tatlidede
tatlidede

Son Söz - Aidin Salih Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Son Söz kimin eseri? Son Söz kitabının yazarı kimdir? Son Söz konusu ve anafikri nedir? Son Söz kitabı ne anlatıyor? Son Söz PDF indirme linki var mı? Son Söz kitabının yazarı Aidin Salih kimdir? İşte Son Söz kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 11.08.2022 00:00
Son Söz - Aidin Salih Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Aidin Salih

Yayın Evi: Yitik Şifa Yayınları

İSBN: 9786056700811

Sayfa Sayısı: 255

Son Söz Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bu eser 2 ciltlik eserin 1. cildidir.

Bu kitaptaki dersler 2012 yılında NHI Doğal Sağlık Enstitüsü tarafından videoya kaydedilen görüntülerin transkripte edilmiş hali olup Aidin Salih'in vefatından sonra hazırlanmıştır.

Günümüzde modern tıbbın imkânları çoğaldı ama hastalıklar da aynı şekilde çoğaldı ve yaygınlaştı.

Hiçbir hastalığın gerçek sebebini bilmeyen modern tıp, birtakım hastalık belirtilerine isim verip teşhis koyarak deneme yanılma yöntemleriyle tedavi etmeye çalışmaktadır.

Çünkü sebebi bilinmeyen bir hastalığın tedavisi imkânsızdır.

Bugünkü fen bilimlerini düşündüğünüzde mekanik fizik, elektromanyetik fizik ve sair hakkında kalın kalın kitaplar mevcut olduğunu görürsünüz.

Şimdi ise sibernetik tıp çıktı ve fizik kanunlarının tümü, kimya kanunlarınında %70'i iptal oldu. Hani o bildiklerinize ne oldu?

Hepsi seraptan ibarettir.

Bu yüzden Cenab-ı Hak, kitapta bizim için farzları bildirdi. Peygamberimiz (sav) de bütün sünnetleri gösterdi.

Artık bizim için inanacak başka birşey yoktur.

Cenab-ı Hak Al-i İmran suresi 160. ayette "Allah yardım ederse size galip gelecek kimse yoktur. Eğer sizi bırakıverirse O'ndan sonra size kim yardım eder? Mü'minler ancak Allah'a dayanıp güvensinler." demektedir.

Bu son noktadır, başka da hiçbir şey yoktur.

Son Söz Alıntıları - Sözleri

  • Derdiniz günahlardır,devası istiğfar. Hadis_i Şerif
  • Diş etleri kalın,kuvvetli ve gül pembesi olmalıdır.Ayrıca diş etlerine diş macunu kullanmamak da çok önemlidir.Diş macunu yerine sirke,tuz çözeltisi,zencefil tozu veya misvak kullanılmalıdır .Özellikle misvak mükemmeldir çünkü misvağın zikri tam diş etlerine uyan bir zikirdir.Bu nedenle diş etleri için misvaktan daha iyi hiçbir madde yoktur.
  • Bugün pastanelerde alba yağı kullanılıyor.Bunun yağ olup olmadığını kimse bilmiyor.Alba yağı kocaman tenekelerde Avrupa'dan geliyor; pastalarda,kurabiyelerde, dondurmalarda ve her şeyde kullanılıyor.
  • Saç boyası çok önemlidir.Çünkü bıngıldak ve ense çukuru beyne açıktır ve hiçbir zaman kapanmaz.Bıngıldak ve ense çukurunu kapatan dokulardan içeriye giren madde direkt olarak beyin damarlarına girer.Saç boyası korkunç bir toksiktir ve içerisinde en az 19 tane kanserojen madde barındırır.
  • Cenab-ı Hak,İsra Suresi 64.ayette bizi kastederek şeytana:"Onlardan gücünün yettiğini sesinle aldatıp kötülüklere kaydır."demektedir.Peki bu ne demektir ve şeytanın sesi nedir?
  • Bugün 2 yaşındaki çocuklarda bile damar tıkanıklığı oluşuyor ve bu tıkanıklıklar ile bağlantılı hastalıklar meydana geliyor.Artık 2 yaşındaki çocuklarda da yaşlılardaki gibi skleroz belirtisi görülmektedir.Skleroz,birikintilerden kaynaklanan damar daralmasıdır..Eğer çocuk anne sütü yerine hazır mamalar ve hazır büsküvilerle beslenmişse durumları felaket demektir.Artık onlar küçük birer ihtiyar olmuşlardır.
  • Bütün kuruyemişler çiğ olmalıdır.Sadece kabuklu alınarak kabuğu taze kırıp yenmelidir.Çünkü birkaç gün sonra kırılmış kuruyemiş üzerinde enterotoksin oluşur.Bu çok zararlı ve tehlikeli bir toksindir.Bu toksin karacİğerde birikinti yaparak karaciger ve pankreas kanseri üretir.
  • Sentetik süt proteini 40 yıl önce üretildi ve belki bütün müslümanlar üzerinde ama özellikle Türk halkı üzerinde denendi.O zamanlar bedava süt ve yağ dağıtılırdı.Margarin da o zamanlar ortaya çıkmıştı.Hem margarin hem de süt proteininin insanda nasıl etki yaptığını denediler.O sütü içen ve margarini yiyen herkesin önce böbrek dokuları bozuldu çünkü organın gelişimi durdu.Sonrasında da böbrek hastası oldular.
  • Saç boyası çok önemlidir.Çünkü bıngıldak ve ense çukuru beyne açıktır ve hiçbir zaman kapanmaz.Bıngıldak ve ense çukurunu kapatan dokulardan içeriye giren madde direkt olarak beyin damarlarına girer.Saç boyası korkunç bir toksiktir ve içerisinde en az 19 tane kanserojen madde barındırır.

