tatlidede

Sizi Gidi Bölücüler!..

Sizi Gidi Bölücüler!..


  Marmara depremlerinin ardından uzun yıllar geçti. Bu büyük felaketin ardından geçen yılların bana asla unutturamadığı birkaç şeyle sözü açmak istiyorum. Depremin ardından televizyon ekranlarına taşınan felaketin manzaralarını gördüğüm anda “Allah düşmanımıza bile bu acıyı vermesin.” sözlerini mırıldanırken içimde kopan acı ve üzüntü fırtınasını hiç unutmadım ki bu fırtınanın etkisinden hala da kurtulmuş değilim. Unutmadığım ve asla unutamayacağım ikinci şey ise; Kızıltepe Meydanında belediyenin organize ettiği yardım kampanyasında yaşananlarla ilgiliydi. Haftalık harçlıklarıyla deprem bölgesindeki çocuklara çikolata alan yedi yaşlarındaki çocuklarımızın yanı sıra ayağında eski plastik terliğiyle yardım yerine gelerek elindeki bir paket makarnayı bırakan yetmişlik fukara ninenin ağzındaki mırıltı da aynen şöyleydi;

“Allah düşmanımıza bile bu acıyı yaşatmasın”

Unutamadığım bu anılarımdan çıkan sonuca gelince; Yedisinden yetmişine tüm ilçe halkımızın yüreği acımıştı. Ve bu yürek acısı, bütün depremzedeleri aynı anne babadanmış gibi kardeş belleyen bir duyguyla yüklüydü. “Allah düşmanımıza bile bu acıyı vermesin.” Dilek ve dualarıyla yardım kamyonuna koşan halkımızın bu duası bile yaşamakta olduğumuz bu güzelim yurdun her tarafına aynı kardeşlik bağıyla bağlı olduğumuzun bir göstergesiydi.

             Marmara depremini kardeşlik duygularının yoğunlaştığı birlik ve beraberlikle geride bıraktık. Geçen uzun yılların ardından aynı acıyı Van ilimizde yaşıyoruz şimdilik. Marmara depreminde yaşanan acıların tekrarı sahneleniyor sanki. Doğusuyla batısıyla, alevisiyle sünnisiyle, Türk’üyle Kürt’üyle, Laz’ıyla Yörük’üyle ve kısacası bu güzelim ülkede yaşayan her kesim aynı kardeşlik duygularıyla birlik ve beraberlik içinde olduğunu göstermeye başladı bile. Olması gereken de bu değimlidir?

             Ancak!

             Büyük bir üzüntüyle kullandığım “Ancak” kelimesinin ardından söyleyeceklerime eminim ki bu ülkede yaşayan herkes üzülecektir. Konu, iki ulusal kanalımızda yaşanan spiker faciası ile ilgilidir. Bu facia, içimizi depremden daha çok acıttı dersem yeridir.  Biri kadın programı sunucusu, diğeri ise spiker olan densiz sözlere gelmek istiyorum şimdi;

             Haber Türk kanalında haber programı sunan Duygu Canbaş’ın Van depremiyle ilgili sözüm ona haber ifadesi aynen şöyle:

             “Her ne kadar Türkiye’nin doğusundan gelmiş olsa da çok üzüldük”

             Bu “her ne kadar” ifadesi, ya bilinçaltında büyütülmüş bir düşmanlığın göstergesi ya da sürçü lisandır. Eğer bu bilinçaltında büyümüş olan bir kinin ifadesi ise, bu ifadeyi yetmiş milyonun gözleri önünde kullanmak densizliğin daniskasıdır ama benim dileğim, bu ifadenin sürçü lisan olmasıdır. Bunun açıklamasını en iyi yapacak olan kişi de yine Duygu Canbaş’ın kendisidir. 

