tatlidede

Mademki aramızda fark yok...

Mademki aramızda fark yok...

Allahın adıyla…

Toplum olarak nasıl yozlaşma geçirdiğimizi birçoğumuz belki zaman zaman dillendiriyoruz. Dillendirmeye de devam edeceğiz. Çünkü “yozlaşma” yaşadığımız toplumda var olan bir sıkıntıdır.

İsmi Müslüman olduğu halde her türlü günahı işleyen insanlarla karşılaşıyoruz. Emri bil maruf ve nehyi anil münker emri gereği uyardığımız zaman da “eh canım ne olmuş yani, fazla abartmayın, biz de Müslümanız” sözlerini sık sık duyarız. Müslümanım dediği halde namaz kılmayan, Müslümanım dediği halde faiz ve tefecilikle uğraşan, Müslümanım dediği halde toto-loto-iddaa oynayan, Müslümanım dediği halde oruç tutmayan bir sürü sözde Müslümanlar peyda olmuş.

En son; memleketimizde açılan bir alışveriş merkezinin havuzunda kadın erkek karışık yüzüyorlar. Uyardığın, tepki gösterdiğin zaman “eh canım memlekete yatırım yapıyoruz. Yatırıma karşı çıkıyorsunuz. Hangi çağda yaşıyorsunuz, ne olmuş yani kadın erkek karışık yüzüyorlarmış, size ne?” teranelerini koro halinde duyar olduk. “Kimse onları zorla götürmüyor ya, karışmayın” türünden laflar eden birçok Müslüman(!) piyasada cirit atmaya başladı. Hatırlarsanız Kasimiyye Medresesi’nde defile yapılacağı zaman da STK’lar karşı çıkınca aynı sesleri ve koroları duymuştuk. Maalesef zihniyet kolay kolay değişmiyor.

İşte tam da hal-i pür melalimizi anlatan bir hikâye var. Bu hikâyeyi aktaralım. Herkes de nasibince payını alır inşallah.

Hikâye şöyle: Avrupa’da yaşayan bir genç, bir kızla evlenmek istemiş. İkisi evlenmeye karar vermişler, ancak ortada bir sorun vardır. Erkek Müslüman, kız ise Hristiyan’dır. Genç Müslüman, kıza şartlarını söyler:

-Müslüman olacaksın.

Kız Müslüman olmayı kabul eder. Müslüman’a sorar.

-Nasıl Müslüman olacağım?

-Kelime-i Şehadet’i getireceksin, deyip kıza öğretir. Kız tekrar sorar.

-Şimdi Müslüman oldum mu?

-Evet, artık evlenebiliriz. Genç kızın aklına takılan sorular henüz bitmemiştir:

-Ama İslamiyet’te namaz kılmak da varmış. Bunu bana niçin öğretmiyorsun?

-Evet, namaz kılmak vardır, ama kılmasan da olur. Bak ben kılıyor muyum?

Genç kız tekrar sorar:

-Peki ya oruç?

-Oruç da vardır, ama tutmasan da olur. Bak ben tutuyor muyum?

Genç kız şaşkınlık içinde tekrar sorar:

-Ama sizin dininizde içki içmek günahmış. Kadınların örtünmesi lazımmış. Bunlar zor şeyler. Ben bunları yapabilir miyim?

-Boş ver bunları. Evet, dediğin şeyler doğrudur, ama bak ben de içki içiyorum ve evlenirsek, açık gezmene izin vereceğim.

Genç kız son sözünü söyler:

-İkimizin arasında bir fark yokmuş desene. Mademki aramızda fark yok, ne diye Müslüman olmamı istiyorsun? En iyisi gel sen Hristiyan ol. Haftada bir kez kiliseye gidersin olur biter.

İşte bu hikâye ne kadar da halimizi andırıyor. Kıssadan hisse çıkaranlara ne mutlu!

Selam ve dua ile…

Yorumlar

Image
hadi çelikcan
10.07.2012 / 16:22

ahlaksızca açılan ve kadınları ile erkekleri karışık yüzmelerine sebeb olan zinanın yanygınlaşması için çaba veren bu tür alışveriş merkezlerini kınıyorum.allah ıslah etsin.ıslah olmuyorlarsa allah onları cezalandırsın.

Yorum Yaz