Son Söz İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Aidin Salih'le, bir arkadaşımın kendisine böbrek yetmezliğinden dolayı tedavi olmaya başlamasıyla tanıştım. Başta insana tuhaf geliyor ama açlık yaparak tedavi oldu ve böbrek yetmezliğinden kurtuldu.Tanıştım diyorum ama yüz yüze görmek nasip omadı. 2014 yılında vefatından sonra beraber çalıştığı asistanıyla tanışma fırsatı buldum. Açlıklar üzerine araştırmalar yaptım. ABD ve Almanya'da ne kadar yaygın olduğunu gördüm. İnsanların gerçekten açlıkla şifa bulduğuna ben kalpten inandım, kendimde de denedim. Maksimum 72 saatlik açlık yapabildim ve bu süredeki açlığın bağışıklık sistemini yeniden kurduğunu öğrendim. Water fast ( su orucu) olarak bulabilirsiniz. ABD' de bunun için açılan klinikler mevcut. Modern tıp maalesef insanları ilaçların kölesi yaptı. O kadar muhteşem yaratılmış varlıklarız ki; kendi kendimizi sadece aç kalarak tamir bile edebiliyoruz. Bu kitap için ve Aidin Salih'in ilk kitabı Yitik Şifanın İzinde kitabı için aslında söyleyecek çok sözüm var. Herkesin okumasını ve gerçekten yöntemlerin işe yaradığını bilmesini isterim. Allah, şifasını vermediği hiç bir hastalığı yaratmamıştır. (Suna)