             Bir başka ulusal kanal olan ATV’de sabah programları yapan Müge Anlı ise, deprem konulu programında aynen şu ifadeleri kullandı:

              “Önce polislere taş at, kurşun sık sonra da zora girdiğin anda yardım iste!.. Bu durumlar arasında denge kurmak lazım!..”

             Talihsiz ve bir o kadar densiz olan bu sözlerin sarf edildiği sıralarda, Van’da görev yapan polisimiz, şoka giren depremzedeyi tüm şefkatiyle teselli ediyordu. Yine aynı anlarda kimsenin ulaşamadığı yıkılmış köylere ulaşmaya çalışan Mehmetçik, köylümüzün yaralarını sarmakla meşguldü.

              Doğu insanının tamamına duyulan bir öfkenin göstergesi olan bu yaklaşım, küçük beyinlerdeki bölünmüşlüğü çağrıştırıyor bana. Ama bu küçük beyinlere şunu da ben hatırlatayım. Marmara depremi sırasında doğu haber spikerlerinin biri çıkıp da;

   “Her ne kadar batıdan geldiyse de bu habere üzüldük” deseydi!.. 

    Bir başkası da çıkıp, daha önce medyaya yansıyan haberleri baz alarak; 

           “Bir taraftan insanımıza işkence yapacaksın, bir taraftan insanımıza dışkı yedireceksin sonra da başın dara düştüğü zaman Çanakkale’ye, İnönü’ye, Sakarya’ya, Dumlupınar’a, Kıbrıs’a seninle beraber omuz omuza savaşacak asker  yardımı isteyeceksin!..

“Denge kurmak lazım denge!..”  deseydi eğer??????

Bu sözleri yazdığım şu an da bile tüylerim diken diken oluyor.

            Söz konusu kanallardan mutlak suretle bir açıklama beklediğimizin ifadesiyle adı geçen spikerlere ve bu spikerlerden Müge Anlı’nın sözlerine adeta çanak tutan deprem bilimci sözüm ona Profesöre bir çift söz söyleyerek bitirmek istiyorum.

            Sizce bölücü kim!..

            Sizi gidi bölücüler sizi, o küçük aklınızla isteseniz bile, bu güzel yurdu ve bu güzel yurdun insanlarını bölemeyeceksiniz…

             Allah düşman kanallara bile böyle sunucular vermesin.          

Yorumlar

Image
mehmet emin
07.05.2013 / 00:08

Yüreğine kalemine sağlık, milyonlarca insanımızın kalbi duyglarını mürekkebe bulayıp kaleminle hayat vermişsin ... Teşekkür ederiz...

Image
M.Nazım Güler
28.10.2011 / 21:09

Şüphesiz ki, bir-iki spiker, kocaman bir halkı temsil edemez; ancak ekranından milyonlara hitap ettiği TV&#8217;leri temsil eder ve ekrandaki tüm tavır ve davranışlarıyla pek ala onların sahiplerini de bağlar&#8230;<br><br>Bu TV&#8217;ler, kimleri temsil ediyor; hangi faşist eğilimlerin borazanıdır; arkalarında kim veya kimler varsa, onlar da, Türk halkına da dost olamayacağı gibi; Kürt halkı da, bu gibi müsveddeleri, kendine &#8220;düşman&#8221; bile görmeğe tenezzül etmemelidir. <br><br>Kimdirler ki bu vitrin bozuntuları mahlûklar? Patronlarına karşı, yeteneksizliklerini gizlemek için, her şeylerinden ödün vermeğe hazır düzenin vitrinlik figüranlarıdır bunlar.<br><br>Ben acırım böylelerine, ellerine azıcık bir imkân giremeye görsünler; kendilerini hemen nimetten sayarlar. Cürümleri nedir; söylem ve yaptıklarıyla kimleri incitir veya yaptıkları tahribat ve zayiatın çapı ya da ağırlığı ne olur, düşünecek kapasitede olamıyorlar. Kendi varlıklarını değerden düşürenler, başkalarının varlığını da kendilerine dert etmezler. Onların varlığı da bize dert olmamalıdır.<br><br>İt ürür, kervan yürür, misali, herkes böyle cızırtıları, parazitleri kale almadan, üstüne düşen insanlık görevini yapmaya devam etmelidir. <br><br>Artık Kürtlerin de, her şeye rağmen, her alanda kendilerine yeterli olması; kendi mağdurlarına sahip çıkmaları ve herkesten daha çok kendi halkına karşı duyarlı olmaları gerekir.<br><br>Evet, sevgili kardeşim Kadir Üründü, böyle kurtlar, ne zaman kuzu postuna büründü.. Bunlar, öyle bölücüdürler ki; soydukları mekânın sahipleri, onları suç sütü yakalayınca, kendileri &#8220;hırsız var!&#8221;, diye bağırarak, asıl mekân sahiplerini suçlarlar...<br>Vay, sizi gidi bölücüler sizi; kendi suçlarınızla hep suçladınız bizi!..

