tatlidede

Şimdi Benimsin - Güneş Demirel Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Şimdi Benimsin kimin eseri? Şimdi Benimsin kitabının yazarı kimdir? Şimdi Benimsin konusu ve anafikri nedir? Şimdi Benimsin kitabı ne anlatıyor? Şimdi Benimsin PDF indirme linki var mı? Şimdi Benimsin kitabının yazarı Güneş Demirel kimdir? İşte Şimdi Benimsin kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 28.05.2022 01:00
Şimdi Benimsin - Güneş Demirel Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Güneş Demirel

Yayın Evi: Ephesus Yayınları

İSBN: 9786055358907

Sayfa Sayısı: 564

Şimdi Benimsin Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kötü bir başlangıçtı onlarınki. Ne Elif hak etmişti başına gelenleri, ne de Fırat istemişti böyle olmasını. Bir gecede hayatlar değişmiş, hayaller yıkılmıştı...

Zaman unutturabilir miydi kötü anıları? Affedebilir miydi günahı?

Haksızlıkların en büyüğünü yaşayan Elif, ailesi tarafından dışlanırken, felaketi olan insanlar tarafından sarıp sarmalanır. Her geçen gün nefret ateşiyle bilense de, hayata tutunmaya çalışır.

Fırat ise pişmanlıkları ve vicdanı ile savaşırken, Elif’in masumiyetine ve güzelliğine yenilir. Gün geçtikçe ilmek ilmek her hücresine işler Elif. Artık Fırat için hayatın amacı, affedilmek ve kara sevdasına karşılık bulabilmektir.

İki töre mahkûmunun hayat yolculuğuna eşlik ederken, hem yüreğiniz acıyacak, hem de dev bir aşka tanık olacaksınız.