Merhabalaaar, ben bu okurlardan biriyiiiim :) TUS’suz, sınavsız, kaygısız bir şekilde yeniden okumaya başlamamın şerefine inceleme yazmak istedim. Uzun bir vakittir Son Söz kitabına dair bir şeyler yazmak istiyordum bugüne nasipmiş. Birkaç yıl evvel okumaya başlayıp yarım bıraktıktan sonra kısa kısa okuyup bitirebildim. Evet güzel bilgiler var lakin beni sinir buhranına soktuğu keşke kitap toplatılsa dedirttiği kısımların çoğunlukta olduğu bir gerçek. Artık toplumdaki herkesin gayet hakim olduğu açlık oruçları kısımlarına diyecek bir şeyim yok. Açlıkta hücrelerin toksinlerinden arındığı, temizlendiği çalışmalarla ispat edildi. Ve bu çalışmalardan biri Nobel ödüllü dahi aldı. Fakat bu öyle herkes, hangi hastalığa yakalanmış olursa olsun, açlıkla şifa bulacak demek değildir. İlaçlara, modern tıbba tamamen karşıt ve düşmanca bir yaklaşımla kalem alınmış bu kitap toplum için çok büyük bir tehlike. Bizzat yaşayarak tecrübe ediyoruz maalesef bunları. Birkaç ay evvel bir hamileye normal yolla doğumun kontrendike olduğu söyleniyor. Fakat kendisi modern tıbba ve onun icatlarına karşı olduğu için evinde kendi imkanlarıyla doğum yapıyor. Daha doğrusu cinayete teşebbüs ediyor. Bebeği uzun süre oksijensiz kaldığından mütevellit hipoksik iskemik ensefalopati ile yoğun bakıma yatırıldı. Amaaa modern tıbba karşı annemiz durur mu? Asla, bebeğime ilaç veriyorsunuz kabul etmiyorum deyip taburcu ettirdi. Sonra da gelip bebeğin sırtında kızarıklık var acaba hacamat yaptıralım mı? diye sormaz mı!!‍️ Gel de çıldırma. İşte sevgili dostlar bu kitap masum gibi görünen ancak bilinçsiz ve cahil halkın elinde bir intihar aletine dönüşen tehlike. Kitabın içeriğinde diyaliz tedavisi, organ ve kan nakli ile ilgili izansız cümleler var. Bu tedavileri alan kişiler zaten ölüymüş(syf:120). Her gün yüzlerce hasta bu tür tedaviler vesilesiyle sağlık buluyor. Evet modern tıp bir mucize, sihirli değnek değil elbet ama nankörlük edip kalkıp insanların sağlığıyla oynamaya kimsenin hakkı yok. Hastalıklarına çare aramış ameliyat geçirmiş insanlara neden bu kadar uğraştın ölüm en güzel çaredir, diyor(syf:243). Gülsek mi ağlasak mı? Hele hele şöyle bir cümle kurmuş neresinden tutsak elimizde kalır: Hastalık da bir günahtır.(syf:229) Hurafeler zincirini arka arkaya dizip bunu sağlık kitabı olarak yayınlamışlar. İnsanların dinî hassasiyetleri suistimal edilmiş ve hasta insanların onurlarıyla oynanmış. Keşke sadece fitoterapi ile ilgili kısa net bilgiler verip bitirseymiş ve bu zulmü yapmasaymış. Demem o ki bu kitabı ve türevlerini okumayınız, okuyanlara da itibar etmeyiniz. Ne demek istediğimi daha iyi ifade edeceğini düşündüğüm şu alıntıyla bitirmek isterim, sağlıcakla kalın sayın okurlar: “Yeni icatlarda hiçbir hayır yoktur, sadece şer vardır.”syf:80 (Şeyma Gök)

SON SÖZ.. CİLT 1 AİDİN SALİH Kitap hakkında öyle güzel şeyler duydum ki. Geç kalmadan biran önce alıp okumak istedim.. Sayfa 12'de yazılan şu cümle çok hoşuma gitmişti. "Biz hastalıklarla uğraşmıyoruz, biz yaşam tarzını değiştiriyoruz." ne kadar doğru yerde söylenmiş Bi cümle. Ve herşey bu sözle başladı.. Her sayfasını çevirdikçe İyi ki okumuşum bu kitabı demeye başladım.. Herkesin kitaplığında bulunması gereken Bi kitap.  Alın alın okuyun lütfen  :) Alıntı.. ... Ayrıca kalp ilmini cahillere dökmek de israftır. Aidin Salih . . . (Minee ⸙ Bir Avuç Huzur)

Son Söz PDF indirme linki var mı?

Aidin Salih - Son Söz kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Son Söz PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Aidin Salih Kimdir?

Aidin Salih 4 Mart 1943 yılında Ukrayna Brusovka’da dünyaya gelmiştir. Doğduğu yıllarda II. Dünya savaşı başlamıştı ve Rusya Almanların işgali altındaydı.

Çocukluğunu oldukça zor şartlar altın geçiren yazar Lugansk şehrinde Tıp Kolejinden mezun olmuştur. Hastanelerde görev yaparak modern tıpla yakından tanışmıştır.

Yazar modern tıbbın temelindeki prensiplere karşı farklı bir bakış açısı kazanmıştır. Kafasının karışıklığını ve kuşkularını ortadan kaldırmak için Taşkent Üniversitesi Biyoloji bölümünü okumaya başlamış ve başarı ile mezun olmuştur.

Aidin Salih 1970’li yıllarda Sovyetlerde hastalıklar ve tedavi metotlarını anlatan bir edebiyat akımı başlatmıştır. Su oruçları ile tedavi yöntemi ile bu dönemlerde tanışmıştır. Bu alternatif tedavi yöntemlerinin hiç biri kendisini tatmin etmemiştir.

