tatlidede
tatlidede

Modern Ulus Devlet - Ali Bulaç Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Modern Ulus Devlet kimin eseri? Modern Ulus Devlet kitabının yazarı kimdir? Modern Ulus Devlet konusu ve anafikri nedir? Modern Ulus Devlet kitabı ne anlatıyor? Modern Ulus Devlet PDF indirme linki var mı? Modern Ulus Devlet kitabının yazarı Ali Bulaç kimdir? İşte Modern Ulus Devlet kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 16.05.2022 00:00
Modern Ulus Devlet - Ali Bulaç Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Ali Bulaç

Yayın Evi: Çıra Yayınları

İSBN: 9786353294600

Sayfa Sayısı: 231

Modern Ulus Devlet Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Özellikle Sovyet sisteminin çökmesinden sonra dünyamız yepyeni ve eskisinden hayli farklı bir kriz dönemine girdi. Öyle anlaşılıyor ki modern hayatın vaat ettiği yeryüzü cennetini kurma hayali şimdi çok gerilerde kaldı.

Sorunun temelinde kendini tüketen modernlik ve bunun tarihsel bir kategorisi olan ulus devlet yatmaktadır. Modernliğin yaşanan krize verdiği cevaplar yetersiz ve tatminkâr olmaktan uzaktır. Bu durumda farklı referanslara dönüp arayışı farklı yollarda sürdürmekten başka çare yok.

İslâm, muhtemel bütün seçenekler içinde en güçlü seçenek olma özelliğiyle öne çıkıyor. Ancak İslâmcılar açısından da bir sorun var: Acaba İslâmcılar, hangi ölçülerde modernitenin içine sindiği verili dünyadan farklı bir dünya tasarlıyorlar?

İşte bu kitap bir yandan modern ulus devleti, öte yandan modern olana çok yatkın ve yer yer modernist İslâmcı bakış açısının konuya yaklaşımını ele almak amacıyla kaleme alındı.

(Arka Kapak)