Şimdi Benimsin Alıntıları - Sözleri

  • "Çok kötü bile olsa filmi sonuna kadar seyrederim ben, kaldı ki film çok güzel." dedim ve kalkmadım. "O zaman ağlama!" Dönüp ters ters baktım ona. Sonra yine filme dikkatimi verdim. Bir güldüm bir ağladım. Ama nihayetinde filmi izledim. Hayat da böyle değil miydi zaten? Bir dakika önce ağlarken, bir dakika sonra gülebiliyorduk.
  • İşte böyle başlamıştı onların gezintileri. Altı sene kadar gezmişlerdi. Döndüklerinde yüzlerinde tuhaf bir huzur vardı. Elif'in ruhu rahatlamıştı sanki. Sonra hayatlarını İstanbul'da geçirmeye devam ettiler. Ama gün gelmiş her yer bembeyaz olmuştu. Kar taneleri yere düşlerken, başka biri göğe yükselmişti.Fırat kocaman bir boşlukla uyanmıştı. Elif yoktu. Uçuşan bir kar tanesi olmuştu Elif. Uykuda meleklere teslim etmişti kendini.kalbimde ki acının tarifi yoktu. Ali, Melek ve o sıralar on altı yaşında olan Çetin'in yüzünü unutamam. Ama Fırat... O başkaydı. Bir erkeğin böylesine ağladığını hiç görmemiştim. İşin daha da acıyanı neydi, biliyor musunuz? Annem ve babam sağdı. Seksenli yaşlarının ağırlığıyla Elif'in toprağı başındaydılar. Onlara sadece on dokuz yıl evlat olabilmiş yavrularının... Kalp ağrısı her yerdeydi. Ama en çok da Fırat'ın yüreğindeydi. Dayanamadı Fırat buna. Tam on bir ay sonra kavuştu Elif'ine. Yüzünde derin ve sakin bir tebessüm ile... Biz o zamanlar bir kez daha anlamıştık Fırat'ın sevdasını ve dinmeyen kalp ağrısını...
  • Beni uçurumun kenarına götüren de, oradan alan da sensin.
  • Yüzümü avuçlarının içine alıp, yanaklarımdaki yaşları sildi. Elimle ellerini ittiğimde, "Off!" diye inledi ama pes etmedi. Yine kavradı yüzümü. Gözlerine bakmamı sağladı. "Özür dilerim." "..." "Ağlama! Lütfen!" "Beni rahat bırak!" "Benimle tersleşme!" "Ne istiyorsun benden ya?" "Bunu anlamak o kadar zor değil, Elif!" "Hiçbir şey anlamak istemiyorum. Yeter artık!" "Seviyorum kızım seni! Böylw kalbimi acıta acıta seviyorum! Tamam mı?" Ellerimi kulaklarıma kapatmıştım. "Duymak istemiyorum! Sus artık!" "Asla! Bana böyle yapma. Uzak durma." "Sana ne zaman yakın oldum ki ben, Fırat? Söylesene kahrolası!" Fırat yine öfkelenmişti. "Kıskanıyorum, tamam mı? Değil elbiseyi, sana değecek her bakışı yakarım!" "Hastasın sen!" "Sadece âşığım! Sadece âşık! Ve bunun ne demek olduğunu, sen de zamanla anlayacaksın."
  • Peki ben neden hiç kimseye dur diyemiyorum? Yatağa uzanıyorum yine, dizlerimi karnıma çekip yastığıma gözyaşlarımı salıyorum. Umutsuzum artık. Yorgunum. En kötüsü de yaşadıklarıma ve yaşayacaklarıma tutsak. O pis herif aklıma geldikçe hiddetleniyorum. İçimdeki nefreti her geçen gün büyüterek yaşıyorum, buna ne kadar yaşamak denirse…
  • "çok seviyorum be Kenan.O böyle gülümseyen gözlerle bana baktığında diyorum ki 'öl be Fırat ' "
  • Ben seni öyle çok severim ki, bu ikimize de yeter.
  • ŞIMDI BENİMSİN Fırat kocaman bir boşlukla uyanmıştı. Elif yoktu. Uçuşan bir kar tanesi olmuştu Elif. Uykuda meleklere teslim etmişti kendini. Kalbimdeki acının tarifi yoktu. Ali, Melek ve o sıralar on altı yaşlarında olan Çetin'in yüzünü unutamam. Ama Firat.... O başkaydı. Bir erkeğin böylesine ağladığını hiç görmemiştim. İşin daha da acı yanı neydi, biliyor musunuz? Annem ve babam sağdı. Seksenli yaşlarının ağırlığıyla Elif'in toprağı başındaydı lar. Onlara sadece on dokuz yıl evlat olabilmiş yavrularının.. Kalp ağrısı her yerdeydi. Ama en çok da Fırat'ın yüreğindeydi. Dayanamadı Firat buna. Tam on bir ay sonra kavuştu Elifine. Yüzünde derin ve sakin bir tebessüm ile... Biz o zaman bir kez daha anlamıştık Fırat'ın sevdasını ve dinmeyen kalp ağrısını...
  • Zaman unutturabilir miydi kötü anıları? Affedebilir miydi günahı?
  • "İnsanoğlu her şeye nasıl da alışıyor zamanla. Hani derler ya; 'Allah acıyı dağlara vermiş, dağlar yerle bir olmuş. Sonra başka şeylere... En sonunda insana vermiş. İnsanoğlu o an ağlamış ama sonra dayanmış. Zamanla gülmüş."
  • İçince unutuluyor muydu sanki! Ne çaresizce bir çare!
  • Çok seviyorum be Kenan. O böyle gülümseyen gözlerle bana baktığında diyorum ki, ' Öl be Fırat'
  • Yüzümü avuçlarının içine alıp, yanaklarımdaki yaşları sildi. Elimle ellerini ittiğimde, ''Off!'' diye inledi ama pes etmedi. Yine kavradı yüzümü. Gözlerine bakmamı sağladı. ''Özür dilerim. ..'' Şimdi Benimsin ♡ Güneş Demirel.
  • Hayat öylesine kısaydı ki... Kötülüğün, nefretin, kinin sınırları ve sonu yoktu. En güzeli, yaşama aydınlık pencereden, aydınlık yürekle bakabilmekti.

Şimdi Benimsin İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Berbattı tiksinerek okudum. Bir kitaptan bu kadar nefret edeceğimi düşünmemiştim. Hiç kimse mi düşünmedi "ya Abi biz böyle kitap basıyoruz ama bunları küçük çocuklarda okuyacak, başka insanlarda okuyacak küçük büyük herkes okuyacak" hiç kimse mi düşünmedin bunu? Bu kitabı hiç kimseye tavsiye etmiyorum yazarı da, bu kitabı basan yayın evini de kınıyorum. Bu kitap resmen tecavüzü meşrulaştırıyor bunu okuyup da "Ay canım Fırat" ya da "ay canım Elif" diyen insanlar var ve bunu söyleyen 14-13 yaş arasındaki kızlar ki kendileri böyle bir olay yaşasın kesinlikle intihar ederlerdi böyle bir kitabı basına sunmak, böyle bir kitabı küçük büyük herkes okutmak gerçekten de kötü bir şey ki günümüz Türkiyesi'nde böyle olaylar çok fazla yaşanmakta üstüne üstlük kitapta tecavüzün üstünü "töre dedi" ya da "aşık oldum" diye kapatıyor. Bu çok saçma kimsenin bu kitabı okumasını önermiyorum. (Devrim)