İbn-i Sina’yı inceleme başlamış aradığı metotların hakikatine ulaşmıştır. Müslüman olduktan sonra Kuran ve hadisler ile tanışarak ne aradığını keşfetmiştir.

Aidin Salih Gerçek Tıp Yitik Şifanın İzinde isimli kitabı uzun yıllar deneyimlediği bilgilerin toplamından oluşmaktadır.

Yazar doktor olarak görev yaptığı sıralarda bütün hastalıkları bünyesinde barındırıp modern tıp ile bir türlü iyileşemeyince kendisini tedavi edemeyen bir doktorun hastalarına yararlı olmayacağını düşünerek doktorluk mesleğini bırakmıştır.

Biyoloji fakültesinde okurken tabiat ve canlıların mükemmel bir sistemle çalıştığını keşfetmiştir. 1993 yılında eşinin siyasi, suçlar nedeni ile Türkiye’ye sürgün gönderilmesi sonucu ailesi ile İstanbul’a gelmiştir.

Fakat burada da kısa süre içinde Avrupa’ya sürgün gönderilmek zorunda kalmışlardır. 10 yıl çeşitli ülkelerde yaşayan aile Türkiye özlemi yaşamışlardır. 2005 yılında Türkiye’ye giriş yasakları kaldırılmış Aidin Salih son on yılını Türkiye’de geçirmiştir.

Gerçek Tıp Yitik Şifanın İzinde kitabı ile birlikte Türkiye yazarlar birliğinde dersler vermiş bu dönemde hacamat ustaları yetiştirmiştir. Öğrencileri ile birlikte Sade Hayat isimli derneği kurarak gönüllü çalışmalarda bulunmuştur.

