tatlidede

Tarihin Şahidi ‘Ulu Camii’

Artuklu döneminden kalma, dilimli kubbesi ve minaresiyle Mardin’in sembolü olan ve 1889 yılında inşa edilen Mardin Ulu Camii, yıllara meydan okuyor.
  • 23.12.2020 15:52
Tarihin Şahidi ‘Ulu Camii’

İlk günkü gibi sağlam yapısını korumuş ve tarihe şahitlik etmeye devam eden Tarihi Ulu Camii, Turistlerin en önemli uğrak noktalarından biri.

Mardin’inin en önemli tarihi mekanı olarak bilinen Ulu Camii, 1989 yılından bu yana, ilk günkü tarihi dokusunu korumayı başarmış.

YILLARA MEYDAN OKUYAN TARİHİ CAMİİ'DE İBADET

Adeta tarihin şahidi olan Ulu Camii, günde 5 vakit namazda ibadet için kapılarını ibadete de açıyor.

Vatandaşlar, tarihin kokusunu çekmek ve manevi huzura ermek için Ulu Camiye geldiklerini ifade etti.

 

Taş şehrin simgesi: Mardin Ulu Camii
Mardin camilerinin en eskisidir. Şehir merkezinde, kale eteklerindeki Zinciriye Medresesi'nin alt tarafında, adını verdiği mahallededir. İlk inşası bilinmemekle birlikte 1176 tarihinde var olduğu kayıtlarda geçiyor.
Mardin camilerinin en eskisi olan Mardin Ulu Cami'nde, 16 değişik kitabe bulunuyor.

Mardin camilerinin en eskisidir. İlk inşası bilinmemekle birlikte 1176 tarihinde var olduğu kayıtlarda geçiyor. Minare kaidesindeki 1176 tarihli kitabeye göre, Diyarbekir Meliki 2. Kutbüddin İlgazi tarafından yaptırıldığı yazıyor. Avlu duvarındaki kitabede ise 1186 yılında Artuklular'dan Hüsameddin Yavlak Arslan'ın adı yer alıyor. 16 değişik kitabesi bulunan yapı, Artuklu ve Akkoyunlu dönemine ait izler taşıyor. 1400'de Timur istilâsında zarar gören ve bir minaresi yıkılan cami Akkoyunlu ve Memlükler zamanında onarılmış. Osmanlı döneminde de ciddi tamiratlar gören yapı, en son 2010 yılında restore edildi. Çarşı içindeki binalar arasında sıkışıp kalan cami, bütün Artuklu yapıları gibi avlulu olarak tasarlanmış. Avlunun etrafında sıralanan değişik mimarili yapılar farklı zamanlarda inşa edilmiş. Dikdörtgen kesitli kalın taş payelerle mihraba paralel üç nefe ayrılan camiye avludan dört kapıyla giriliyor. Doğu ve batıdan iki kapıyla girilen avlunun kuzeyinde geleneksel Artuklu çeşmesi bulunuyor. Eyvan içindeki çeşme insan ömrünü simgeliyor. Su, kaynağından doğuyor ve küçük havuzda çocukluk günlerini tamamlayıp daha büyük olan ikinci havuza doluyor. Oradan da mezar şeklindeki üçüncü havuza, kaçınılmaz sona akıyor. Bir başka anlatımla da hayatı simgeleyen büyük havuzdan çıkıp gidiyor.
Çeşmenin şekli, suyun geniş ve dar kanallardan (yavaş ve hızlı) akışıyla insan ömrü anlatılmış. Benzetme hoş, felsefe derin. Mardin'deki medreselerin ve avlulu camilerin hepsinde bu filozof çeşmeden var.

Taş şehrin simgesi: Mardin Ulu Camii
Bütün Artuklu yapıları gibi ulu cami de avlulu olarak tasarlanmış. Avlunun etrafında sıralanan değişik mimarili yapılar farklı zamanlarda inşa edilmiş.
Enine dikdörtgen plânlı, mihrap önü kubbeli camiye avludan dört kapıyla giriliyor.
Caminin dilimli mihrap önü kubbesi ve Mezopotamya ovası.
Cami avlusundan bir kesit.
Eyvan içindeki geleneksel Artuklu çeşmesi. Su, kaynağından doğuyor ve küçük havuzda çocukluk günlerini tamamlayıp daha büyük olan ikinci havuza doluyor. Oradan da mezar şeklindeki üçüncü havuza, kaçınılmaz sona akıyor. Bir başka anlatımla da hayatı simgeleyen büyük havuzdan çıkıp gidiyor. Çeşme ve su insan hayatına benzetilmiş. Çeşmenin şekli, suyun geniş ve dar kanallardan (yavaş ve hızlı) akışıyla insan ömrü anlatılmış. Benzetme hoş, felsefe derin. Mardin'deki medreselerin ve avlulu camilerin hepsinde bu çeşmeden var.

Editör: Aydın

Yorum Yaz