, çocukları, hapislikleri, İstanbul'a, paraya, aşka bakışları gibi bir sürü konu başlıkları altında incelemiş hocamız. Kaynakcalardan cok kitap ismi aldim listeye. İnanılmaz bir isim şenliği var, tüm bildiklerim sağcısı, solcusu hep birlikte yaşamış ya. Şaşırdığım, hatta hadi canim dediğim çok yer oldu. Gerçekten hepi topu kaç kişiler, bilmek lazım. Hele ki etkileri hala günümüzde devam eden bu iki şairimizi ozellikle. Önyargilari bırakıp kimmiş ya bu iki şair diye merak edenler varsa dersi toplu, oldukça tatmin edici bu biyografik özellikteki kitapla başlayabilirler. (Köşeli Ayraç)

Türk şiirinin çok özel iki isminin ötekileştirmeden, kayırmadan, bilgi ve belgeler ışığında her yönleriyle hayat hikâyeleri. Birbirine benzeyen veya ayrı düşen yanlarıyla iki büyük şair edebiyat dünyasının yeşil ve kırmızı köşelerinde birbiriyle karşılaştırılmaya devam etse de yazar ikisinin de hakkını teslim ediyor. " lYirminci yüzyıl şiirine, Nâzım Hikmet-Necip Fazıl çapında iki şairi armağan eden bir dilin edebiyat 'öğretmeni' olmanın onuruyla" anlattığı kitap her satırıyla dopdolu. Kitap her ne kadar iki şair arasında tutmasa da okur olarak ben hayatın mağduru olduğundan Nâzım'ın tarafındayım. Çünkü Necip Fazıl birilerinin "üstadı" iken, Nâzım Hikmet'in neden bir "üst-adı" olmadığını merak ediyorum. (Bünyamin Rıza GÜZELAYDIN)

Saygıyla..: İki büyük şahsiyet birbirine zıt duruşları ve davalarına gönülden inanarak neferlerine haykırırcasına seslenirken nasıl da kendilerinden emin ve aynılar! İnandıkları uğruna mücadele ederken şiiri araç olarak kullanmak fakat aynı zamanda bu sanatı icra edebilmek kolay iş olmasa da konu Nazım ve Necip. Her ikisinin de temsil ettiği ideolojiler var fakat inkar etmenin lüzumsuz olacağı ortak unsur 'müthiş kabiliyetli şair' olmaları. Şunu da anlayabilirim ; sürekli ideoloji propagandası yapan bu isimler şair sıfatlarını da bu yöne meyletmişler o yüzden bütün olarak bir yargı mantıklı değil mi? Bence değil. Çünkü sürekli eylem içinde, kültür içinde, hapishanede olan bu adamların değerlendirmesini yapmak kaynak taramalarıyla mümkün olacağı gibi yani sıra 'önyargısız' okumalarla mümkün olabilir. Şu husus da bu dediklerimle beraber ortaya çıkar; her ikisinin de ruhsuz bir ideoloji savunucusu olmayıp sadece Marksist veya İslamcı sıfatlarını arkasında mıh gibi durmadığı, kültür ve eğitim içinde harmanlanarak sanat aşkı içinde yanıp tutuşurken 'bağlanma, inanma' ihtiyaçlarını tatmin ettikleri ideolojiler haricinde evrensel duyguları besleyen hisler, olaylar buhranlar içinde oluşan çok şiirlerine rastlamak da mümkündür. Yani bu iki unsuru-ideoloji, sanat-bize zıt olsa bile yiğidi öldür hakkını yeme mantığıyla ele almamız daha barışçıl ve adil bir ortam yaratır. Kitap madde madde nesnellikle anlatılmaya çalışılmış, saygılı bir üsluba sahip. O yüzden öğrenmek için okunmasını tavsiye ederim. İki büyük ustaya selamlar, ruhları şad olsun. (tüm söylediklerim kendi görüşlerim olup, herkesin fikrine saygılı olduğumu belirtmek isterim) (Nazlıcan Coşkun)

Aynı Göğün Uzak Yıldızları: Nazım Hikmet - Necip Fazıl PDF indirme linki var mı?

