Randevu Krizi Üzerine

Ülke genelinde olduğu gibi Mardinimizde de faaliyet gösteren güzide derneklerimiden biridir MÜSİAD! Ülke ekonomisine olduğu gibi şehrimizin de ekonomisine küçümsenmeyecek katkıları olan bu kuruluşumuzun Mardin ayağındaki etkinliklerini mesleğim icabı yakinen takip etmekteyim. Bu takip ise bu kuruluşun temsilcilerini yakinen tanımama da vesile olmuştur.

Son günlerde haber sayfaları ve gazetelere konu olan Nusaybin’de yapılan MÜSİAD’ın ‘Dost Meclisi’ toplantısıyla ilgili olarak yaşananların tanıklarından biri de benim diyebilirim. 

Her ilçede olduğu gibi Nusaybin’de de yapılması planlanan bu etkinliğe Nusaybin Kaymakamı’nın katılmamasıyla alakalı yaşananları, yaptığımız haberlerle sizlere de ulaştı. Bizzat tanık olduğum randevu girişimlerinin sonuç vermemesinin ardından ilçe kaymakamı olmadan gerçekleştirilen toplantıyla ilgili olarak yapılan haberler üzerine, Nusaybin Kaymakamımızın yapmış olduğu yazılı basın açıklamasını okurken güldüğümü itiraf etmeliyim. Şahit olduğunuz bir konuyla ilgili olarak yapılan kaçamak açıklamaları duyarsanız, eminim ki bunu sizler de komik bulup, gülersiniz.

Kaymakam Bey’in yapmış olduğu yazılı açıklama üzerine, MÜSİAD yetkilileri ise randevu taleplerinin hangi şahısların kaymakamlık özel kalemine bizzat gittiğini ve son olarak dernek başkanının hangi saat ve dakikada, hangi telefon ve kimlerle konuşarak randevu talep etmek istediklerini açıkladı. Her iki tarafın yapmış olduğu açıklamalara dikkat etmeden bile bakarsanız mevcut durumun ne olduğunu anlarsınız.

Neyse!

Beni asıl ilgilendiren konu Kaymakam ile MÜSİAD arasında yaşanmış olan randevu krizi değildir. Ben bu krizin taraflarından biri de değilim ve birisinin tarafı da değilim. Ancak; halka hizmet etmekle yükümlü makamları işgal edenlerin bu makamları layıkıyla temsil etmeleri gerektiğini arzulayan ve arzularının takipçisi olan bir gazeteciyim. Bu bağlamda Sayın Kaymakamımızın yaptığını yanlış buluyorum. Bir kaymakam davet edileceği ya da davet edildiği bir etkinliğe bilemeyeceğimiz bir görev hassasiyetiyle gitmeyebilir. MÜSİAD’ı bir kenara bırakın, kapısı tüm halka açık olması gereken bir makamın temsilcisinin yapması gereken, nazik bir üslupla yapılan ya da yapılacak olan daveti reddetmektir diye düşünüyorum.

Randevu taleplerine duyarsız kalmak, telefon aramalarına karşılık vermemek ve yaşanan bu sıkıntının ardından ortaya çıkarak bana böyle bir talep gelmedi demek, olacak iş değildir. Nusaybin gibi hassas ve bir o kadar büyük olan bir ilçeye kaymakam olmak, bu makamda ustalaşmış olmanın bir göstergesidir diye düşünüyorum. Acemilik devresini çoktan bitirmiş olduğunu düşündüğüm Sayın Kaymakamımıza, böylesine bir acemiliği yakıştıramıyorum doğrusu…

Devletin kurumları ile demokrasimizin vazgeçilmez unsurları olan tüm sivil toplum örgütleri barışık olmalıdır. Yaşanan bu sıkıntının bir an önce giderilmesi adına her iki tarafın da bir başka ‘Dost Meclisi’nde bir araya gelmelerini arzuyla umuyorum.