Korona; Cenneti Garantilememize Vesile Olabilir

Allah'ın adıyla...
Yüca Allah insanı en güzel bir biçimde yaratmıştır. Dünyadaki bütün canlıları, varlıkları insanoğlunun hizmetine sunmuştur. "O, istediğiniz şeylerin hepsinden size verdi. Eğer Allah’ın nimetlerini saymaya kalkışsanız sayamazsınız. Şüphesiz insan çok zalimdir, çok nankördür." (İbrahim Suresi Ayet - 34) Gerçekten tefekkür ettiğimiz zaman, Allah insana bir çok nimet vermiş ve bunun karşılığında sadece insandan kulluk (abd) yapmasını istemiştir. 
Peygamberler tarihi ve Hz Peygamber hayatına baktığımızda da bu böyledir. Kimi insanlar gerçek manada Allah'a Abdullah (Allah’ın kulu) olmuşlardır kimi insanlar da Allah dışındaki varlıklara ya da nesnelere kul olmuşlardır.
Evet dünya fani olmasına rağmen çekicidir. İnsanı esir alabiliyor ve insana asıl vazifesini kulluğunu unutturabiliyor. Bu tür insanlara Hz Peygamber "Abdüd-dinar", "abdüd-dirhem" , "abdün-nisa" gibi isimlendirmede bulunmuştur. 
Günümüzde de durum çok farklı değildir. İnsanlardan kimisi "abdüd-dolar", kimisi "abdül-euro" , kimisi- "abdül- makam" , kimisi "Abdul-konfor" , olmuştur. 
İnsanoğlu vazifesini unutunca Allah onları terbiye etmek için bela ve musibetlerle imtihan eder. Kimi Tevbe edip ders çıkarır. Kimi de günahlarında, hatalarında ısrarcı olur. K. Kerim'de Peygamberlerin kıssalarına baktığımız zaman Hz Yunus (a.s)ın kavmi dışında ki diğer kavimler günahlarında, sapkınlıklarında ısrar etmişler ve sonunda helak olmuşlardır. "Keşke iman edip de imanları kendilerine fayda vermiş; imanda geç kalmamış bir kasaba olsaydı. Yunus'un toplumu dışında. Onlar, iman edince dünya hayatında, onlardan rezillik azabını kaldırdık. Ve onları belli bir süre daha yararlandırdık." (Yunus süresi ayet 98)
Günümüzde de Allah bizi terbiye etmek bir çok defa uyarıyor. İbret alan az olunca musibetler küreselleşiyor. En son Corona musibeti küresel ve önü alınamaz hale gelmiştir. Kendilerini ilah mesabesinde gören, dünyanın süper gücü gibi lanse eden bir çok devlet ne kadar aciz oldukları ortaya çıktı. 
Mazlumların, mağdurların ahı ve feryatları arşı alayı titretti. Savaş, talan, kan, çocuk ölümleri vicdanları köreltmişti. Merhamet şefkat denen bir duygu kalmamıştı. 
Bütün bu olup bitenlerden ders ve ibret almamız lazımdır. Özümüze dönmemiz ve gerçek manada Abdullah (Allah’ın kulu) olmamız gerekiyor. Çokça Tevbe ve istiğfar etmek gerekir. Belki yüce Allah o zaman bizleri affedip bu musibetleri bizden uzak eyler inşaallah ve rahmet kapılarını açar. 
Aksi takdirde musibetlerle dalga geçiyor gibi yapmak işi gırgır ve şamataya çevirmek bize bir fayda sağlamayacaktır. Bir birimize dua ederek, ümit vererek panik ve korkuya kapılmadan inşaallah bu süreci hep beraber atlatırız. 
Netice itibariyle; Corona salgını için tedbirlere gösterdiğimiz ehemmiyeti Allah'ın Emir ve yasaklarına karşı göstermiş olsaydık sahabe gibi dünyaya hükmeder cenneti garantilerdik.