Modern Ulus Devlet Alıntıları - Sözleri

  • İslam'da siyasal düşünce adına Pakistan, İran, Mısır ve Türkiye'de öne sürülen görüşlerde totaliter ve otoriter eğilimler belirgindir. Oysa bugün modern devlet en çok bu yönleri dolayısıyla eleştiri konusu olmaktadır.
  • "Bu safhada Müslümanlara düşen görev, Kuran ve Sünnetin genel ilkelerine uygun tebliğ görevlerine devam etmeleri: ilmi, fikri ve entelektüel formasyonlarını arttırmaları ve bunu yaparken çabalarını İslam Hukukunun ruhu olan ahlâki erdemlerle bütünleştirmeleridir. "
  • "İslam'ın siyasal felsefesine göre Hakimiyet Allah'a aittir, ancak bu hakimiyetin (mülk, emir ve hüküm) siyasi hayattaki yansıması olan ilahi iradeyi temsil etme yetkisi İslam toplumuna veya ümmete aittir. Bu da ümmetin hür iradesinin beyanı olan seçim ve biat'la gerçekleşir; İlahi iradenin ümmetin iradesiyle örtüşmesi 'Allah'ın eli onların eli üstündedir' (fetih,10) metaforuyla dile getirilmiş, böylelikle ümmet ile Allah arasında ki aracılar devre dışı bırakılmıştır. Tek meşru aracı Peygamber Efendimizdir ve eğer İslamiyette mutlaka bir teokrasi aranacaksa sadece Hz Peygamber'e mahsus ve O'nun hayatında tezahür eden tatbikatla sınırlı olmak üzere 'Nebevi Teokrasi' den söz edilebilir. Çünkü Hz Muhammed sav kastedilerek şöyle buyurulmaktadır: 'Şüphesiz sana biat edenler Allah'a biat etmişlerdir." (Fetih,10)
  • "Evrensel ümmetin misyonu: iyiliği (maruf) emretmek, kötülükten (münker) sakındırmaktır."
  • Din, ümmet, millet vb ilahi temeldeki terminolojisi ile İslam, insanlara yeni çıkış yolları gösteriyor. Ancak öncelikle Müslümanların dini terminolojilerini modern kirlerden arındırmaları gerekir.
  • Farkı topluluklar ve kimlikler kendilerini özgürce ifade etme hakkına sahiptirler; bu konuda kimsenin rezervi olmamalı. Ama her ayrı kimliğin bir ulus devlete dönüşmek istemesi demek, milyonlarca insanın birbirini boğazlaması demektir.
  • Bugünse kendini tarihin finalinde gerçekleşen amaç olarak takdim eden modern ulus devlet, bu farklılıkları bir arada yaşatamıyor; bir takım kimlikleri inkar ediyor, herkesi kendi tekil/monist potasında, eritici kazanında asimile edip yoketmek istiyor. Bu da çatışmaları besleyen çok önemli bir faktör durumundadır.
  • İlk defa Batı'da ortaya çıkan ve modernitenin ürünü olan bu devlet ile İslam'ın siyasi öğretileri ve idealleri gerçekten bağdaşabilir mi? Hareket noktası, aygıtı, içeriği ve yöneldiği hedefler bakımından İslam'la özünde çatışan modern-ulus devlet İslamîleştirilebilir mi?
  • Bundan böyle bilgi ve bilimlerin amacı hikmet, bilgelik, varlığın kutsal düzeniyle uyum sağlama, bu kutsal düzeni keşfetme ve Tanrı'nın bilgisi (marifet) ve yüceliğini kavrama çabası olamazdı. Bilimin amacı, doğadan başlayarak varlığa hükmetmek, onu salt insanî denetim altına almak ve onu azamî derecede sömürmektir. F.Bacon, doğayı bir ava benzetiyor, insana hizmet etmeye mecbur ve mahkûm bir hizmetçi şeklinde görüyordu.
  • Yaygın eğitimle bireyi merkezî kültürün bilincine bağlayan devlet, örgün ve kurumsal eğitimle de başarı, statü ve güç elde etmenin aracı olan beceri ve uzmanlıklar kazandırmakta, böylece kendisinin tanımladığı toplumu kumanda ederek yönetebilmektedir.
  • Bu durumda siz Hıristiyan, Budist ve Müslüman okullar, kolejler, üniversiteler kurabilirsiniz; ama modern hayatın üretimini sağlayan standartların dışına çıkıp başka hayatların sürebileceği özgür ve muhalif alanlar yaratamazsınız. Bu bağlamda sivil talepler de birer sahte rehabilitasyonlardır ve esasında modern devletin böyle şeylere ihtiyacı vardır.
  • Ancak ulus devlet, tanım gereği bir kavmin birimini esas almak zorunda olduğundan, aynı topraklarda ve yüzyıllarca bir arada yaşayan çok sayıda dinî ve etnik kimliği inkâr etmek durumundadır. Ulus devlet, totaliter ve hegemoniktir; bu hegemonik vasfı sürdürebildiği kadar tek ulusun yücelttiği değerlerini diğer kavim ve etnik gruplara kabul ettirebilir.
  • Türkiye'de demokrasinin önündeki en önemli engel, on dokuzuncu yüzyıl pozitivizmi ve Aydınlanma despotizmiyle malûl laikliktir. Laiklik konusu ve laiklik ile demokrasi arasındaki ilişki tatminkâr bir çözüme kavuşmadan demokrasinin oturacağı beklentisi içinde olmak boşuna görünüyor.
  • Ancak bugün politik toplum karşısında yeni taleplerle ortaya çıkan sosyal faktörler farklıdır ve bunlar da sendikalar, baskı grupları, demokratik örgütler, meslek kuruluşları ve çok sayıda marjinal kesimden oluşurlar. Bunlar sistemin özüyle ilgili eleştiriler yönetmekten çok, sistem içinde birer yelpaze olma, varlıklarını ve çıkarlarını koruma mücadelesi vermektedirler. Söz konusu yeni aktörlerin sistemden kopma ve moderniteyi aşma yönünde potansiyel yetenekleri olamaz, çünkü zaten kendileri modern hayatın gayr-ı tabiî serasında yetişmiş turfanda ürünlerdir.

