Sarı Siyah Bursa - Ahmet Nacar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sarı Siyah Bursa kimin eseri? Sarı Siyah Bursa kitabının yazarı kimdir? Sarı Siyah Bursa konusu ve anafikri nedir? Sarı Siyah Bursa kitabı ne anlatıyor? Sarı Siyah Bursa PDF indirme linki var mı? Sarı Siyah Bursa kitabının yazarı Ahmet Nacar kimdir? İşte Sarı Siyah Bursa kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Ahmet Şerif İzgören

Yazar: Ahmet Nacar

Yayın Evi: İzgören Yayınları

İSBN: 9786055286170

Sayfa Sayısı: 136

Sarı Siyah Bursa Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İki usta kalem Ahmet Nacar ve Ahmet Şerif İzgören'den yine ortak bir çalışma, yine mizah dolu nostalji.

Ahmet Nacar ve Ahmet Şerif İzgören'in kaleme aldıkları, çizimlerini Sait Munzur'un yaptığı mizah ve duygu dolu Sarı Siyah'ın devamı niteliğindeki bu kitapta, iki can dostunun, Bursa'da başlayan yeni hayatlarında yaşadıkları haylaz ama masum, düşündürücü ama komik, sıcak, coşkulu, hareketli anılarını okurken çocukluğunuza gidecek, yine kahkahalara boğulacaksınız.

Akıl vermesini sever insanoğlu. Bir sürü fikrim de hazırda beklerken üstelik, içimden geçen şu: Herkes bugüne kadar hangi tohumu, hangi fidanı biriktirdiyse eksin bir yerlere. Daha çok güzellik, keyif, tebessüm dallarda sallansın, gölgesi olsun insanların. Çocuklar ayağını basacak bir karış toprak, çimen bulsunlar, çiçekleri koklasınlar, dalında erik, kiraz görsünler; varsın dalından düşsünler bir ayva ağacının. Hiç değilse daha sahici, daha elle tutulur olur hayatları.

Artık Bursa'dayız Şerif'imle. Bir sürü yeni arkadaş, yeni site, yeni paylaşım gruplarımız var; yeni oyunlar içinde yeni kahramanlarız. Bugünlerden farkımız; elle tutulur, gözle görülür, tadı, tuzu, rengi, kokusu olan şeylerdi yaşadıklarımız. Kendinizi bulacağınız satırlarda, kendi satır aralarınızı yazacaksınız okurken. Gülümseyeceksiniz; sahici, sesli ve içten.

-Ahmet Nacar-

(Tanıtım Bülteninden)

Sarı Siyah Bursa Alıntıları - Sözleri

• Şimdilerde ne kızım Oya ne de Şerif’imin kızları Nisan ve Simin, bilgisayar ve televizyonlara sığdırılmış çoğu çocuktan farklı yaşamıyorlar hayatı.
• Sanal hayatlar ekildi yıllardır, sanal çocukların hasat zamanlarını yaşıyoruz.
• İyi insanlar var kitapta masal gibi Gerçekten hepsi iyi insanlardı Çok az kaldılar..
• Bir öğleden sonraydı, babam, “Kardeşini de senin okula yazdırıyoruz” dedi. “O zaman benim gitmeme gerek kalmaz” manasındaki bakışıma aldırmadan devam etti: “Sen ne dersin?” Hoppala! Babam bana soruyor! Gerçekten de bunu demiş adamdır babam. Ne denir ki bu durumda? Bildiğim, ilköğretim mecburi. Hani köyde falan otursak, inekti tarlaydı derken zaman geçer, insan evlenir, sonra da köy okuluna gönüllü gidip okuma yazmayı da söker, yaşar gider. Ama Bursa’nın göbeğinde mecbur gidecek. Zaten seçenek olsa, ben gitmezdim. Benim ne suçum vardı! “Tabii yazdıralım baba, Aytül de okusun” demeyecek kadar da vicdan sahibi olduğumdan şunu dediğimi hâlâ hatırlarım: “Bence çok başarılı olur!”
• Eşim Meltem’e “İkinci çocuğun zamanı geldi değil mi?” dedim, “Ben düşünmüyorum ikinciyi” dedi, “Ben ikinciyi yapacağım da, senden mi olur başkasından mı karar ver” dedim, “Olur yapalım” dedi Meltem.
• Sonradan öğrendim; aslında dürüst olduğunda, insanca davrandığında kimseden teşekkür beklemeyecekmişsin. Çünkü hayat adil değil ama hayatın kendi içinde ilginç bir adaleti var; insanlar unutmuyorlar ve karşılığını bir gün, birkaç iyi dost olarak alıyorsun.
• Kılıçlar tahtadandı, tüfekler plastik ama üç boyutluydu. Kimseye zarar vermeyen yaylarımız, oklarımız vardı.

