tatlidede

Mark Haddon kimdir? Mark Haddon kitapları ve sözleri

İngiliz Yazar ve Şair Mark Haddon hayatı araştırılıyor. Peki Mark Haddon kimdir? Mark Haddon aslen nerelidir? Mark Haddon ne zaman, nerede doğdu? Mark Haddon hayatta mı? İşte Mark Haddon hayatı...
  • 25.05.2022 13:00
Mark Haddon kimdir? Mark Haddon kitapları ve sözleri
İngiliz Yazar ve Şair Mark Haddon edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Mark Haddon hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Mark Haddon hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Mark Haddon hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 26 Eylül 1962

Doğum Yeri: Northampton , İngiltere

Mark Haddon kimdir?

Mark Haddon Kitapları - Eserleri

  • Süper İyi Günler
  • Küçük Bir Sıkıntı
  • Boom!
  • El curioso incidente del perro a medianoche

Mark Haddon Alıntıları - Sözleri

  • Ama bir romanı bitirdikten sonra onun atmosferinden çıkmak için belirli bir süre gerekiyordu... (Küçük Bir Sıkıntı)
  • Bence insanlar ölmek fikrinden hoşlanmadıkları için cennete inanıyorlar, çünkü yaşamaya devam etmek istiyorlar ve başka insanların, onların evine taşınıp eşyalarını çöpe atması fikrinden hoşlanmıyorlar. (Süper İyi Günler)
  • Dünya, hiçkimsenin asla fark edemediği apaçık şeylerle dolu.. (Süper İyi Günler)
  • Bence asal sayılar hayata benziyor. Çok mantıklıdır ama asla kurallarını çözemiyorsun, bütün vaktini onları düşünerek geçirsen bile. (Süper İyi Günler)
  • Dünyanın en iyi yüz romanını bitirdin mi? (Küçük Bir Sıkıntı)
  • Becky anneme sandviçi benim attığımı söyledi. Annem yiyecek ziyan ettiğim için bana demediğini bırakmadı. Becky önemli olanın yiyecek ziyan etmek değil yiyeceği Kratersurat'ın yüzüne atmak olduğunu vurguladı. Annem de Kratersurat'ın yüzüne piyano da atılsa fazla bir şey fark etmeyeceğini söyledi. (Boom!)
  • Por eso los cerebros de la gente son como ordenadores. Y no es porque sean especiales, sino porque tienen que estar desconectándose constantemente durante fracciones de segundo mientras la pantalla cambia. Y es porque hay algo que no pueden ver que la gente cree que tiene que ser especial, porque la gente siempre piensa que hay algo especial en lo que no puede ver, como el lado oculto de la Luna, o el otro lado de un agujero negro, o en la oscuridad cuando se despierta por la noche y tiene miedo. (El curioso incidente del perro a medianoche)
  • Eğer şimdi doğruyu söylemezsen daha sonra... Daha sonra canın daha çok yanar. (Süper İyi Günler)
  • A mí me parece que la gente cree en el cielo porque no le gusta la idea de morirse, porque quiere seguir viviendo y no le gusta la idea de que otras personas se muden a su casa y echen sus cosas a la basura. (El curioso incidente del perro a medianoche)
  • Olay buydu işte değil mi? Afrika'da su kuyusu inşa etmen gerekmiyordu. Pahalı mobilyalarından da vazgeçmen gerekmiyordu, yapman gereken tek şey olayları başkalarının bakış açısından da görebilmekti. Onların da insan olduğunu hatırlamak. (Küçük Bir Sıkıntı)
  • Eso demuestra que a veces la gente quiere comportarse de manera estúpida y no quiere saber la verdad. (El curioso incidente del perro a medianoche)
  • Sadece bugünü düşün. Olan şeyleri düşün. Özellikle de olan iyi şeyleri. (Süper İyi Günler)
  • Eskiden her şeyin düzeleceğini hayal ederdim. (Süper İyi Günler)
  • "Kadınlar işe gidiyor. Erkekler yemek yapıyor. Kabul etmen gerek kardeşim. Dünya artık böyle." (Boom!)
  • Ama bu sefer acı kafamın içindeydi. (Süper İyi Günler)
  • Sağanak yağmuru severim. Her yerden gürültülü bir ses gelir, bu tamamen boş olmayan bir sessizlik gibidir. (Süper İyi Günler)
  • "Dur sana bir sır vereceğim: Hepimiz ölmeyeceğiz ama hepimiz değişeceğiz göz açıp kapayıncaya kadar..." (Küçük Bir Sıkıntı)
  • Varoluşu tam anlamıyla gerekli olmayan şeylerin varlığından şüphe etmek gerekir. (Süper İyi Günler)
  • Okulda öğretmeyi unuttukları şey, şu yetişkin olma işi, insan yaşlandıkça daha da komplike hale geliyor. Gerçeği söyleyebilirsin, kibar olabilirsin, herkesin duygularına dikkat edebilirsin, ama yine de diğer insanların sıkıntılı durumlarıyla uğraşmak zorundasın. Dokuzunda da doksanında da... (Küçük Bir Sıkıntı)
  • A veces nos ponemos tristes por algo y no nos gusta decirles a los demás que estamos tristes por eso. Preferimos guardar el secreto. O a veces estamos tristes pero en realidad no sabemos que estamos tristes. Así que decimos que no estamos tristes. Pero en realidad lo estamos. (El curioso incidente del perro a medianoche)

Yorum Yaz