tatlidede

Paranın Satın Alamayacağı Şeyler - Michael J. Sandel Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Paranın Satın Alamayacağı Şeyler kimin eseri? Paranın Satın Alamayacağı Şeyler kitabının yazarı kimdir? Paranın Satın Alamayacağı Şeyler konusu ve anafikri nedir? Paranın Satın Alamayacağı Şeyler kitabı ne anlatıyor? Paranın Satın Alamayacağı Şeyler PDF indirme linki var mı? Paranın Satın Alamayacağı Şeyler kitabının yazarı Michael J. Sandel kimdir? İşte Paranın Satın Alamayacağı Şeyler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 07.12.2022 12:00
Paranın Satın Alamayacağı Şeyler - Michael J. Sandel Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Michael J. Sandel

Çevirmen: Mehmet Kocaoğlu

Orijinal Adı: What Money Can't Buy: The Moral Limits of Markets

Yayın Evi: Eksi Kitaplar

İSBN: 978-605-9305-00-6

Sayfa Sayısı: 299

Paranın Satın Alamayacağı Şeyler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Meşhur siyaset felsefecisi Sandel, Paranın Satın Alamayacağı Şeyler adlı kitabında, piyasa ve paranın toplumda oynaması gereken rolü sorguluyor.

Çocuklara kitap okumaları veya iyi notlar almaları için para vermeli miyiz? Ne kadar kirliliğe izin verileceğine karar vermek için insan hayatına fiyat biçebilir miyiz? İnsanlara riskli yeni ilâçlar için denek olmaları veya organlarını bağışlamaları için para ödemek etik midir? Peki ya bizim savaşlarımızda çarpışmaları için paralı askerler tutmak; ya da tutukluları kâr amaçlı çalışan hapishanelere aktarmak; ya da seçkin üniversitelere girişi açık artırma ile satmak; ya da para ödemeye razı göçmenlere vatandaşlık satmak?

Michael J. Sandel, New York Times’ın çok-satanlar listesindeki Paranın Satın Alamayacağı Şeyler kitabıyla günümüzün en büyük etik meselelerinden birini ele alıyor: Her şeyin satılık olduğu bir dünyada yanlış bir şeyler yok mudur? Eğer varsa, piyasa değerlerinin, hayatın âit olmadıkları çeperlerine girmelerini nasıl engelleyebiliriz? Piyasanın ahlâkî sınırları nedir? Son yıllarda piyasa değerleri neredeyse hayatın hiçbir alanında piyasa-dışı normlara yer bırakmadı. Sandel, piyasa ekonomisine sâhip olmaktan, pek de farkında olmadan, piyasa toplumu olmaya sürüklendiğimizi iddia ediyor.

Sandel, dünya çapında çok-satan kitabı Adalet’te gösterdiği gibi günlük hayatımızda karşılaştığımız zorlu ahlâkî soruları sarih ve coşkulu bir şekilde aydınlatmada usta bir yazardır. Şimdi Paranın Satın Alamayacağı Şeyler’de de piyasa güdümlü çağımızda eksik olan bir tartışmayı provoke ediyor: Demokratik bir toplumda piyasanın münasip rolü nedir ve piyasanın takdir etmediği ve paranın satın alamayacağı ahlâkî ve vatandaşlığa âit şeyleri nasıl koruruz?