Sarı Siyah Bursa İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitabı beğendim ve diğer okurlara da tavsiye ediyorum. Memleketim Bursa’nın, yazarların yaşadığı zamanlarda nasıl olduğu konusunda pek çok bilgi edindim. Kitabın yazarları olan iki iyi arkadaş, birbirlerine ve çocuklarına hatıra kalabilecek en güzel şeyi yapmışlar. Beraber kitap yazmışlar :) Sadece kitapta ufak derecede de olsa kafama takılan konu, kitabın yazarlarının isimlerinin kısmen aynı olmasıyla ilgili olarak bazı kısımlarda hangi yazarın hangi anısını okuduğumu karıştırdığım zamanlar oldu. Hepsi bir yana, kitaptaki son söz kısmını okurken bir garip oldum. O son söz tek başına bile yeterliydi. Son söz ile kitabı çok etkilenerek bitirdim. (PelinC.)

Ormanın yeşil, denizin mavi, gökyüzünün berrak olduğu yıllara, çocukluğumuzun dudağımızın kenarında dondurma bulaşığı, cebimizde az kuruş, yüreğimizde çok umudun kol gezdiği yıllarına bir seyahat. Dudağına geçmişin özlemini asmak isteyenler için güzel bir durak. (SS)

Bir Bursalı olarak fena bulmadım kitabı.Okuması kolay, Seyirlik bir kitap. Çocukluk yıllarından başlayarak Bursa'ya gelişleri ve pek çok semtte yaşanmış aile, çevre ilişkilerine gençlik kitabı havasında değinilmiş. Bu açıdan Bursa'nın birçok yüzü olduğunu göstermiş. Bununla birlikte İzmir'den beraber göçtükleri arkadaşları ve onların tecrübeleri de kitaba ayrı bir renk katmış. (Ali Osman Sarı)

Sarı Siyah Bursa PDF indirme linki var mı?

Ahmet Nacar - Sarı Siyah Bursa kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sarı Siyah Bursa PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ahmet Nacar Kimdir?