Tecavüzü bu denli basitleştirerek bir aşk romanına dönüştürmesi ve üstüne üstlük yaşı da küçük kitleye hitap etmesi beni çok öfkelendirdi. 2015 yılında almışım bu kitabı. Benim de yaşım küçükmüş aldığımda. Okuduğumu hatırlamıyorum kitap kutularının içinde buldum... 564 sayfa. Ne anlatıyor? İnanın tam olarak aktaramam hep evde geçen konuşmalarla doluydu sayfalar o bunu dedi bu bunu dedi... Töre olayını çok yanlış yorumlamış yazar ve iller hakkında da çok fazla bilgisi yok sanırım. Kayseri dümdüz bir anadolu şehri öyle kısıtlamalar evlendirmeler daha kırsal bölgelerde oluyordur. Ayrıca hemşirelik mesleğini de neden küçümsemiş bilmiyorum. Ağa gelini hemşire olamaz doktor olsun NE ALAKA Bunlar ana konu dışında sinirlendiğim ve sevmediğm bazı noktalardı. Sevmedim demem hafif kalır aleni bir şekilde nefret ettim kitaptan. Beğenen insanların ruh hali pek yerinde değil bu açık ve net. Kesinlikle tartışmaya kapalı bir konu. Daha önce bırakın cinsel istismarı, şiddet bile görmemiş kimselerin böyle acı verici olayları, sırf yakışıklı, iri yarı karizmatik, zengin erkek figürü işliyor ve sonrasında "pişman" oluyor diye ağızlarından salyalar akıtarak okumalarından ölesiye tiksiniyorum! Bunu yazan insanlara en büyük cevap sanırım okumamak olur ama bu kadar çok satınca merakıma yenik düşmüşüm belli. Toksik kitap okuyorum, şaşırarak okuyorum üstelik yorumlamaktan hakaret etmekten de büyük bir zevk alıyorum. Ama yaşı küçükler bu açıdan bakamıyor duruma. Bizler gönül rahatlığı ve büyük bir bilinç ile "tecavüz sonrasında affedilecek ve pişmanlıkla telafi edilecek bir durum değildir" diyebiliyoruz ancak küçükler bunu "seviyor ama hem de bak ne kadar yakışıklı sonrasında aşık oldular" şeklinde yorumlayabiliyor. İşte bu kocaman bir "olumsuz örnek" oluşturacak bir kitap. Tehlikeli bir kitap. (Betül)

Şimdi Benimsin: Güneş Demirel’in kitaplarını çok seviyorum. Aslında olayın nasıl sonuçlanacağını en başta anlıyorsunuz ama anlatımı, kullandığı dil, betimlemeleri o kadar iyi o kadar gerçekçi ki bir solukta okuyabilirsiniz. #güneşdemirel kitap/simdi-benimsin--25490 yazar/gunes-demirel (Valencia)

Şimdi Benimsin PDF indirme linki var mı?

Güneş Demirel - Şimdi Benimsin kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Şimdi Benimsin PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Güneş Demirel Kimdir?

Güneş Demirel İlk,orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamlamıştır, İktisat Fakültesi mezunudur. İlk yazdığı romanı Katran Karası olsa da, basılan ilk romanı Şimdi Benimsin’dir. Daha sonra Sen Yokken, Katran Karası, Aşk Kanatları, Seni Severken ve Sensiz Asla isimli eserlerini yayımlamıştır. Halen İstanbul’da yaşamakta olup, evli ve iki çocuk annesidir.