Image
furkan
27.10.2011 / 16:41

deprem sadece binaları yıkıp insanları ankaz altına almamış insanlığı yıkıp duygularımızı enkaz altına almıştır bir afet olmuş ALLAH ALLAH yardım edeceğimize aaaaaa darısı pkknın başına diyarbakırın başına hakkarin başına gelsin demişiz; Bu ölenler kim olursa olsun ister pkklı ister allahın ingilizi vayada amrikan israilide ki bu lafım(israile helal olsun adamlara siyasi ve diplomatik olarak kavga etselerde allahının kendilerine lütf etmedeği yere sahip olmaya çalışsalarda yinede adamlar vana febrarik evleri ücretsiz yapmak istiyorlar) kim olursa olsun onları biz deil allh yargılar biz sadece ülkenin hukuki yasalarına göre bi yargı yaprız oda laf üstünde gerçekten korkuyorum biri çıkıp ey insanoğlu diyecek ve kimse cevap veremiyecek

Image
seracı
26.10.2011 / 23:38

Bu hadsizlere söylüyecek çok şey yok aslında çünkü bunlar için kuracağımız her cümleye sadece ve sadece yazık olur bize ırkçı diyenler bölüyorsunuz diyenlerin bu ülkeye verdiği zararı ve bizden çaldıklarına bir bakmak gerekiyor.kim ne kadar halt yerse yesin bu ülkenin asli unsurlarından bir tanesi benim bana haksızlık yapılıyorsa ona tepki gösteririm ama ben zora düştümmüde bana destek vermek zorunda bu ülkenin polisi,askeri ve idaresinde olan bütün insanlar çünkü bende tıpkı istanbuldaki metin gibi zonguldaktaki ahmet gibi vergimi verip yurttaşlık görevimi yapıyorum ben görevimi yapıyorsam idaresindeki insanlarda bunu yapmak zorunda...Ayrıca bu konuyu kaleme aldığınız için size tşkür ediyorum..

Image
ahmet.
26.10.2011 / 18:25

söylenecek tek söz var aslında; duamı beduamı bilmiyorum herkes için dilediğim bir şey var... beddua insana göre birşey değil diye biliyorum.. o zaman söyleyeeğim şudur; ALLAH herkesin gönlüne göre versin. Kadir kardeş okurken tüylerim diken diken oldu:( aynı duyguları paylaşıyoruz.. tebrikler.

Image
Ahmet ASLAN
26.10.2011 / 16:25

Daha insancıl olamıyoruz malesef insanlık adına utanmaları gerekmezmi bu insanların. bu kadar mı bir birimize karşı nefret doluyuz.Artık huzurlu bi ülkede İNSANCIL bi şekilde yaşamak ve ölmek istiyorum..

Image
ismail - DARGEÇİT
26.10.2011 / 11:53

Allah düşmanımıza bile bu acıyı yaşatmasın” <br><br>Kullandığınız barış dili için teşekkürü bir borç bilirim.

Yorum Yaz