tatlidede

Sartre'ın Lavabosu - Mark Crick Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sartre'ın Lavabosu kimin eseri? Sartre'ın Lavabosu kitabının yazarı kimdir? Sartre'ın Lavabosu konusu ve anafikri nedir? Sartre'ın Lavabosu kitabı ne anlatıyor? Sartre'ın Lavabosu PDF indirme linki var mı? Sartre'ın Lavabosu kitabının yazarı Mark Crick kimdir? İşte Sartre'ın Lavabosu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 28.05.2022 09:00
Sartre'ın Lavabosu - Mark Crick Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Mark Crick

Çevirmen: Gülden Şen

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750712722

Sayfa Sayısı: 112

Sartre'ın Lavabosu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Edebiyatın "usta" yazarlarından, evdeki her türlü tamiratı kendiniz yapabilmeniz için yararlı bir kitap! 

Eğer büyük yazarlar, kalemlerini "kendi işini kendin yap" kılavuzu yazmakta konuştursalardı, sonuç nasıl olurdu? Örneğin Sartre, "bulantı" yaratacak kadar tıkanmış lavaboları açma metodu, Hemingway ise "yaşlı adam" için duvar kâğıdı yapıştırma yöntemi yazsaydı? 

Bir Milan Kundera kahramanının, dikizlenmeyi cama macun çekerken tecrübe ettiğini düşünün ya da erotik edebiyatın başyapıtlarını vermiş Anaïs Nin'in, bu kez marifetlerini panel kapı boyamada konuşturduğunu, hem de aynı cüretkârlık, aynı hassasiyetle..

Kafka'nın Çorbası adlı kitabıyla tanıdığımız Mark Crick, elinizdeki kitapta Dostoyevski'den Beckett'e, Goethe'den Duras'a, edebiyat tarihinin on dört dev isminin en ünlü yapıtlarını alıp, günlük hayatımızın en sıradan işlerine uyarlamış. 

Tabii ki her birine ironinin akıl dolu merceği ardından bakarak... 

Bu kitabın "dayanılmaz hafifliği" sizi kendinizden geçirecek ve "uğultulu tepeler"de bir gezintiye çıkaracak...

Üstelik kahkahalarla güldürerek...

(Tanıtım Bülteninden)

Sartre'ın Lavabosu Alıntıları - Sözleri

  • Kıpırdamadan duruyorum. İlerleyemiyor, karanlıkta gözlerimi kırpıştırıyorum. Önümdeki kapının gözetleme deliğinden ufacık beyaz bir ışık parlıyor, sonra kararıyor. Birisi izliyor, hareket etmemi bekliyor, ama edemiyorum. Tıkanıklık benim.
  • CONNOR: Söyle bana. Sana hep soracaktım. Kendini asmanı engelleyen nedir? GODARD: O da bana bunu sorardı eskiden. Bebekten sonra... Ondan önce... Önce... Ben hep geç geliştim.
  • Puşkin Georges d' Anthes'i karısının sevgilisi olmakla suçladığında, iki adam düello yapmışlardı. Çocukluğundan beri ilk kez kıskançlık sızıları hisseden Tomas macun ıspatulasını almak için atıldı, ama Puşkin'deki tutku onda olmadığı için macunu kesip çerçeveye yapıştırmaya devam etti. Bir yandan da penceredeki Odile'i aklından uzaklaştırmaya çalışıyordu.Kırık cam değiştirilmişti ya Odile'in indirdiği darbe yalnızca bir camdan fazlasını kırmış ve oncam kırığı, çerçevesinin dışına yayılarak, tıpkı bir fay hattı gibi Tomas'ın dünyasının tüm gücünü içine çekmekteydi.
  • İnsanlığın çektiği çilelerin uzun ve garip kataloğunun da kendi hiyerarşisi var. Sel ve açlık, veba ve salgın, deprem ve yanardağ patlaması hikâyeleri bizi haklı olarak heyecanlandırarak, en saygın anlatılarımızın dikkatini, hükümetlerimizin ilgisini, hayır kurumlarının cömertliğini cezbeder. Buna rağmen, kaderini bağlı bulunduğu otoritenin kaçınılmaz ve öngörülmez gazabını dostu ve komşusuyla, yurttaşı ve vatandaşıyla paylaşan bireyin çilesi, kendi mahvının tohumlarını yalnızca kendisinin beslediğini bilen birinin gerçek ıstırabı ve kederiyle karşılaştırılabilir mi?
  • İnsanlar sınıf ve ayrıcalığın önümüze çıkardığı engelleri görmemekle ne kadar aptallık ediyorlar.
  • Beni asıl duygusallaştıran ve çevremdeki dünyayı cennete çeviren, izolasyon macununun ay ışığında mavi beyaz parlamasıydı.
  • Tıkanıklığın kaynağına yaklaşırken burnuma çürük su kokusu doluyor. Tıkanıklık her tarafta. Artık tıkanıklığın tadını alabiliyorum. Tıpkı ağzımda, gözlerimde, kulaklarımda kalmış ölü ve gömülmemiş bir şey gibi. Midem kalkıyor.
  • İnsanların birbirleri için taşıdığı anlamın azlığı karşısında kalbimi paralayıp zavallı kafamı dövebilirdim.
  • İnsanlar sınıf ve ayrıcalığın önümüze çıkardığı engelleri görmemekle ne kadar aptallık ediyorlar.