Paranın Satın Alamayacağı Şeyler Alıntıları - Sözleri

  • Her şeyin satılık olduğu bir toplum mu istiyoruz?Ya da piyasanın giremeyeceği ve paranın satın alamayacağı belli ahlaki ve kamusal şeyler var mıdır?
  • Para artan ölçüde siyasal güç, kaliteli sağlık hizmeti, suçun yoğun olduğu bölgelerden uzak güvenli bir mahallede ev satın alma, başarısız olanlardan ziyade seçkin okullara giriş hususlarında daha çok etkili olmaya başladığı için gelir eşitsizliği daha da çok önemli olmaktadır. Tüm iyi şeylerin alınıp satıldığı bir yerde para sahibi olmak dünyadaki tüm farkı yaratmaktadır. Hayattaki bazı iyi şeyler piyasada alıp satılan şeylere dönüştürülürse yozlaşırlar ve alçalırlar. Çünkü piyasa sadece şeyleri dağıtmaz aynı zamanda değiş tokuş edilen bu şeylere yönelik belirli tutumları ifade eder ve bu tutumları yüceltir. Kitap okumaları için çocuklara para ödemek, onları daha fazla kitap okumaya sevk edebilir. Fakat bu tutum çocuklara kitap okumanın içkin bir tatmin kaynağı olmaktan çok bir angarya olduğunu da öğretebilir. Piyasa ekonomisi mi yoka piyasa toplumu mu istiyoruz? Piyasa kamusal hayatta ve insanlar arası ilişkilerde nasıl bir yol oynamalıdır? Hangi şeylerin alınıp satılacağına, hangi şeylerin piyasa dışı değerler tarafından yönlendirilmesi gerektiğine nasıl karar verebiliriz? Paranın hükmünün nerede yürümemesi gerekir? Son yıllarda piyasa ve piyasa odaklı düşünme, piyasa dışı normların yönlendirmesi gereken hayat katmanları yayıldı. Gittikçe, ekonomin konusu olmayan şeylere bir fiyat koyuyoruz.
  • Reklamcılık, insanları bir şeyleri istemeye ve bu arzularını tatmin etmeye teşvik eder. Eğitim ise insanları arzuları üzerine eleştirel düşünmeye, onları sınırlamaya ya da ahlaken daha üstün bir seviyeye taşımaya teşvik eder. Reklamcılığın amacı tüketiciler yetiştirmektir; Devlet okullarının amacı ise vatandaşlık bilinci kazandırmaktır. Çocukluğun çok büyük bir kısmı tüketici toplum için temel eğitimi içerdiğinden, öğrencilere etraflarındaki dünya hakkında eleştirel düşünebilen vatandaşlar olmalarını öğretmek kolay değildir. Çok sayıda çocuğun markalarını, orijinal baskılı kiyafetlerin, logoların ayaklı panosu olarak okula geldiği bir zamanda okulların, tüketici etiğinin içine batmış popüler kültürden uzak durması daha da önem kazanmakta ve gittikçe zorlaşmaktadır.

Paranın Satın Alamayacağı Şeyler İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Paranın Satın Alamayacağı Şeyler: Sandel şunu soruyor okurlarına: "Her şeyin satılık olduğu bir topluma geçiş yapıyor olmaktan niçin endişe etmemiz gerekir? Bunun iki gerekçesi vardır: Bunlardan biri eşitsizlikle ilgilidir; bir diğeri ise yozlaşma ile ilgilidir. 《☆☆☆》 Zenginlik sadece lüks yatlar, pahalı ev ve arabalar almak olsaydı belki de bu kadar umursamazdık. Fakat her geçen gün paranın değeri daha da artıyor. Zenginlik siyasal güç sağlıyor. Kaliteli sağlık hizmeti almak, suçun yoğun olduğu bölgelerden uzak güvenli bir mahallede yaşamak, seçkin okullarda kaliteli eğitim almak, adaletle ilgili çabuk ve hızlı sonuç almak tüm bunlar gelir adaletsizliğinin ve fırsat eşitsizliğinin bir sebebi olarak ortaya çıkmaktadır. Tüm iyi şeylerin alınıp satıldığı bir dünyada para sahibi olmak fark yaratmaktadır. İşte bundan dolayı son yıllarda orta sınıfın erimesi ve fakirlerin çektiği zorlukların artmasını böylece daha iyi anlayabiliriz. 《☆☆☆》 Kâr amacı güden okulların ve hastanelerin her yeri sardığını görüyoruz. Askerlik hizmeti artık neredeyse tamamen paralı hale geldi. Polislerden çok özel güvenlik şirketleri tarafından korunuyoruz. Parklarda ve kentsel alanların her yerinde hatta tuvaletlerde bile ticari reklamlara boğuluyoruz. Çocuk sahibi olmak ticari bir odak haline geldi. Taşıyıcı annelik hizmeti Hindistan'a taşındı daha ucuz olduğu için. Lüks ve ilgi çeken mekanlarda sıra beklemek istemeyenler insan kiralamaya başladı. Hastanelerde vip hizmet almak için ya da çocuklar daha iyi bir eğitim alsın ve ayrıcalıklı olsun diye binlerce lira harcanıyor. 《☆☆☆》 Michael J. Sandel neredeyse 40 yıldır Harvard'da ders veriyor. Piyasa etiği ve ahlakı üzerinde verdiği derslerle, yazdığı kitaplarla herkesin değinmediği ya da değinmek istemediği konulara ışık tutuyor yıllardır. Ondan öğreneceğimiz çok şey var. (Murat Koçhan)