Güneş Demirel Kitapları - Eserleri

  • Şimdi Benimsin
  • Sen Yokken
  • Seni Severken
  • Katran Karası
  • Sensiz Asla!
  • Aşk Kanatları
  • Nefes

Güneş Demirel Alıntıları - Sözleri

  • Her kadın, kendi ayaklarının üstünde durmayı başarmalı. (Nefes)
  • Göz, başka göze ateş eder gibi bakar mı? (Katran Karası)
  • Zaman unutturabilir miydi kötü anıları? Affedebilir miydi günahı? (Şimdi Benimsin)
  • Eğer onu bana kader getirmişse, ben kaderi de sevdim. (Katran Karası)
  • Kim? Ben mi fena oldum şimdi... (Aşk Kanatları)
  • “Nasıl ulaştın bunlara?” “Gaye Hanım sağ olsun. Dedektifliğe baş koydu.” “Pek gözü kara!” “Ailecek öyleler, maalesef!” “Ne o? Seni oldukça bıktırmışa benziyor.!” (Sensiz Asla!)
  • “Kardeş olmak için kan bağı mı gerekti ille de?!” (Sen Yokken)
  • Vız gelirdi bana yasaklar. (Katran Karası)
  • Çok seviyorum be Kenan. O böyle gülümseyen gözlerle bana baktığında diyorum ki, ' Öl be Fırat' (Şimdi Benimsin)
  • Yönlerimiz zıt taraflara baksa da, aşk ayrıldığımız noktada sabitti. (Seni Severken)
  • Biz de böyleyiz işte ..... (Sensiz Asla!)
  • İçince unutuluyor muydu sanki! Ne çaresizce bir çare! (Şimdi Benimsin)
  • " Ben yanmasam, sen yanmasan, Biz yanmasak, Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa...." (Sensiz Asla!)
  • Onlara göre, asık suratlı, kendi dünyasında yaşayan biriydim. Sosyalleşmem gerekiyormuş. Allahım, biraz daha devam ederlerse kendimi uzaylı sanacağım! (Aşk Kanatları)
  • "Günler gitgide kısalıyor Yağmurlar başlamak üzere Kapım ardınankadar açık bekledi seni Niye böyle geç kaldın?" (Sensiz Asla!)
  • "çok seviyorum be Kenan.O böyle gülümseyen gözlerle bana baktığında diyorum ki 'öl be Fırat ' " (Şimdi Benimsin)
  • Yüzümü avuçlarının içine alıp, yanaklarımdaki yaşları sildi. Elimle ellerini ittiğimde, ''Off!'' diye inledi ama pes etmedi. Yine kavradı yüzümü. Gözlerine bakmamı sağladı. ''Özür dilerim. ..'' Şimdi Benimsin ♡ Güneş Demirel. (Şimdi Benimsin)
  • İşte böyle başlamıştı onların gezintileri. Altı sene kadar gezmişlerdi. Döndüklerinde yüzlerinde tuhaf bir huzur vardı. Elif'in ruhu rahatlamıştı sanki. Sonra hayatlarını İstanbul'da geçirmeye devam ettiler. Ama gün gelmiş her yer bembeyaz olmuştu. Kar taneleri yere düşlerken, başka biri göğe yükselmişti.Fırat kocaman bir boşlukla uyanmıştı. Elif yoktu. Uçuşan bir kar tanesi olmuştu Elif. Uykuda meleklere teslim etmişti kendini.kalbimde ki acının tarifi yoktu. Ali, Melek ve o sıralar on altı yaşında olan Çetin'in yüzünü unutamam. Ama Fırat... O başkaydı. Bir erkeğin böylesine ağladığını hiç görmemiştim. İşin daha da acıyanı neydi, biliyor musunuz? Annem ve babam sağdı. Seksenli yaşlarının ağırlığıyla Elif'in toprağı başındaydılar. Onlara sadece on dokuz yıl evlat olabilmiş yavrularının... Kalp ağrısı her yerdeydi. Ama en çok da Fırat'ın yüreğindeydi. Dayanamadı Fırat buna. Tam on bir ay sonra kavuştu Elif'ine. Yüzünde derin ve sakin bir tebessüm ile... Biz o zamanlar bir kez daha anlamıştık Fırat'ın sevdasını ve dinmeyen kalp ağrısını... (Şimdi Benimsin)
  • O gavur, yüreğine inmeye görsün;ortalık yangın yeri. (Sensiz Asla!)
  • "İnsanoğlu her şeye nasıl da alışıyor zamanla. Hani derler ya; 'Allah acıyı dağlara vermiş, dağlar yerle bir olmuş. Sonra başka şeylere... En sonunda insana vermiş. İnsanoğlu o an ağlamış ama sonra dayanmış. Zamanla gülmüş." (Şimdi Benimsin)

Yorum Yaz