Ahmet Nacar Kitapları - Eserleri

• Sarı Siyah
• Sarı Siyah Bursa
• Karınca Kırk Olunca

Ahmet Nacar Alıntıları - Sözleri

• "Eğer, zamanı değiştirecek kadar güçlü değilseniz, neden zamanla değişmeyi denemiyorsunuz." WİNSTON CHURCHILL (Karınca Kırk Olunca)
• Bir öğleden sonraydı, babam, “Kardeşini de senin okula yazdırıyoruz” dedi. “O zaman benim gitmeme gerek kalmaz” manasındaki bakışıma aldırmadan devam etti: “Sen ne dersin?” Hoppala! Babam bana soruyor! Gerçekten de bunu demiş adamdır babam. Ne denir ki bu durumda? Bildiğim, ilköğretim mecburi. Hani köyde falan otursak, inekti tarlaydı derken zaman geçer, insan evlenir, sonra da köy okuluna gönüllü gidip okuma yazmayı da söker, yaşar gider. Ama Bursa’nın göbeğinde mecbur gidecek. Zaten seçenek olsa, ben gitmezdim. Benim ne suçum vardı! “Tabii yazdıralım baba, Aytül de okusun” demeyecek kadar da vicdan sahibi olduğumdan şunu dediğimi hâlâ hatırlarım: “Bence çok başarılı olur!” (Sarı Siyah Bursa)
• Yalnızlık kendi soluğunu duymaktır. Kendi soluğunu kendi dinlemek, olanları kendine söylemektir. Pek çok şeyi bildiğin halde yalnızca gülümsemek, bir başına yürümektir. kendine yetebilmek değil, kendine yetmek zorunda olduğunu hissetmektir. (Karınca Kırk Olunca)
• O yıllarda televizyonlarımız siyah beyaz, ama dünyalarımız renkliydi. Önlükler simsiyah, ama düşünceler pırıl pırıldı. Denize açılan daha az insan vardı belki; ama deniz yemyeşil kokar ve gökyüzünün mavi buğusuna karışırdı. Komşu komşuyu gördüğü zaman baş çevirmezdi; tebessüm ise henüz karaborsaya düşmemişti. Kuşlar, belki inanmayacaksınız ama, insandan kaçmazlardı. (Sarı Siyah)
• Cocukluk anıları denince , şüphesiz hepimizin aklına pek çok şey gelir .Kimini hatırladığımizda bugün bile mutlu olur ."iyi ki yaşamınız "!deriz .Bazılarını ise hatırladığımizda,"Keske yapmasaymisiz!demek için artık geç kalmisizdir. (Sarı Siyah)
• "hayatta iki şey için öğrendim demeyeceksin: ilki şoförlük, ikincisi eş olmak. (karı- koca) ne zaman "öğrendim" derseniz, bilin ki, yoldan çıkmanız çok yakındır." (Karınca Kırk Olunca)
• İki ayrı ses, iki ayrı gülüş, iki ayrı geçmiş ve bu yollar gün gelmiş kesişmiş. Bir güzel ses olmuş gökyüzüne yayılmış; dinlenesi bir masalmış; bir sarı, bir siyahmış... (Sarı Siyah)
• "hayatta iki şey için öğrendim demeyeceksin: ilki şoförlük, ikincisi eş olmak. (karı- koca) ne zaman "öğrendim" derseniz, bilin ki, yoldan çıkmanız çok yakındır." (Karınca Kırk Olunca)
• Sanal hayatlar ekildi yıllardır, sanal çocukların hasat zamanlarını yaşıyoruz. (Sarı Siyah Bursa)
• hayatta iki şey için öğrendim demeyeceksin: ilki şoförlük, ikincisi eş olmak. (karı- koca) ne zaman "öğrendim" derseniz, bilin ki, yoldan çıkmanız çok yakındır (Karınca Kırk Olunca)
• Sonradan öğrendim; aslında dürüst olduğunda, insanca davrandığında kimseden teşekkür beklemeyecekmişsin. Çünkü hayat adil değil ama hayatın kendi içinde ilginç bir adaleti var; insanlar unutmuyorlar ve karşılığını bir gün, birkaç iyi dost olarak alıyorsun. (Sarı Siyah Bursa)
• hayatta iki şey için öğrendim demeyeceksin: ilki şoförlük, ikincisi eş olmak. (karı- koca) ne zaman "öğrendim" derseniz, bilin ki, yoldan çıkmanız çok yakındır." (Karınca Kırk Olunca)
• Akılları pazara çıkarmışlar gene herkes kendi aklını seçip almış. (Karınca Kırk Olunca)
• Kılıçlar tahtadandı, tüfekler plastik ama üç boyutluydu. Kimseye zarar vermeyen yaylarımız, oklarımız vardı. (Sarı Siyah Bursa)
• Eşim Meltem’e “İkinci çocuğun zamanı geldi değil mi?” dedim, “Ben düşünmüyorum ikinciyi” dedi, “Ben ikinciyi yapacağım da, senden mi olur başkasından mı karar ver” dedim, “Olur yapalım” dedi Meltem. (Sarı Siyah Bursa)
• En eski dostumla, Hacivat'la Karagöz'ün, Kavuklu'yla Pişekar'ın dünyasında, sizler için bir sarı, bir siyah olduk. O zaman da birlikte gülerdik, bugün de sizler için bir olduk. Ne yaşadıysak, nelere şahit olduysak alt alta dizip ailelerimizin sevgisi ve arkadaşlarımızın gülüşüyle süsleyip sofraya koyduk. BAZEN KARDEŞ DOĞULUR, BAZEN PAYLAŞILAN ZORLUKLAR VE TÜM YAŞANANLARLA KARDEŞ OLUNUR. (Sarı Siyah)
• "Hayatta iki şey için öğrendim demeyeceksin: ilki şoförlük, ikincisi eş olmak. (karı- koca) ne zaman "öğrendim" derseniz, bilin ki, yoldan çıkmanız çok yakındır." (Karınca Kırk Olunca)
• İyi insanlar var kitapta masal gibi Gerçekten hepsi iyi insanlardı Çok az kaldılar.. (Sarı Siyah Bursa)
• Bir sarı, çilli yüzlü, mavi gözleri sıtma görmemiş sesi; yanındaysa bir siyah, esmer yüzü, gülünce kaybolan gözü ve bitmeyen sözü. Gök kubbeye bir çift ses olup çıkan ne kadar dost sesi varsa kol kola girmiş, biz de iki ses, iki gülüş ve yan yana iki arkadaş: sarı, siyah... (Sarı Siyah)
• hayatta iki şey için öğrendim demeyeceksin: ilki şoförlük, ikincisi eş olmak. (karı- koca) ne zaman "öğrendim" derseniz, bilin ki, yoldan çıkmanız çok yakındır." (Karınca Kırk Olunca)