Taşlıca (Harapkort) Köyünde Sosyal Hayat! Taşlıca Köyü Nerede? Nasıl bir köy? Taşlıca Köyü nereye bağlı?

Akdoğan, Cantaşı köyleri, Geçit mezrası ve Suriye'ye sınırı olan Taşlıca'ya ulaşmak için, ilçe merkezinden itibaren tam 40 kilometrelik yolu katetmemiz gerekiyordu. Yaptığımız program gereği kullandığımız güzergahın farklılığı ise. bu mesafeyi uzatmamıza neden olmuştu.

    Körsu Köyü tarafından Taşlıca'ya doğru hareket halindeydik. Aracımız, üzerinde bulunduğumuz şose yolun çukurcukları nedeniyle hızlanamıyordu. Bir taraftan hoşlanmadığımız bu durum, diğer taraftan içinde bulunduğumuz doğayı daha iyi süzme olanağını tanıyordu bizlere…

    Körsu şosesinden Taşlıca asfaltına ve doğal olarak asfaltın dibindeki Taşlıca'ya vardığımız an açtığımız göz kameralarımızla elde ettiğimiz görüntüleri, beynimizdeki kayıtlara sokmuştuk bile!..       

     Bir tarafta tarlaları sulayan su fiskiyelerini, diğer tarafta ise derme çatma bir filenin önünde voleybol oynamaya çalışan köy çocuklarını kaydettik öncelikle… Çocukların bulunduğu sahanın eteğinde otlanmakta olan koyun sürüsü ile bu sürünün başında duran çobanın meraklı bakışları arasında, köyün su deposunu bahçesinde barındıran okula geldik.

    Sınıfında uyguladığı matematik yazılısı ile meşgul olduğu sırada bizleri karşısında gören köy öğretmeni Mehmet Durmaz'ın bir anlık şaşkınlığına, kendimizi tanıtarak son verdik. Öğretmene sorduğumuz hal hatırın ardından okuma yazma kurslarıyla ilgili olarak yapmamız gereken işleri planladık ilk olarak.

    Geçmişten gelen göreneklere bağlılıkları ile berdel usulü evlilik olgusunu günümüzde de sürdüren köy halkının, tarım, hayvancılık ve ticaratle geçindiğini öğretmenden dinledik.

    Haber saldığımız köy muhtarı Hamit Karadeniz ise, öğrenciler teneffüsteyken katıldı bizlere. Köyle ilgili meraklarımızın geriye kalanları için, sözü muhtara bıraktık.  

     Günümüz Taşlıca Köyü, 74 hanede barınan 550 kişilik bir nüfusa sahipti.

   Taşlıca'nın ilk mukimlerini ise, 1950 yılında Ekinlik Köyü'nden gelen Sinan Yılmaz ve Şeyhmus Özçelik ile Eskin Köyü'nden gelen İbrahim Karadeniz'i adlarındaki şahıslardı.

    İstediğimiz bilgilere ulaşmamızın ardından, kilim dokuyabildiğini de öğrendiğimiz köy öğretmeni ve köy muhtarı ile esinleşerek okuldan ayrıldık.

     Köyün çıkışındaki yolun sağ tarafında bulunan tarlalarda otlanırlarken fark ettiğimiz ve köy çalışmalarına başladığımızdan beri hiç görmediğimiz kadar çok sayıdaki koyunun bir arada olduğu sürüleri hapsettiğimiz gözlerle ayrıldığımız köyden, Kızıltepe'ye doğru hızlanarak uzaklaştık.

MEHMET BEDİ DEMİR / MARDİN LİFE