tatlidede
tatlidede

Onurlu Mücadele Sağlam İtikaddan Geçer!

Onurlu Mücadele Sağlam İtikaddan Geçer!

Allahın adıyla…

Mustazaf Müslümanların yetkilerini geri almaları ve müstekbirlerin tahtlarının sallandığını ve düştüğünü görmek bütün Müslümanlar için büyük bir mutluluk vesilesidir.

Müslümanların yaşadıkları coğrafyalarda müstekbirlere karşı verdikleri mücadele ve mücadelelerindeki başarıları elbette gaflet uykusundan uyanmalarının sonucudur.

Bugün Dünya genelinde İslam ümmetinin zafer yolunda yürümesi; sömürülmüş bütün insanlara umut ışığı olmuştur, olmaya da devam edecektir inşallah.

İslam tarihine baktığımızda Müslüman mustazaflar tüm zaman ve çağlarda mücadelelerini hakkıyla vermişlerdir. Bazen yenilgi bazen de zafer elde etmişlerdir. Müslümanlar ilk yenilgilerini Uhud Savaşında almışlardır. Ancak müminler üzülmediler ve gevşemediler. Yenilgiden derslerini iyi bir şekilde aldılar. Düşmanları karşısında uğradıkları geçici yenilgi ne olursa olsun, imanları sebebi ile üstün olduklarını bildiler.

Ondan sonra birçok önemli ve büyük savaşlarla karşılaştılar.

Tatarlar Bağdat’ı haritadan silmeye çalıştılar. Abbasi halifeliğinin sonunu getirdiler. Müslümanları düşünülemeyecek kadar zelil bir duruma düşürdüler.

Tatarlardan birisi evden silahsız olarak çıkıyor, yolda karşılaştığı bir Müslüman’a; “Seni öldürmek üzere kılıcımı getirinceye kadar burada dur” diyor ve Müslüman küçülmüş hali ile ve teslimiyetle Tatar kılıcıyla gelip onu öldürünceye kadar yerinden ayrılmıyordu. Bunun ötesinde zillet olamazdı…

Daha sonra haçlılar ile mücadeleye girildi. Müslümanlar işin başında haçlılara karşı yenik düşmüşlerdi. Hatta haçlılar İslam dünyasının bazı bölgelerinde belli bir süre devam eden, Müslümanlara musallat olup onları zelil ve hakir düşürdükleri bir takım devletçikler bile kurmuşlardı. Müslümanlar bedenen her ne kadar zayıf düşürülmüş iseler de ruhları zelil düşmemişti. Bununla beraber düşmanlarını hiçbir zaman büyük görmediler. Düşmanlarının kendilerine galip gelmiş olmaları sebebi ile kendilerinden hayırlı olduklarını düşünmediler. Müslümanlar sağlam ve doğru akideleri ile Allah’a yönelip sebeplere yapıştıklarında Allah’tan yardım geldi. Komutan Selahaddin-i Eyyubi, insanların akidesini düzeltmeye yönelik sebepleri yerine getirmeye çalışmakla Kudüs’ü geri almayı başardı.

Ne zaman düşman küçük görüldü, sağlam akideyle Allah’tan yardım istenildi o zaman başarı da geldi.

Yakın tarihe ve günümüze baktığımızda Müslümanların başarısızlığının ve İslam ümmetinin acı durumunun nedeni düşmanlarının kendilerinden üstün olduklarını görmeleridir.

“Amerika ve israil çok güçlüdürler teknoloji ve silah onlarda her yeri gözetleyebiliyorlar yapacak bir şeyimiz yok” anlayışı başarısızlığı körükledi.

Maddi sebeplerden ziyade sorun, ümmetin içine düştüğü itikadı çürümüşlüktür.

Başarı ve özgürlük; sağlam bir itikat ile sebepleri yerine getirip düşmanı gözümüzde küçük görmekten geçer. Allah’tan yardım dilemekten, Ölümden korkmamaktan geçer.

Bugün Mısır’da Tunus’ta Fas’ta Yemen’de Libya’da mustazaf Müslümanların meydanlara inmeleri, haykırmaları, haklarını savunmaları ölümden artık korkmamaları ve düşman yönetimleri küçük görmelerinden dolayıdır.

Sonuç olarak; “Gevşemeyin üzülmeyin ve inanıyorsanız üstünsünüz” ayeti gereğince mustazaf Müslümanlar sağlam bir akide ile her zaman izzetleri için onurlu mücadelelerini vermek zorundadırlar. “İzzet, Allahın. Resulünün ve Müminlerindir. Ancak münafıklar bunu bilincinde değildir.”Zillet ise kula kul olanlara yakışır. İzzeti Batıda arayan Müstekbirlerin düştükleri haller buna açık bir delildir. En muhtaç oldukları anda –ülkelerinden kovulduklarında- hiç kimse onlara kapılarını bile açmak istemedi.

Ne güzel demişler: “Köpekler içeri alınmaz. Kapıda durur.”

Mazlum mustazaf Müslümanların zaferler elde etmeleri ve bütün müstekbirlerin en kısa zamanda yıkılmaları temennisi ile…                                                  

Yorumlar

Image
Emrah
31.05.2011 / 15:50

Ya ben anlamıyorum kardeşim sen dikdatör rejiminin içindemisinkide bunları söylıüyorsun.Ben bizzat libyadaydım ve bizzat olayların içindeydim.Şunu belirtmek isterimki Libya halkı kaddafi gibi bir yönetici bulamaz.Ve suan hepsi pişmanlar olayların bu deereceye geldiğinden dolayı.Ama nafile iş işten geçtii..Libya halkı yaptıklarının sonucuna katlanacaklar.İnşaallah kendi memleketlerine yaptıkları kalleşliğin farkına varırlar..Benim herzaman dediğim gibi;EN KÖTÜ VATAN VATANSIZLIKTAN İYİDİR...

Image
ABDULKADİR ÖZTÜRK
02.03.2011 / 18:36

DİKTATÖRLER BİR BİR HEZİMETE UĞRADI. BU İSLAM DÜNYASI İÇİN ÇOK BÜYÜK BİR ADIM. KENDİ İKTİDARLARI İÇİN KENDİ HALKLARINI SÖMÜREN MÜSTEKBİRLER ELBET CEZASIZ KALMAYACAKLARDI. HOCAMIZIN DEDİĞİ GİBİ 'İMAN VARSA İMKAN DA VARDIR' İŞTE İSLAM MİLETLERİ BU İMKANI KULLANDILAR KULLANACAKLAR DA... TEŞEKKÜRLER.

Yorum Yaz