Tanrıçanın Mirası - Aimee Carter Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Tanrıçanın Mirası kimin eseri? Tanrıçanın Mirası kitabının yazarı kimdir? Tanrıçanın Mirası konusu ve anafikri nedir? Tanrıçanın Mirası kitabı ne anlatıyor? Tanrıçanın Mirası PDF indirme linki var mı? Tanrıçanın Mirası kitabının yazarı Aimee Carter kimdir? İşte Tanrıçanın Mirası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Aimee Carter

Çevirmen: Gökçe Çiçek Çetin

Orijinal Adı: The Goddess Inheritance

Yayın Evi: Ephesus Yayınları

İSBN: 9786055358402

Sayfa Sayısı: 336

Tanrıçanın Mirası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Aşk ya da yaşam.

Henry ya da çocuğu. 

Ailesinin ya da dünyanın sonu.

Kate bir tercih yapmak zorunda...

Kate Winters, dokuz ay süren bir esaret boyunca kıskanç bir tanrıçaya, intikam peşinde olan bir Titan'a ve hiç beklemediği bir gebeliğe rağmen ayakta kalmayı başardı. Şimdi Tanrılar'ın Kraliçesi doğmamış çocuğunu elinden almak istiyor ve Kate'in onu durdurması olanaksızdı; Kronos ile bir pazarlık yapana dek.

Titanlar'ın Kralı Kronos, Kate'in sadakati ve bağlılığına karşılık insanlığı bağışlayacak ve Kate'in çocuğunun kendisinde kalmasına izin verecektir. Ancak yine de Henry'yi, Kate'in annesini ve konseyin geri kalanını yok etmeye kararlıdır. Kate anlaşmayı reddettiği takdirde ise dünya üzerindeki en son tanrı ve ölümlü kişi yok olana dek dünyayı yerle bir edecektir.

Sevdiği herkesin kaderi omuzlarındayken Kate imkânsız olanı başarmak zorundadır: Evrendeki en güçlü varlığı yenmenin bir yolunu bulmak, hem de sahip olduğu her şey pahasına olsa bile. Bedeli ölümsüzlüğü olsa bile.

"Okuyucular şaşırtıcı ve bazen de zorlu yeni gerçekliği ile yüzleşen; yaşam, ölüm ve saplantıların oluşturduğu tehlikeler ve sevginin gücü hakkında yepyeni ve yürek parçalayıcı fikirler edinen Kate ile aralarında bir bağ kurmakta zorlanmayacaklar."

-Booklist-

Anlatım gayet başarılı ve Kate açıklanamayan durumlarla yüzleşmek ve onların üstesinden gelmek konusunda çoğu karakterden daha yetenekli bir kahraman."

-Publishers Weekly-

"Tanrıça, hikâyeyi özüne döndürülmüş Yunan mitleri ile donatarak paranormal içerikli gençlik kitaplarına yepyeni bir soluk getiriyor."

-Renee C. Fountain, New York Journal of Books-

"Carter'ın eserini okumak tam bir zevk -kısa ve öz, temiz, açıklayıcı. Tanrıça'nın Savaşı kesinlikle elinizden bırakamayacağınız kadar sürükleyici, insanı sürekli merak, ıstırap, şaşkınlık, hayal kırıklığı ve evet, romantizmin doruklarında bırakan bir yapıt."

-YA Reads-

(Tanıtım Bülteninden)