Sartre'ın Lavabosu İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Şahane eğlenceli bir eser. :) Sartre'in Lavabosu ünlü yazarların tamiratlarla üslubu bize anlatılıyor. Hemingway ile duvar kağıdı yapıyorsunuz. Hemingway'in öyküsündeki anlatımları direk yazar günümüz teknolojisi ile bize anlatmış. Goethe'nin Genç Werther'i gibi Goethe'i anlatırken günlük olarak anlatmış tamirat işini, Sartre'de ise mükemmel felsefik lavabo tıkanması anlatılmış hele ki Beckett'in Godot Beklerken eserindeki gibi çekmece tamiratını yazar tiyatro ile anlatmış. Kısacası yazarların üslubunu ve yazdığı türe göre tamiratlar yazmış Mark Crick. Anais Nin ile ilgili olan bölüm gerçekten kışkırtıcıydı. Anais Nin nasıl bir yazar çok merak ettim. Her bölümde ise mükemmel resimler var konuyu resmeden. Picasso, Van Gogh ve farklı ressamlarla da süslenmiş. Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sı Banyo'ya fayans döşemek ile öyle güzel ki. Her konusu, yazarı çok güzel. Farklı bir kitap. İçindeki yazarlar Hemingway, Dostoyevski, Sartre, Kundera, Murakami, Allen Poe, Goethe, Beckett, Nin ve 3 farklı isim daha... İyi okumalar... (insan_okur)

Sartre'ın Lavabosu PDF indirme linki var mı?

Mark Crick - Sartre'ın Lavabosu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sartre'ın Lavabosu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Mark Crick Kimdir?

Mark Crick, edebi parodileri Kafka's Soup ve Sartre's Sink ile tanınan İngiliz yazar ve fotoğrafçı. Kronik astım hastası Mark Crick çocukluğunu Basildon'da geçirdi. Warwick Üniversitesi ve Londra Üniversitesi'nde edebiyat bölümünde okudu.