Modern Ulus Devlet İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Aman, küçük Türkiyeyi koruyun da büyüğünden şimdilik vaz geçtik! yazar/necip-fazil-kisakurek kitap/cerceve-5--51174 / O ZAT, O PARTİ (zaimoğlu mehmet)

Modern Ulus Devlet PDF indirme linki var mı?

Ali Bulaç - Modern Ulus Devlet kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Modern Ulus Devlet PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ali Bulaç Kimdir?

Mardin’de,1951 yılında dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Mardin’de, yüksek öğrenimini İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü (1975) ve İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nde (1980) yaptı. Hareket dergisinde bir süre çalışmasının ardından 1976’da Düşünce dergisi ve Düşünce Yayınları’nı, 1984’te de İnsan Yayınları’nı kurdu. 1998 yılında ise bir kez daha Zaman Gazetesi'nde yazmaya başlamıştır. Bu gazetenin dışında çeşitli dergilerde,birçok gazetede çok sayıda yazı ve araştırmaları yayımlanmıştır

Ali Bulaç Kitapları - Eserleri

  • Çağdaş Kavramlar ve Düzenler
  • İnsanın Özgürlük Arayışı
  • Orta Doğu Gerçeği
  • Din ve Modernizm
  • İslam Dünyasında Düşünce Sorunları
  • Modern Ulus Devlet
  • İslam Düşüncesinde Din -felsefe - Vahiy - Akıl
  • Kıble Arayışı
  • İslam ve Demokrasi
  • Bilgi Neyi Bilmektir
  • Din ve Siyaset
  • Hedefteki Ülke İran
  • Kürtler Nereye?
  • İslam Dünyasında Toplumsal Değişme
  • Bir Aydın Sapması
  • Tarih, Toplum ve Gelenek
  • Modernizm, İrtica ve Sivilleşme
  • Kadını Kim Örttü?
  • Nuh'un Gemisine Binmek
  • Kur'an ve Sünnet Üzerine
  • Medine Sözleşmesi
  • Avrupa Birliği ve Türkiye
  • Ortadoğu'dan İslam Dünyasına
  • Aydın Sapması'ndan Aydın Ulemâ Profiline
  • Kutsala, Tarihe ve Hayata Dönüş
  • Nüzul Sırasına Göre Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Anlamı
  • Göçün ve Kentin Siyaseti
  • Din - Kent ve Cemaat
  • Göçün ve Kentin İktidarı
  • İslam'dan Korkmalı Mıyız?
  • Vahiy Nedir?
  • Kur'an Dersleri
  • İslam ve Fanatizm