Tanrıçanın Mirası Alıntıları - Sözleri

• "Bana bir iyilik yap. Kendine birini bul, tamam mı? Bir kaçamak ya da ölmeden önce elli yıl kadar evli kalacağın bir fâni değil, gerçekten uzun bir zaman geçirebileceğin biri. Sen, ne kadar, birkaç bin yaşında mısın? Sence de zamanı gelmedi mi?" "Seninle çok uzun bir zaman geçirebilirdim ama sen gidip amcamla evlendin. Tam bir gönül avcısısın."
• "Sadece patates kızartmalarımı isteyebilmek için mi beni Henry'nin yanından çekip aldın?" James neşeyle, "Elbette hayır." dedi. "İsteseydim çalardım. Ketçap?" "Cidden uçağa bir ketçap şişesi mi soktun? Güvenliği nasıl atlattın?" Sırıttı. "Meslek sırrı."
• "Beni bir arada tutan şey sensin ve seni kaybedersem, bu benim sonum olur."
• "Ayrıca, yol tarif etmek benim işim. Diğer şeylerin yanında." Henry, "Banka soymak gibi." dedi. "Bu sadece bir kez oldu."
• Sadık olduğum tek kişi varsa, o da sensin. Onu mutlu edecek şeyler söylüyor olabilirim, ama senin gülümsediğini görmek için yaşıyorum.
• "Artık güneşi görebiliyorum. Senin sayende günlerim rengarenk."
• "Ben bu aşkı edebiyat boyunca bekledim ve hiç kimsenin, bir Titan bile olsa hiç kimsenin bunu bizden almasına izin vermeyeceğim."
• "Özür dilerim. Sana söyleyecektim." Sesinde en ufak bir öfke kırıntısı olmaksızın; "Bu bir yalan ama inceliğin için teşekkür ederim," dedi.

Tanrıçanın Mirası İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Tanrıça Serisi #kitapyorumu 8/10 Merhaba Tanrıça serisinin ilk kitabını iki sene önce, ikinci kitabını geçen sene, son kitabını ise birkaç gün önce bitirdim. Haliyle ilk iki kitaptaki olayları çok detaylı hatırlamıyorum o yüzden bu yorumda tek tek kitaplar hakkında konuşmaktansa genel konuşacağım. O zaman daha fazla uzatmadan hadi başlayalım. Seri yunan mitolojisini konu alıyor. Ben ilk kitabı okuyacağım zamanlarda yunan mitolojisi hakkında daha önce hiçbir şey okumadığımdan anlamam diye endişe duymuştum. Ancak asla öyle olmadı, inanın bana her şeyi anladım. Sizin de bu konuda herhangi bir tereddütünüz olmasın diye söylüyorum. İlk kitap daha seriye giriş kitabıyken, ikinci kitapta olaylar heyecanlanıyordu. Üçüncü kitap ise adeta patlamaya hazır bir bombaydı. Kitabın ilk sayfasından son sayfasına kadar heyecan asla dinmedi, her şeyi kalbim ağzımda okudum. Zaten kitabın dili aşırı akıcı olduğundan hemen de bitirdim. Okurken sıkılacağınızı düşünmüyorum, hatta keyif bile alacaksınızdır eminim. Biraz da karakterlerden bahsetmek istiyorum. İyi kötü fark etmeksizin hemen hemen tüm karakterleri seviyorum. Ama favorim James ya da Henry. Gerçi Kronos'u da çok sevdim ama siz onu sevmeyebilirsiniz kötü karakter o Ben de onu başka kitaptan çok sevdiğim bir karaktere benzettim o yüzden sevdim. Bu arada ana karakterimiz Kate'e ara ara sinir olabilirsiniz. İkinci kitapta beni baya delirtmişti o yanılmıyorsam. Son bir şeyden daha bahsetmek istiyorum. Arkadaşlar... kitapların sonları... çok fena. Bence bu yüzden siz benim yaptığım gibi yapmak yerine kitapları art arda okuyun çünkü gerçekten son sayfalarda heyecandan kafayı yedim ben. Özellikle son kitapta her şey öyle ardı ardına gerçekleşti ki gözümde bile canlandıramadım olanları, bakakaldım. Eveeet, genel anlamda benim sevdiğim bir seri. Yeniden söylüyorum okuması çok keyifli, bundan daha iyi fantastik kitaplar yok değil ama bu da kötü değildi yani. Özellikle fantastik okumaya yeni başlayanlar bir göz atsın bence bu seriye. Kitap dolusu sevgilerimle! ♥ (Nisa)

"Beni bir arada tutan şey sensin ve seni kaybedersem, bu benim sonum olur." Bitti mi ya? Kitabın sonunda cidden böyle oldum. Son sayfada devamının gelmesini bekledim resmen. Henry'e ve Kate'e veda etmek zor oldu. Özellikle de kalbime taht kuran Hades'e.. Atlamayalım Milo'ya da bağlandım. Biraz bozuldum gerçi. Koskaca Ölüler Diyarı Kralı'nın çocuğunun adı Milo mu olur ya?Ama serinin gerçekten de en mutlu olayların yaşandığı kitabı buydu. Keşke ara kitapları da çevrilseydi... (tuğba)

Tanrıçanın Mirası PDF indirme linki var mı?

