Mardin Artuklu Üniversitesi'nin Makus Talihi (3)
Ağırakça’nın Mardin’de
ve üniversitede oluşturduğu tahribatı iki gündür ele alıyorum. Okuyuculardan
Ağırakça’nın skandal söylemleri ile hemen her gün farklı konularda mesajlar
geliyor. Onlardan birini sizlerle
paylaşmak istiyorum.
Vali,
milletvekilleri ve diğer zevatın da hazır bulunduğu sinevizyonlu bir toplu
açılışta, Cumhurbaşkanımızın canlı yayında yine her zamanki etkileyici
hitabetini dinledikten sonra heyecana kapılıp, “Biliyor musunuz, Tayyib’e
konuşmasını ben öğrettim.” şeklinde akla hayale sığmaz bir cümle dökülür
ağzından. Tabi oradakiler ne tepki vereceklerini bilemezler.
Ağırakça’nın eski çevresi onun belli konulardaki enaniyet
dolu ihtirasına şahit olsalardı bu şaşkınlıklarını ne şekilde dile getirirlerdi
acaba?
Ağırakça’nın eski çevresi onun Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğan’ın bugünlere gelmesinde ortaya koyduğunu iddia ettiği katkılardan da
habersizdirler şüphesiz!!! Umuma açık başka bir toplantıda Ağırakça, sözün
şehvetine kapılıp endazeyi kaçırır yine. (Belirtmekte fayda var, bu tür
durumlarda genelde hayal dünyası ile realite arasında gidip gelir, olmasını
hayal ettiği şeyleri olmuş gibi anlatır. Sonuç; “O kedi buraya gelecek!!”
türünden hezeyanlar olur.) O sırada hitap ettiği kişilere tasvir ettiği tablo,
Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul belediye başkanı olduğu döneme aittir.
Ağırakça, çok değer verdiği bir büyüklerinin hastalandığını duymuş ve kendisini
ziyarete gitmiştir. Tesadüf bu ya, o sırada açık olan televizyonda Reis’in
görüntüsü yayınlanmaktadır. Bunu gören hasta zat Tayyip Bey’i işaret ederek,
“Buna sahip çıkın, büyük işler başaracak.” der. Ağırakça da bunu emir telakki
ederek Recep Tayyip Erdoğan’ı her daim desteklemiş ve bugünlere gelmesinde
önemli rol oynamıştır.
Cumhurbaşkanımızın çeşitli yurtiçi ve yurtdışı ziyaretlerinde
eşi Hanımefendi Emine Erdoğan’la beraber gittiğini ve televizyonlara yansıyan
görüntülerde, toplumumuza örnek teşkil edecek mahiyette eşiyle el ele tutuşarak
yürüdüğü malumudur. Bu manzaraya İslam’ın yılmaz bir müdafii olarak (!) karşı
çıkan Ağırakça’nın “Birisi söylemiyor mu şuna, Emine’nin elini tutmasın. İyi
bir örnek değil.” şeklindeki ifadelerini bilenler bilir. Sadece bu örnek bile
mezkur şahsiyetin cüretkarlık seviyesini göstermesi bakımından önemlidir.
Kendisini Cumhurbaşkanımızın Mardin’deki temsilcisi gibi
gösterip onun yetişmesindeki rolünü defaatle dile getiren Ağırakça’nın meğer
bugün cumhurbaşkanlığı sözcülüğü görevini yürüten İbrahim Kalın’ın yetişmesinde
de azımsanmayacak etkileri varmış. Ağırakça’nın çeşitli defalar çevresine
böbürlenerek anlattıklarına bakılacak olursa, İbrahim Kalın henüz yağız ve genç
bir delikanlıyken öğrenci olarak Erzurum’dan İstanbul’a gelmiş ve kendisi ona
kol kanat germiş. Eğer İbrahim Kalın’a sahip çıkmasaymış ülkücülere takılıp
telef olurmuş.
YORUMLAR :::
Açıklama ŞART
19 Mayıs 2019 Pazar Saat 10:28 CEVAPLAkardeşim
19 Mayıs 2019 Pazar Saat 03:20 CEVAPLAkardeşim
19 Mayıs 2019 Pazar Saat 02:18 CEVAPLAAhmet
16 Mayıs 2019 Perşembe Saat 21:47 CEVAPLA