Aidin Salih Kitapları - Eserleri

  • Gerçek Tıp
  • Son Söz
  • Son Söz

Aidin Salih Alıntıları - Sözleri

  • Bugün 2 yaşındaki çocuklarda bile damar tıkanıklığı oluşuyor ve bu tıkanıklıklar ile bağlantılı hastalıklar meydana geliyor.Artık 2 yaşındaki çocuklarda da yaşlılardaki gibi skleroz belirtisi görülmektedir.Skleroz,birikintilerden kaynaklanan damar daralmasıdır..Eğer çocuk anne sütü yerine hazır mamalar ve hazır büsküvilerle beslenmişse durumları felaket demektir.Artık onlar küçük birer ihtiyar olmuşlardır. (Son Söz)
  • Derdiniz günahlardır,devası istiğfar. Hadis_i Şerif (Son Söz)
  • Haram yiyenin utanma hissi olmaz. (Son Söz)
  • Müminin başı ve boynu eğik olmalıdır, sırtı değil . (Son Söz)
  • İslam’ın önemini düşünemeyen bazı erkekler ilk önce parfüm sıkıyor ve dar pantolon giyip başka kadınlarla birlikte oluyor ve aileden uzaklaşıyor. Durumu anlamak için parfüm reklamlarına bakın diyen Aidin Salih, erkekler için şöyle bir reklam var: "Parfüm kullan istediğin kadın hemen senin olsun" bu ne demektir? Gerçektir, çünkü parfümler feromonlar içerir. Feromonlar da hemen kadınları etkiler. Parfüm kokan yerden en kısa zamanda ayrılmak ve kaçmak gerekir. Başka çare yoktur. Önemli olan Allah’a sığınmaktır. (Son Söz)
  • Bugün pastanelerde alba yağı kullanılıyor.Bunun yağ olup olmadığını kimse bilmiyor.Alba yağı kocaman tenekelerde Avrupa'dan geliyor; pastalarda,kurabiyelerde, dondurmalarda ve her şeyde kullanılıyor. (Son Söz)
  • İnsanın dünyada mutlu olması mümkün değildir. Neden? Çünkü herkes farklı, o zaman onların mutluluk değerleri de farklıdır. O zaman insan nasıl mutlu olur? İnsanlar ancak tek beyin ve tek zihin olursa mutlu olurlar. O zaman hiçbir şekilde savaş gerekli olmaz. Fark olmazsa neden kavga olsun? O zaman ancak mutluluk olur. (Son Söz)
  • Namaz Hareketleri Rüku, omurganın, üreme organları, böbrekler ve idrar yolları gibi kanın içi organların korur. Mide, karın, sırt ve boyun kaslarını güçlendirir. Secde, bedenin üst bölgelerine kan akışını artırır, beyinde sıvı ve kan dolaşımını düzenler. Beyni temizler, hafızayı güçlendirir, anlayış ve düşünce kabiliyetini artırır, akciğer, kalp ve sinir sistemini arındırır. Secdeye gitmek ve secdeden kalkmakla tüm eklem ve kasların sağlığı ve esnekliği korunmuş olur. Selam verirken omuzlara bakmak, göz kaslarında tembelliğe, gözlerde kan dolaşımı bozukluğuna, boyun omurlarında kireçlemeye engel olur. Abdest ve namazın maddi faydaları saymakla bitmez. Burada örnek olarak sadece birkaçı anlatılmış, manevi hikmetlerine ise değinilmemiştir. (Gerçek Tıp)
  • Sentetik süt proteini 40 yıl önce üretildi ve belki bütün müslümanlar üzerinde ama özellikle Türk halkı üzerinde denendi.O zamanlar bedava süt ve yağ dağıtılırdı.Margarin da o zamanlar ortaya çıkmıştı.Hem margarin hem de süt proteininin insanda nasıl etki yaptığını denediler.O sütü içen ve margarini yiyen herkesin önce böbrek dokuları bozuldu çünkü organın gelişimi durdu.Sonrasında da böbrek hastası oldular. (Son Söz)
  • Bütün kuruyemişler çiğ olmalıdır.Sadece kabuklu alınarak kabuğu taze kırıp yenmelidir.Çünkü birkaç gün sonra kırılmış kuruyemiş üzerinde enterotoksin oluşur.Bu çok zararlı ve tehlikeli bir toksindir.Bu toksin karacİğerde birikinti yaparak karaciger ve pankreas kanseri üretir. (Son Söz)
  • Tıbbi ilaçların istisnasız hepsi insanın özünü değiştiren korkunç zehirlerdir. (Son Söz)
  • Cenab-ı Hak,İsra Suresi 64.ayette bizi kastederek şeytana:"Onlardan gücünün yettiğini sesinle aldatıp kötülüklere kaydır."demektedir.Peki bu ne demektir ve şeytanın sesi nedir? (Son Söz)
  • Diş etleri kalın,kuvvetli ve gül pembesi olmalıdır.Ayrıca diş etlerine diş macunu kullanmamak da çok önemlidir.Diş macunu yerine sirke,tuz çözeltisi,zencefil tozu veya misvak kullanılmalıdır .Özellikle misvak mükemmeldir çünkü misvağın zikri tam diş etlerine uyan bir zikirdir.Bu nedenle diş etleri için misvaktan daha iyi hiçbir madde yoktur. (Son Söz)