Mark Crick Kitapları - Eserleri

  • Kafka'nın Çorbası
  • Sartre'ın Lavabosu
  • Machiavelli'nin Bahçesi

Mark Crick Alıntıları - Sözleri

  • İnsanların birbirleri için taşıdığı anlamın azlığı karşısında kalbimi paralayıp zavallı kafamı dövebilirdim. (Sartre'ın Lavabosu)
  • Tıkanıklığın kaynağına yaklaşırken burnuma çürük su kokusu doluyor. Tıkanıklık her tarafta. Artık tıkanıklığın tadını alabiliyorum. Tıpkı ağzımda, gözlerimde, kulaklarımda kalmış ölü ve gömülmemiş bir şey gibi. Midem kalkıyor. (Sartre'ın Lavabosu)
  • Puşkin Georges d' Anthes'i karısının sevgilisi olmakla suçladığında, iki adam düello yapmışlardı. Çocukluğundan beri ilk kez kıskançlık sızıları hisseden Tomas macun ıspatulasını almak için atıldı, ama Puşkin'deki tutku onda olmadığı için macunu kesip çerçeveye yapıştırmaya devam etti. Bir yandan da penceredeki Odile'i aklından uzaklaştırmaya çalışıyordu.Kırık cam değiştirilmişti ya Odile'in indirdiği darbe yalnızca bir camdan fazlasını kırmış ve oncam kırığı, çerçevesinin dışına yayılarak, tıpkı bir fay hattı gibi Tomas'ın dünyasının tüm gücünü içine çekmekteydi. (Sartre'ın Lavabosu)
  • Hem zaten evren dediğin nedir ki? Yalnızca bitip tükenmeden dolanıp durduğumuz sonsuz bir kavşak ve yapabileceğimiz hiçbir şey de yok. Ölmek için yaşıyoruz. İşte bu kadar. (Kafka'nın Çorbası)
  • CONNOR: Söyle bana. Sana hep soracaktım. Kendini asmanı engelleyen nedir? GODARD: O da bana bunu sorardı eskiden. Bebekten sonra... Ondan önce... Önce... Ben hep geç geliştim. (Sartre'ın Lavabosu)
  • Çünkü kimse seni anmayacak işinle. Gümrüğün olağandışı güzellikler saklarmış, Ve gelecekte hacılar hikayelerle ödeyecekler vergilerini.'' (Kafka'nın Çorbası)
  • Kıpırdamadan duruyorum. İlerleyemiyor, karanlıkta gözlerimi kırpıştırıyorum. Önümdeki kapının gözetleme deliğinden ufacık beyaz bir ışık parlıyor, sonra kararıyor. Birisi izliyor, hareket etmemi bekliyor, ama edemiyorum. Tıkanıklık benim. (Sartre'ın Lavabosu)
  • İnsanlar sınıf ve ayrıcalığın önümüze çıkardığı engelleri görmemekle ne kadar aptallık ediyorlar. (Sartre'ın Lavabosu)
  • Evrenin merkezinde olduğumuzu sanıyoruz ama değiliz. Hem zaten evren dediğin nedir ki? Yalnızca bitip tükenmeden dolanıp durduğumuz sonsuz bir kavşak ve yapabileceğimiz hiçbir şey de yok. Ölmek için yaşıyoruz. İşte bu kadar. (Kafka'nın Çorbası)
  • Beni asıl duygusallaştıran ve çevremdeki dünyayı cennete çeviren, izolasyon macununun ay ışığında mavi beyaz parlamasıydı. (Sartre'ın Lavabosu)
  • Hiç bir şey ziyan edilmiyordu. Tavaya taze yağ kondu. Süzülmüş porcini mantarları, cızırdayarak etlerindeki suyla mücadele eden kızgın yağın üstüne kaydılar. Aşçı porcinilerin sesini bir kapakla bastırdı. Kapağın altında buhar yoğunlaşıp tavaya damlayarak, bir yağmur döngüsü oluşturdu. (Kafka'nın Çorbası)
  • "Evrenin merkezinde olduğumuzu sanıyoruz ama değiliz. Hem zaten evren dediğin nedir ki? Yalnızca bitip tükenmeden dolanıp durduğumuz sonsuz bir kavşak ve yapabileceğimiz hiçbir şey de yok. Ölmek için yaşıyoruz. İşte bu kadar." Mark Crick/Kafka'nın Çorbas (Kafka'nın Çorbası)
  • İnsanlar sınıf ve ayrıcalığın önümüze çıkardığı engelleri görmemekle ne kadar aptallık ediyorlar. (Sartre'ın Lavabosu)
  • İnsanlığın çektiği çilelerin uzun ve garip kataloğunun da kendi hiyerarşisi var. Sel ve açlık, veba ve salgın, deprem ve yanardağ patlaması hikâyeleri bizi haklı olarak heyecanlandırarak, en saygın anlatılarımızın dikkatini, hükümetlerimizin ilgisini, hayır kurumlarının cömertliğini cezbeder. Buna rağmen, kaderini bağlı bulunduğu otoritenin kaçınılmaz ve öngörülmez gazabını dostu ve komşusuyla, yurttaşı ve vatandaşıyla paylaşan bireyin çilesi, kendi mahvının tohumlarını yalnızca kendisinin beslediğini bilen birinin gerçek ıstırabı ve kederiyle karşılaştırılabilir mi? (Sartre'ın Lavabosu)

Yorum Yaz