Sıddık Akbayır - Aynı Göğün Uzak Yıldızları: Nazım Hikmet - Necip Fazıl kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Aynı Göğün Uzak Yıldızları: Nazım Hikmet - Necip Fazıl PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Sıddık Akbayır Kimdir?

Uludağ Üniversitesi Balıkesir Necatibey Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. 

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı liselerde, Türk Dili Edebiyatı Öğretmeni; özel eğitim kurumlarında, Türkçe Öğretmeni olarak çalıştı.

Akademik çalışmalarını, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde yaptı. 

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde görevlidir. 

On altı kitabının yanı sıra, çeşitli dergilerde, gazetelerde yayımlanmış birçok yazısı ve çok yazarlı bazı kitaplar için hazırladığı bölümler vardır. 

Türkçe- Edebiyat Eğitimi,  Karşılaştırma-Biyografi-Portre ve  Kent Kültürü alanlarında çalışmaktadır.

Sıddık Akbayır Kitapları - Eserleri

  • Turgut İle Tomris-Bir Bozuk Saattir Yüreğim Hep Sende Durur
  • Aynı Göğün Uzak Yıldızları: Nazım Hikmet - Necip Fazıl
  • Orhan Pamuk Yaşar Kemal Zamansız Bir Karşılaşma
  • Yoktur Gölgesi Türkiye'de - Sezai Karakoç
  • Nuri Pakdil
  • Edebiyat Karın Doyurmaz Çay İçirir
  • Biz ki Bir Sahipsiz Hatırayız
  • Bir Fotoğrafınız da Bende Kalmış
  • Bazı Maviler Daha Derindir
  • Bütün Hatıralar Islaktır
  • Damlada Umman Arayan Bir Hafız Cahit Zarifoğlu
  • Orhan Veli
  • Fatih’in Son Akşamı
  • Çocuğum Neyi Okumalı?
  • Edebiyat ve Disiplinlerarası Etkileşim
  • Önünde Büyüdüğümüz Afişler
  • Ahmed Arif
  • Derin Kuyuların İnce Serin Suları Aytaç Açıkalın Kitabı
  • Haydar Ergülen
  • Kuyusu Gözlerinde Bir Yusuf: Cemil Meriç
  • Aktıkça Derinleşen Irmak
  • 55 Nokta Kuzey
  • Ne Kadar Gitsem O Kadar Uzak
  • Ahmet Hangi Tanpınar?
  • Cemal Süreya
  • Ülkü Tamer

