tatlidede

Tebbet Yedâ İsrail

Tebbet Yedâ İsrail

Yeniden inmiş olsaydı bugün vahiy yeryüzüne… Mutlaka “Ebu Leheb’in” ismi değişirdi “İsrail” diye… Yani Kur’an bugün nazil olsaydı eğer; ” tebbet yeda ebi lehebin ve tebba” yerine “tebbet yeda İsraile ve tebba” derdi bizlere… “elleri kurusun israilin zaten kurududa” denirdi…

          Tebbet suresi ilk inen surelerdendir… Bu sure indiğinde Ebu Leheb Mekke’nin ileri geleni idi ve sözü dinlenen birisiydi… Ne zaman ki Hz. Muhammed İslamı duyurdu, işte o zaman Ebu Leheb kudurdu… Mekke’yi işkence haneye döndürdü…

          Gücü ellerinde bulunduran Ebu Lehep’ler, güçsüzlerin imanından korkuyorlardı, bunun için İslam davasını engelliyor, işkenceler ediyorlardı… Tam da bu tehlikeli zamanda, işlerin kızıştığı anda Allah, Hz. Muhammed’e Tebbet(Mesed) suresini indiriyor, peygambere Ebu Leheb’in hazin sonunu bildiriyordu... Allah, sadece bildirmekle kalmıyor bu gaybi hakikatin ilan edilmesini, duyurulmasını da istiyordu ve öyle de oldu…

          İnen vahiy duyuruldu… Tebbet suresi Mekkelilere okundu… Artık Mekke mazlumlarının ağzında; “Tebbet yeda ebi lehep” okunuyordu… Zaferin ayak sesleri duyuluyordu… Ve sure, güçlü görünen, dağ gibi duran Ebu Leheb’in yıkılacağını söylüyordu… Müminler, buna hiç tereddüt etmeden inanıyordu… Ve tabi söz konusu surenin zımnından şu mesajı da çıkarıyorlardı: “Ebu Leheb’lerin yıkılması için çalışın durmayın, yılmayın… “

        Bu sure indiğinde inanmayanlar inananlarla alay ediyorlardı, saçmalıyorsunuz, siz kim Ebu Leheb’i devirmek kim diyorlardı, alay seslerini yükseltiyorlardı… Ben bu surede anladım “sana ağır bir söz indiriyoruz”(Müzzemmil, 5) ayetinin ne demek istediğini… Ağır olan söz değil, sözün gerektirdiği idi, vahyin hayata taşınmasıydı… Güçlü Ebu Leheb’in yüzüne; kimsesiz, güçsüz Muhammed’in, Köle Bilal’in “tebbet yeda ebi leheb” demesiydi…

         Cesaret isterdi, iman isterdi, alaylara göğüs germeyi isterdi bu vahyi duyurmak… Evet, ağırdı gelen vahiy ama içinde taşıdığı müjde ağırlığını hafifletiyordu… Dağlar kadar ağırlık zerre gibi geliyordu… Çünkü inen ağır söz gelecek günlerin Ebu Lehep’siz olacağını bildiriyordu…

          Dimdik duran, zulmünü arttıran, işleri bozan, gücünü, nüfuzunu kullanan, mal ve çevresine dayanan Ebu Leheb “tebbet” müjdesi ile müminlerin gözünde bitmişti, gücü acziyetinin göstergesiydi, kendini çok şey görse de aslında hiçbir şeydi, müminler Ebu Leheb’i gördüklerinde hazin sonunu da görmekteydi…

          İşte vahiy böyle bir şeydi… Kendisine iman edeni, dönemin zorba güçlerine karşı meydanlara sürmekteydi… Ebu Leheblerin hükümran olduğu yerlerde hakikatin sesini yükseltmekte ve inananların hayatını tehlikeye atmaktaydı… Yani vahiy; gerektiğinde meşakkati, işkenceyi, ölümü göze almayı, gözünü kırpmadan gösterilen istikamette yürümeyi gerektirir… Şimdi güzel meskenlerimizde, pastalı, kekli sohbetlerimizde okuduğumuz, sözünü dinlemekten aciz olduğumuz vahiy, zalimlerle mücadeleyi emretmekteydi…            

        Bu vahiy, biz bugünün müminlerine de aynı müjdeyi veriyor ve “çağın Ebu Lehebliğine soyunan İsrail yıkılacak” diyor… Aynı ayetler, gözümüzde büyüttüğümüz İsrail’i küçültüyor ve sonunu müjdeliyor… “tebbet yeda israile ve tebba…”

        Ebu Leheb’in ne maddi gücü ne de kazandıkları kendisine fayda vermeyecek, onu bitmekten, tükenmekten kurtaramayacaktı ve ona arka çıkan destek olan eşi de onun gibi olacaktı, kendi elleriyle sonlarını hazırlayacak hem dünya hem ukba cehennemini yaşayacaklardı… Aynı müjde İsrail içinde geçerlidir… O ve ona destek olan ABD ve diğer güçlerde bitecektir…         

         Ayette geçen “yeda” kelimesi “iki eli, elleri” anlamına gelmektedir… “El”  ise “desteği, uzantıları” ifade etmektedir… Ebu Leheb’in önce destekleri bitti, sonra da kendisi tükendi… İsrail’in de sonu öyle gelecek… Önce ona gelen destekler bitecek, destekleri, destekleyenleri çekilecek sonra da kendisi tükenecek…

          Bu sureden iki önceki sure Fil suresidir ve adeta Allah, bu sıralama ile bizlere şunu demektedir: “Fil ordusunu yerle bir eden Allah, Ebu Lehebleri de,( İsrail’i de) yok edecektir…” Fil suresinden sonraki sure Nasr suresidir ve ilahi yardımları haber etmektedir…

           Fil, Nasr ve Tebbet surelerini birleştirdiğimizde bu üç sure adeta bizlere sırasıyla şunları mesaj vermektedir: “Fil ordusunu bitiren Allah, size yardım edecek, nasrını(yardımını) gönderecek ve fethin, İslamlaşmanın önündeki engelleri, Ebu Lehepleri(İsraili) yerle bir edecek…

          Allah’ın dinine yardım eden yardım bulur… Allah yolunda olmayan zulme müstehak olur… Fil, Nasr ve Tebbet sureleri gerçekleşsin istiyorsak bu günümüzde, mücadeleye devam tüm gücümüzle… Durmak yok, yılmak yok, korkmak yok her günümüzde… Unutmayın! Siz elinizden geleni yaparsanız, elinizden gelmeyeni sizin yerinize Allah yapacaktır…

                            “Tebbet yeda israile ve tebba…”

12. 07. 2014 

Yorum Yaz