  • " Bugün olup bitenler insanların zihinlerini birbirine benzetme, insanlar arasındaki farkı kaldırıp küresel bir zihin oluşturma çabasıdır. Bugün bütün tıbbi ilaçlar ve aşılar domuz DNA'sı üzerinden nanoteknoloji ve gen teknoloji yöntemiyle üretilmektedir. Katkı maddeleri de aynı teknolojiyle üretiliyor. Bugün tıbbi ilaçlar, aşılar ve katkı maddelerinden ötürü total domuzlaşma oluyor. O zaman insanın genotipine domuz ve maymunun DNA'sı ekleniyor ve genotip değişiyor. Böylece insanlar domuzlaşıyor ve maymunlaşıyor. Zihinler de tek bir zihin hâline getirilmeye çalışılıyor. Planda bu var. 52 yıl önce başlatılan çalışma tüm hızıyla devam ediyor. Plan sahiplerinin bu konuda çok da başarılı olduklarını söyleyebiliriz. Televizyon, radyo, cep telefonu, ilaçlar, aşılar, katkı maddeleri ve diğer her şey bu planın bir parçasıdır. Eğer bir evde uydu anten varsa o anten bütün programları çeker. O zaman bütün ev halkı onun etkisi altında kalır. Artık insanlar tek zihin, tek insan ve tek domuz olmaya doğru gidiyor. Belki bu anlattıklarım size çok marjinal gelebilir ama durumun ciddiyetini sonra anlarsınız. (Son Söz)
  • Bebeğe 7 gün içinde mutlaka hacamat yapmak gerekir ama şimdi anne babalar ya zaman bulamıyor ya da bebeklerine kıyamıyorlar. Ben de o zaman onlara "Hamilelikte zarar verirken, aşılarla zarar verirken ve neler neler yedirerek zarar verirken kıydınız ama şimdi bunlardan kurtulması için kıyamıyorsunuz." diyorum. Bebeklere 3 gün arayla kafa hacamatı ve kuyruk sokumu hacamatı yapmak gerekir. Bebeklerin kuyruk sokumunda veya kafa arkasında çok sık mavi bir leke görülür. Önce o lekeli yere hacamat yapmak gerekir. Sonra da kafa arkasına veya kuyruk sokumuna yapılır. Yeni doğan bebeklere hacamat bu şekilde uygulanır. 7. günde saç kesilir ve erkek çocuklara da sünnet yapılır. #AidinSalih, Son Söz Cilt 2 Maur Yayıncılık, 6. Baskı: Eylül 2020, syf: 310 (Son Söz)
  • İnsan vücudu üzerinde yaklaşık 700 biyolojik aktif nokta (BAN) bulunur. Bunların 66 tanesi, "Agresi Noktası" olarak adlandırılan ekstre aktif noktalardır. 66 adresi noktasından 61'i abdest azalarında yer almaktadır. Abdesti azalar yıkanırken BAN faaliyete geçer, agresi noktaları denge kazanır. Bu sebepten abdestteki sırayı bozmamaya özen göstermek gerekir. Yüz yıkanırken mide, bağırsaklar, safra kesesi, idrar yolları, sinir sistemi ve üreme organları; Kollar yıkanırken bağırsaklar, kalp, akciğerler, üreme organları, idrar yolları ve kan dolaşımı uyarılır. Kulaklar, yaklaşık 100 BAN'ın yer aldığı ve hemen hemen bütün organlarla bağlantılı olan bir komutana merkezidir. Ayakları yıkanırken hormon dengesini sağlayan, büyüme ve üremeyi kontrol altında tutan hipofiz, böbrekler ve hemen hemen bütün organların faaliyetini ekleyen BAN uyarılır. Abdest akupunktur noktalarının uyarılması ile vücutta enerji ve kan dolaşımı kolaylaşır, vücudun direnci artar, bağışıklık sistemi güçlenir. Ateş yükselince soğuk su ile abdest almak, ateşi 1,5 -2 derece kadar düşürür. Abdest tansiyonu düşürür, baş ağrısını hafifletir, uygulamayı, yorgunluğu ve öfkeyi giderir. Soğuk su kullanmak,abdestin ve guslün faydalarını arttırır. Ancak akciğer ve karaciğer hastası olanlar, ağır ameliyat geçirenler, yaşlılar, ishal olanlar için ılık su kullanmak daha iyidir. Her abdestte misvak kullanmak çok önemlidir. ~√~ (Gerçek Tıp)
  • Bugünkü aşılar bağışıklık sistemini tamamen yok etmektedir. (Son Söz)
  • Saç boyası çok önemlidir.Çünkü bıngıldak ve ense çukuru beyne açıktır ve hiçbir zaman kapanmaz.Bıngıldak ve ense çukurunu kapatan dokulardan içeriye giren madde direkt olarak beyin damarlarına girer.Saç boyası korkunç bir toksiktir ve içerisinde en az 19 tane kanserojen madde barındırır. (Son Söz)
  • "Aşı en büyük çocuk katilidir... Sağlıklı doğan çocuklar aşılarla hasta ediliyor. Hepimiz uygulamalarda, en ağır hastalıkların aşı sonrası nasıl başladığını gördük... Dünyada milyonlarca ebeveyn artık aşıların tek bir amaca hizmet ettiğini anlamış durumdadır: Çocuğun bağışıklık sistemini tahrip ederek ilaç üreticileri ve doktorlar için iyi birer müşteri olmalarını sağlamak. Kendi tecrübem ve ailelerin tecrübeleri sayesinde biliyoruz ki, hiç aşı olmayan çocuklar hastahanenin ne olduğunu bilmezken, aşılanan çocuklar nerdeyse hiç hastahaneden kurtulamıyorlar. " Dr. Prafull Vijayakar, dünyaca ünlü homeopat. (Gerçek Tıp)
  • Saç boyası çok önemlidir.Çünkü bıngıldak ve ense çukuru beyne açıktır ve hiçbir zaman kapanmaz.Bıngıldak ve ense çukurunu kapatan dokulardan içeriye giren madde direkt olarak beyin damarlarına girer.Saç boyası korkunç bir toksiktir ve içerisinde en az 19 tane kanserojen madde barındırır. (Son Söz)

Yorum Yaz