Ali Bulaç Alıntıları - Sözleri

  • " Tanzimatçı dışişleri bakanlarından Fuad Paşa,batılı dostlarına : Yavaş yavaş diyordu,siz sadece kulağımıza fısıldayın,oyunu sahneye koymak ve oynamak bizden." (İslam Dünyasında Toplumsal Değişme)
  • FATIR SURESİ 36. 37. AYETLERİ "İnkar edenlere gelince, onlar için de cehennem ateşi vardır. Onlar için ne, karar verilir, ki böylece ölüversinler, ne de kendilerine onun azabından (bir şey) hafifletilir. İşte Biz, her nankör olanı böyle cezalandırırız." "İçinde onlar (şöyle) çığlık atarlar: "Rabbimiz, bizi çıkar, yaptığımızdan başka salih bir amelde bulunalım." Size orda (dünyada), öğüt alabilecek olanın öğüt alabileceği kadar ömür vermedik mi? Size uyaran da gelmişti. Öyleyse (azabı) tadın; artık zalimler için bir yardımcı yoktur." (Nüzul Sırasına Göre Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Anlamı)
  • " Bir toplum kendinde olanı değiştirmedikçe ( tağyir ) Allah da onun hakkındaki hükmünü değiştirmez." İşte temel kural budur. (İslam Dünyasında Toplumsal Değişme)
  • Seçimsiz biat , yönetimi meşru kılmaya yetmez . Muaviye'den başlamak üzere tarihi İslami yönetimlerin tamamı seçimsiz biatle yetinmişlerdir. (Medine Sözleşmesi)
  • Zihnin ufukları daralmışsa, dünya da küçülür. Yürekleri küçük olanların dünyaları da küçülür (Kıble Arayışı)
  • Ben , ben olduğum için sen , sensin ; sen , sen olduğun için ben , benim . ( Nelson Mandela ) (Medine Sözleşmesi)
  • "Ant olsun, biz Kur'an'ı öğüt alıp düşünmek (zikr) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp düşünen var mı?" (54/Kamer, 17) (Kur'an Dersleri)
  • Avrupa, iç enerjisi tükenmekte olan bir uygarlığın temsilcisidir. (Orta Doğu Gerçeği)
  • Dünya, ona yabancı duran insana bir zindan değil, gelip geçici bir mekân, yolculukta verilen bir mola, bir duraktır. Asıl vaat edilen sonsuz ve mutlu hayat buradan geçerek kendisine ulaşacağımız ebedî yurttur. (İnsanın Özgürlük Arayışı)
  • Bu durumda siz Hıristiyan, Budist ve Müslüman okullar, kolejler, üniversiteler kurabilirsiniz; ama modern hayatın üretimini sağlayan standartların dışına çıkıp başka hayatların sürebileceği özgür ve muhalif alanlar yaratamazsınız. Bu bağlamda sivil talepler de birer sahte rehabilitasyonlardır ve esasında modern devletin böyle şeylere ihtiyacı vardır. (Modern Ulus Devlet)
  • Dünya hayatı bir merdiven gibidir kimisi merdiveni çıkar, bitirir ; kimisi yeni yeni tırmanmaya başlar. (İnsanın Özgürlük Arayışı)
  • Müşrik toplumda, insan kendini, dışındaki bütün varlıklara karşı kesintisiz bir mücadele içinde görür ve en çok savunma mekanizmaları geliştirir. Tabiatı tahrip eder, öldürücü silahlar üretir ve gücünün yettiği her şeyi her varlığı kayıtsız - şartsız egemenliğine geçirmek ister. Yani şirk, despotizmin ve sömürünün felsefesidir. (İslam Dünyasında Düşünce Sorunları)
  • Her kapitalizmde komünizm de her iki düzende kadının düşmanıdır İkisi de kadının fıtrî temellerini anlamamakta onun kişiliğini öldürmektedir (Çağdaş Kavramlar ve Düzenler)
  • Geleneğin en büyük tehlikesi, içinde bilinç kalmamış davranışları alışkanlık haline getirmesidir. (Kürtler Nereye?)
  • "muttakiler için yol gösterici bir kitaptır." |Bakara,2 (Nüzul Sırasına Göre Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Anlamı)
  • " Felsefe aklın ürünü olan bir zihin faaliyetidir; buna karşılık din vahy ürünüdür. Felsefe mantık yöntemine, din ise iman yoluna dayanır." (İslam Düşüncesinde Din -felsefe - Vahiy - Akıl)
  • " 1.Abdülhamit zamanında ( 1774-1789 ) İstanbul'a gelen Fransız elçisine Paris'ten şu direktif verilmiştir : Eğer Osmanlı,büyük devletler arasında kalmak istiyorsa ülkenin yalnız yönetimini değil,Osmanlıların karakterini de değiştirmek zorundadır." (İslam Dünyasında Toplumsal Değişme)
  • (Allah'tan )Sabır ve namazla yardım isteyin. Bakara,45 (Nüzul Sırasına Göre Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Anlamı)
  • " Güneş tutulmasını,güneşin üzerindeki lekelerin varlığını ve dünyanın durmadığını ilk defa müslümanlar ortaya koymuşlardır." (İslam Dünyasında Toplumsal Değişme)
  • Eğer bir toplumda - o toplumsal düzenin Şeriat esasları üzerine kurulduğu iddia ediliyorsa da - adalet yoksa sömürü , yalan , gelir adaletsizliği , yoksulluk , siyasi baskı , tahakküm varsa ifade özgürlüğü kısıtlanıyorsa , o toplumda peygamber ve Kitabın etkisi yok demektir ; takvası olmayanı Kur'an doğru yola erdirmez . (Medine Sözleşmesi)

Yorum Yaz