İlk gördüğünüzde aklınıza klişe cevaplar gelir: zaman, sevgi, huzur, vefa vd. Ama hiç öyle düşündüğünüz gibi değil beyler, hanımefendiler: Deli olmayın yahu paranın satın alamayacağı şey mi var 21. Yüzyıldayız? Hele bir şu kitabı okuyun, göreceksiniz. Aklıma Orhan Veli geldi “Kelle fiyatına hürriyet, esirlik bedava” yok abicim artık esirlik de parayla, onlar eskidenmiş. Kitap ''Kuyrukta ön sıraya geçmek, Teşvikler, Piyasa, ahlakı nasıl yerinden eder, Hayat ve ölüm piyasası ve İsim hakları'' olmak üzere 5 bölümden oluşuyor. Bazı yerleri (toplasan 10-20 sayfalık bir kısım, beyzbol ilgimi çekmedi de) biraz uzatmış, atlayarak okudum. Kitabın girişi paranın satın alabileceği ilginç şeyleri listeleyerek başlıyor. İlginç dediysem başka kelime bulamadığımdandır. Afrika geregedanı avlama hakkının satılmasını örneğin, başka hangi kelime niteleyebilir ki? Devamında her şeyin satılık olduğu bir topluma geçişin endişelendiren yanlarını ortaya koyuyor. Buna bir dur demek, ahlaki açıdan bakmak, bir sınır koymak gerekmez mi? Liberal ve faydacı açıdan bakanlara göre “alan razı veren razı” bir sistem var ortada size n’oluyor? Sandel ise olaylara hakkaniyet ihlali ve yozlaşma sorunu açısından da bakıyor da meydanı onlara bırakmıyor iki gözüm. Kitabı okuyan biri “aa bunu daha önce düşünmemiştim.” diyebilir ama hiç kimse “benim fikrim bu kitapta yok.” diyemez. Hocam sen nasıl bir adamsın da böyle her açıdan bakabiliyorsun, onlar nasıl güzel örneklemeler? Kitapta siyaset var, iktisat var, hak var, hukuk var, felsefe var ve hepsi o kadar güzel harmanlanmış ki. Bir de dili o kadar açık ve anlaşılır ki; her yaşa her kesime hitap etmiş. Alın, okuyun, okutturun. Not: Michael J. Sandel Harward’da felsefe (siyaset felsefesi) profesörü. Adalet kitabı bir harika diyorlar, bakacağım. Videolarını kendi sayfasından (http://justiceharvard.org/justicecourse/) veya Youtube’dan izleyebilirsiniz. (https://www.youtube.com/watch?v=hPsUXhXgWmI) (Elif)

Sandel’in adalet kitabı kadar akıcı ve keyifli bulmadım. Çevirisinde gerçekten sıkıntılı olan çok yerler var. Anlam olarak karmaşık cümleler az değildi. İçeriğine gelcek olursak; bir ahlak felsefesi kitabı ancak anlattığı konular piyasa düzeni ile ilgili. Verdiği örnekler gercekten insanı sorgulattırıyor. Zengin/fakir ayrımının yarattığı erozyonu ve iktisadi anlamda mantıklı ve haklı bulduğumuzu ahlaki perspektifte neden bizi yanılttığının cevaplarını arıyor. (Murat Yılmaz)

Paranın Satın Alamayacağı Şeyler PDF indirme linki var mı?