Sıddık Akbayır Alıntıları - Sözleri

  • Vera ile ilgili bir anımı anlatmadan geçemeyeceğim. 1961'de Bakü'ye gitmek için Moskova'da Nâzım'ın evine geldim. Yol param olmadığı için Nâzım'dan 50 ruble para istedim. Nâzım'ın bütün parası Vera'da olduğundan, para almak üzere evin diğer odasında bizi sürekli dinleyen Vera'nın yanına gitti. Ve uzun süre tartıştılar. Vera parayı vermek istemiyordu. Oysa para, Nâzım'ındı. Sonunda Nâzım geldi ve parayı masanın üstüne fırlatarak, "Bu hayat yaşamaya değmez." diyerek dışarı çıktı. Bu duruma çok üzüldüm. Sonra Vera beni evden kovdu. Zaten Vera, Nâzım'ın Varşova'da yaşayan eşi Münevver ve oğlu Memet'i de görmesini sürekli engelliyordu. Nâzım, 7 yıl birlikte olduğu Dr. Galina'dan ayrıldığına çok pişmandı... (Aynı Göğün Uzak Yıldızları: Nazım Hikmet - Necip Fazıl)
  • Bugün eline geçeni yarına bırakmaz. Kuşlar gibi, yarını gelmeden düşünmez, yarınından hiç kaygı duymaz. Bu yüzden kısa ancak verimli ömründe arkasında kalıcı izler bırakan kitaplar ve şiirler yazar, kıyamete kadar defteri kapanmayanlardan olur. (Damlada Umman Arayan Bir Hafız Cahit Zarifoğlu)
  • Serçelerin kanat sesi. 1.5 kilometrelik mavi-beyaz bir gök resmi. (Bazı Maviler Daha Derindir)
  • Turgut Uyar,rahatın değil sıkıntıların şairiydi. (Turgut İle Tomris-Bir Bozuk Saattir Yüreğim Hep Sende Durur)
  • Hiç yazılmamış uzun bir destandır annelerin yüzleri. (Nuri Pakdil)
  • Öykü,şiirin uzun saçlı kız kardeşidir.(C.Sureya) (Edebiyat ve Disiplinlerarası Etkileşim)
  • Uzun yolculuklara hazır bir yüzü vardır. "Nisan'sız bir serçe" gibi yalnızdır. (Biz ki Bir Sahipsiz Hatırayız)
  • "Her şeyimi verebiliyorum belki karşımdaki insana,ama o yine de sahip olunmayacak bir yanım olduğunu hissediyor..." (Turgut İle Tomris-Bir Bozuk Saattir Yüreğim Hep Sende Durur)
  • Gül çarşısında herkes başka tükenir. (Edebiyat Karın Doyurmaz Çay İçirir)
  • Lale Müldür'e şunu söylemekten çekinmemişti:"Eğer bu kadar yaş farkımız olmasaydı,sizinle mutlaka evlenmiştim." (Turgut İle Tomris-Bir Bozuk Saattir Yüreğim Hep Sende Durur)
  • ..Uyudu kapatmaya kıyamadım ;nefes alıp verişini bekliyorum.. (Orhan Pamuk Yaşar Kemal Zamansız Bir Karşılaşma)
  • İnsanoğlunun planladığı ile kaderin planladığı hayat, ne kadar da farklı, insan, bir amaç çiziyor kendisine ve kestirmeden ona ulaşmak istiyor. Oysa yol çok uzun, dolambaçlı, pürüzlü ve dikenlerle dolu. (Yoktur Gölgesi Türkiye'de - Sezai Karakoç)
  • Susmak istiyorum, susmak bugün. Susmak, hiçbir üzüntü duymadan (Orhan Veli)
  • “Bölünemez ortadoğu / sınır / taşlarıyla” (Nuri Pakdil)
  • Az konuşur olmayı,suskun olmayı erdem saymıyorum artık.Kendini kaçırmak,kendini gizlemek gibi geliyor bana. (Turgut İle Tomris-Bir Bozuk Saattir Yüreğim Hep Sende Durur)
  • Manzum hikayede;şair öyküsünü etkili daha kalıcı duruma getirmek icin,şiirin olanaklarını kullanır. (Edebiyat ve Disiplinlerarası Etkileşim)
  • akdeniz gülüşlü bir çocuk olsaydın ağzının kıyısında uçarılıklar biriktiren yüzünde bin bir haylazlıkla sevseydin beni yüreğinden beyaz kuşlar uçardı yüreğime dokundukça portakal çiçekleri dökerdi sevilmekten ürpertili dingin gövden ah çocuk ah kadın ah sevgili sözlerin aşkı anımsatsa da gülüşünde onmaz acılar gizli. (Haydar Ergülen)
  • Daha çok bir düşünce ile savaşmak ister. Bu düşünce de en azından "sömürüye engel olmak" gibi bir kaba hatlarıyla "insanın mutluluğuna engel olacak her şeyle savaşmak" anlamına gelebilir. (Biz ki Bir Sahipsiz Hatırayız)
  • Orhan Pamuk; sanattan hayat yapar. Yaşar Kemal; hayattan sanat yapar. (Orhan Pamuk Yaşar Kemal Zamansız Bir Karşılaşma)
  • Dışarıya çıkmayı pek sevmez. Bu durum, evi sevmekten öte, dışarıyı sevmemekle ilgilidir. (Biz ki Bir Sahipsiz Hatırayız)