Aimee Carter - Tanrıçanın Mirası kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Tanrıçanın Mirası PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Aimee Carter Kimdir?

Aimée Carter, genç yetişkinler ve orta sınıf okuyucular için çok sayıda dizinin yazarlarıdır. Tanrıça Testi ve Blackcoat Rebellion genç yetişkin serisi artık Harlequin Teen'den geliyor. Simon Thorn ve Wolf's Den, Simon Thorn orta sınıf serisinin birincisi olan Bloomsbury US / İngiltere'den çıktı. Simon Thorn ve Viper's Pit, devam filmi, Şubat 2017'de piyasaya sürülecek.

Aimee Carter Kitapları - Eserleri

• Piyon
• Vezir
• Şah
• Tanrıça
• Tanrıçanın Savaşı
• Tanrıçanın Mirası

Aimee Carter Alıntıları - Sözleri

• Yani herkesin eşit haklara sahip olduğunu söyleyen düzen büyük bir palavra mı? (Piyon)
• Ölüm hepimiz için kaçınılmaz. Asıl önemli olan nasıl yaşamayı tercih ettiğimiz . (Vezir)
• İnsanlardan istediğimizi kendimizden de beklemeliyiz. (Piyon)
• "Bana bir iyilik yap. Kendine birini bul, tamam mı? Bir kaçamak ya da ölmeden önce elli yıl kadar evli kalacağın bir fâni değil, gerçekten uzun bir zaman geçirebileceğin biri. Sen, ne kadar, birkaç bin yaşında mısın? Sence de zamanı gelmedi mi?" "Seninle çok uzun bir zaman geçirebilirdim ama sen gidip amcamla evlendin. Tam bir gönül avcısısın." (Tanrıçanın Mirası)
• İnsanların umuda ihtiyacı var. Hem de düşündüğünden fazla… (Şah)
• Daha önce uçağa binmemiştim……….. “Orası ne?” diye sordum. Hiç düşünmeden bir yatak odası dedi. Sanki gökyüzünün ortasında uyuyabilecek bir yerinin olması abartılacak bir şey değilmiş gibi. Onun için öyle değildi çünkü o bu lüksün içinde büyümüştü. VI’LARIN YEMEĞİ VE GİYECEKLERİ İÇİN HARCANAN MİKTARIN, HEİGHTS’TA YAŞAYANLARIN HAYATLARININI KURTARMAYA YETECEĞİ GERÇEĞİNİN BİR ÖNEMİ YOKTU… (Piyon)
• "Ben ölülere hükmederim.Onlardan biri değilim." (Tanrıça)
• Güven; böylesine bir yerde, öyle yabancı bir kavramdı ki… (Vezir)
• Ölümsüzlerin ahiretleri olmazdı... (Tanrıçanın Savaşı)
• Beni sevmesi için yeterli olmadığımı, Persephone olmadığımı bilerek acı çekiyordum. (Tanrıçanın Savaşı)
• Tanrılar, insanlar olmadan bir hiçti... (Tanrıçanın Savaşı)
• "Ben bu aşkı edebiyat boyunca bekledim ve hiç kimsenin, bir Titan bile olsa hiç kimsenin bunu bizden almasına izin vermeyeceğim." (Tanrıçanın Mirası)
• İkisi sanki dünyadaki en doğal şey buymuş gibi birbirlerine sarılmışlardı.İstemeden de olsa onları kıskandım.Neticede hâlâ birbirlerine sahiptiler... (Tanrıçanın Savaşı)
• "Ben mi?" Ağzının bir kenarı titreşti." Ben ölülere hükmederim. Onlardan biri değilim." (Tanrıça)
• Umut hep vardır. (Piyon)
• Cesur olmak hiçbir şeyden korkmamak anlamına gelmez!.. (Tanrıçanın Savaşı)
• Dünyanın senin etrafında dönmediğinin farkındasın di mi? (Piyon)
• Çiçeklerimin içindeki dikenden bir farkın yoktu ve artık bahçeyi temizlemenin zamanı geldi… (Vezir)
• Cephanelik her zaman silahlar ve bıçaklardan oluşmaz. Bazen bilgi en güçlü silahtır. (Vezir)
• Zamanla her şey değişir. Kişi sadece sabırlı olmalıdır. (Tanrıça)