Michael J. Sandel - Paranın Satın Alamayacağı Şeyler kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Paranın Satın Alamayacağı Şeyler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Michael J. Sandel Kimdir?

“Sandel, adalet teorilerini sade bir şekilde doğrudan açıklıyor; Aristoteles’in, Jeremy Bentham’ın, Immanuel Kant’ın, John S. Mill’in, Robert Nozick’in ve John Rawls’ın düşünceleri nadiren bu açıklıkta ele alınmıştır… Hepimizin anlayabileceği bir dille, adalet, bizi anlaşmazlıklarımızın altında gizlenen ve sıklıkla fikirbirliğine varılmamış kavramlarla yüzleştiriyor.” The New York Times

“Politikacılar, politika yaparken iki soru sormaya eğilimlidir: Politika seçmenlerin durumunu iyileştirecek midir ve onların özgürlüklerini etkileyecek midir? Sandel haklı olarak bu tür bir tartışmanın sığlığına işaret eder ve üçüncü bir ilkeyi ekler: Politika ortak iyiyi nasıl etkileyecektir?” Guardian

“Dünyadaki en önemli akademisyenlerden biri olan Sandel, modern kamusal hayata egemen olan varsayımlardan biri olan, ahlaki ve dini yaklaşımların modern kamusal müzakerinin dışında tutulması gereken özel konular olduğu varsayımına saldırmaktadır.” Observer

“Profesör Sandel, kendi siyaset felsefesinin gücünü genel huzursuzluğumuzu arttırmak için kullanmaktadır.” The Times

“Sandel basite kaçmadan John S. Mill’i ve John Rawls’ı sadeleştirmeyi başararak en mükemmel akademik populizmi sergilemektedir. Sandel, sadece sağ ve sol arasındaki ayrımı değil aynı zamanda göz ardı edilemeyecek ahlaki inançlarımıza dayanan birey haklarından ve tercihlerinden öte hiçbir şeyi önemsemeyenler ve ortak iyi siyasetini benimseyenler arasındaki temel siyasal bölünmeyi açıklamaktadır.” Washington Post

Michael J. Sandel, Harvard Üniversitesi‘nde siyaset felsefesi profesörüdür. Liberalism and the Limits of Justice (Cambridge University Press, 1982, 2. Baskı, 1998), Democracy's Discontent (Harvard University Press, 1996), Public Philosophy: Essays on Morality in Politics (Harvard University Press, 2005), and The Case Against Perfection: Ethics in the Age of Genetic Engineering (Harvard University Press, 2007), Justice: A Reader (Oxford University Press, 2007) What Money Can't Buy: The Moral Limits of Markets (Farrar, Straus and Giroux, 2012) dahil olmak üzere çok sayıda kitabın yazarı ve editörüdür. Kitapları on dokuz dile çevrilmiştir. 1980’den beri Harvard Üniversitesi’nde siyaset felsefesi dersini vermektedir. Harvard’ın en popüler ve etkileyici derslerinden biri olan Sandel’in “Adalet” dersine her yıl binlerce öğrenci kayıt yaptırmaktadır. Bu ders, 2009 yılında Harvard Üniversitesi tarafından www.justiceharvard.org adresinde interaktif katılıma uygun hale getirilmiştir.

Michael J. Sandel Kitapları - Eserleri

  • Adalet
  • Paranın Satın Alamayacağı Şeyler
  • Liberalizm ve Adaletin Sınırları

Michael J. Sandel Alıntıları - Sözleri

  • Bir tüketici malı gibi eğitimi satma bir çeşit yozlaşmadır. (Adalet)
  • Hepimiz hazzı arar, acıdan kaçarız. (Adalet)
  • Her şeyin satılık olduğu bir toplum mu istiyoruz?Ya da piyasanın giremeyeceği ve paranın satın alamayacağı belli ahlaki ve kamusal şeyler var mıdır? (Paranın Satın Alamayacağı Şeyler)
  • Doğruyu söyleme ödevi, sadece doğruyu hakedenlere uygulanır. (Adalet)
  • Tatmin olmamış Sokrates olmak tatmin olmuş aptal olmaktan daha iyidir. (Adalet)
  • Akıl kapasitemiz, özgürlük kapasitemiz ile ilişkilidir. İkisi birlikte belirleyicidir ve bizi hayvanlardan ayırır. Bu iki kapasite, bizi arzularına dayanan yaratıklar olmaktan daha öteye taşır. (Adalet)
  • Bir toplumun adil olup olmadığını sormak, hak ettiğimiz gelirin, sorumlulukların ve hakların, güçlerin ve fırsatların, makamların ve rütbelerin nasıl dağıtıldığını sormaktır. (Adalet)
  • Para artan ölçüde siyasal güç, kaliteli sağlık hizmeti, suçun yoğun olduğu bölgelerden uzak güvenli bir mahallede ev satın alma, başarısız olanlardan ziyade seçkin okullara giriş hususlarında daha çok etkili olmaya başladığı için gelir eşitsizliği daha da çok önemli olmaktadır. Tüm iyi şeylerin alınıp satıldığı bir yerde para sahibi olmak dünyadaki tüm farkı yaratmaktadır. Hayattaki bazı iyi şeyler piyasada alıp satılan şeylere dönüştürülürse yozlaşırlar ve alçalırlar. Çünkü piyasa sadece şeyleri dağıtmaz aynı zamanda değiş tokuş edilen bu şeylere yönelik belirli tutumları ifade eder ve bu tutumları yüceltir. Kitap okumaları için çocuklara para ödemek, onları daha fazla kitap okumaya sevk edebilir. Fakat bu tutum çocuklara kitap okumanın içkin bir tatmin kaynağı olmaktan çok bir angarya olduğunu da öğretebilir. Piyasa ekonomisi mi yoka piyasa toplumu mu istiyoruz? Piyasa kamusal hayatta ve insanlar arası ilişkilerde nasıl bir yol oynamalıdır? Hangi şeylerin alınıp satılacağına, hangi şeylerin piyasa dışı değerler tarafından yönlendirilmesi gerektiğine nasıl karar verebiliriz? Paranın hükmünün nerede yürümemesi gerekir? Son yıllarda piyasa ve piyasa odaklı düşünme, piyasa dışı normların yönlendirmesi gereken hayat katmanları yayıldı. Gittikçe, ekonomin konusu olmayan şeylere bir fiyat koyuyoruz. (Paranın Satın Alamayacağı Şeyler)
  • Reklamcılık, insanları bir şeyleri istemeye ve bu arzularını tatmin etmeye teşvik eder. Eğitim ise insanları arzuları üzerine eleştirel düşünmeye, onları sınırlamaya ya da ahlaken daha üstün bir seviyeye taşımaya teşvik eder. Reklamcılığın amacı tüketiciler yetiştirmektir; Devlet okullarının amacı ise vatandaşlık bilinci kazandırmaktır. Çocukluğun çok büyük bir kısmı tüketici toplum için temel eğitimi içerdiğinden, öğrencilere etraflarındaki dünya hakkında eleştirel düşünebilen vatandaşlar olmalarını öğretmek kolay değildir. Çok sayıda çocuğun markalarını, orijinal baskılı kiyafetlerin, logoların ayaklı panosu olarak okula geldiği bir zamanda okulların, tüketici etiğinin içine batmış popüler kültürden uzak durması daha da önem kazanmakta ve gittikçe zorlaşmaktadır. (Paranın Satın Alamayacağı Şeyler)

Yorum Yaz